:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Aşka Ve Sevgiye Dair
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37
Yaşamının sevgiyle dolu olmasını istemeyen bir tek insan çıkacağını sanmam. O halde, bunu gerçekleştir*mek için ilk çabayı bizim göstermemiz gerekir. Arzu et*tiğimiz sevgiyi bize başkalarının sağlamasını bekle*mektense, kendimiz bir sevgi kaynağı olmalıyız. Baş*kalarına örnek olmak istiyorsak, önce biz kendi içimiz*deki sevgi ve şefkati harekete geçirmek zorundayız.
Derler ki: "İki nokta arasındaki en kısa mesafe, ni*yettir." Sevgi dolu bir yaşama kavuşmak için bu deyiş son derece doğrudur. Sevgi dolu bir yaşamın başlangıç noktası, ya da, temeli önce bir sevgi kaynağı olma arzu*su ve kararlılığıdır. Takındığımız tavır, yaptığımız se*çimler ve iyiliklerle, önce sevgi elini uzatma istekliliği bizi bu hedefe taşıyacaktır.
Eğer bir daha kendi yaşamınızdaki veya dünyada*ki sevgi eksikliği sizi üzecek olursa, şöyle bir deney ya*pın. Birkaç dakikalığına dünyayı ve başka insanları ak*lınızdan çıkarın ve sadece kendi yüreğinize bakın. Da*ha büyük bir sevgi kaynağı halirıe gelebilir misiniz? Kendinize ve başkalarına yönelik sevgi dolu düşünce*ler üretebilir misiniz? Sonra bu sevgi dolu düşünceleri dış dünyanıza açabilir, hatta sizce bu sevgiyi hak et*meyenlere bile iletebilir misiniz?
Yüreğinizi daha büyük bir sevgi barındıracak kadar açarsanız ve önceliğiniz sevgi toplamak değil de, ken*dinizi sevgi kaynağı yapmak olursa, arzu ettiğiniz sev*giyi alma yolunda büyük bir adım atmış olursunuz. Ayrıca, gerçekten çok önemli bir şey fark edeceksiniz: Ne kadar çok sevgi gösterirseniz, o kadar çok sevgi görürsünüz. Sevecen bir insan olmak sizin elinizdeyken, sevilen bir insan olmak sizin kontrolünüzde değildir. O halde, sevgi göstermeye ağırlık verirseniz, yaşamınızın fazlasıyla sevgi dolduğunu göreceksiniz. Çok geçme*den de dünyanın en büyük sırlarından birini keşfeder*siniz: Sevginin ödülü kendisidir.
Dr.Richard Carlson
hiç soğuk akar mı gözyaşları?
hiç dile gelir mi yürek sancıları?
göklerin hüznü yağmur ama ya yağmura kim ağlar?
yerleri ayakta tutan dağlar,
ya dağlar hangi kalbe sırtını yaslar???
Sen bu satırlardan habersiz uyurken
Benim geceyi yoruyor olmam,
Saçmalıktan başka bir şey değil...
O halde,
İkimizden birisi yanılgıda?
Ya da,
Şimdilik –elele- yanılıyoruz?
Bu denklem çözülecek birgün.....
İyi uykular sana...
Bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır, yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet bir adın kalmalı geriye; bir de o kahreden gurbet..


sen say ki
ben hiç ağlamadım
hiç ateşe tutmadım yüreğimi
geceleri, koynuma almadım ihaneti



ve say ki;
bütün şiirler gözlerini, bütün şarkılar saçlarını söylemedi...
hele nihavent, hele buselik hiç geçmedi fikrimden ve hiç gitmedi...
Bir topak kan gibi adın içimin nehirlerinden;
Evet yangın
Evet salaş yalvarmanın korkusunda talan
Evet kaybetmenin o zehirli buğusu
Evet isyan
Evet kahrolmuş sayfaların arasında adın, sokaklar dolusu bir kadının yalnızlığı...
bu sevda biraz nadan, biraz da hıçkırık tadı pencere önü menekşelerinde her akşam...
dağlar sonra oynadı yerinden ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca

sen say ki yerin dibine geçti geçmeyesi sevdam
ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman ayrılık kurşun kadar ağır,
gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın...

yine de bir adın kalmalı geriye, bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
aynaların ardında sır, yalnızlığın peşinde kuvvet
Evet nihayet
bir adın kalmalı geriye, bir de o kahreden gurbet...




