:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adınız:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 16,695
» Son Üye: trendblooms
» Toplam Konular: 98,531
» Toplam Yorumlar: 1,065,510

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 385 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 382 Ziyaretçi
Baidu, Bing, GoogleBot

Son Aktiviteler
Bizlere Öğretilenleri, Ku...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
, Saat: 05:42 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 5
Nisa Suresi 34. Ayet Ve K...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-03-2025, Saat: 05:00 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 7
Allah Biz Kullarını Resul...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-03-2025, Saat: 11:29 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 9
Kamer Suresi 17-22. Maide...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-01-2025, Saat: 01:12 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 20
Allah Neden Bazı Ayetlerd...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
10-31-2025, Saat: 10:58 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 27
Nisa Suresi 153. Ayet Üze...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
10-27-2025, Saat: 04:08 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 36
Atatürk'ü Sevmek Zorundas...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
09-09-2025, Saat: 08:31 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 198
ÖYLESİ'NE...
Forum: Güzel Sözler
Son Yorum: SunSet
08-28-2025, Saat: 10:17 AM
» Yorumlar: 12
» Okunma: 1,456
Tozlu Raflarda Kalmalı H ...
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: SunSet
08-27-2025, Saat: 11:31 AM
» Yorumlar: 3
» Okunma: 1,033
Gidene Mi Zor Kalana Mı ?
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: SunSet
08-27-2025, Saat: 11:05 AM
» Yorumlar: 2
» Okunma: 692

 
  İkizler 23.01.2014
Yazar: ZencefiL - 01-23-2014, Saat: 10:22 AM - Forum: İkizler - Yorum Yok

Bugün girişimde bulunmak için kuvvetli arzular duyacaksınız. Geleceğe yönelik beklentilerinizin arttığı bir dönemdesiniz fakat beklentilerinizin gerilimini bugün hissetmeyeceksiniz. Daha yapıcı ve olumlu bir tavır içinde bulunacaksınız. Hanım arkadaş ve yakınlarınıza isteklerinizi anlatmayın ve sizi anlamaları için onları zorlamayın. Daha önce girişimde bulunduğunuz konular ile ilgili araştırmalar yapabilir ve konu hakkında çok çeşitli araştırmalar yapabilirsiniz. Değişik fikirler ve ilginç gelişmeler ile karşılaşabilirsiniz.

Bu konuyu yazdır

  Boğa-23.01.2014
Yazar: ZencefiL - 01-23-2014, Saat: 10:21 AM - Forum: Boğa - Yorum Yok

Hareketli bir gün geçirecek ve isteklerinizi gerçekleştirmek için kuvvetli arzular duyacaksınız. Bu arada projelerinizi herkese anlatmayın. Özellikle konu ile ilgisi olmayan arkadaş ve akrabalarınıza anlatmamaya özen gösterin. Fikri olduğunu düşündüğünüz kişiler kafanızı daha çok karıştırabilir ve karar vermeniz zor olabilir. Özellikle olayların yavaş geliştiğini düşündüğünüz böyle bir dönemde karar vermeniz daha zor olabilir. En iyisi olayları akışına bırakın ve kendi kararlarınızı uygulamak için gayret gösterin. Böylece başarılı girişimlerde bulunabilirsiniz.

Bu konuyu yazdır

  Koç-23.01.2014
Yazar: ZencefiL - 01-23-2014, Saat: 10:20 AM - Forum: Koç - Yorumlar (2)

Bugün kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Girişimde bulunmak istediğiniz konu ile ilgili beklentileriniz büyük olabilir ve bunun gerilimini hissedebilirsiniz. Ancak geriliminizi yansıtmayacak ve isteklerinizi gerçekleştirmek için gayret göstereceksiniz. Bu arada moralinizi yükseltin... İsteklerinizden vazgeçebilirsiniz elbette... Fakat aceleci davranmamak gereken bir dönem ve bugün kendinizi daha rahat hissedeceksiniz. Parasal konulara yönelik sıkıntılarınız olabilir. Ancak olayları zorlamayın ve akışına bırakın... Sevdiklerinize karşı anlayışlı davranmaya özen göstermelisiniz.

