:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adınız:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 16,693
» Son Üye: mar7w7
» Toplam Konular: 98,525
» Toplam Yorumlar: 1,065,504

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 350 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 346 Ziyaretçi
Applebot, Bing, GoogleBot, Yandex

Son Aktiviteler
Atatürk'ü Sevmek Zorundas...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
09-09-2025, Saat: 08:31 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 18
ÖYLESİ'NE...
Forum: Güzel Sözler
Son Yorum: SunSet
08-28-2025, Saat: 10:17 AM
» Yorumlar: 12
» Okunma: 1,207
Tozlu Raflarda Kalmalı H ...
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: SunSet
08-27-2025, Saat: 11:31 AM
» Yorumlar: 3
» Okunma: 828
Gidene Mi Zor Kalana Mı ?
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: SunSet
08-27-2025, Saat: 11:05 AM
» Yorumlar: 2
» Okunma: 567
Diş Hekiminin Aşkı - Serd...
Forum: Aşk Hikayeleri
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 07:21 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 58
Serdar - Genç Bir Yazar H...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 02:02 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 78
Sevimli Sürüngen Gabon'un...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 01:48 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 42
Gölgesiyle Yarışan Tay - ...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 01:45 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 41
Ot Yiyen Kaplan - Serdar ...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
08-26-2025, Saat: 01:39 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 40
Atatürk'ün Çocukluk Anıla...
Forum: Hayatı ve Anıları
Son Yorum: Serdar102
07-25-2025, Saat: 12:21 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 109

 
  seni seviyorum.. hep sevdim hep seveceğim...
Yazar: tugfan - 03-25-2014, Saat: 01:41 AM - Forum: Kişisel Aşk Yazıları - Yorumlar (1)

severken ağlar aslında insan
sevidğini yanında olsun istesede
bakakalsada ardından
belki rüzgar kadar gelip gecsede gözleri önünden
yağmur tanesi kadar küçük olsada umudu
yinede sevmek için yeter bazen insana

hep ayrı kalsada gönlü
yatarken her gözlerini kapattığında gelsede aklına
her dalıp gittiğinde yanına gelsede gözleri
her kalp atışında seni yanında hissetsede
küçük bir umuttur ya küçücük ama masum ...

bazen gülüşünde arar
bazen gözlerinde gelen o yaşta
kim bilir bazen gülüyorcasına olur ama ağlıyotdur için için
umut hasret beklemek kim bilir belki her şey bunun için
her şey beklemek kadar kolay gözüksede
çok zor sensizlik...

biliyorum ne benim oldun ne de olacaksın
ama yapamıyorum sensiz bir hayat
sanki bendenimle ruhumu ayırıyorlar delicesine
o önemli değil yeşiller diyarından gelen gözlüm
o değil de kalbimde saklı olan senide alacaklar diye korkuyorum...

keşke der insan bazen
keşkeler de kayboslada bilemez insan neler yaşayacağını
olsun ister hep yanında olsun hep seninle
birlikte çok mutlu olacağına inanırsın
ya sonra seversin ağlarsın gülersin
onun için her şeyi yaparsın aslında ama tabiki onun farkında değildir
sevmez seni anlamaz değer vermez yapamaz
çünkü gönlü kalbi aklı bir başkasında dır aslında
sen ne kadar söylesende ona sıradan basit biri gelir gözlerine
ama bir bilsen o görmediğin gözlerinde neler kaçırdığını
adını bile koyamadığın anısını bile yaşayamadığım bir göre bilsen..

görmek dedim de aklıam rüyamda gördüm seni
hani bir rüya görürsünde korkarsın uyanmak istersin
her şeyi yaparsın ve onun rüya olduğunu anlarsın ve uyanmak istersen
ama uyanamazssın
işte öyle bir rüyaydı ki uyanmak istemedim..
oyle bir rüyaydı ki belki 3 belki haftalarca belki son nefesime kadar uyumak istedim
uyanmak istemedim çünkü çünkü sen o kadar masumdun ki
bana bakışın gülüşün gözlerindeki o parlak o tatlı bakışların
nasıl uyansın bu gönül rüyadan
biliyordum rüyaydı ama istedim hep öyle kal dedim ama olmadı
o kadar mutlu oldum ki inanırmısın kalbim öyle delicesine sanki dünya benim olurcasına
her şey bir kenera sen sen sen sen ...

