Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Forum İstatistikleri |
» Toplam Üyeler: 16,693
» Son Üye: mar7w7
» Toplam Konular: 98,524
» Toplam Yorumlar: 1,065,503
Detaylı İstatistikler
|
Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 378 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 373 Ziyaretçi Applebot, Bing, Google+ Bot, GoogleBot, Yandex
|
Son Aktiviteler |
ÖYLESİ'NE...
Forum: Güzel Sözler
Son Yorum: SunSet
08-28-2025, Saat: 10:17 AM
» Yorumlar: 12
» Okunma: 1,193
|
Tozlu Raflarda Kalmalı H ...
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: SunSet
08-27-2025, Saat: 11:31 AM
» Yorumlar: 3
» Okunma: 822
|
Gidene Mi Zor Kalana Mı ?
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: SunSet
08-27-2025, Saat: 11:05 AM
» Yorumlar: 2
» Okunma: 561
|
Diş Hekiminin Aşkı - Serd...
Forum: Aşk Hikayeleri
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 07:21 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 47
|
Serdar - Genç Bir Yazar H...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 02:02 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 74
|
Sevimli Sürüngen Gabon'un...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 01:48 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 38
|
Gölgesiyle Yarışan Tay - ...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 01:45 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 35
|
Ot Yiyen Kaplan - Serdar ...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 01:39 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 36
|
Atatürk'ün Çocukluk Anıla...
Forum: Hayatı ve Anıları
Son Yorum: Serdar102
07-25-2025, Saat: 12:21 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 106
|
Türk Askeri Çanakkale'de ...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 01:07 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 705
|
|
|
Araf Suresi 172-173. Ayetler.( Ben Sizin Rabbiniz Değil Miyim) |
Yazar: halukgta - 08-03-2016, Saat: 12:55 PM - Forum: İslam
- Yorumlar (1)
|
 |
Kur’an canlı, cansız ve hayvanların Allah ı tesbih ettiğini söyler. Tabi akıllı, şuurlu yaratılan biz insanlarında Allah ı tesbih etmesi uyarısını yapar. Hayvanların, bitkilerin ve yaratılmış güneş, ay gibi cansız varlıkların Allah ı tesbih etmesinin anlamı, yaratılış gayelerinin, görevlerini gerektiği ölçüde hiç şaşmadan, yerine getirmeleri anlamındadır. Akıllı ve şuurlu yaratılmış varlık olarak, biz insanların Allah ı tesbih etmesi de, aslında diğer canlıların tesbihinden çok farklı değildir.
Allah bizleri imtihan etmek için yarattığını söyler. Yaratırken bizlerin fıtratına yerleştirdiği, yaratıcıyı fark etme genlerini harekete geçirerek, onun çizdiği yoldan gitmemizi ister bizlerden. İşte biz yaratılmış şuurlu insanların, Allah ı tesbih etmesi, onu yücelterek, onun istediği yoldan gitmesi de, bizlerin Rabbimizi tesbih etmemizdir. Allah imtihan edeceği kullarına, adeta yardım edercesine, yaratırken fıtratına, yani doğuştan yaratıcıyı fark etme özelliğini vermiştir.
Rum 30: Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. ALLAH’IN İNSANLARI ÜZERİNDE YARATTIÄžI FITRATA SIMSIKI TUTUN. Allah’ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler. (Diyanet meali)
Demek ki Allah bizleri yaratırken, işimizi kolaylaştırıyor. Yaradılış özelliklerinin dışına çıkarak, yoldan sapma diyor. İşimizi daha da kolaylaştırarak bilgileri detaylandırıyor, yol gösterici kitaplar gönderiyor. Binlerce yıl öncesi insanları araştırdığınızda, hepsinin bir şeylere inanma ihtiyaçlarının olduğunu görürüz. Bu konu ile bağlantılı ve günümüzde farklı anlamlar verilen, iki çok önemli ayet üzerinde, sizleri düşünmeye davet etmek istiyorum. Önce ayetleri yazalım.
Araf: 172: Hani kıyamet gününde, “BİZ BUNDAN HABERSİZDİK†DEMEYESİNİZ DİYE, RABBİN, ÂDEMOÄžULLARI'NDAN, ONLARIN BELLERİNDEN ZÜRRİYETLERİNİ ÇIKARDI, ONLARI KENDİLERİNE ŞAHİT TUTTU ve dedi ki: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?†Onlar da, “Evet, buna şahit olduk†dediler.
173: Ya da “Daha önce atalarımız şirke batmıştı. Biz de onların ardından gelen bir soyuz. Gerçeği çiğneyenler yüzünden bizi helâk mi edeceksin?†demeyesiniz. (Bayraktar Bayraklı meali)
Bu ayetler örnek gösterilerek, bizlerin ruhlar yaratılmadan önce, Allah a verilen bir söz olduğundan bahsedilir. Dikkat ederseniz bu verilen sözün, bahsettikleri gibi olmadığı, tam tersine bu dünyada iman edenlerin verdiği söz olduğu çok açık anlaşılıyor. Eğer fıtratımıza yerleştirilmiş bir inançtan bahsedersek, bunu kabul ederim, çünkü fıtratımıza yerleştirilenin, düşünmeden, araştırmadan tersini yapmakta, bizlerin sözümüzde durmadığımız anlamını taşır. Tıpkı tebliğler ulaştığı halde, iman etmeyen, fıtratına inatla, iman etmemekte ısrar edenlerin yaptıkları gibi.
