Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Forum İstatistikleri |
» Toplam Üyeler: 16,693
» Son Üye: mar7w7
» Toplam Konular: 98,525
» Toplam Yorumlar: 1,065,504
Detaylı İstatistikler
|
Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 342 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 339 Ziyaretçi Bing, GoogleBot, Yandex
|
Son Aktiviteler |
Atatürk'ü Sevmek Zorundas...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
09-09-2025, Saat: 08:31 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 18
|
ÖYLESİ'NE...
Forum: Güzel Sözler
Son Yorum: SunSet
08-28-2025, Saat: 10:17 AM
» Yorumlar: 12
» Okunma: 1,207
|
Tozlu Raflarda Kalmalı H ...
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: SunSet
08-27-2025, Saat: 11:31 AM
» Yorumlar: 3
» Okunma: 828
|
Gidene Mi Zor Kalana Mı ?
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: SunSet
08-27-2025, Saat: 11:05 AM
» Yorumlar: 2
» Okunma: 568
|
Diş Hekiminin Aşkı - Serd...
Forum: Aşk Hikayeleri
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 07:21 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 59
|
Serdar - Genç Bir Yazar H...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 02:02 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 78
|
Sevimli Sürüngen Gabon'un...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 01:48 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 42
|
Gölgesiyle Yarışan Tay - ...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 01:45 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 41
|
Ot Yiyen Kaplan - Serdar ...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 01:39 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 40
|
Atatürk'ün Çocukluk Anıla...
Forum: Hayatı ve Anıları
Son Yorum: Serdar102
07-25-2025, Saat: 12:21 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 109
|
|
|
Sus..! Sadece Sus... |
Yazar: Orhan-38 - 03-03-2014, Saat: 01:47 PM - Forum: Şiirler
- Yorumlar (4)
|
 |
Sen Döndün de Ben Burda mıyım Yine?
Bıraktığın Günkü Gibi Buldun mu Beni Yerimde?
Duygularda Değil, Düşüncelerde Kaldın Sen.. Yarım Kalmışlarda...
Yaşanmamışlarda...
Acıtanlarda...
Sancıtanlarda...
Gerçeklerimde Değil, Düşlerimde Kaldın Sadece...
Görüp te Dokunamadığım...
Dokunup ta Tutamadığım...
Şimdi Git...!
Arkana Bile Bakma Ne Olur...
Sensizlikte Bir Şeyleri Kaybettim Ben...
Bütün Duygular Eskidiler...
İncindiler Sevdaya Dair...
Vazgeçtim Tüm Umutlardan...
Son Bakışın Kalmıştı, Her Damla Gözyaşımla Akıttım Gözlerimden...
Gidişinin Ayak Sesleri Yankılandı Kulaklarımda...
İşitmek İstemedim, Susturdum Onları da...
Taşıyamadım Yükünü Yokluğunun...
Nerede Olduğunu Bilmediğim Bir Durakta İndirdim Omuzlarımdan...
Şimdi Beni Bana Bırak...!
Sen ve Ben "Biz" Değiliz Artık...
Ayrı Hikayelerde, Ayrı Başlangıçları, Sonları Oynayacağız...
Ayrı Mutluluklarla Aydınlatıp Ruhumuzu, Ayrı Hüzünlerle Karanlıklara Boğacağız...
Şimdi Sus...!
Ne Geçmişe Ne Geleceğe Dair Tek Bir Kelime Etme...
Benim Yaptığım Gibi İçinden Konuş Sen de...
Sözlerin Önemi Kalmadı Artık...
Avuçlarımda Üşüyor Bütün Kelimeler...
Onlar Kırık!
Onlar Yarım!
Onlar Ertelenmiş...!!!
Her Gün İnkar Etmek Zorundayım Artık Yaşadığım Günü...
Yaşanmışlıkları Yok Saymalıyım, Biliyorum...
Susuyorum Kendimce...
Anılarım Birden Canlanıyor Sanıyorum, Oysa Anılarım Kaybolmuş...
Oysa Haykırışlarım Çoktan Kocaman Bir Sessizlik Olmuş...
Elimde Kocaman Bavullar İçinde Acılarım...
Taşıyamıyorum Şeffaf Acılarımı İşte...
Yolda, Bir Yerlerde Kalıyorum Öylece...
Susuyorum Yine...
Suskunluğum Acımın Gölgesi Oluyor...
Susuyorum...!
Susmak...
Kimi Zaman Sonsuz Gözyaşı Dolu Korkularla Bütünleşirmiş..