Beni affet;
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç...
Adresini kimsenin bilmediği yerler bulmalıyım kendime,
Gömülmeliyim derin yalnızlıklara kalabalıklara inat.
Kaçmalıyım önce kendimden sonra beni ben yapan bütün gerçeklerden,
Yeniden doğmak adına.
Bir kuş bulmalıyım özgürlüğü bana anlatması için.
Yüreğimi ona emanet etmeliyim,gökyüzünden bakabilmeli arkada bıraktığım tüm acılara.
Seni kaybetmemek adına harcadığım zamanlardan özür dilemeliyim,
Kendimi sevebilmem için zaman dededen af dilenmeliyim.
Nasıl zamansız öldüysem zamansız doğmalıyım sil baştan
Yenilgilerimi sorgulamalıyım
Kırgınlıklarımı bir kenara atmalıyım
Yenildiğim tüm gerçeklerden son kez vazgeçmeliyim
Payıma düşen hesabı ödemeliyim,üstü kalsın diyerek
Hayata yeni tanımlar kazandırmalıyım
Ya da ben durmalıyım her şey kendi dönüşümünü sağlamalı,
Ben seyirci olmalıyım yeni başlangıçlara.
Masal mı olmalı yoksa bu masalı okuyan mı
Belki de bir masalın satırlarına düşmeliyim bir peri kızına dönüşebilmek uğruna
Hüzünlü bir sonla sona ermeli bu hikaye
Sen ölmeli ben ardından yas tutmalıyım
Biz diye başlayan felaketlere inat;farklı yerlerde,farklı yüreklerde iyi sonlarla bitebilmek adına:
Çırpınanlar,kalbi kırıklar,hayattan umudu olanlar için güzel dileklerimi dualar eşliğinde sunmalıyım
Yaradanıma yarattıklarına..
Ve sonra kendine dönmeliyim
Aynalarla,hatıralarla barışmalıyım,yüzümüm güzelliğinde huzur bulmalıyım
Bir aynada suretim-suretimde gizlenmiş yüzün-gözlerimdeki hep o anlamlı hüzün son bulmalı,kendime yeni maskeler bulmalıyım,gözlerinden hüzünleri sürgün etmiş,gülmeyi alışkanlık bilmiş.
Bunca zaman içimde sakladıklarımı resimlerine haykırmalıyım,yüreğim dile gelmeli
İnandıklarımız içindeki doğrulara sıkı sıkı sarılmalıyım
Farklı dünyaların insanıyız yalanına arkadaşlık etmediğimiz için mutlu olmalıyım
Dünyalar değildi sorun olan;
Biliyorduk ki ben hazan kokulu bir eylül,sen yakıcı bir haziran
Sen bana gelsen yağmur damlalarım kururdu
Ben sana gelsem güneşin gölge gölge olurdu
İşte bundandır seninle benim bir bize dönüşememişliğimiz
Gerçeği anlayıp yol haritası farklı olan hikayelerde son bulma isteğimiz
Farklı masalların kahramanı olarak aynı masalda buluşmamız bizim suçumuz değildi
Bu gerçeği herkese duyurmalıyım,avaz avaz bağırmalıyım
Suçu ne sen de ne kendimde aramalıyım
Bugünden başlayarak ne varsa geçmişe dair her şeyi silmeli,
Yeni bir sayfada yeni bir hayat yazmalıyım..


