:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Aşka Ve Sevgiye Dair
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37
Beklenen Seyler Gelmez.gelsede Beklenen Seyler Yasanmaz Ve Kazanilan Her Zaferde Kaybetmisligin Huznunu Yasamak Zorundasinizdir.Sevdigini Elde Edemiyorsan Elde Ettiklerini Sevmeye Calis.insanlari Yaslandiran Yillar Degil Erisemedikleri Arzularidir.
Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?



Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
İŞTE HEPSİ BU

Bir parça sevgi
Dürüst ve içten
Sıcak ve gerçek

Bir parça saygı
Ahlaklı ve insanca
Adil ve kusursuz

Bir parça irade
Sabırlı ve sakin
Acelesiz ve umutlu

Bir parça kişilik
Oturmuş ve olgun
Doğru ve ölçülü

Bir parça hırs
Doyumlu ve sınırlı
Menfaatsiz ve yerinde

Bir parça cesaret
Zamanında ve mantıklı
Yürekli ve korkusuz

Bir parça mutluluk
Dağıtıcı ve yansımalı
Kalender ve nedensiz

Bir parça özveri
Eşitlikli ve herkese
Beklentisiz ve sürekli

Bir parça akıl
Temkinli ve öğretici
Aşağılamasız ve alaysız

Bir parça mantık
Duygulu ve yumuşak
Düşünceli ve saplantısız

Bir parça güzellik
Ruhlu ve kibirsiz
Temiz ve sade

Bir parça tahammül
Öfkesiz ve isyansız
Demokratik ve kuşkusuz

Bir parça nezaket
Centilmen ve samimi
İçten ve pazarlıksız

Ve

Bir parça insan
İşte hepsi bu...

Şeref YILDIRIM
Gülüş bir yanaşımdır bir öbür kişiye;
Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye..
Anılarından kale yapıp sığınsa bile,
Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.

Özdemir Asaf
Kadın aslında belki erkekten daha duygulu değildir. Ama erkekten daha yogun yaşar duygularını. Çogu erkegin sandıgı gibi agladıgında ilişkiye aglamaz, kendine aglar...(Bu sozleri bana hiç uzak gelmemişti))))

Kızdıgı, kızgınlıgı daha dogrusu, yanlış secim yaptıgı içindir...

Kadın daha duygulu değildir dedim ama kadının erkekten daha sezgili oldugu kesin... Kadınlarda dogal dedektörler vardır. Erkekteki en ufak değişimi anında sezerler. Bu kadınların genlerinden gelir.Bazı vatandaşlar kabul etmiyor bunu inadına daregular_smile.gif)))
(onlar kendilerini bilir)

Erkek bir kaçamak yaptıgında hemen anlar kadın. Dogal dedektörler hep acıktır. Erkekler ilişkinin öncesini, sonrasını dusunmez... Zamana bırakır. Kadın, daha ilk andan itibaren bilir. Karşısında ki erkekle nereye, ne kadar gidebilecegini....
(Kendini bilenler bir kez daha okusun burayı)

Aşk,iyi kötu duyguları(kıskançlık,kara sevda,intikam,hırs, guvensizlik, özguven, tutku v.b) bir arada yaşatır.

İlişkinin gidişine göre, aşure gibi(AŞK) içinden biri
ya da bir kaçı öne çıkar.

Oysa SEVGİ sakindir. Kalıcıdır...
Yani aşk, delicesine akan şelalelerle dolu, bazı yerleri sıg, bazı yerleri girdaplı, tutkulu, derin bir ırmaktır....

Bu ırmagın dokuldugu yer göldur. Sevgi göludur...

AŞK, bebek yuzlu bir katile benzer. Sevgiyse bebekliğini özleyen bir ermişe...

Birinden birini tercih etmek elimizde değildir. ASK, istiyorsa gelir sizi secer. Sevgi ise emektir, paylaşmaktır, guvendir, suzurdur. İnsan bir kere aşık olur sozu masaldır. İnsana bir aşk yetmez...

ASK nehrine giren, bir selaleden diğer şelaleye yol alır...