Susmak...
Senin İçin Ağladığım Her Saniyemde, Oluk Oluk Akmış Gözlerimden...
Sus Sen de Ne Olur...!
Bu Sonsuz Yalnızlığımda Yalnız ve Yalnız Seni Seviyorum...!
Sus...!!!!!!!!
Sadece sus...!!!!!
''Gönderilmemiş aşk mektupları''
|
|
|
Gör Artık Be Sevgili.. |
Yazar: Orhan-38 - 03-03-2014, Saat: 01:45 PM - Forum: Şiirler
- Yorumlar (4)
|
 |
Aşık Yanım...
Kalp Ağrım...
Sancıyan Yarım...
Gizli Yaram...
Sana Dair Kimbilir Kaçıncı Sayıklayışım?
Kaçıncı İç Çekişim?
Avuçlarıma Hapsolmuş Harflerimi Kaçıncı Sıkışım?
Gözyaşlarımın Değdiği Kaçıncı Üç Noktalı Cümlelerimin Acıyışı?
Sayfamın Tenine Değen Kalemimin Kaçıncı Kırılışı?
Ellerimin Arasında Can Bulan Şakaklarımın Kaçıncı Atışı?
Ve Kaçıncı Ağrışı Düşlerimin?
Akla Ziyan Hallerimin Kaçıncı Halsiz Kalışı?
Yazmak İstiyorum Ruhumun Derinliklerini...
Hüzünlerimi...
Acılarımı...
Çabalıyorum Ama Olmuyor...
Yazamıyorum...
Kelimeler Parmaklarımın Uçlarında Esir Kalıyor...
Yazmaya Gitmiyor Elim Yazmak İstesemde...
Söz Geçiremez Oldum Kalbimden Sonra Ellerime de...
Şimdi Yoksun...
Gözlerimi Yıkıp Karanlıklara Nöbet Tutuyorum Gittiğin Yollarda...
Sığınıp Hatıralara, Gün Sayıyor Yüreğim...
Ve Gözlerimdesin Yağmur Gibi...
Yitirdiğim Her Şeyimsin...
Hiç Uzanamaz Ellerim Sana...
Dağlar Denizler Şehirler Var Aramızda...
Öyle Uzak ki Yollarımız Ben Bile Yetişemem...
Ve Bu Sessizlik Kahreder Beni...
Yüreğin Suskun, Ellerin Uzak...
Bilemezsin Nasıl Tükendiğimi...
Susarsam, Suskunluğum Olursun Dilimde...
Dilim Sana Susar Hecelerce...
Ağlarsam, Sen Akarsın Gözlerimden...
Gözlerim Seni Ağlar Gecelerce...
Her Damlada Bir Sen Saklı, Her Sende Bir Hüzün...
Hüznünle Büyüttün Beni...
Gözlerime Saklayıp Kendini Başka Şehirlere Kaçtın...
Kayıp Şehirlerin Oldun...
Sustum, Ağladım, Gözlerimden Bir Tek Sen Aktın...
Akıp Gittin Zamana Karışıp
Zamansız Zaman Oldun Gözlerimde...
Neden Sonra, Bir Gün Gidersem Bende Gitmişliğim Değil...
Dönmezliğim Olursun Senelerce...
Sende Kaldı Kalp Atışlarım...
Bakıyor Ama, Görmüyor Gözüm...
Gülmüyor Yüzüm.ç..
Nefes Alamıyorum Kuruyor Dudaklarım...
Mutluluk O Kadar Uzak ki Yüreğimden Sensizliğin Girdabında Boğuluyorum...
Acı İçinde Yanıyor Yüreğim...
Göz Yaşlarım Sel Oldu Akıyor...
Yokluğun Kanayan Bir Yara...
Kanıyor Yüreğim Sensizlikten, Tükeniyorum...
Bakma Nemli Gözlerime! Bir İç Çekiş Görürsün O Zaman...
Pişmanlık Değil O Süzülen Yaşlar...
Belki de Bir Hüzün...
Ya da Sensizliğin Denizinde Sevgisizliğinin Diplerindeki Benim İşte Onlar...
Çağlıyor Sensizliğin En Acımasız Şelalesi...
Düşüyorum O Vakit Parçalanmış Hislerimle En Derine...
Sonra Boğuluyorum Gözyaşlarımın Akıntısında...
Tutunamadan Bir Dala Alıp Atıyor Beni Sonsuzluğa...