Yukarıdaki iki ayet, çok daha farklı şeyler anlatıyor bizlere. Kur’an da ruhlar yaratılmadan, Allah ın kullarından söz aldığı bahsedilmez. Bu iki ayette geçen, BEN SİZİN RABBİNİZ DEÄžİLMİYİM sözünün, ruhlar âleminde, Allah ın bizlerden söz aldığı ve bizlerinde, EVET BUNA ŞAHİT OLDUK dedikleri anlatılır. Tabi bunları anlatanlara bazı kişilerin, bizlerin bunlardan haberimiz yok, sorumluda olamayız, şeklinde cevap vermeleri de kaçınılmazdır. Gelin bu iki ayet üzerinde düşünelim.
Araf 172. ayetin ilk cümlelerinde, kıyamet gününde hesap sorgusu yapılırken, olabilecek olaylara örnekler veriliyor. Önce şunu hatırlatmak isterim, Allah bu dünyada, aklı başında kuluna, açıkça tebliğ etmediği hiçbir şeyden hesap sormaz. Allah biz uyarıcı göndermediğimiz, tebliğimiz ulaşmayan kullarımıza azap edici değiliz der. Çünkü bu düşünce imtihan olmanın özüne ters düşer. Ayetin devamında bu söylediklerimi Yaradan doğrularcasına, biz bu gerçeklerden habersizdik demeyesiniz diye, bakın neler yaptık diyor.
Allah yarattığı kullarının, belirli yaşa geldiğinde, yani gerçekleri fark etmeye başladığında ki biz buna buluğ çağı diyoruz, bakın onların BELLERİNDEN ZÜRRİYETLERİNİ ÇIKARDI VE ONLARI KENDİLERİNE ŞAHİT TUTTU DİYOR ayette. Önce bu kısmı doğru anlamaya çalışalım ki, devamında söylenenlerin nerede söylendiği de doğru anlaşılsın. Bellerinden zürriyetlerini çıkarmak ne demek, önce onu düşünelim. Bildiğiniz gibi zürriyet belirli yaşa gelmiş kız ya da erkeklerin üreyebilme(döl), çocuk sahibi olabilme özelliklerinin ortaya çıkmasıdır. İşte bu yaşa gelen bir insan, yaşamın ve fıtratın gerçeklerini fark edebilecek duruma gelmiş, zürriyetini ortaya çıkarmıştır. Hani hep söyleriz, (buluğ çağı) bu yaşa geldiğinde artık, Allah a kulluk görevimize de başlamalıyız deriz.
Yaradan bu yaşa gelmiş, fark edebilme, düşünme duygularının ortaya çıkmasıyla, araştırmaları neticesinde gördüğü gerçeklerin sonunda, iman etmiş bir Müslüman ı, ALLAH KENDİSİNİ, BİZZAT KENDİSİNE ŞAHİT YAPARAK, bu dünyada bizlerden bir söz almıştı. Allah BEN SİZİN RABBİNİZ DEÄžİLMİYİM dediğinde ne demiştik, iman ettiğimizi söyleyen bizler? EVET, BUNA ŞAHİT OLDUK, SEN BİZİM RABBİMİZSİN, demedik mi? Bu imanımızı, bizler Allah ın kitabı Kur’an ile diğer toplumlarda yine Allah ın gönderdiği kitaplar doğrultusunda tasdik ederek, Yaradan ın yüceliğini ve tek ilah olduğunu, hesap gününün geleceğini bizler, bu dünyada özgür irademizle, aklımızla bizzat imtihanımız gereği araştırarak kabul ettik. YOKSA FARKINDA OLMADIÄžIMIZ BİR SÖZDEN, ALLAH BİZLERE ASLA HESAP SORMAZ, BUNU UNUTMAYALIM.
Devamında ki ayette, yine mahşer günü hiç kimse bahane bulmasın diye, bir başka uyarıda da buluyor Allah ve bakın ne diyor. Atalarımız şirke batmıştı, bizlerde onların takipçileriydik, onların yüzünden bizleri de mi cezalandıracaksınız demeyesiniz diye, sizlere zürriyetinizi verdikten, ortaya çıkardıktan sonra, tüm gerçekleri görebilmeniz için, her türlü imkânı sağladım, uyarıları yaptım ki, hesabın görüleceği o çetin günde, HİÇBİR BAHANENİZ OLMASIN diyor Allah ayetinde.
Aslında Allah ın ayetlerini, batıl ve hurafelerle anlamaya çalışmadığımızda, şükürler olsun tüm gerçekler ortaya çıkıyor. Bizlerin yaptığı büyük yanlış, Allah ın ayetlerini bizzat Kur’an ın açıklamalarından öğrenmek yerine, rivayet ve sanı bilgiler ışığında anlamaya çalışmamız, bizleri yanılgıya sürüklüyor.
Değerli din kardeşlerim, konuyu özetlemek gerekirse, Allah yarattığı kullarını imtihan ederken, bizlere öyle kolaylıklar sağlamış ki, doğruyu bulmak çok kolay. Yeter ki fıtrata ters bir davranış içinde olmayalım. Allah bizleri yaratırken, iman etme kolaylığını da bizlere vermiş ve bizlerden istediği, kendisine bağlılığımızı sunmak ve kulluk görevimizi yapmaktır. Elbette bizler fıtratımıza yerleştirilen bu gerçeğe dönmekle, Allah a karşı sorumluluklarımızı da yerine getirmiş, sözümüzü de tutmuş oluruz.