bu gece benim gecem dercesine düşlerim hayallerim sen olurcasına
yalnızlığım gülüşüm efkarım gözlerimden akan o yaşlar her şey
her şeyde sen varsın be gülüm
bir bilsen ne kadar özel biri olduğunu
anltala bilsem sana o gamzelerinde kayboluşmu
yeşiller içinde kaşarken gözlerini bulduğumu ...

sen oldun hayat be
yaşamak için bir dal istersin
sanki boğulacaksın hemen tutunursun o dala sımsıkı karacasına
hayatta kalabilmek için her şeyi yaparsın ya
işte bende hayattta kalabilmek için
çok küçük belki görülmeyecek kadar küçük bir umut olsada
o umut peşinden koşuyorum
belki şimdi herkez olur mu öyle şey diyeek
ama bilmiyorlar ki yaşamak için tutunduğum dalımsın
her gün bir kez daha yaşamak için sebebim olduğumu bilmiyorlar ki
seviyorum imkansız aşklarda koşuıyorum
ağlıyorum kırılıyor üzülüyor ama sensiz yapamıyorum
sen olmadan o küçük minicik minnacık umut olmadan yaşayamam...
sebebim tutunacak dalım sen hayatım olsun benim..
belki nefret ile dolusun bana belki sıradan biri ...

sen benim kalbimde dolaşan kansın sanki hissettikce hayat buluyorum
gözlerimi kapattıkca sana tutunuyorum..
affet beni belki hak etmiyorum senin sevgini
ama biliyorum bir gün geleceksin belkiyorum o günü
son günüm olsada bekliyorum..

ne kadar ilginç değil mi sen seversin eller alır..
sen kıyamassın sen dokunamassın sen bakamassın ama eller alır götürür gözünün önünde
bir şey demek istesin dilin tuutnur ufkun daralır kalbin ağrır düşer kalkamazsın
ama yinede sen mutlu ol diye bir şey yapmadan çeker gidersin..
yinede mutlu ol bir ömür boyu hep gül.. yüzün gönlün hep gülsün..

ben her ne kadar içimde yaşadığım o sen ve ben olan hayatımda devam etsemde
seni tanımak seni görmek sana bakmak acıyan yara kadar zor olsada
yinede bekleyeceğim hep sevdim hep seveceğim..
ama biliyorum ki bir gün geleceksin iş işten geçsede geleceksin
yine sana hayır demeyeceğim biliyorum çünkü yine seveceğim ama umutma sadece seveceğim
artık bir şey beklerken benden aslında sevmek için bir bahanem olsada iş işten geçti...

ağlayacaksın belki yada gülecek hatta kahrolacak sımsıkı kıraracasına sarılacaksın
bıramak istemeyeceksin bileceksin aslında ne kadar zor olduğunu
sensizlğin ne kadar acı verdiğini anlayacaksın
dokununca dünya senin sen benim oldığunu anlayacaksın
daha çok ağlarken daha çok sarılacaksın
ya öldürürcesine sıkacaksın yada çekip gitmeme izin vereceksin..

gözlerinde kaybolan kır bahçelerinde kaybolurken
gözlerinden akan yaş gibi akarken gamzelerinde kaybolacağım
bir bakmışsın güzelliğinde bulacaksın
ve bir bakacaksın toprak atıyor olacaksın....

Ne kadar zor aslında sevmek ne kadar zor aslında beklemek
sabrederken ölüme yaklaşmak ölürken seninle olmak
ne kadar zor değilmi ya senle yaşarken öleceğim yada seni beklerken
garip olan her ikisinde de sen varsın çünkü sen dedim ya
hayat yaşam kalp atışı her şey sen oldun sen sen sen ...

seni seviyorum.. hep sevdim hep seveceğim...


tugfan

Bu konuyu yazdır

  Her haliyle güzel kadınlar
Yazar: nihan - 03-21-2014, Saat: 03:42 PM - Forum: Kadın Özel Diğer - Yorum Yok

EverydayMe'den her haliyle güzel kadınlar için pratik püf noktalar mutfakta saatlerce uğraşmak zorunda değiliz.

http://www.youtube.com/watch?v=Ag1bY7hEgtM

Bu konuyu yazdır

  Eskilerden Mevlüt Duası
Yazar: Xesar - 03-15-2014, Saat: 12:28 PM - Forum: Komik Video - Yorum Yok