Sonsuzluk da Sen Oluyorsun, Sonra Dolduramıyor O An Gözyaşlarım Boşluğu..
Büyüyor Giderek Yalnızlığım...
Sensizlik Yanı Başımda Kapılmış Oluyor Akıntıya...
Sürüklüyor O Zaman Beni Çaresizliğe Çaresizce...
Gözlerim Yaşla Dolu Ama Boş Bakıyor Aynı Senin Gibi...
Hüzünlerim Boş Bir Noktaya Dalmış Seni Göremez Oluyor Aniden...
Ne Bir Çaresizlik Bu Ağlama, Ne de Bir Güçsüzlük Bu!
Sensizliğe de Ağlamıyorum Aslında! Belki de Sadece Karşılıksız Sevgime...
Bakma O Yüzden Gözlerime Ve Sakın Ağladığımı Görme!
Gör Artık Bir İnsanın Nasıl Yıkıldığını...
Ne Acılar İçinde Yaşadığını...
Gör Artık Bir Bir Biten Umutları...
Kapanmak Bilmeyen Yaraları...!!!
''Gönderilmemiş aşk mektupları''
|
|
|
Bir Kere Olsun Rüyalarımda Göreyim Seni... |
Yazar: Orhan-38 - 03-03-2014, Saat: 01:44 PM - Forum: Şiirler
- Yorumlar (1)
|
 |
Beni Unuttuğunu Bile Bile İliklerime Kadar Seni İstiyorum...
Ne Bir Yalan Sevda Sarıyor Yüreğimi Yokluğunda Ne de Başka Bir Sevdayı Taşıyorum Gözlerimde...
Unuttun Beni Biliyorum Ama Ben Unutamadım Seni Özlemeyi...
Bir Türlü Dinletemedim Yüreğime Sensizliği...
Yaşanmıyor Sensiz...!
Varlığına Öyle Alışmışım ki Yokluğuna Alışmak Zor Geliyor...
Senin Sevginle Isınan Ben Üşüyorum Buz Gibi Soğuk Yokluğunda...!
Olmuyor...!
Seninle Sevgimi Ölümsüzleştirmem Gerekirken Yokluğunda Yazılarımla Seni Ölümsüzleştirmek Zor Geliyor Bana...
Saplasam Bıçağı Kalbime Biliyorum ki; Parça Parça Sen Çıkarsın Her Yerinden...
Kessem Bileğimi Biliyorum ki; Oluk Oluk Sen Akarsın Damarlarımdan...
Çıkarsam Gözlerimden Gözlerini Biliyorum ki; Sen Sızarsın Gözyaşlarımdan...
Bir Başka Seni Sevmek...
Her Şeyde Seni Bulup Satırlara Seni Dökmek Bir Başka...
Senin Özlemin, İçimi Saran Hasretin Bir Başka...
Yüreğimi Yangınlara Düşüren Güllüşün Bile Bir Başka...
Her Zaman ki Gibi Okuyormuşsun Gibi Yazıyorum Sana...
Her Defasında Bu Son Deyip Başlıyorum Senli Düşüncelerimi Dökmeye Satırlara...
Unutmak Zorundayım Belki Ama Yapamıyorum...
Bir Gün Gelip Aklına Düşeceğimi Umut Ederek Mavi Düşlerimde Büyütüyorum Umutlarımı...
Özlemimi Dindiremiyorum...
Ruhumda Kopan Fırtınalara Engel Olamıyorum...
Ben Sadece Seni İstiyorum...
Bir Kez Daha Ellerine Dokunmak, Gözlerine Bakıp "Seni Çok Seviyorum" Demek İstiyorum...
Dizlerinin Üzerine Başımı Koyup Gözyaşlarımı Avuçlarına Bırakmak İstiyorum...
Özledim...!
Ölesiye Özledim Seni...
Neden Diye Sorma...
Sesini Duymak, Seni Görmek, Sarılmak İstiyorum Sımsıkı...
Beni Bırakma Diye Haykırmak İstiyorum...
Bu Kez Diğerlerinden Farklı...
Kelimelere Dökemeyeceğim Hayaller Var Gözlerimin Önünde. ..
Ne Kadar Kendimi Tutmaya Çalışsam da, Saplanıyor Bedenim Buz Kütlelerine...
Donuyorum...!
Titriyorum Hiç Bilmediğim Bir Şekilde...!
Sen Benim Silmek İsteyip de Kıyamadığım Hatıram...