KUR’AN BİZLERİN, ASIL İMTİHAN VE SORUMLULUKLARIMIZIN BAŞLADIÄžI NOKTANIN, FITRATIMIZ GEREÄžİ VERİLENLERLE BAŞLAMADIÄžINI, ASIL SORUMLULUKLARIN, BU DÜNYADA ERGENLİÄžE, AKLI KULLANMA YAŞINA GELDİÄžİMİZDE BAŞLADIÄžINI ANLATIYOR VE DİYOR Kİ, SİZLER VERDİÄžİNİZ SÖZÜ TUTUN VE SÖZÜNÜZÜN GEREÄžİNİ YERİNE GETİRİN. Burada dikkat etmemiz gereken bir konu var. Verilen tüm sözler ve söz verenler, hepsi bu dünyada Allah a iman ettiğini söyleyenler.
Bizler Allah a söz veriyoruz ama yalnız Allah ı tek Rab, yani İlah edinmekle iş bitmiyor. Verdiğimiz söz bununla sınırlı değil. Allah a verdiğimiz söz, gönderdiği Kur’an ın tamamına iman ederek, asla batıla sapmadan, hakka batıl karıştırmadan, yalnız Allah ı veli edinip başka veliler edinmeden, Kur’an ın sınırlarını aşmadan, İslam ı Kur’an ın ipine sarılarak, arı-duru yaşamakta Allah a verdiğimiz sözler arasındadır. Peki, bu sözlerimizde duruyor muyuz? Bunun yorumunu sizlere bırakıyorum. Sonucunu huzuru mahşerde, hep birlikte göreceğiz.
Dilerim mahşer günü, hesabın görüleceği O çetin gün, verdiğimiz sözleri tutabilen, Allah ın azınlık HALİS kullarından oluruz.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
http://hakyolkuran.com/
http://halukgta.blogcu.com/
http://kuranyolu.blogcu.com/
|
|
|
öylesine .... |
Yazar: Beyaz - 08-01-2016, Saat: 04:50 PM - Forum: Güzel Sözler
- Yorumlar (2)
|
 |
ÖZLEDIM...!
ßu gün yine cok özledim seni, yine her yerde aradim gözlerini,
yine oturdum gelmeni bekledim, yine sana sarilacagim günü hayal ettim...
Oturdum agladim dayanamiyorum demeni bekledim.
Göz yaslarimi silmeni istedim hickiriklarimi duy istedim seni sevdigimi bil istedim...
ßu gün yine kalbim param parca yine kirik yine agliyor yine kaniyor.
yüregim boslukta kaldi yine haykiriyor.
Cigliklarim dört duvar arasin da yankilandi yine.......
ßen bu gün yine kendimi duvardan duvara vurdum.
Yine canim yandi gelmeni bekledim hayalini kurdum
ßen bu gün yine aci cektim...
ßen bu gün yine cok ÖZLEDIM..
|
|
|
..son sevda |
Yazar: Frezya - 08-01-2016, Saat: 11:26 AM - Forum: Kişisel Aşk Yazıları
- Yorumlar (2)
|
 |
Herşey mevsimsiz ve tanımsız sevgili
Seninle geçen hergün ayrı bir tat
Sen geç gelen bahar’ım
Sen son sevdam
Derlerdi de inanmazdım son sevdalar başka olur diye
Yemin ettim ben seninle yaşlanmaya, seninle ölmeye
Kim girebilir ki aramıza kim engel olabilir sevgimize
Zor zamanlar yaşadım seninle
Zor günler yaşattım sana
Hakkını helal et bana
Hatırlıyor musun ? yüzüğü çıkarıp koymuştum avuç içine
Bırak beni daha iyilerine layıksın demiştim
Hastalıklı biri sana acıdan başka bir şey veremez demiştim
Sen istesen ailen istemez demiştim.
Ben yanıldım sevgilim
Sen önce yüreğine taç yaptın beni sonra başına
Kafa tuttun herşeye
Şimdi ölüm gelse alsa nefesimi
Sevdam kara toprağa kadar ve sonsuza kadar yaşar
Bilirim ki ! sevdam beni yaşatan
Sensizlikde beni asıl öldürecek olan
Sen tüm mevsimlerim
Sen yüreğimin son durağı
SEVDAM BEN HERGÜN SENİNLE YAŞLANMAK YERİNE YENİDEN DOÄžUYORUM.
|
|
|
İnancımızı Kullananların Artık Tuzağına Düşmeyelim. |
Yazar: halukgta - 07-27-2016, Saat: 04:56 PM - Forum: İslam
- Yorum Yok
|
 |
İnancımızı, dinimizi nasıl yanlış yaşadığımızın ve bununda yalnız kendimize değil, topluma ve ülkemize de nasıl zararlar verdiğinin, düşündürücü bir örneğini yaşattı Rabbimiz bizlere. BAŞIMIZA GELEN BU ŞERDEN İBRET ALARAK, DERSLER ÇIKARANLARA NE MUTLU.
