Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Forum İstatistikleri |
» Toplam Üyeler: 16,693
» Son Üye: mar7w7
» Toplam Konular: 98,525
» Toplam Yorumlar: 1,065,504
Detaylı İstatistikler
|
Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 390 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 387 Ziyaretçi Bing, GoogleBot, Yandex
|
Son Aktiviteler |
Atatürk'ü Sevmek Zorundas...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
09-09-2025, Saat: 08:31 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 22
|
ÖYLESİ'NE...
Forum: Güzel Sözler
Son Yorum: SunSet
08-28-2025, Saat: 10:17 AM
» Yorumlar: 12
» Okunma: 1,211
|
Tozlu Raflarda Kalmalı H ...
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: SunSet
08-27-2025, Saat: 11:31 AM
» Yorumlar: 3
» Okunma: 828
|
Gidene Mi Zor Kalana Mı ?
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: SunSet
08-27-2025, Saat: 11:05 AM
» Yorumlar: 2
» Okunma: 569
|
Diş Hekiminin Aşkı - Serd...
Forum: Aşk Hikayeleri
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 07:21 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 59
|
Serdar - Genç Bir Yazar H...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 02:02 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 79
|
Sevimli Sürüngen Gabon'un...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 01:48 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 42
|
Gölgesiyle Yarışan Tay - ...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 01:45 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 41
|
Ot Yiyen Kaplan - Serdar ...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 01:39 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 40
|
Atatürk'ün Çocukluk Anıla...
Forum: Hayatı ve Anıları
Son Yorum: Serdar102
07-25-2025, Saat: 12:21 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 111
|
|
|
Bir Tas Corba Gibidir Hayat Bazen... * Candan Ünal |
Yazar: acemhe - 01-06-2014, Saat: 01:19 PM - Forum: Makale
- Yorumlar (3)
|
 |
Adamın biri girip mutfağa bir tas çorba pişirirse sana, hala umut var demektir dünyada iyi insanlar olduğuna.
Aklının, kalbinin, gururunun süngüsü yalnızlıkta düşer. Kimse bilmez soğuk geceleri, sen dışarıda istediğin kadar gezin dur sırtında kürk gibi havayla ama gece yarısı ateşin çıkınca, yüzün gözün şişip titreyince vücudun, ne makyajın kalır, ne parfüm kokun…
O yüzden insanlar paylaşmalıdır hayatı. Dibini görsen alemin, eğlencenin, zevkin, sefanın ne fayda? Yaşlılıkta hastane kapısında kim duracak yanında? Çocuklar da büyüyecekler, onların da kendi hayatı olacak sonuçta.
Hayat bir tas çorbayı paylaşmaktır bazen, bazen sadece bir tebessümü. Â Bu yüzden güzel kuracaksın dostluklarını, ilişkilerini, sevdiklerini kollayacaksın.Madem insanlar tek başına yaşamak için yaratılmamış, madem bencillik bizim çağımızın hastalığı, uzak duracaksın çıkardan, egodan, kendini üstün görmekten.
Daha çok seveceksin çevrendekileri, daha çok sahip çıkacaksın gerçek sevgilere. İstesen kapıya kimleri dizersin, bununla övünmeyeceksin, kötü gününde yanında olanların listesini bileceksin.
Çıkıp gitmiş aşkların, ölü sevgililerin yasını tutmayacaksın. Kıymetini bilmeyenleri, seni hak etmeyenleri kolye gibi boynunda taşımayacaksın. Eğrisini doğrusuna denk getireceksin bazen, daha çok el uzatacaksın dostluklara.
En iyi gününde yanında olanların sayısına bakacaksın, bir de zor gününde olanların avuçlarına. O yüzden daha değerli şeyler ekeceksin hayata, çiçek gibi açacak sevgilerin olacak. Yoksa her gece en çok sen eğlenmişsin orada burada, ya sonra?
Candan Ünal
|
|
|
Ben Seni Cok Sevdim * Candan Ünal |
Yazar: acemhe - 01-04-2014, Saat: 12:49 AM - Forum: Makale
- Yorumlar (24)
|
 |
Kimsenin seni neden sevdiğimi anlamasını beklemedim çünkü ben de bunu hiç bilemedim. Aklımın ve belki kalbimin tuhaf bir yanına denk geliyordun, kim bilir?