Kendimi Unuttuğum Halde Seni Bir Türlü Geride Bırakamadığım Tek Anım...
Unutamadığım...
Unutmaktan Korktuğum...
Sevgisine Muhtaç Olduğum Tek İnsansın...
Unutmayı Başaramadığım Tek Hatıramsın...
Hala Aklımdasın...
Umrun da Olmasam da Hafızamdasın...
Canımdasın...
Kalbimdesin...
Sen Benim Unutamadığım, Unutamayacağımsın...
Yokluğun Öyle Acı ki Şimdi...
Öyle Tarifsiz ki Şu An Yüreğimden Kopan, Dudaklarımın Ucuna Gelen Cümleler Öyle Acı ki...
Anlatmak, Özlemlerimi Bu Satırlara Dökmek İstemiyorum...
Hep İçimde Kal, Benliğimde Daima Yaşa, Beni Bir Damlana Muhtaç Etme İstiyorum...
Ama Biliyorum ki Sadece Ben İstiyorum...
Ben Diliyorum Yağmuru Diler Gibi El Açıp Rabbime Seni...
Ben Diliyorum Bir Kere Olsun Senin Gözlerine Düşmeyi...
Ben Diliyorum Bir Kere Olsun Rüyalarımda Seni Görmeyi..
Avuçlarının Sıcaklığını Tekrar Hissetmeyi Ben Diliyorum...
''Gönderilmemiş aşk mektupları''
|
|
|
Ne Zaman Sonbahar Gelse.... |
Yazar: Orhan-38 - 03-03-2014, Saat: 12:13 PM - Forum: Şiirler
- Yorumlar (5)
|
 |
Ne Zaman Sonbahar Gelse, Yapraklar Düşse Dalından, Ne Kadar Sıcak ve Parlak Olursa Olsun Gökyüzü Ürperirim...
Üstüme Yürür Hüzünler...
Rüzgarların Uğultusunda Hayatın Bana Küs Islığını Duyarım...
Dalları Kırılmış Bir Ağacın Hüznü Gibi Suskun Dururum....
Anlatamam Kimseye Yüreğimden Geçenleri...
Ne Zaman Sonbahar Gelse, Nefes Alırım Ama Yaşayamam...
Yaşarım Ama Anlayamam...!
Şu Sıralar Nefes Alıyor Yaşamıyorum...
Yaşıyorum Anlamıyorum...
Karışık Hallerde Çaresizliğin En En Doruk Noktasında Umudumu Ayakta Tutmaya Çalışıyorum...
Garip Bir Boşlukta Çiviliyim Günlerdir Gözbebeklerimden...
Yılların Yorgunluğu Var Üzerimde...
Uyumak İstiyorum Kafamı Yastıkların Altına Gömüp, Aylarca Hatta Yıllarca Uyumak İstiyorum...
Kalbim Ağır Geliyor Bedenime, Taşıyamıyorum...
Çok Defa Tövbe Ediyorum Onun Adını Yazan Kalemlere...
Olmuyor...!
İçim Öyle Dolu ki Onunla Dolup Taşıyor Kağıtlara...
Milyonlarca Kelime Harcıyorum Uğruna...
Bu Günlerde Takvimler Hangi Günü Düşüyor, Hangi Sevdaya Çizik Atıyor, Hangi Vuslata Gün Saydırıyor Bilmiyorum...
Yazının Kendisini Okuyan Gözlere Kavuşamadığı, Kelimelerin Bittiği, Kağıdın Kaleme, Kalemin Kağıda Küstüğü Yerdeyim...
Kaybedilmiş Günlerin Güncesini Tutmuyorum...
Yorgun ve Bezgin Yılların Rüzgarına Kapılmışım Sürüklenip Gidiyorum...
Ve Ben İlk Defa Bu Kadar Doluyum...
İlk Defa Kendimi Yazmak Zorunda Hissediyorum...
Cümleler Boğazıma Düğümleniyor...
Yazmak İstiyorum Ruhumun Derinliklerini...
Hüzünlerimi...
Acılarımı...
Çabalıyorum Ama Olmuyor, Yazamıyorum...
Kelimeler Parmaklarımın Uçlarında Esir Kalıyor...
Sıcak Bir Damla Gözlerimde Nedensiz Akıp Gidiyor Öylece...
Satırlar Çaresiz Suskularda...
Yazmalı mıydım Yoksa Yazmamalı mı?
Düşünmeli mi, Ağlamalı mı, Yoksa Kaçmak mı En Kolayı?