Bu konuyu yazdır

  Yusuf Taşkın-Ağla sevdam
Yazar: ZencefiL - 01-23-2014, Saat: 10:13 AM - Forum: Online Videolar - Yorum Yok

Bu konuyu yazdır

  Ah....
Yazar: Xesar - 01-22-2014, Saat: 02:57 PM - Forum: Kişisel Aşk Yazıları - Yorumlar (6)

Satır aralarında kalmış bir aşk bizimkisi, ne bir öykü çıkar, ne birkaç sayfa yazı, sende biliyorsun. Özlem adına çok şey çıkabilir de, ben insanları özlemeyi sevmiyorum. Özleyince hiç olmadığım kadar kötü oluyorum, saatlerce sarılsam geçmek bilmiyor , korkarım çok özlersem seni; sarılınca boğabilirim…

Neyse sen çıkıp gittin yine ,arkandan bir sigara yakıp yerime oturdum, kapıdan çıkarken bıraktığın bakış yüreğimde ve sarıldığında ısrarla bırakmak için çabaladığın kokun üzerimde…

Bu konuyu yazdır

  Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......
Yazar: halukgta - 01-22-2014, Saat: 12:55 PM - Forum: İslam - Yorum Yok

İslam inancında, kadınlarda başın örtülmesi Kur’an emri midir? Gelin bu soruya, farklı bir yoldan Kur’an a bakarak cevap arayalım.

Önce Kur’an ın bizlere verdiği hükümleri, nasıl izah ettiği konusuna-yöntemine bakalım Kur’an dan. Bu konuda sizlere bazı ayet örneklerini vereceğim ki, sizlerin başörtüsünün Allah emri olup olmadığını düşünürken, referans olsun. Bakın Allah ayetlerini nasıl göndermiş bizlere.

İsra 89: Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitli şekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan başkasını kabullenmediler.

Hud 1: Elif, lâm, râ. Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından ayetleri önce sağlam kılınmış, sonra da detaylandırılıp açıklanmış bir kitaptır.

Hicr 1: Elif, Lam, Ra. Bunlar Kitap'ın ve apaçık olan Kuran'ın ayetleridir.

Nur 34: Andolsun ki biz size açık açık bildiren ayetler, sizden önce yaşayıp gitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.

Araf 52: Çünkü Biz, gerçekten de onlara, inanacak bir toplum için bir doğru yol, içinde bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitap ulaştırmıştık”.

Nahl 89: O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz. Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu kitabı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.

Kehf 54: Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür.

Yukarıdaki ayetler üzerinde dikkatle düşündüğümüzde, Allah ayetlerini detaylı, apaçık, ihtilafa düştükleri konularda yol gösteren, her şey için bir açıklama, her türlü misalden değişik örneklerle, apaçık delillerle gönderdiğini söylüyor. En son yazdığım ayette ise, aslında hiç unutmamamız gereken bir bilgi veriyor ve bakın ne diyor Kehf suresi 54. ayetinde.

(Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için, HER TÜRLÜ MİSALİ DEÄžİŞİK ŞEKİLLERDE AÇIKLADIK.)

Lütfen yazımızın sonuna kadar bu ayeti hiç unutmayalım, çünkü konu üzerinde düşünmemizde, karar vermemizde yardımcı olacak. Şimdi gelelim konumuza. Müslüman kadınların başlarını örtmeleri farz mıdır? Yani Allah emri midir? Eğer bir kısım din kardeşlerimizin söylediği gibi, başın örtülmesi farz ise, Allah bu emri yukarıda yazdığım ayetler doğrultusunda, Kur’an da apaçık bildirmesi gerekir. Çünkü biz ayetlerimizi hiç şüphe duymadan, açık, anlaşılır ve daha önemlisi her türlü misaller, örnekler vererek açıkladık diyordu. Zaten muhkem ayetlerinde anlamı, şüphe duyulmayacak kadar açık ve anlaşılır sağlam, güçlü sözler demek değil miydi?