Birini neden sevdiğini bilmiyorsan eğer, sevmeye ne kadar devam edebilirsin? Sebebini bilmediğin sevgiler mi daha uzun sürüyor, yoksa altını koyu kalemle çizdiklerin mi?Hangi sesler daha çok rahatsız eder seni; dışarıdan gelen yüksek gürültüler mi, yoksa içinde hiç durmadan konuşan aklının fısıltısı mı?
Oysa ben çok seviyordum seni, hiç sebepsiz, hiç gereksiz ama seviyordum. Seni severek kendi varlığımı kanıtlıyordum belki, belki sadece o saf aşklara öykünüyordum. Sen benim çocukluk hayallerimdeki beyaz atlı prenstin belki…
Aslında ne sen prenstin, ne benim kurtarılmayı beklediğim kilitli bir kalem vardı. Kendi hayatını bir hapse çeviren aklımdan ve kalbimden başka hiçbir şey değildim ve yıllar geçtikçe gördüm ki; ben seni kendimden çok sevdim.
Yoksa insanın kendi hayatını bu kadar yok sayması, ona sadece bir kere hediye edilmiş bir ömrü, sanki sonsuzmuş gibi boşa harcaması nasıl mümkün olabilir?
Ben anladım ki; seni çok sevdim ama daha üzücü olanı, kendimi hiç sevmeyişim…
Candan Ünal
|
|
|
Yüreğimi Öylesine Aldın ki Sevgili.. |
Yazar: Orhan-38 - 01-03-2014, Saat: 04:19 PM - Forum: Şiirler
- Yorum Yok
|
 |
Yüreğimi aldın sevgili, öylesine aldın ki.
Utandım önceki aşklarımdan kendimden.
Anladım ki onlarıda, kendimide kandırmışım.
Ve hepsi silindi sen gelince.
Şimdi kalan izlerden utanıyorum.
Bütün kapıları kapandı yüreğimin sen gelince.
Yüreğimi öylesine aldın ki sevgili.
Senden önce yapılan onca kurlardan,konuşmalardan, gecelerden utandım.
Öğrenememişim,becerememişim.
Anladım senden öncesinin yalan olduğunu.
Yüreğimi öylesine aldın ki sevgili...
Uzaklaşıyordu düşüncelerim ve yüreğim.
Korkmuştum unutuyordum yavaş yavaş.
Ne yapacağımı,ne düşüneceğimi bilmiyordum.
Tam bir karmaşa ve boşluk içinde gezinirken birden irkildim, uyandım.
Karşımda oturuyordun.
Söylediklerin bir tokat gibi patlıyordu yüzümde.
İnanamadım,anlıyormusun....
Çünkü ben hep seni bekliyordum.
Kimsenin okumadığı, kimsenin el sürmediği bir kitap gibi, yüreğimin bir bölümü sana ayrılmıştı,kapalı kapılar ardında öylesine özenle, öylesine umutla korunmuştu ki kendim bile el süremedim.
Çünkü sadece senindi.
Yüreğimi öylesine aldın ki sevgili...
Öylesine çabuk, öylesine birden bire oldu ki.
Hiç beklemezken,hiç ummadığım bir anda alt üst oldum.
Tuttum kendimi söyleyemedim,konuşamadım, anlatamadım.
Oysa yıllar hep seni özlemekle hep seni düşünmekle ve sana ayrılan kitaba el değmesin, bozulmasın diye şu dünyanın pisliği,çıkarcılığı, bozulmuşluğu ve yapmacıklığı ile mücadele etmekle geçmişken, şu yorulmuşluğumun üstüne yinede konuşamadım,söyleyemedim.
Yüreğimi öylesine aldın ki sevgili...
Anladım ki hayallerim vardı sende.
Düşüncelerim, özlemlerim,umutlarım,yalnızlığım vardı sende.
Ve bir de yüreğimi öylesine aldın ki sevgili...
Daha yeni anladım sende var olanları.
Ben ben olmaktan çıkarken öğrendim tekrar kendimi.
Düşünecek, özleyecek, umutla bekleyecek hiçbir şeyim kalmadı senden başka.
Seninle beraber olduğum anlarda anladım ki zaten seni bekliyordum,
zaten seni düşünüyor, seni özlüyordum.
Sadece sarılmak istedim sana bir an...
Sadece ellerini tutmak.
Yüreğimi öylesine aldın ki sevgili...
Yapamadım, korktum herşeyin bozulmasından, kaybolup gidivermenden.
Yapamazdım anlıyor musun?