Yazmalıydım, Belki Sana Değil, Kendime Değil, Bize Değil Ama O En Saf En Temiz Duygularım İçin Son Bir Kez Daha Yazmalıyım...
Satırlarımı Kalbime Batıra Batıra, "Yazma!" Diyen Gururuma Vura Vura, Yazmalıyım...
Acıdan Kaçmak, Nefes Aldırmayan, Ağırlığını Göğsümden Çekmeyen, Her Gece Haykırarak İçinde Kaldığım Kabuslarımdan Kurtulmak İçin Yazmalıyım...
İçimi Harab Eden Ateşi Söndürmek İçin, Kendimi Ateşlerden Kurtarmak, Bakmaya Kıyamadığım Sevgim İçin Yazmalıyım...
Yazmak İstiyorum ve Her Kalem Darbesinde Islak Yüreğimle Konuşuyorum...!
''Gönderilmemiş aşk mektupları'''
|
|
|
Hüzün Yakışıyor Bu sevdaya... |
Yazar: Orhan-38 - 03-03-2014, Saat: 11:41 AM - Forum: Şiirler
- Yorumlar (7)
|
 |
Ürkek Güvercin Gibi Hayallerim, Dokunsam Uçacak Sanki...
İsimsiz Bir Sevda Bu...
Hani Kitabı Yok Dediklerinden...
Zamanı Yok...
Mekanı Yok...
Hüzün Yakışıyor Sadece Bu Sevda'ya...
Yıldızlar Kayıyor...
Şarkılar Yarım...
Kederler Dökülüyor Yaprak Yaprak...
Ve Kelimeler Kördüğüm Özlemlerin Hakkını Ver Dercesine...
Git Diyemiyorum Hayallere, Hemen Yüreğini Bırakıyor Avuçlarıma...
Çisil Çisil Yağıyor Sessiz ve Derinden, Pervazsızca Sızıyor Gece Nöbetlerine...
Hasret Gibi Eğilip Topluyorum Sessizce...
Nereye Saklansın Kimsesizliğim?
Ne Şehirlere Sığabiliyorum Ne de Şehirleri Yüreğime Sığdırabiliyorum...
Yenik Düşmüş Sözlerim Var Dudaklarımın Arasında...
Ve Şiirlerimin Sesi Kaybetmeyi Kabullenmiş...
Onlar da Beni Ağlamaz Biliyorum...
Oysa Ben Dökülüyorum Sonbahar Gibi Usulca!
Belkilerle Yaşayıp Keşkeleri Barındırsan da Yüreğinde...
Göçüp Gitsen de Kalbimdeki Yerinden...
Ellerin Koynunda Soluk Alsan da...
Gözlerin Başka Gözlere Baksa da...
Ellerin Başka Elleri Tutsa da...
Ben Sana Doyamadan Eller Alsa da...
Sensiz Günlere Gözlerimi Açsam da...
Kayıp Gitsen de Avuçlarımın Arasından...
Yokluğun Izdırap Verse de Hayatım Boyunca...
Bana Hiç Gelmeyecek Olsan da...
Sen Yokluğuyla Acı Veren...
Beni Benden Alıp Götüren...
Varlığına Hasret Kaldığım Sevdiğim...
Sen Benim Hayatımda İyiki Dediğim Tek Nefesimsin...
Seni Bu Kadar Sevmek Benim Günahım Sadece...!!!
Karşılıksız Beklentilerim Olsa da Severim Seni Günahım Diz Boyu Olsun...
''Gönderilmemiş aşk mektupları''
|
|
|
Kehf Suresi 65......82. Ayetler |
Yazar: halukgta - 03-01-2014, Saat: 01:28 PM - Forum: İslam
- Yorum Yok
|
 |
Kur’an bizler için bir rehberdir, gönül gözüdür. Eğer onun rehberliğine hurafe ve sanı karıştırarak anlamaya çalışırsak, doğru anlamamız mümkün olmayacaktır. Allah ayetlerin üzerinde düşünmemizi ve Kur’an ı bir bütün olarak anlamamızı emreder. Bir başka deyişle, bir kısmına inanıp bir kısmının hükmü kalkmıştır dersek, ayetleri anlamamızda mutlaka kopukluklar olacaktır. Çünkü Allah Kur’an ın tümüne iman etmemizi ister.