Başörtü konusunu, bu bilgiler doğrultusunda anlamaya çalışırsak, Allah ın ne emrettiğini de doğru anlamış oluruz.

Kadınların başlarını örtmesi farzdır, Allah emridir diye Kur’an dan örnek verilen ayetin o bölümünü, alıntı yaparak önce yazalım ve daha sonra üzerinde düşünelim.

"Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler." Nur: 31

Bu ayette geçen kelimenin, başörtüsü mü yoksa yalnız örtü anlamında mı olduğu konusunda, tartışmak istemiyorum. Başörtüsüne delil gösterildiği şekliyle, ayeti yazıp ve bu haliyle anlamaya çalışalım. Çünkü Allah ın kitabında, bir kelimeye farklı bir anlam dahi verseniz, anlatılmak isteneni asla değiştiremezsiniz. Değiştirmeye kalkanlar, ancak kendilerini avuturlar. Çünkü ne diyordu Yaradan, biz her konuda nice misali, değişik şekillerde Kur’an da açıkladık. Buradan da anlıyoruz ki Kur’an, bizzat kendisini anlatan, açıklayan, eşi benzeri olmayan bir rehberdir, nurdur.

Ayette verilen emrin, cümlenin yüklemin den, göğüs yani yaka açıklığının, dekoltesinin kapatılması gerektiğini anlıyoruz. Peki, neyle örtün diyor? Başınıza örttüğünüz örtülerin bir kısmıyla, göğüs açıklığınızı örtün diye anladığımızı düşünelim.

Allah hükümlerimi, açıkça veririm dediği halde, bizler ayette hükmü verilen, yapılması istenen, yaka açıklığının, göğüs dekoltesinin kapatılması dışında, ASLINDA AYETTE, BAŞINDA DOLAYLI BİR ŞEKİLDE ÖRTÜLMESİNİ EMREDİYOR ALLAH, DİYEBİLİR MİYİZ bu ayete bakarak? Çünkü başın örtülmesine delil, bu ayetten bu şekilde çıkartılıyor. Böyle düşünmek Muhkem ayetin anlamına da ters düşüyor. Çünkü muhkem ayetler sağlamlaştırılmış, hiçbir kuşku duyulmadan apaçık anlamındadır.

Şimdi sizlere soruyorum, bahsedildiği kadar önemli olan bir emri Allah, açık bir hükümle vermeyip, dolaylı bir şekilde vermiş olabilir mi?

Diyelim ki bu ayette dolaylı bir emirle Allah, kadınların başlarının da örtülmesini emrediyor diye kabul edelim. Bu durumda ne yapmamız gerekir? Yazımın başında unutmamamız gereken bir ayet var demiştim, hatırladınız mı? Madem bu ayette açık değil, dolaylı bir hüküm verdi Rabbimiz, Kur’an ın başka ayetlerinde, bu hükmü açıklaması, açıkça izah etmesi hükmünü vermesi gerekir. Bu bilgiyi bizlere veren, Kur’an ın bizzat kendisidir hatırlayınız.

Kur’an a baktığımızda, asla hiçbir ayetinde bu konudan bahsetmez, bu konuya açıklık getirdiği bir ayeti göremezsiniz. Yani kadının başını örtmesine dair, MUHKEM bir ayet yoktur Kur’an da. Başörtüsüne delil getirilmeye çalışılan konuların hepsi, kelimelere farklı anlamlar yükleyerek, aslında bu ayette başında örtülmesi, dolaylı anlatılıyor şeklinde delil gösterilir.

Ne yazık ki ayetlerde geçen kelimelere, Allah ın hiç bahsetmediği, açıklamadığı, izah etmediği anlamları vererek, kendimize Kur’an dan delil arıyoruz. Bu yöntem sizce Allah ın bizlere önerdiği, Kur’an ı anlamamız adına, takip etmemiz gereken yönteme uygun mu?