Şair Mehmet Yaşin bir kitabında şunu yazmıştır'' SÖZ MU? NE SÖZU?''Bir aşk anını sonuna kadar yaşayabilmek içindi fısıldanan her şey ve daha önce başkasına verilmiş bir sozü bozmaktı, sana verilen sözler...

Gitme....!!!

İnan bana....

Bu defa söz!
İşte sır burada...

Bir aşktan diğerine gitmeden önce sormak lazım.

Deger mi?
Acaba bozacagın söze.....

Erkekler için fazla önemi yok. Onu sonra dusunur.
Pişman olursa cok zırlar,iç cekişleri yureğine saplanır. Dovunur durur. Kaybettiği aşka...

Kadınlar ise arkalarına donup bakmaz bile. Kadın sozunu bozmuşsa bilin ki
buna değmiştir....Başka aşka, başka bir ruha yol almaya ilk adımını atar...

Kaybeden de kaybettiğiyle kalacaktır yıllarca.
Boş bardaga, Dolu bardak gibi bakarak.....
Her iliski bir bahceye benzer. Eger yeserip gelismesi isteniyorsa, duzenli olarak su verilmelidir. Beklenmedik hava degisiklikleri kadar, mevsimleri de dikkate alarak ozel bakim gosterilmelidir. Yeni tohumlar ekilmeli ve yabani otlar ayiklanmalidir. Tipki bunun gibi, askin buyusunu canli tutmak icin de, mevsimlerini anlamali ve askin kendine ozgu ihtiyaclarini doyurmaliyiz...
AŞKIN ILKBAHARI
Asik olmak, ilkbahar gibidir. Sonsuza dek mutlu olacakmisiz gibi birduyguya kapiliriz. Esimizi sevmemek aklimizin ucundan bile gecmez. Bu bir saflik donemidir. Ask olumsuz gibi gorulur. Her seyin kusursuz sanildigi ve tikir tikir isledigi buyulu bir donemdir bu. Esimiz tipatip bize uygun gorunur. Hic caba harcanmaksizin, uyum icinde dans ederiz ve sansimizin yuzumuze gulmesinin tadini cikaririz ..

AŞKIN YAZ MEVSIMI
Askimizin yaz mevsimi boyunca esimizin sandigimiz kadar kusursuz olmadigini ve iliskilerimiz uzerinde calismamiz gerektigini anlariz . Esimiz hata yapan, bazi bakimlardan aksayan bir insan olarak da karsimiza cikar. Surtusmeler ve dus kirikliklari belirmeye baslar, yabani otlarin kokunden sokulmesi ve yakici gunes altindaki bitkilerin fazladan sulanmasi gerekir. Artik aski vermek de, gereksindigimiz aski almakta o kadar kolay degildir. Her zamaan mutlu ve sevgi dolu olmadigimizi gorup anlariz..Bizim ask konusunda dusledigimiz tablo degildir bu. Bircok cift, bu noktaya geldiginde dus kirikligina ugrar. Ilısiki uzerinde calismak istemezler. Hicte gercekci olmayan bir tutumla, hep ilkbahar olmasini beklerler. Eslerini suclarlar ve pes ederler. Askin her zaman kolay olmadigini, arasira yogun bir calisma ve sicak bir gunes istedigi gercegini gormezler. Askin yaz mevsiminde, kendi sevgi ihtiyacimizi oldugu kadar esimizin ihtiyaclarini da doyurmamiz gerekir. Bunlar kendiliginden gerceklesmez...

AŞKIN SONBAHARI
Yaz mevsimi boyunca bahcemize iyi baktiysak, bu calismanin sonucu olarak hasadimizi aliriz.. Guz mevsimi gelmistir. Bu altin bir cagdir, zengin ve doyurucu. Gerek kendimizin, gerekse esimizin kusurlarini kabullenen ve anlayisla karsilayan daha olgun bir asktir yasadigimiz . Bir sukran ve paylasma zamanidir. Yaz boyu cok calistigimiz icin, simdi dinlenebilir ve yarattigimiz askin tadini cikarabiliriz ..