Kur’an bizlere yol gösterirken, kıssadan hisselere çok önem verir, çünkü bu yol ve yöntemle verilmek istenen ders çok daha iyi anlatılır. Bu kıssaları bir masal gibi dinlerde, ne anlatmak istediğini düşünmezsek, bizlere hiçbir faydası olmaz.
Bu yazımda Kehf suresi 65 ve 82. ayetlerde anlatılan, kıssadan acaba bizler nasıl bir hisse çıkartmalıyız, gelin birlikte düşünelim. Önce ayetleri yazalım.
Kehf Suresi:
65. Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik.
66. Musa ona, “Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı?†dedi.
67. Adam, şöyle dedi: “Doğrusu sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin.â€
68. “İç yüzünü kavrayamadığın bir şeye nasıl sabredebilirsin?â€
69. Musa, “İnşallah beni sabırlı bulacaksın. Hiçbir işte de sana karşı gelmeyeceğim†dedi.
70. O da şöyle dedi: “O hâlde, eğer bana tabi olacaksan, ben sana söylemedikçe hiçbir şey hakkında bana soru sormayacaksın.â€
71. Derken yola koyuldular. Nihayet, bir gemiye bindiklerinde (adam) gemiyi deldi. Musa, “Sen onu içindekileri boğmak için mi deldin? Doğrusu, şaşılacak bir iş yaptın.†dedi.
72. Adam, “Sen benimle beraberliğe asla sabredemezsin, demedim mi?†dedi.
73. Musa, “Unuttuğum için bana çıkışma ve bu işimde bana güçlük çıkarma!†dedi.
74. Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında, adam (hemen) onu öldürdü. Musa, “Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!†dedi.
75. Adam, “Sana, benimle beraberliğe asla sabredemezsin demedim mi?†dedi.
76. Musa, “Eğer bundan sonra sana bir şey hakkında soru sorarsam, artık benimle arkadaşlık etme. Doğrusu, tarafımdan (dilenecek son) özre ulaştın (bu son özür dileyişim)†dedi.
77. Yine yola koyuldular. Nihayet bir şehir halkına varıp onlardan yiyecek istediler. Halk onları konuk etmek istemedi. Derken orada yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar gördüler. Adam hemen o duvarı doğrulttu. Musa, “İsteseydin bu iş için bir ücret alırdın†dedi.
78. Adam, â€œİşte bu birbirimizden ayrılmamız demektir†dedi. “Şimdi sana sabredemediğin şeylerin içyüzünü anlatacağım.
79. “O gemi, denizde çalışan birtakım yoksul kimselere ait idi. Onu yaralamak istedim, çünkü onların ilerisinde, her gemiyi zorla ele geçiren bir kral vardı.â€
80. “Çocuğa gelince, anası babası mümin insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk.â€
81. “Böylece, Rablerinin onlara, bu çocuğun yerine daha hayırlı ve daha merhametli bir çocuk vermesini diledik.â€
82. “Duvar ise şehirdeki iki yetim çocuğa ait idi. Altında onlara ait bir define vardı. Babaları da iyi bir insandı. Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmalarını ve Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarmalarını istedi. BUNLARI BEN KENDİ GÖRÜŞÜME GÖRE YAPMADIM. İşte senin, sabredemediğin şeylerin içyüzü budur.â€
Dikkat ederseniz ayetin başında, Hz. Musa ile karşılaştırılan bir kişiden bahsediliyor. Ayette bu kişinin kim olduğu, ismi belirtilmiyor. Anlatılanları okudunuz, peki bu kişi kim olabilir. Hatırlarsanız bizler, Allah açıkça söylemediği tanıtmadığı halde, bu kişiye HIZIR ismini takmışızdır.
Peki, Hızır toplum içinde ne anlamlara gelir? Birçok rivayet var bu konuda. Ölümsüzlüğe kavuşmuş peygamberdir diyenden tutun, bir işi yaparken yardımcı olan gizli bir güç diyenlerde vardır. Yine bir inanışa göre yeşil, yeşillik bereketli anlamlarına geldiğine de inanılır. Dikkat ederseniz bunların hepsi rivayettir, kesin bir kanıta dayanmaz. Biz yazdığım ayetleri anlamaya çalışırken, bunları hiç dikkate almadan, Allah ın bu kıssasından bizlere neler anlatmaya çalışıyor, onları anlamaya çalışalım. Çünkü Allah bu kişinin kim olduğunu bilmemizi isteseydi, onu da açıkça söylerdi.