Bu konuyu düşünmeye devam edelim. Diyelim ki, Allah göğüs açıklığının örtülmesinde verdiği örnekte, başörtüsü sözcüğünü kullanmışsa, bu emri mutlaka dolaylı da olsa, başörtüsüyle yerine getirmeliyiz. Başka bir yöntemle göğüs dekoltesi örtülürse, ayetin hükmünü yerine getirmek eksik kalır diye düşünelim. Konumuzun daha açık anlaşılabilmesi için, Kur’an dan bir örnek vermek istiyorum.

Rabbimiz elçisine, hac konusunda bir ayet indiriyor ve bakın hacca gideceklerin hangi yollarla gidebileceği örneğini veriyor.

Hac 27: İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.

Allah elçisine, o günün toplumunun imkânları ve halkın yaşamında çok önemli yer tutan ulaşım şekliyle ayetini indiriyor ve diyor ki, ister yaya ister deve sırtlarında hacca gidin. Şimdi sizlere soruyorum. Hacca gitmek yaya ve deveyle farzdır, motorlu araç veya uçakla gidemeyiz diyen var mı aramızda? Eğer yok diyorsanız, bahse konu Nur suresi 31. ayeti de aynı şekilde, aynı mantıkla anlamalıyız.


Buradan da anlaşılıyor ki, Allah ın ayetlerde verdiği hükümlerini yerine getirmek için, kullandığımız ARAÇ, zamana ve mekâna göre değişebilir, ama HÜKÜM asla değişmez. Nur 31. ayetinde açık emir göğsün örtülmesidir. Bunu ister o günkü toplumun geleneklerinde olan başörtüsüyle yaparsın, ister farklı bir örtüyle yaparsınız.

Konunun daha iyi anlaşılması için, daha önce bir yazımda verdiğim örneği tekrarlamak istiyorum. Diyelim ki Yaradan bir ayetinde, ey iman eden kadınlar, beliniz ve göbeğiniz açıkta kalmasın, onun için giydiğiniz gömleklerinizi aşağıya doğru salınki beliniz açıkta kalmasın, diye bir ayet indirmiş olduğunu farz edelim.

Bu durumda Allah, belin ve göbeğin kapatılmasıyla birlikte, gömleğin de giyilmesinin farz olduğunu emrediyor diyebilir miyiz? Elbette mümkün değil. Hüküm belin ve göbeğin kapanmasıdır. Verilen örnekte GÖMLEK bir araçtır. Araç zamana, mekana, geleneğe göre değişir, ama hüküm asla değişmez. Allah onun için düşünerek iman edin diyor.

O günde, bugünde Kur’an ın indirildiği toplumda, kadınında erkeğinde başları zaten örtülüydü. Ama neden örtülüydü? Allah emrettiği için mi, yoksa yaşadığı ortamın, iklimin gerekliliğinden mi? Elbette yaşadıkları coğrafyanın gereği, erkekte kadında başlarını örtmek, kendilerini çöl rüzgârından, sıcağından, kumlardan korumak durumundaydılar.

Şimdide geleneklerden yola çıkarak, bu konuyu anlamaya çalışalım. Araplarda kadının başının örtülmesi özgür kadın anlamındaydı. Bir başka deyişle, özgürlüğün simgesiydi. Yani cariyeler Müslüman bile olsalar, başlarını örtmeleri yasaktı. Dışarıda gezerken, cariyemi hür kadın mı olduğu belli olsun diye.

Cariyelerin Müslüman bile olsa, başlarının örtmesinin yasak olması, Kur’an ın indirilmesinin tamamlanması sonunda da değişmemişti. Bu durumda sizce, Nur suresi 31. ayeti peygamberimiz, Müslüman olan topluma tebliğ ederken, nasıl tebliğ etmiş olabilir?