Ve birden bire farkına vardım.
Sen benim her doğum günümde pastamın üzerindeki mumları üflerken ve gökyüzünde her yıldız kayışında tuttuğum dileğimdin.....
YÜREÄžİMİ ÖYLESİNE ALDIN Kİ SEVGİLİ SÖYLEYECEK HİÇBİR ŞEYİM KALMADI.....
''Gönderilmemiş aşk mektupları''
|
|
|
Büyüsü Bozulur Mu? * Candan Ünal |
Yazar: acemhe - 01-03-2014, Saat: 12:20 PM - Forum: Makale
- Yorumlar (8)
|
 |
Sen geldin ya, bana bir şey olmaz artık. Dünya başka bir tarafa doğru döner, güneş sadece benim üstümde parlar, deniz hep o sevdiğim renge boyanır. Geldin ya, bana ölüm bile vız gelir artık!
Yokluğunda seni anlatmak istediğim dostlara, tarif edecek kelime bulamadım. Saatler boyu anlatsam, sayfalar boyu yazsam, yine de içimdekilerin tam karşılığı olamaz biliyorum. Aşk bu mudur sevgili?
Nasıl özledim seni bilemezsin. Daha doğrusu seninle yaptıklarımızı özledim. Sabahlara kadar süren, aklımızı ve ruhumuzu bir şarap şişesine sığdırdığımız sohbetleri; bir daha kimseyle edemedim. Meğer ne büyük bir zenginlikmiş konuşmak seninle, gittiğinden beri dilsizim. Senden sonra da denedim, başka bir sevdanın ucuna takılıp, sen gibi yaşamayı ama olmadı. Ne sığ ve ucuz kelimeler duydu kulaklarım, bilemezsin.
Ben senin aklını sevmiştim. Kalbinden bile önce, düşünmeni sevmiştim. Soruyorum bazen insanlara, birinin neyi sevilir diye, kimse kimseyi seni sevdiğim nedenlerden sevmemiş. Bence bir erkeğin iki temel özelliği olmalı; vicdanı ve aklı! Bunların yok olduğu bir ruh, üstüne hangi bedeni giyse, sığ kalıyor.
Birini sevdiğimizi zannettiğimizde, aslında sevdiğimiz şeyler, bize nasıl davrandığıyla ilgili oluyor. Birlikte güzel yerlere gidiyor muyuz? Bize ne hediye alıyor? Günde kaç kere arıyor? Kimi neye göre seviyoruz? Bak şöyle bir çevrene, kim daha fazla can yakmışsa, arkasında birilerini gözü yaşlı bırakmışsa; o çok seviliyor. Garip bir düzen değil mi? Kim kanatıp, acıtıyorsa, onun peşinden sürükleniyor kalpler. Kaçan hep kovalanıyor. Lafa gelince hepimiz aşkta huzur, dinginlik ve anlayış arıyoruz ama kirletilmiş sevdalar nedense daha çok cezp ediyor.
Boş ver sen diğer sevdacıkları, bize dönelim. Ne çok özlemişim seni, ne çok! Bana beni tarif ettiğin, inceden eleştirdiğin ama tüm bunları bir hikayenin içine yerleştirdiğin cümlelerini özlemişim. Bir de ruhumla ve kalbimle katıldığım, bedenimi sarsarak, bir tören gibi yaşadığımız sevişmeleri.
Seninle bir gece geçirmeden, akşam nasıl bir vakittir, kimse bilemez. Canımın rengini gözlerimden, geceyi kokusundan anlayan sevgilim; gittiğinden beri öyle kuru ayaz ki evim, siyaha döndüm, sessizim. Bu ayrılık vakitleri, bende ölüme eş. Neyse şimdi geldin ya, artık renklenirim.
Seni tekrar ve tekrar, her gün, hiç bıkmadan ve yeniden sevebilirim. Bir daha gitmesen olur mu? Hep kalsan yanı başımda, bir masal gibi, bir rüya gibi, yaşayıp gitsek olur mu? Yoksa gidip yeni cümleler mi öğrenmen gerekir? Hep burada kalırsan, senin de büyün bozulur mu? Bilemedim…..