AŞKIN KIŞ MEVSIMI
Sonra hava yeniden degisir ve kis bastirir. Kisin o soguk, verimsiz aylari boyunca doga kendini tumuyle icine ceker, kapanir. Bu bir dinlenme, dusunme ve yenilenme zamanidir. Ilıskilerde de cozumlenmemis acilarimizla veya golge benligimizle yuzlesme zamandir. Kapagimizin acilip aci dolu duygularimizin ortaya dokuldugu zamandir. Ask ve doyum icin esimizden cok, kendimize bakmaya gereksinme duydugumuz, kendi kendine gelisim zamanidir. Yaralarin iyilesmesi, acilarin dindirilmesi zamanidir. Erkeklerin magaralarina cekilip kisladiklari ve kadinlarin kuyularin dibine indikleri zamandır.
Körü Körüne Yaşamak__
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle
körü körüne.
"O
olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok
ki.
Çok
sevmeyeceksin mesela. O daha az severse
kırılırsın.
Ve
zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin o'nu sevdiğinden. Çok sevmezsen, çok
acımazsın.
Çok
sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın
hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu,
kartvizitini...
Hatta
elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin
değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi
davranacaksın.
Çok eşyan
olmayacak mesela evinde. Paldır küldür
yürüyebileceksin.
İlle
de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri
sahipleneceksin.
Gökyüzünü
sahipleneceksin, Güneşi, ayı,
yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın
olacak.
"O benim."
diyeceksin. Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan
bir Şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
olacaksın.
Mesela
turuncuya, yada pembeye. Ya da cennete ait
olacaksın.
Çok
sahiplenmeden, Çok ait olmadan
yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de
hep senin
kalacakmış gibi hayat. İlişik yaşayacaksın.
Ucundan tutarak..
Bana aldanmayin!
Yuzum bir maskedir,
Sizi aldatmasin.
Binlerce maskem var,
Cikarmaya korktugum,
Ve,
Hicbiri ben degilim...
Olmadigimi gostermek
Ikinci dogam oldu. "Kendinden emin biri" dersiniz,
Sanki gulluk gulistanlik
Benim icin hersey...
Adim guven belirtir,
Ve,
Oyunumun adi
"Agirbasliliktir" .
Icimde ve disimda denizler sakin,
Her seyin kumandani ben...
Kimseye gereksinme duymayan
Ben...
Fakat, inanmayin bana,
Lutfen!...
Hersey dista duzgun ve cilali,
Hic yipranmayan, her zaman saklayan
O maske!..
Altta ne guven ne de rahatlik...
Altta,
KarisIklik, korku ve yalnizlik icinde bocalayan
Gercek ben!...
Ama saklarim bu gercegi savunuculukla. ..
Kimsenin bilmesini istemem...
Zayif taraflarimi dusundukce
Titrer ve sararirim...
Ya baskalari gorurse ic dunyami...
Gercek ben ve yalnizligimi!
Iste,
Maskelerimi onun icin takarim...
Onun icin, arkalarina saklanacak
Maskeler yaratirim...
Onlar,
Gosteriste kullanabilecegim
Parlatilmis yuzlerim.
Beni korur, bakan gozlerden...
Beni oldugum gibi kabul edecek,
Sevecek
Bakislari bulamazsam,
Solacak kuruyacak gercek ben...
Ve,
Ben bunu biliyorum.
Beni kendi maskelerimden kurtaracak,
Kurdugum hapishaneden kaciracak
Diktigim engellerden asiracak,
Beni seven,
Beni anlayan
Bakislar olacak. Bana,
"Sen degerlisin" diyecek,
"Maskesizken daha bir insansin"
"Daha yakin, daha bir dostsun"
Diyecek bir bakisa
Beni goren bir bakisa
Muhtacim...
Benim yanima sokulman kolay olmayacaktir! ...
Uyaririm seni dost!..
Uzun yillar kendini yetersiz hissetmis ben,
Sana kendini kolayca acamayacaktir. ..
Butun gucumle tutunacagim maskelerime
Ne kadar sokulursan yakinima,
O denli siddetli geri itecegim seni...
Kim oldugumu merak ediyor musun?
Hic merak etme...
Ben cevrendeki
Her erkek ve kadinim...
Maske takan her insanim.
Başından büyük bir aşk geçmemiş her kadın için bu bir eksikliktir;

başından büyük bir aşk geçmiş her erkek için ise bu bi fazlalıktır.