Ey cariyeler, Müslüman bile olsanız, sizin başınızı örtmeniz yasaktır. Yalnız Hür kadınlar başlarını örtecek, bu Allah ın emridir diye topluma tebliğ etmiş olabileceğine inanıyor musunuz?

Hayır inanmıyoruz, çünkü Kur’an ın genel hükümleri tüm iman edenler için geçerlidir diyorsanız, Nur suresi 31. ayette, Allah bu ayette kadınların başlarını da örtmesi gerektiği emrini dolaylı verdiğini, lütfen söylemeyelim.

İslam dininde helal ve haramlar, Kur’an a iman eden herkes için aynıdır. Dikkat ediniz helal ve haramlar diyorum. Köleler konusunda özel ayetler vardır Kur’an da, ama bu ayetler helal ve haram konularını kapsamayıp, onların yaşantılarında kolaylıklar sağlayacak konulardır.

Çok ilginçtir, günümüzde yapıldığı gibi, peygamberimiz devrinde ve dört halife devrinde, başörtüsü konusunda hiçbir tartışma olduğuna rastlamıyoruz. Hele hele saçın bir telini gösteren kadın günaha girer sözleri, peygamberimiz dönemi kadınların saçlarının örtme şekli ile hiç örtüşmez. Çünkü Arap kadınları saçlarını örüp, arkasından aşağıya salarmış. Cariyeler arasından, bizlerde Müslüman’ız başımızı örtmek istiyoruz diyen hiç çıkmamış.

Bir başka düşünülmesi gereken ise, ülkemizde bundan yaklaşık 35 sene öncesine kadar, bugün türban diye örtülen başörtüsü şeklinin olmadığını görüyoruz. Bu sizleri düşündürmüyor mu?

Başın örtülmesi bir gelenektir. Bizlerinde güzel bir geleneği. Bunda hiç şüphe yok. Geleneklerimizi elbette yaşatalım, ama dinin ana unsuru yapmadan. Bir Müslüman a düşen, din kardeşini Kur’an ile uyarmak olmalıdır. Gerisi herkesin kendisine kalmıştır. Çünkü herkes hesabını kendisi verecektir. İnancında özgürdür, kısıtlanamaz.

Bu konuda önemli olan, Allah ın açıkça hüküm vermediği bir konuda, buda Allah ın hükmüdür, haramdır demenin yanlışlığıdır. Allah ben sizlere neyi haram kıldığımı açıkladım der Kur’an da. Bunun dışında haramlar edinmeyin diye de ikaz eder.

Allah ben verdiğim hükümleri, koyduğum haram sınırlarını, açık örneklerle, değişik ifadelerle verdim diyorsa, lütfen Rahmanın bu uyarısını dikkate alalım, Kur’an ı bu mantıkla anlamaya çalışalım.

Allah HARAM konusunda çok dikkat çekici bazı uyarılarda bulunuyor bizlere ve bakın ne diyor.

Nahl 116: Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak, “Bu helâldir, şu da haramdır” demeyin! Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler

Demek ki helal ve haram konusunda, ben Kur’an da her türlü açıklamayı yaptım, izah ettim diyor. Bunun dışında haramlar edinir ve Allah a nispet ederseniz, ALLAH A İFTİRA ATMIŞ OLURSUNUZ.

Kur’an emrettiği haramları açıkça bildirmiştir ve tek tek açıkça saymıştır. Peki, kadının başını örtmesi konusunda açık bir hüküm vermiş midir? Elbette vermemiştir.

Allah neden diğer konularda, haram olanları çok açıkça Kur’an da bildirilmiş örnekleri verilmiş de, kadının başının örtülmesi konusunda, Rabbimizin tek bir açık hükmü yok. Neden bu soruyu kendimize sormuyoruz? Ne yazık ki Kur’an devre dışı kalmış, rivayet ve sanı Kur’an ın önüne geçerek, onlarla iman eder olmuşuz. Hani Yaradan sizleri, Kur’an dan sorumlu tutuyorum diyordu? Yoksa bu ayete iman etmiyor muyuz? Allah bizleri affetsin.