Hz. Musa ile karşı karşıya getirilen kişi kim olabilir? Kullarımızdan bir kul dediğine göre, Allah a itaat ve ibadet eden bir yaratılmış olduğunu önce söyleyelim. Ayrıca Allah bu kuluna kendi katından, rahmet ve ilim verdiğini söylüyor. Ama verdiği bu ilmin özelliklerine baktığınızda, geleceği bilen ve gelecekte olacaklara göre insanların yaşamını düzene sokan bir bilgi ya da Allah tarafından verilen emirleri, olaylar olmadan uygulayan konumda olduğunu görüyoruz. Bunun örneği de ayetin en sonunda bahsediliyor ve bakın ne diyor.
(Rabbin, onların olgunluk çağına ulaşmalarını ve Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarmalarını istedi. Bunları ben kendi görüşüme göre yapmadım.)
Buradan da anlıyoruz ki Hz. Musa ile Allah tarafından karşılaştırılan ve Allah ın elçisine hayat ve yaşam dersi veren, Allah katından bir kul diye bahsedilen, insan kılığında bir melekten başka bir şey olamaz. Çünkü dikkat ederseniz Allah ın emirlerini yerine getirmekle görevli olduğunu görüyoruz.
Eğer bu kişiye peygamber dersek, bana göre hata yaparız. Çünkü Kur’an ın peygamberler konusunda örnek verdiği ayetlerin hiç birisinde, Allah ın görev verdiği peygamberlere, böyle bir yetki verdiğinin örneğini görmüyoruz. Hz. Musa ve Hz. İsa nın gösterdiği olağan üstü olaylara baktığımızda, çok farklı konumda olduğunu görüyoruz. Peygamberimizin de Kur’an da, geleceği ve gaybı bilemeyeceğinin örnekleri açıkça veriliyor.
Verilen örneklere baktığımızda, iç yüzünü nedenini kavrayamadığımız olayların, nerelere varacağının, ne maksatla oluştuklarının çok dikkat çekici örneklerini görüyoruz. Bu ayetlerde önemle anlatılmak istenen, HİÇ BİR ŞEYİN NEDENSİZ OLMADIÄžI, BAŞIMIZA GELEN VE BİZLERİN İSTEÄžİ DIŞINDA OLAN OLAYLARIN, BİR NEDENE DAYANDIÄžININ, dikkat çekici örneklerle anlatılmasıdır.
Dikkat ederseniz bu olaylar, ayette bahsedilen kişinin isteğiyle değil, Allah ın isteğiyle olduğunu görüyoruz. Hz. Musa bile olayların ilk oluşu ile bir bağlantı kuramadıysa, hiç birimizin olaylar hakkında mantıklı bir bağlantı kurması beklenemez. Çünkü sebep, sonuç ilişkisini bilmiyoruz. Bu ayetlerde geçen olayları okuduğumda, Kur’an da çok dikkat çekici bir ayet geldi aklıma. Bakın Rabbimiz ne diyor Bakara 216. ayetinde.
(Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için HAYIRLIDIR ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir ŞERDİR. Allah bilir de siz bilmezsiniz.)
Ne kadar güzel bir uyarı. Bu uyarıyı hayatımızın her anında dikkate almalıyız. Allah işte ayetlerini böyle güzel örneklerle özümseyerek anlamamızı sağlıyor. Kehf suresinde verilen örnekleri ilk okuduğunuzda, size ne kadar anlamsız gibi geldi değil mi? Bizler hayatımızdaki olayları da aynen böyle görüyor ve bu bakış açımızla değerlendiriyoruz.
Yaradan verdiği bu örneklerle bizleri uyarıyor ve başımıza gelen olaylar karşısında, SÜKÛNETİMİZİ KORUMAMIZI VE ASLA KAYGIYA DÜŞMEDEN, MORALİMİZİ BOZMADAN HAYATIMIZA DEVAM ETMEMİZİN GÜZEL VE ANLAMLI ÖRNEKLERİNİ VERİYOR BİZLERE. Allah Kur’an da her zorluğun sonunda, bir kolaylık vereceğini söyler. Böylece zorluklara göğüs gererek, bu dünyada ki imtihanımızda bizlere güç ve moral verir. Onun içindir ki Kur’an a gerçek anlamda iman eden, sabırlıdır zorluklara karşı daha çok dayanıklıdır.