Erkeğin hayatında belki bir aşka yer vardır.

Kadının ise aşkında belki bir hayata... Erkekler deli gibi aşık

olurlar,zamanla akıllanırlar. Kadınlar ise Akıllı gibi aşık olurlar,

zamanla delilirler. Aşk, kadını ve erkeği farklı etkiler.

Aşık olan kadının gözünde başka hiçbir şeyin değeri kalmaz.

Aşık olan erkeğin gözünde ise her şey yeniden değerlenir.

Çünkü aşık kadın "nasıl olsa bitecek" sezgisi ile hareket eder.

Aşık erkek ise "nasıl olsa sonsuza dek sürecek" yanılgısıyla...

Aşık kadınlar bu yüzden hep endişeli ve huzursuzdurlar;

aşık erkekler ise melekler gibi dingin ve aptallar gibi bön. Aşık olmak

erkeğe yakışır.

Kadına asla. Kadına yakışan sadece aşktır.

Aşksız bir erkek kendini kölesiz bir efendi gibi hisseder, aşksız bir

kadın ise efendisiz bir köle.

Kadın Ne İster? Ne mi ister? Hepsini ister. Ve aynı anda. Peki erkekler ne

ister?

Hem sevgili karıları hem de haremleri olsun isterler. Peki neden

korkarlar?

Hem karısız hem de haremsiz kalmaktan korkarlar.

Kadın erkeğinin kendisine kul köle olmasını ister; olunca da ondan nefret

eder.

Erkek ise kadının kendisine köle olmasını istemez; olunca da onu sever.

Bir erkek kadından bıktığı için onu terk eder; bir kadın ise erkeğinden

sıkıldığı için.

Arada çok önemli bir fark var. Bir erkek doyduğu için kadınından bıkar.

Bir kadın ise doyamadığı için erkeğinden sıkılır. Erkek kadının

fiziksel görüntüsüyle;

kadın ise erkeğin şehvetiyle tahrik olur. Onun için kadınlar

karşılarındakini anlarlar;

erkekler ise sadece görünen dünyayı. Kadın terk edildiği ve aldatıldığı

zamanlarda,

bir de boşanırken hiç tereddüt etmez.

Kararlı, şuurlu ve son derece akıllı biçimde bütün strateji ve

nokta hücumu taktikleriyle delirir. Delilik, kadınların aklıdır.

Ve sadece bu özellikleri bile,

onların erkeklerden daha üstün kabul edilmeleri için yeterli bir

sebeptir.

Kadınlar, sezgileriyle her şeyi bilirler. Erkekler ise akıllarıyla

hiçbir şeyi bilemezler.

Kadınlar her şeyi görürler. Göremediklerini duyarlar. Duyamadıklarını ise

sezerler.



Dişilik yalnız algı kapılarını değil, bütün telepati,

sezgi, altıncı his ve üçüncü göz kapılarını açan LSD, Mescaline,

Psilosibin kadar güçlü bir iksirdir.

Kadınların sezgileri o kadar olağanüstüdür ki,

onları erkeklerden çok daha üstün saymamak için hiçbir neden yok.

Sezgi de neymiş mi dediniz? Aklın eli, kolu, gözü, kulağı ve burnudur.

Aklın dürbünü, pusulası ve radarıdır. Şahini ve tazısıdır. Kapanı,

tuzağı ve oltasıdır.

Sezgi en kurnaz avcıdır. Sezgi olmasa ne bilim ne felsefe ne sanat olurdu.



Akıl mı? Akıl sezginin uşağıdır. O kadar..

Sezgileri yerine bilgileri ile hareket eden bilgiç kadınlar kadar itici

yaratıklar düşünemem. Akıllıları ve kültürlüleri ise itici değillerdir ama

sıkıcı olurlar çoğu zaman.

Kadına en çok yaraşan ne akıl, ne bilgi, ne de kültürdür. İnce ve şuh bir

zekadır...
[SIZE=4]Gülüş bir yanaşımdır bir öbür kişiye;
Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye..
Anılarından kale yapıp sığınsa bile,
Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.

Özdemir Asaf
[/SIZE]
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37