Sizce bu kadar önemsenen konuda, Allah Nur suresi 31. ayetinde hükmünü açıkça değil de, dolaylı bir şekilde vermiş olabilir mi? Bu hüküm verme şekli, yazımızın başında hatırlattığımız Kur’an öğretisine, ayetlerine uyuyor mu? Yorum ve karar sizlerin.

Allah ın açıkça haram demediği bir konuda, bazı beşeri kaynaklardan yola çıkarak, ya da atalarımızın itikatlarına delil olsun diye, kelimelerin ardından anlamlar çıkararak, bazı şeylere HARAM diyenleri, bakın Allah nasıl uyarıyor.

Enam 150: Şunu da söyle: "Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin." EÄžER TANIKLIK EDERLERSE SAKIN ONLARLA BİRLİKTE TANIKLIK ETME! Ayetlerimizi yalanlayanlarla ahrete inanmayanların keyifleri ardınca gitme! Onlar, kendi Rablerine başkalarını denk tutuyorlar.

Yüce Rabbimiz, sizlere apaçık ayetler indirdim, düşünün ve nefsinizin ihtirasları ile haramlar edinmeyin diyorsa, sanırım bu konuda çok daha dikkatli olmamız gerekir. Lütfen şu soruyu dikkatle düşünerek, mutlaka Kur’an ın onayladığı bir cevap bulmalıyız.

Nur suresi 31. ayetinde Allah, kadının göğüs açıklığının kapatılması emrini açık ve anlaşılır olarak vermişse, yine kadının başının örtülme emrini, Kur’an ın başka hiçbir yerinde bahsetmeyip, yine bu ayette açık değil de, dolaylı olarak kadın başını da örtmelidir, hükmünü vermiş olabilir mi? Bu sizce mümkün mü?

Bazı kardeşlerimizin söylediği gibi, kadının başı zaten o devirde kapalıydı, ayrıca kadının başının örtülme emrini Allah ın vermesi gerekmezdi, diyebilir miyiz? Kadın saçının bir tek telini bile gösterdiğinde, cehennemliktir diyenler, acaba büyük bir vebal altında olmuyorlar mı? Bu hükmü Yüce Rabbimiz vermemişse, bizler nasıl olur da veririz.

Biliyorum başını örten birçok din kardeşimden, bu yazımdan dolayı tepki alacağım. Benim söylediklerimi, yazdıklarımı lütfen dikkatle Kur’an ın özünde düşünün ve değerlendiriniz. Amacım başını örten kardeşlerimin, başörtülerini açmaları asla değildir. Buna Rabbimiz şahittir.

Amacım geleneklerimizin dinleştirilerek, Allah ın açık bir emri olmadığı halde, bunlarda Allah katındandır demenin, büyük HARAM, büyük GÜNAH olduğunun anlaşılması adınadır.

Dilerim Yüce Rabbimden, yalnız Kur’an ın haram dediğine haram diyen, kendi nefsimizde haramlar edinmeyip, Allah ın sınırlarını bilen, geleneklerini dinleştirme den gereği gibi yaşayan, TAKVA sahibi Rabbin halis kullarından oluruz.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

Bu konuyu yazdır

  en güzel yemin
Yazar: onaç - 01-20-2014, Saat: 10:56 PM - Forum: Kişisel Aşk Yazıları - Yorum Yok

en güzel yemin söz vermektir
en büyük intikam affetmektir
en adi söz hiç sevmedim ki demek
ve en guzel cevap gülüp geçmektir...