Allah bizleri imtihan ettiğini söyler Kur’an da ve din, iman adına sakın veliler, efendiler, şeyhler edinmeden imtihanınızı yaşayın dedikten sonra, güvenebileceğimiz tek velinin, Allah bizzat kendisi olduğunu, çok açık bir şekilde ayetinde bizlere bildirir ve uyarır. Tabi bizlerin rehberi ne yazık ki Kur’an olmaktan çıkartıldığı için, bizler bu uyarıları ya duymayız, ya da duymamız engellenmiştir. Kur’an ışığıyla nurlanmayan bizler, birde Allah ın bu uyarılarına tamamen ters düşen bir inancı kabul ederek VELİSİ, ŞEYHİ OLMAYAN CENNETE GİDEMEZ diyecek kadar yoldan çıktığımızın, farkında bile değiliz.
Allah Kur’an da bu konu ile ilgili uyarılarına devam ederek, SAKIN SİZLERİ ALLAH İLE ALDATMASINLAR sözlerinden de elbette hiç nasiplenmedik. Çünkü birileri bizlere, Kur’an ı anlayarak okumak yerine, anlamadan okumamızı tavsiye ettikleri için, Yaradan ın ikazları bizlere hiç ulaşmadı. Bizler, sevap kazanma sözcüğünün ne anlama geldiğini bile anlayamadık. Anlamını bilmesen de Kur’an ı oku dediler, böylece DİNİ ÇIKARLARI ADINA KULLANAN CEMAAT, TARİKAT OLUŞUMLARI TOPLUMU, DİN ADINA İSTEDİKLERİ GİBİ YÖNETTİLER. Hâlbuki Allah Kur’an da başka bilgilere, sözlere uymamamız gerektiğini bildirmiş, din adına Allah dan başka veli, dost edinmemizi yasaklamıştır.
Araf 3: Rabbinizden size İNDİRİLEN KİTAP'A UYUN, O'NDAN BAŞKA DOSTLAR EDİNEREK ONLARA UYMAYIN. PEK AZ ÖÄžÜT DİNLİYORSUNUZ. (Diyanet eski meali)
Ülke olarak yaşadığımız bu vahim durum, bizlere ibret olmalıdır. Dini çıkarları adına kullanan din simsarcıları, çıkar çatışmasına girdiklerinde, nasıl bir birlerine düşman kesildiklerini, hatta akla gelmeyen şeyleri yaptıklarını gördük. Ama Allah ın adaleti devreye girince, gerçekler ortaya çıktı. ŞİMDİDE SEYREDİN BAKIN, ALLAH KİMİ KİMİNLE TERBİYE EDİYOR. Ne dersiniz, çok düşündürücü değil mi?
Zalimleri, adaletsizleri bu hale getirenler, güçlendirenler KENDİ MENFAATLERİ DOÄžRULTUSUNDA CANAVARLAR YARATANLAR, lütfen biraz durup düşünsünler ve ibret alsınlar. Allah, din, iman kelimesini ağzından düşürmeyenlerin, İslam a verdiği zararları anlatmak mümkün değil. Şunu lütfen unutmayalım din, iman sözcüklerle değil, Allah ın Kur’an da ki emirlerini, hayata geçirmekle yaşanır. Allah bu konuda bizleri uyararak, KİMİN TAKVACA ÜSTÜN OLDUÄžUNU, KİMLERİN EN DOÄžRU YOLDA OLDUÄžUNU, YALNIZ BEN BİLİRİM DEMİŞTİR.
İsra 84: De ki: “Herkes kendi yapısına uygun işler görür. RABBİNİZ, EN DOÄžRU YOLDA OLANI DAHA İYİ BİLİR.†(Diyanet meali)
Allah ın bunu söylemesinin nedenlerini bizler, anlamak istemediğimiz içindir ki, günümüzde öyle insanları ALLAH DOSTU YAPIP YÜCELTTİK Kİ, NEFSİMİZDE ALLAH KATINDA TAKVACA ÜSTÜN İNSANLAR YARATTIK. Şimdide onların zulümleriyle ülkemiz acılar yaşıyor. Hatırlayınız lütfen, ismini dahi zikretmek istemediğim bu zat hakkında, nasıl güzel övgüler söyleniyordu, yere göğe sığdıramıyorlardı. Sonuç ne oldu? Anlayan, düşünen ibret alan ders çıkaracaktır. Düşünmeyi birilerine emanet edenlere zaten sözüm yok. Onlar her şeye müstahaktır.
Değerli din kardeşlerim. İnancımızı, imtihanımızı hiç kimseye emanet edemeyeceğimizi, bizlerin bizzat yaşamamız gerektiğinin bilincinde olmalıyız. Sorumlu olduğumuz rehberin, yalnız Kur’an olduğunu lütfen unutmayalım, UNUTURSAK ALLAH BÖYLE ACILARI BİZLERE, TEKRAR YAŞATACAKTIR.
Kur’an ın uyarısı, sizleri yönetecekleri EHİL İNSANLARDAN SEÇİNDİR. Bu uyarının ne olduğunu anlamanın zamanı geldi ve geçiyor. Kur’an demokrasiyi bizlere öneriyor, onun içinde, YÖNETİCİLERİNİZİ KENDİNİZ SEÇİNİZ DİYOR ve toplumlarında bilinçli olması adına uyarılar yapıyor. Bu gerçekleri görmemizi istemeyen cemaat, tarikat eksenli oluşumlar, toplumun bu gerçeklerini görmesini engelliyorlar. HATTA BU GRUPLARA GİRENLERİN DÜŞÜNME, AKLINI KULLANMA YETKİSİNİ DE ELLERİNDEN ALARAK, BİZZAT KENDİLERİNE HER KONUDA KOŞULSUZ BİAT/İTAAT ETMELERİNİ SAÄžLIYORLAR. Böyle olunca da, koyun misali yaşamaktan kurtulamıyoruz. ONUN İÇİNDİR Kİ DEMOKRASİ, KENDİ YÖNETİCİSİNİ BİZZAT KENDİSİ SEÇEBİLECEK BİLİNCE, BİLGİ VE BECERİYE SAHİP OLAN, TOPLUMLARIN YÖNETİM ŞEKLİDİR.