Candan Ünal
|
|
|
Yalan |
Yazar: Xesar - 01-02-2014, Saat: 09:31 PM - Forum: Güzel Sözler
- Yorum Yok
|
 |
Ne yalan söyleyeyim diye başladığımız her cümlenin sonunda yeni bir yalan söylemek bizim için en kestirme çözümdü.Matematikte bile soruları kısa yoldan çözmeyi seviyorduk hatta en kısasından sallayarak
|
|
|
Simdiki Aklim Olsaydi * Candan Ünal |
Yazar: acemhe - 01-02-2014, Saat: 03:29 PM - Forum: Makale
- Yorumlar (6)
|
 |
Geçmişte yaşadığım olayları, tecrübeleri, iyisi ve kötüsüyle cebime koyuyorum. Sonra bakıyorum elimde ne var diye. Bunlarla geleceğe ışık tutabiliyorsam, yaşadığıma, çektiğim sıkıntıya değmiş demektir. Şükrediyorum…
Geçmişte aşık olduğum bir adamın, bana yapmasına izin verdiklerim yüzünden yaşadığım acıları cebime koyuyorum mesela. Dönüp dönüp adama beddua etmemem gerektiğini de bu sayede öğrendim. Baktım yaşadıklarımıza, benim canım kanmak istemiş. İçsesim ve aklım beni sık sık uyarmış ama dinlememişim.
Yaptığı her şeye bahaneler bulmuşum, mantığımı kandırmaya ve kalbimi inandırmaya devam etmişim. Adamda bir sıkıntı yok yani, o zaten kendi gibiymiş. Ben onu aklımda farklı bir hayalin içine resmetmişim.
Şimdi sen bir yılanı, akrebi koynuna alıp yatıyorsan, onun da bir kedi olduğuna kendini inandırıyorsan, o sana dilini ve kıskaçlarını ara ara gösterip ipucu verdiğinde, bunu görmezden geliyorsan; ilk uyuduğun anda sokulman normaldir. Bir yılana, yılan olduğu için kızamazsın. Kendini onun bir kedi olduğuna inandıran sensin, en kötü ihtimalle onun kendini sana bir kedi olarak yutturmasına izin veren sensin.
Şimdi olan oldu diyelim. Yılandır, akreptir, her neyse, belki de sadece insandır ve insani hatalar yapmıştır, sen belki olayı fazla beklenti ve hayalle büyütmüşsündür; her neyse artık. Yorgan gitmiş, kavga bitmiş. Hala söylenip, “ben ona saçımı süpürge ettim, vah benim hayatım gitti†diye ağlanarak geçirdiğin günler, onun sana yaptığından daha büyük ziyandır.
O yüzden geçmiş günlere hayıflanmam ben. Şimdiki aklım olsaydı farklı davranır mıydım? Muhtemelen ama bu akla sahip olmak için, o acılardan geçmek gerek! O yüzden bana kaybolan yıllar yok, her yılım değerli, her anım, her nefesim değerli.
Gözyaşlarım, acılarım, kahkahalarım bile bir servettir. Birilerine bedel ödetmekten, suçlamaktan, sorumlu tutmaktan çok uzun zaman önce vazgeçtim. Yaptıklarımdan ben sorumluyum, sevdiğim adamlardan, seviştiğim gecelerden, içtiğim sigaradan, kurduğum düşlerden, hepsinden sorumluyum. Arkamda bu suçu atacağım hiç kimse yok, olmamalı, bu ömür benim!
Peki, yaşadıklarımdan aldığım derslerim yok mu? Olmaz mı? Pişman mıyım? Bilmem! O zamanın doğrusu oydu, ben de öyle yaptım demektir. Bu zamanın doğrusuna uymaması, onu her an yanlış yapmaz, değil mi?
Şimdi nasıl yaşadığıma gelince, onu da yarın anlatırım…
.Candan Ünal
|
|
|
Biz üç arkadasiz... |
Yazar: acemhe - 01-02-2014, Saat: 11:27 AM - Forum: Güzel Sözler
- Yorum Yok
|
 |
Biz üç arkadaşız. ..
"Mutluluk, Aci ve Ben"
Hergün saklambac oynuyoruz.
Mutluluk hep mızıkcı, saklanıyor bizden...
Bazen ben ebe oluyorum, acıyı buluyorum..
Bazende aci beni buluyor, saklandigim yerden...
Bazen mutlulugu bulduğumu zannediyorum,
Çanak Çömlek patladi diyor aci saklandigi yerden.
Gun bitmek üzere ama,
MUTLULUK hala ortada yok
Ve anlasilan bugun de gelmeye niyeti yok....
|
|
|
|