Öldürmeyen her acı beni diriltir.bir Damla gözyaşımın hakkı ödenmez!!!
alıntı
hani bir çiçek düşünün,sığmamıştır yüreği koca çayırlara, hep eksik kalmıştır bir yanı,
altındaki onu besleyen toprak hep onu sıkan olmuştur çoğu zaman.Üstelik güneştende şikayetçidir çoğu zaman.

bir gün biri gelir koparır onu sıkıldığı topraktan,uzaklaştırır şikayetçi olduğu güneşten.Bir heyecan basmıştır bu değişiklikden dolayı.Önce daha bir gür açmış daha bir güzelleşmiştir.Üstelik bu ilgi ve alakadanda pek bir hoşnut kalmıştır.

fakat git zaman gel zaman ilgide alakada eksilmiş ziyaretlerin sayısıda azalmıştır.Bu duruma içerlenen çiçeği efkar basmış,kendisini sıkan geniş toprakları,güneşi özlemiştir.İçinde iken kıymetini bilmediği o genişliğin özgürlüğün şimdi belirli zamanlarda pencere önlerinde verilmesine çok içerlemiştir.Ve yavaş yavaş solmaya başlamıştır.Anlamıştırki; mutluluk dışarıda değil içinde bulunduğun ortamdadır.Ne isen o kadarıdır senin yaşamın.Bunun dışındaki her seçenek sessizce ölüme götürür.
Nasıl Bir Bulutsun Sen

Nasıl Bir Bulutsun Sen, Yağdıkça Kendime Getiriyorsun Beni�
Nasıl ki çakan şimşeklerin ışığında sevgi parçacıklarını görebiliyorum sayende.
Kendimi anlayamadığım bir noktanın neden üzerine basıyorsun,
Her gözümü kapadığımda.
Nasıl bir gök gürlemesi bu, içimde kopardığın?
Gürültü değil de sessizliğin haykırışı sanki.

Çok diledim diye mi geldin sen?
Yoksa kimse yokken, varsın diye mi görebiliyorum yüzünü?

Oysa ki ben yalnızdım, yalnızlığımla yürüyordum yolumda..
Düşlerimin efendisi yine yalnızlığımdı.

Neden geldin yerleştin hemen düşlerimin konağına.
Ne biliyorsun oraya layık olup olmadığını?
Ne biliyorsun bir düş kadar gerçek olup olmadığını.

Ne zaman seni dinlesem kendimi dinliyor gibi oluyorum.

Sanki diğer yanımsın.
Yüreğin yüreğime öyle yakin ki; yokluğunu bile hissedebiliyorum.
Hiç varlığını tanımammış olduğum halde.

Nereden biliyorsun toprağımın yağmurlarına ihtiyacı olduğunu,
Karanlığımın şimşeklerinle son bulduğunu,
Gürlemelerinle yüreğimin tutulduğunu, nereden biliyorsun?

Hiç dokunmadım ki uzattığın ele.
Sıkı sıkı tuttuğun da ne öyleyse?

Uzandığımda yakalayamamaktan korktuğum,
Yakaladığımda sıcacık bulduğum,
Isındığında çözüldüğüm ellerin neden uzandı dünyama?

Ne güzel yalnızdım ben.
Korkum yoktu gidenler için.

Ne güzel duygularım uyuyordu yüreğimde.
Neden uyandırdın onları gecenin bir yarısı?
Ya bir daha uyumazlarsa!

Ya toprağım yağmurların olmadan var olmazsa!

Düşündün mü hiç bir düş gibi girerken gerçeklerime.
Neden bekliyorum olmadığın zamanlarda seni?
Oysa; zaten yoksun sen, zaten hiç tanımamışım hayatımdan soluklanmanı.

Senden gördüklerim, görmeyi hep beklediklerim, beklediklerim ise hiç görmediklerim. .

Benim toprağım aşk yağmurundan mahrum kalalı çok oldu, çöle döndü.
Yoksa bol suyun, hiç yağma..
Dayanamam sonra..!