Yaşadığımız bu acı örnekte, çok kişinin ve ailelerin, ana, babaların canı yandı, yanmaya da devam edecektir. Gelin yaşadığımız bu acı örnekten, dersler çıkartalım. AÇIÄžA ÇIKAN BU ZALİM VE PERVASIZ ÖRGÜTÜN BİRÇOK BENZERLERİNİN, ORTALIKTA CİRİT ATTIÄžINI UNUTMAYALIM. EL BİRLİÄžİYLE ONLARIDA TOPLUMDAN TEMİZLEYELİM. Onlarında diğerlerinden farklarının olmadığını bilelim ve bizleri kendi çıkarları adına nasıl kullandıkları gerçeğini, BİRDAHA AYNI ACI OLAYLAR YAŞANMADAN, ARTIK BİZLER FARKINA VARALIM ve bu örgüt, cemaat, tarikat oluşumlarının tuzaklarına düşmeyelim.
Artık ülkemiz buna benzer acılar yaşamasın. Bizleri ALLAH İLE ALDATANLARIN TUZAÄžINA DÜŞMEYELİM. Allah ın önerisi laik demokratik yönetimi, hayatımıza tam olarak geçirelim ve yöneticilerimizi seçerken de, EHİL İNSANLARDAN SEÇELİM.
Kur’an dinde zorlama yoktur der ve bizlerin imtihanının, bizzat Allah ile kul arasında olduğu vurgusunu çok açık yapar. İşte bu laik ve demokratik bir yönetimin tarifidir. Laik yönetim dinsizlik değil, tam tersine her dinin ve inancın önünü açan ve rahatça yaşanmasını sağlayan bir yönetim şeklidir.
Allah elçisi tarafından gönderilen Kur’an a kullarının, ne derece uyup uymayacağını, kişinin kendisine bizzat bırakması LAİK DEVLET YÖNETİMİNİN TARİFİDİR. Lütfen dikkat, devlet yönetimi diyorum. KİŞİ LAİK OLMAZ, ÇÜNKÜ HER İNSANIN İMAN ETTİÄžİ, YAŞADIÄžI BİR İNANCI VARDIR VE ONDAN SORUMLUDUR, BUNA HİÇ KİMSE MÜDAHALE EDEMEZ.
Bizler ne yazık ki Allah ın yanında, şefaatçiler, dostlar, veliler edindik ve bunun cezasını çekiyoruz. Allah benden başka dost, şefaatçi edinmeyin dediği halde bu yanlışı yapıyoruz.
Secde 4: Allah, gökleri ve yeri, ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arşâ€™a kurulandır. SİZİN İÇİN O’NDAN BAŞKA HİÇBİR DOST, HİÇBİR ŞEFAATÇİ YOKTUR. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız? (Diyanet meali)
Ülkemizin başına gelen bu elem, üzüntü verici olaydan çok önemli dersler çıkartırsak, Rabbimiz aynı acıları bizlere bir daha yaşatmayacaktır, lütfen buna inanalım. Onun içinde cemaat, tarikat oluşumlarının içinde olmayalım. Bizleri yönetenlerde bunlara izin vermemelidir. İmanımızı bizzat bizler çaba göstererek, Kur’an dan anlayarak ve üzerinde düşünerek yaşayalım. Böylece imanımızı, inancımızı kullananlarında tuzağına düşmemiş oluruz.
Allah bizlerin, ülkemizin yardımcısı olsun. Kur’an gerçeklerinin farkına varabilen, Allah ile aldatanların tuzağına düşmeyen, toplumlar olabilmek dileklerimle.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
http://hakyolkuran.com/
http://halukgta.blogcu.com/
http://kuranyolu.blogcu.com/
|
|
|
Benide Götür |
Yazar: Frezya - 07-26-2016, Saat: 09:41 AM - Forum: Aşk (Genel)
- Yorum Yok
|
 |
herşey düzelir demişlerdi zamanla
yoruldum, bitti artık yakarışlarım,
sabrımın duvarında,boğuldum tere;
sen istersen benide götür,gittiğin yere.
ne hale koydular,daha ilk günden
aldılar yüreğimi çıktı bedenden,
ruhumun limanında dinlenebilsem;
sen istersen benide götür gittiğin yere.;
dalgaların arasında,gidip gelişim
şimdi anlıyorumki, sürgün yemişim,
pembe umutlar beslemişim boşyere;
sen istersen benide götür,gittiğin yere.
insanlarda bitmeyen,tükenmeyen bir arzu
kime selam verdiysem,bulamadım tevazu,
alev oldu yüreğimde bitmeyen,özlem,hasret;
sen istersen,benide götür, gittiğin yere.
kader böyle yazmışsa,yapacak şey varmıki!
büyük yıkım yaşıyorum ,yüreğimde inanki,
dört mevsimi yaşadım,bahar geçti boş yere;
sen istersen benide götür, gittiğin yere.
kime güvendiysem hep ağlattı,sırtımdan vurdu
demorolize oldum artık ,yitirdim tüm umudu,
işte benim hayatımın , son sahnesi belkide;
sen istersen benide götür, gittiğin yere.
|
|
|
Ramazan Bayramı |
Yazar: acemhe - 07-07-2016, Saat: 01:04 PM - Forum: Özel Günler ve Kutlamalar
- Yorum Yok
|
 |
Ülkemizin bulunduğu bu zor durumdan şu güzel günlerin yüzü suyu hürmetine kurtar Allah'ım.