Bu konuyu yazdır

  Takım Elbise
Yazar: Xesar - 01-20-2014, Saat: 03:08 PM - Forum: Maxi Geyik - Yorumlar (1)

Takım elbisemi giyip,üstüne kaşe kabanı çekip, otobüse havalı havalı biniyorum da akbil basmaya gelince öğrenci akbili basmak zorunda kalıyorum ya o an çıkan ses '' fakirsin lan sen'' diyor ya Big Grin halı sahada boş kaleye gol kaçırdığım andan daha kötü oluyorum Big Grin

Bu konuyu yazdır

  Sakın Alisma * Candan Ünal
Yazar: acemhe - 01-20-2014, Saat: 01:07 AM - Forum: Makale - Yorumlar (4)

En kötüsü alışmaktır aslında, çirkinliğe alışırsın mesela, yoksulluğa belki, kalleşliğe, ihanete veya yalanlara.. Bir zaman gelir boş aşklara alışırsın, yadırgamaz kalbin aşksızlığı da…

İşte o zaman git vur kendini bir dağ başında. Çirkinliğe alıştıkça aramayacağın güzellikleri, yoksulluğa alıştıkça bulamayacağın bereketi, kalleşliğe alıştıkça bulamayacağın dürüstlüğü unutursun.

Sahte sevgilerin yatak odası olursa kalbin, acılara da alışırsın, acı olduklarını fark etmeden ve silinir aklından iyiliğe, onura, sevgiye dair ne varsa.

Oysa ben sana mahkumiyet içinde sevgiyi, sevgi içinde saf dokunmayı yaşattım. Kucak açtım tüm kirine gönlünün, yıkadım, pakladım, bayrak ettim mutluluğu, salladım kalbimin tepesinde ama belli ki; yaranamadım!

Oysa zamanı kırmıştım içimde, her geçen gün un ufak ederek parçalamıştım. Ama ihanetleri katmadım ekmeğime, kanıma ah akıtmamıştım. Senin ise, ismin yankılanıyor gece yarısı sohbetlerinde, hissediyorum, susuyorum. Alışmışsın, ona yanıyorum.

Dokununca bitecek sandığım rüyaları, kiri kalmasın diye yıkıyorum. Yalnızlığıma isim koyamadım hala, sana rağmen bu sessizliği yaşıyorum. Alışırsam diye ürküyorum üstelik, kendimden bile korkuyorum. Ve en çok sana rağmen yanında durduğum zaman ağrıma gidiyor yaşamak.

İçimden sesleniyorum, avazım çıktığı kadar bağırıyorum bu şehrin bir köşesinde: Alışma, sakın alışma! Unutma ki; dağ kadar fark vardır, kabullenmekle alışmak arasında…

Ve sen şimdi tut tutabilirsen gerçekten ellerimi, çiz tırnaklarınla; acımaz! Vur vurabilirsem kalbime, tüm kuvvetinle; kırılmaz! Ez ezebilirsen bedenimi, dikil karşıma; yıkılmaz!Donmuştur, soğuktur, alışmıştır belki de. Bak bakabilirsen gözlerime, senin gibidir; UTANMAZ!

Candan Ünal

Bu konuyu yazdır

  Anne
Yazar: Xesar - 01-16-2014, Saat: 06:29 PM - Forum: Kendi Şiirleriniz - Yorumlar (2)

Sol yanım acıyor anne
Sebepsiz bir fırtınaya kapıldım
Hiç bilmediğim bir denizde,
Tut kulaklarımı çek, iki tokat patlat
Ben hiç iyi değilim bu günlerde…

Yine arka mahalledeki çocuklar çağırıyor
Misketlerim gibi umutlarımı da çalarlar mı anne?
Hani topumu patlattı diye sapanla birinin kafasını yarmıştım ya
İşte o günkü gibi döv beni anne
Dayağını yemeye çok ihtiyacım var bugünlerde…

Sonra sarıl bana susturmak için, hani çocukken yapardın ya
Sanki beni döven sen değilmişsin gibi bağrına basar
Oturup benimle ağlardın ya…
İşte öyle bağrına basmana muhtacım bugünler de…

Kötü kabuslar görüyorum anne
Oğlumu son bir kez koklamadan ölme korkusu var yüreğimde
Sarıl bana sakinleşeyim, kendim olayım anne
Sana çok muhtacım bu günlerde…

Bu konuyu yazdır

  Tarih: 11-05-2025, 09:59 AM