Yaşantımızda elimizde olmadan meydana gelen, birçok konularda öyle sözler söyler ve toplumda öyle fitneler çıkartırız ki, aynı konuda yıllar sonra söylediklerimize pişman oluyoruz. Din adına da bilgimiz olmadığı halde, tartışmalara giriyoruz ve inanılmaz sözler söylüyoruz. Bakın Allah bu konuda da bizleri nasıl uyarıyor.
Ali İmran 66: İşte siz böyle kimselersiniz! Diyelim ki biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız. YA HİÇ BİLGİNİZ OLMAYAN ŞEY HAKKINDA NİÇİN TARTIŞIYORSUNUZ? Allah bilir, siz bilmezsiniz
Allah Kehf suresinde verdiği örneklerle, adeta Kur’an ın bir özetini yapıyor bizlere. Ben geleceği bilir ve ona göre gerekli olanları yaparım hükmünün güzel örnekleriyle, hem Hz. Musa hem de bizler, güzel bir eğitimden geçiyoruz bu örnek ayetlerle. Ali İmran 66. ayette de Allah, çok dikkat çekici bir uyarıda bulunarak, sizlere rehber olsun diye gönderdiğim, ayrıca sorumlu tuttuğum kitapta bilgi vermediğim, açıklama yapmadığım hiçbir konuda tartışmayın, fikirler öne sürmeyin diye özellikle bizleri uyarıyor.
Peki, bizler bu uyarıyı dinliyor muyuz? Elbette hayır. Dinlemediğimiz gibi, Kur’an özet bilgidir, her konuda açıklama yoktur diyerek, dinimizi tam ve eksiksiz yaşamak istiyorsak, fıkıh kitaplarına bakmalıyız diyoruz. Yani Kur’an ı yeterli görmeyip, emin olamadığımız, beşeri kitaplara yöneliyoruz. Buna inandırıldığımız için de, Kur’an ın tek kelime bile bahsetmediği konularda tartışıyor, hatta bu sözlere inanmakta bir sakınca görmüyoruz.
Bu kıssadan ben, sabrın önemini de daha iyi anladım. Sabır nefsi bir duygudur, eğer onu Kur’an la, akılla bilgilendirmezsek, eğitmezsek yani rahatlatmazsak, çok fazla bizlere zaman tanıyacağını zannetmiyorum. Onun içindir ki Allah, düşünmeye aklımızı kullanmaya ve yalnız Kur’an ın ipine sarılmaya bizleri davet eder. Allah bu örneklerle, bana güvenin ve yaptıklarınızın karşılığını mutlaka alacaksınız mesajını çok açık vermiştir.
Aslında çok önemli bir başka ders daha veriyor, bu kıssa bizlere. Allah bizlerin sorumlu olduğu Kur’an da, bizler için açık bir hüküm verdiyse, onun nedenlerini anlamakta zorlanıyorsak eğer, sebep sonuç ilişkisini kuramadığımız gerçeğini düşünerek, inancımıza Yaradan a güvenerek yön vermemiz gerektiği, ayetlerde özellikle vurgulanmaktadır.
Ben Kehf suresinde geçen, bu kıssadan bu dersleri çıkardım. Eksiğim, hatam varsa Rabbim affetsin.
Dilerim Kur’an ı, yine Kur’an ın verdiği örneklerden anlamak adına çaba harcayan, inancına hurafe, batıl karıştırmadan yaşayan, Allah ın halis kullarından oluruz.
Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
|
|
|
Gelin-Kaynana Kavgası |
Yazar: Xesar - 03-01-2014, Saat: 12:41 PM - Forum: Sözlük
- Yorumlar (2)
|
 |
Tuhaf bir geçimsizlik öyküsüdür, genelde ülkemizde yaygındır.
Sebebini bilim adamlarının bile henüz çözemediği bir durumdur. 
Erkekleri ikilemde bırakıp isyana sürükler.
En güzel açıklaması aşağıda yapılmıştır.
KAYNANA ÇAYDANLIK GİBİDİR, FOKUR, FOKUR KAYNAR,
GELİN DEMLİK GİBİDİR, SİNSİ, SİNSİ DEMLENİR
OÄžLAN BARDAK GİBİDİR, BİR GELİN DOLDURUR, BİR DE KAYNANA
GÖRÜMCE ÇAY KAŞIÄžI GİBİDİR, ARADA BİR GELİR ORTALIÄžI KARIŞTIRIR
ÇOCUK ŞEKER GİBİDİR, ORTALIÄžI TATLANDIRIR
KAYINPEDER DE ÇAY TABAÄžI GİBİDİR, OKKALICA OTURUR
|
|
|
|