Ramazan bayramınız mübarek ve huzurlu olsun.
|
|
|
İslam ı Yaşarken Yaptığımız Mantık Hatası. |
Yazar: halukgta - 07-03-2016, Saat: 12:09 PM - Forum: İslam
- Yorum Yok
|
 |
İslam toplumları olarak öyle bir inanç yaşıyoruz ki, akıl ve mantık tek kelimeyle devre dışı. Televizyonlara çıkıp dinden bahseden, dini kendi nefislerinde şekillendiren din simsarcıları, RUHBAN papazlarını aratmıyorlar. Tabi bizde ruhban sınıfı yok, öyle değil mi? Dinimizde yok, ama bizler ellerimizle ruhban sınıfını yarattık.
Televizyona çıkıp, halkın öyle sorularıyla muhatap oluyorlar ve bu kişilerde onlara, öyle cevaplar veriyorlar ki, insanın hayret etmemesi mümkün değil. Din adeta oyuncak olmuş birilerin elinde. Yalanlar, iftiralar, rivayet ve sanı bilgilerle, Allah emretmediği halde, bunlar Allah ın emirleridir diyenlerin iftiraları ile yaşanıyor İslam.
Tabi tüm bu acı manzaraların sorumlusu, aslında topluma din adına masal, hikâye anlatanlar değil, bizleriz. Allah ın bizleri sorumlu tuttuğuna hükmettiği Kur’an ile bizler, bağımızı hiç kurmadık. Ona danışmadık ve onun bizlere ne anlattığını, anladığımız dilden hiç okuyup düşünmedik. Çünkü bizler, menfaat şebekeleri, Allah ile aldatıcıların tuzağına düştük. Sizler Kur’an ı anlayamazsınız dediler ve bizlerde onlara inandık. Belki de nefsimize/işimize bu yol, daha uygun geldi. İmtihanımızı onlara havale ettiğimizi zannettik.
Allah ın emirlerinden habersiz, aklımıza gelen her konu hakkında, acaba İslam inancına uyar mı, uymaz mı korkusu, bizleri hep tedirgin etti. Onun içinde neredeyse, nefes alırken bile korkar olduk. Dini tek ellerine alan din simsarcıları, Allah ın yemin olsun ki sizler için Kur’an ı/ İslam ı kolaylaştırdım hükümlerine inatla, dini zorlaştırdılar ve toplum içinde adeta korku imparatorluğu kurdular.
Onu yapma günah, bunu yapma günah zihniyetiyle, İslam dini toplumlar arasında bölünmelere, huzursuzluklara ve toplumlar arasında düşmanlıklara neden oldu. Huzur kalmadı, Allah ın orta yolundan çok uzaklaştık.
Dini tek ellerine alanlar, bizlere İslam ı öyle yaşatıyorlar ki, neredeyse kıpırdayacak halimiz kalmadı, günaha gireriz korkusuyla. Hâlbuki Allah ın REHBERİNİ elimize almış olsaydık, bizleri Allah ile aldatanların zalimliklerini, yalanlarını hemen fark ederdik, ama bunu toplum olarak ne yazık ki yapmadık, yapmıyoruz.
Değerli din kardeşlerim. İslam ı lütfen birilerine endeksleyerek yaşamanın yolunu seçmeyiniz, hata yapma riski çok büyük olur. Bizlerin ilk önce yapması gereken, sorumlu olduğumuz, Allah ın kitabı Kur’an ı, anladığımız dilden bolca okuyup, ayetler üzerinde dikkatle düşünerek, ayetler arasında bağlantı kurmaya çalışmalıyız. ÇÜNKÜ ALLAH KUR’AN I ANLAMAYA ÇALIŞANIN, GÖNÜL GÖZÜNÜ AÇARIM VE GEREKEN BİLGİLERİ VERİRİM DİYOR. Aklı başında her Müslüman, İMTİHANI GEREÄžİ, GÖSTERDİÄžİ ÇABA ÖLÇÜSÜNCE, KUR’AN I MUTLAKA ANLAYACAKTIR. Allah anlayamayacağımız bir kitaptan bizleri, sorumlu tutmaz ve imtihan etmez, lütfen bu gerçeği unutmayalım.
Bizleri Kur’an dan uzaklaştıran ve Allah ın kelamını yalnız azınlık bazı kişilerin anladığını söyleyenlerin tuzağına, lütfen artık düşmeyelim. Aklınıza takılan sorularınızı Kur’an a sorunuz ve Kur’an a danışınız. Mecbur kalırsanız, bir konu hakkında danışacağınız kişiden KANIT OLARAK, ALLAH IN AYETLERİNİ İSTEYİNİZ. Eğer size kanıt olarak Kur’an değil de, kelimeleri eğip bükerek, doğruluğundan emin olamayacağımız rivayetlerden, sanı bilgilerden kanıt gösteriyorlarsa, lütfen bunlara kanmayınız, inanmayınız. Unutmayalım peygamberimiz Allah dan ümmetine, YALNIZ KUR’AN İLE HÜKMETME EMRİ ALMIŞTI. Bu sözlerim Allah ın kelamı, ayetlerle sabittir.