Bırak uyusun duygularım eğer uykusuz yaşatacak kadar yüreğin yoksa!
bakıyorum ama görmüyorum
duyuyorum ama anlamıyorum
konuşabiliyorum ama söyleyemiyorum
tutuyorum ama dokunamıyorum.

hiç kalmadınki gidisin olsun...
Ben
[SIZE=4]İMKANSIZDI AMA BİZ YİNEDE SEVDİK
Zemheri Sogugundayim Yarim
Sensizligin Pencesindeyim Bir Adim Otesindeyim Ellerinin Bir Anlik Zamandir Sesinin Uzakligi Ellerim Uzansa Yakalayamaz Ellerini… Yurek Verir De Kendini Duyamaz Sesini Bir Baska Dunyadasin Sevgili Seyran Olmussun Gozlerime Yar Seyrederim Seni Uzaklardan Umutlu Bir İmkansizlikla Beklerim Istekli Bir Beklentisizlikle Severim Nasil Anlatsam Yarim Derdimi…. Haykiririm İsmini Dag Duyar Tas Duyar Gok Duyar Bilirim Hissedersin Sen De Yarim Duyamazsin Ama Beni Bilirsin Uzaklardayim Ben Yureginde Yasatirsin Sevgili Beni Gozyaslarin Akar Sessizce Bilirsin Hissederim Gozyaslarini Ama Tutamam Ellerimle… Silemem Gozyaslarini Dudaklarimla Bilirsin Sevgili Mesafeler Degildir Bizi Ayiran Bir Kus Olur Ucardim Yine Sana Bir Ruzgar Olur Eserdim Senden Yana Yagmur Olur Yagardim Sana Gunes Kavurmaz Yuregimi Bilirsin Collleri Asardim Da Gelirdim Sana Bilirsin Mesafe Tanimaz Bu Sevda Bilirsin İmkansizliklardir Bizi Ayiran… Sen Ve Yuregin Kalirsiniz Basbasa Ne Yere Koyacagini Sasirirsin Sevdani Kimle Konusacagini Bilemezsin Bilirsin Duslerine Girer De Dinlerdim Seni Sana Kendimi Verirdim De Yoldaslik Ederdim Sana Bilirsin Uzakliklar Degildir Bizi Ayiran… Bilirsin Caresizliklerdir Yollarimizi Baglayan Yuregin Daralir Gozlerin Kisilir … Bir Aci Duyarsin Sevince Benzer Bir Yara Olur İmkansizliklar Yureginde Bilirsin Lokman Hekim Gerekmez Bilirsin İlac Kar Etmez Bilirsin Bir Sevdali Sozcugun Yuregindedir Dermanin Bilirsin Sevdali Bir Bakisin Sevecenligindedir Caren Bilirsin Bir Anlik Calinmis Sevismelerdedir Canin… Ah Sevgili Ah Ahlar Duser Dillerden Sevdamiza Dair Bilirsin Bir İmkansiz Sevdadir Bu Bilirsin Zamandan Calinmis Bir Andir Bulusmamiz Yasamin Bir Armaganidir Bu Sevda Bilirsin… Bir Armagandir Bu Sevda İmkansizliklar İcinde Yasansa Da Bilirsin Sevgili Bu Sevda Yasanmamistir Kimselerce Bilirsin Belki Yasanmayacaktir Bir Daha Bilirsin Umutlu Bir İmkansizliktir Bu Askin Adi … Bilirsin De Yuregine Soz Geciremezsin Yine De Yurek Kanatlanmis Sevene Dogru Yürek Ne Mesafe Tanır Ne De İmkansızlıklar … Bırakırsın Kendini Yüreğinin Sesine Yuregin Tasir Seni Askin Denizine..ALINTI
[/SIZE]
Sessiz geceler benim için sığınılan bir liman sanki.
Kendimi bulup bulup kaybettiğim karanlıkta,
şöyle bir uğradığım kelime hazinem de bir anlam ifade etmiyor. Düşünüyorum da bu güne kadar hep;
gibi yazmışım, gibi okumuşum, gibi söylemişim
ve en önemlisi; gibi sevmişim...

uzakmavi...
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37