Geleneksel İslam ın, mezheplerin, beşeri FIKIH inancının öğretilerini, Kur’an da göremediğinizde, bakın Kur’an da her şey yokmuş diyenlere aldanmayınız. Allah emirlerini, hükümlerini hayatımıza geçirmemizi bizlerden isterken, ÇOK BASİT VE KOLAY BİR ŞEKİLDE İSTEMİŞTİR. Sorumlu olduğumuz kısımda bunlardır. MEZHEPLERİN VE FIKIH İNANCININ DİNE İLAVELERİ, ASLA DİN DEÄžİL, ÇAÄžIN GEREÄžİ TOPLUMLARIN ANLAYIŞLARI, GELENEKLERİ VE DİNİ YAŞAMLARINA GEÇİRME ŞEKLİDİR. Elbette bunlara hiç kimse karışamaz, yeter ki bunlar olmasaydı, inancımızı yaşayamazdık demeyelim. Yeter ki dini, bu inançlarımızla zorlaştırmayalım. Bunları söylemek Allah ın kelamına saygısızlıktır.
Bizlere düşen görev, kafamızdaki sorunun cevabını Kur’an dan aramak olmalıdır. DİN ADINA DELİL VE KANIT YALNIZ KUR’AN DIR. BUNU YETERLİ GÖRMEYENLER, ALLAH IN SINIRLARINI AŞANLARDIR. EÄžER ALLAH, KAFAMIZDA OLUŞAN, DÜŞÜNDÜÄžÜMÜZ KONU HAKKINDA, KUR’AN DA BİZLERİ BAÄžLAYICI HİÇBİR KANIT İNDİRMEDİYSE, BU KONUDA BİR HÜKMÜ YOKSA, DİNİ KONUDAN BİZLERİ BAÄžLAYAN BİR SAKINCASIDA YOK DEMEKTİR. Böyle konular, Allah ın bizleri serbest bıraktığı, düşünerek hayatımıza geçirmemiz gereken konulardır. Ayrıca böyle konular zamana, mekâna, geleneklere göre de değişe bilecek konulardır. Onun için Kur’an her çağa, zamana ve mekâna uyan, eşsiz bir rehberdir.
Din zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcıdır. Din akla hitap eder, onun içindir ki ayetlerin sonunda, bizleri düşünmeye davet eder. Allah ın Kur’an da yasaklamadığını haramlaştıranlar, Allah a ve elçisine iftira atanlardır, bunu unutmayalım. Allah yasaklamadığı ve bizleri serbest bıraktığı konular hakkında hiçbir bilgi vermeyerek, bizlerin hayatımızı daha rahat ve özgür sınırlarda yaşamamıza, fırsat tanımıştır. BİZLERE DÜŞEN, KUR’AN IN YASAKLARINA UYMAKTIR, BAHSEDİLMEYENLERİ KUR’AN DIŞINDA ARAYANLAR, ŞEYTANIN VE MENFAAT ŞEBEKELERİNİN TUZAÄžINA DÜŞECEÄžİNİ UNUTMAMALIDIRLAR. Bu konuda peygamberimizin, çok önemli bir hadisini sizlere hatırlatmak istiyorum.
Allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. HAKKINDA SUSTUÄžU İSE SERBESTTİR. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki ALLAH HİÇBİR ŞEYİ UNUTUCU DEÄžİLDİR.
Ebu Davud K. Etime 39/Tırmizi K. Libas 6 İbni Mace K. Etime 60/ El-Müracaat sayfa 20
Dinde sınırları Allah, ben belirlerim der ve Kur’an ın sınırlarını aşanlar içinde ZALİMLERDİR, KÂFİRLERDİR uyarısını yapar. Allah Enam 150. ayetinde, Kur’an ın haram hükmünü vermediği halde, “Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin†diye uyaran kişilerin gösterdiği rivayet kanıtların, ayetleri inkâr ettiği uyarısını yapıyor ve böyle kişilerle sakın birlikte olmayın diye bizleri uyarıyor. Yine Bakara suresi 5. Ayetinde Allah, KURTULUŞA ERECEKLERIN YALNIZ, ALLAH IN KATINDAN GELEN KUR’AN-HIDAYET ÜZERINDE OLANLAR OLACAÄžI MÜJDESINI VERIR BİZLERE. Casiye 6. Ayetinde de, cahiliye toplumlarının yaptığı yanlışı örnek vererek, Allah ın katından indirilen kitabın dışına çıkıp, atalarının inandığı rivayet ve sanı inançların yanlışlığına dikkat çekmek için de, bakın nasıl uyarıyor.
(ALLAH'TAN VE O'NUN AYETLERİNDEN SONRA, HANGİ SÖZE İNANACAKLAR?)
Nahıl 116. ayette, Allah ın Kur’an da haram dedikleri dışında, ŞU HELALDİR, ŞU HARAMDIR DİYENLERİN, ALLAH A İFTİRA ATMIŞ OLACAKLARINI VE BUNLARIN ASLA KURTULUŞA EREMEYECEKLERİNİ, çok açık bir şekilde bizlere ayetinde bildirmiştir.
Ne yazık ki bugün bizler, Allah ın sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum uyarılarına kulaklarımızı kapamış, beşerin Allah a ve elçisine iftira atan rivayet ve sanı bilgilerle, İslam ı yaşadığımızı zannediyoruz. Böyle olunca da acı, keder ve üzüntü yakamızı bırakmıyor. Birbirimizi katletmekten bile çekinmiyoruz.
Dilerim Müslüman âlemi olarak, Allah cümlemizin gönül gözünü açsın ve yaptığımız yanlışların, izlediğimiz yanlış yolun farkında olabilelim. Yoksa Allah ın gazabından, asla kurtulamayacağız.
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
http://hakyolkuran.com/
http://halukgta.blogcu.com/
http://kuranyolu.blogcu.com/
|
|
|
TERÖR TÜRKİYE'YE ÖZEL-Atatürk Havalananına saldırı |
Yazar: anahro - 06-30-2016, Saat: 02:18 PM - Forum: Kendi Şiirleriniz
- Yorum Yok
|
 |
Terör Türkiye’ye Özel
Hiç sanıp, durmayın terör küresel,
Terör, terörist Türkiye’ye özel.
Şehit, gazi kanlarımız oldu sel
Suriye, Irak bir terör çemberi.
Başlangıç için birkaç yıl geri
Olay sonu aklım arşive daldı
Verilen beyanat tozlu masaldı
“Terörist masumların canını aldı,
Karanlık yüzünü yine gösterdi.â€
Oysa otuz yıldır siyah posterdi.
Örgüt mü alınır İşid deyince.?
Hadiste kapsamı inceden ince.
Varlığı gizlenmez ad deyişince.
Fırat’ın altıda mevcut zenginlik.
Sahiplenmek için terör bezginlik.
Kıyamet Atatürk Hava limanında
Üç canlının infilakı anında.
Şükür, fark edilmişler zamanında..
Bölücü Doğuda,İşit Batıda.
Sınırımız ise ateş hattında.
ORHAN AFACAN
29.06.2016-İZMİR
Hadisi şeriften alıntı:
“â€Deccal, Şam ile Irak arasındaki yoldan çıkıp (Arapların üzerine yürüyecek) serriyelerini sağa ve sola götürüp şerlerinden kimse emin olmayacaktır.
( O zamanda mevcut olan) ey müminler dininizde sebat edinizâ€â€buyurdu Hz. Muhammed. sav.—ŞAM-IRAK tercümesi-Işıd.
|
|
|
Taksiciler saldırı sonrası yüksek paralar aldı !! |
Yazar: Ç@irkin - 06-29-2016, Saat: 12:20 PM - Forum: Güncel Haberler
- Yorum Yok
|
 |
Atatürk Havalimanı'nda meydana gelen terör saldırısı sonrasıtaksicilerin çaresiz yolculardan fahiş paralar istedikleri iddia ediliyor.
İstanbul Atatürk Havalimanı’nda en az 32 kişinin hayatını kaybettiği, 88 kişinin yaralandığı terör saldırısı sonrası, sosyal medya taksicilerin kişi başı 100 liradan yolcu taşıdığı iddiasını konuşuyor.
İddiya göre saldırıdan sonra taksiciler, sadece yabancı turistleri alıyor.
İşte o tepkilerden bazıları:
- Atatürk Havalimanı'nda taksiler kişi başı 100 liradan yolcu taşıyor ve sadece yabancı turistleri alıyorlar.
- Havaalanında mahsur kaldık. Taksiciler sadece turistleri alıyor. Bizlere ya 200 verirsiniz ya da almam diyorlar! Havalimanında patlamadan canımı zor kurtardım. Eve gitmek istiyorum, taksici 200 liraya götüreceğini söylüyor. Ne biçim ülke bura ya!!!!
- Taksi 4 kişi binin taksi metre dışında bir kuruş fazla talep eden olursa ağzını burnunu kırın hukuken suç değil..
- İnsanlar can derdindeyken taksi şöförleri taksimetreyi 100 dolardan açıyomuş gerçekten hayretler içerisinde insanlığın ölmesini izliyoruz ya
- Taksi şoförleri 100 dolar karşılığında eve götürüyormuş. Doğruysa Allah yedirmesin o parayı.
|
|
|
Hain gülben ergenden utanç verici bir yorum ! |
Yazar: Ç@irkin - 06-29-2016, Saat: 12:10 PM - Forum: Güncel Haberler
- Yorum Yok
|
 |
Atatürk Havalimanı'ndaki patlamada en az 10 kişinin öldüğünün öğrenilmesinin ardından, Tayyip Erdoğan'ın davetlerinin vazgeçilmez konuğu Gülben Ergen, "Turistler kaçıyor" şeklinde skandal bir paylaşım yaptı.
Bekir Bozdağ'ın ilk belirlemelere göre 10 kişinin öldüğünü açıkladığı, onlarca yaralının bulunduğu Atatürk Havalimanı patlamasının ardından, şarkıcı Gülben Ergen, "Turistler kaçıyor" diyerek paylaşımda bulundu.
Patlamanın ardından Twitter hesabından patlamayla ilgili fotoğrafları paylaşan Gülben Ergen, şunları yazdı: "Yazıklar olsun insanlara yaşatılan bu korku, bu tedirginlik gittikçe boğazımıza dayanıyor. Turistler ülkemizden kaçıyor."
Cumhuriyet
|
|
|
|