Bu konuyu yazdır

  Nefsini Terbiye Eden, Dertleri İle Yüzleşmesini......
Yazar: halukgta - 03-14-2014, Saat: 08:35 PM - Forum: İslam - Yorum Yok

Bizler yaşantımıza, Kur’an ın eğitiminden, rehberliğinden uzak, beşeri inançlarla yön verdiğimiz için, elbette karşımıza çıkan zorluklarla da, mücadele etmesini ne yazık ki beceremiyoruz. Kur’an biz insanların kullanma kılavuzudur. Eğer bizler bu kılavuzdan uzak yaşayarak anlayamıyorsak, olaylar karşısında da, doğru tepkiler vermemiz, çözümler bulmamız mümkün olmayacaktır.


Bir aracı kullanırken, onun kullanma kılavuzunda yazdığı şekliyle kullanmadığımız takdir de, araç zamanından önce bozulacağı gibi, bizleri ekonomik olarak ta zora sokacak, çok sorunlar yaratacaktır. İşte hayatımız yani bedenimizde aynen böyledir. Onu nasıl kullanacağımız, içimizdeki ruhu nasıl terbiye edeceğimiz çok önemlidir. Terbiye edilmemiş bir ruh, nefis ne yapacağını bilmeden uçan kuşa benzer. Bir o yana, bir bu yana anlamsız uçar durur.


Bizler yaşantımızda karşılaştığımız zorlukları, doğru analiz edip üzerinde hiç düşünmeden, kötümser anlık düşünüp, ruhumuza/nefsimize oradan da bedenimize büyük zararlar vermekteyiz. Hâlbuki Allah bizleri zorluklarla imtihan ettiğinin örneklerini rehberinde açıklayarak vermiştir. Her zorluğun sonunda bir güzellik vereceğini de müjdeler bizlere.


Karşımıza çıkan zorlukların, adeta bizleri olgunlaştırdığını, doğruya yöneltmenin, doğruları anlayabilmenin, bir yöntemi olduğunu anlatır. Daha açıkçası Kur’an bizler için doğruyu bulmanın ana kaynağı, psikolojik terapinin merkezidir. Allah Kur’an dan bahsederken, ona FURKAN ismini vermiştir. Furkan eğriyi doğrudan ayıran demektir. Ondan yararlanmasını doğru öğrenemediğimiz için, olaylar karşısında adeta yaşam şevkimizi kaybedip, hem ruhumuza/nefsimize hem de bedenimize büyük zararlar vermekteyiz.


Anlatmaya çalıştığım konunun, daha güzel anlaşılması için, kıssadan hisse olur düşüncesiyle, bir olayı nakletmek istiyorum. Lütfen üzerinde dikkatle düşünelim.


(Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikâyet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı, ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı. "Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye cevap verdi.


Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu: "Tadı nasıl?"


"Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak. "Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam. " Hayır" diye cevapladı çırağı. Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi:


"YAŞAMDAKİ ISTIRAPLAR TUZ GİBİDİR, NE AZDIR, NE DE ÇOK. ISTIRABIN MİKTARI HEP AYNIDIR. ANCAK BU ISTIRABIN ACILIÄžI, NEYİN İÇİNE KONULDUÄžUNA BAÄžLIDIR.


Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. ONUN İÇİN SEN DE ARTIK BARDAK OLMAYI BIRAK, GÖL OLMAYA ÇALIŞ." )


Gerçekten bizlerin yaptığı en büyük yanlış, karşılaştığımız zorlukları, kendi kafamızda bir noktaya toplayıp, büyütmekle yapıyoruz. Hâlbuki Allah, ben sizlere çekemeyeceğiniz hiç bir şey yüklemem demiyor muydu? Elimizde olmayan zorluklarla karşılaştığımızda, bu zorlukları kendi içimizde büyütmek yerine, bunların bir imtihan olduğunu, bu zorluklarla mücadele ederek, nefsimizi güçlendirmenin yolunu aramalıyız.


Güçlü bir nefis sahibi olan insanın, bedenide güçlü olacaktır. Karşılaşacağımız zorluklara odaklanmak onu içimizde büyütmek yerine, onu yaşamımızın bir parçası olarak görüp, onunla mücadele ederek, onunla yaşamasını öğrenip, sorunlarımızı içimizde küçültmesini öğrenmeliyiz.


Karşılaşacağımız zorlukları, ilk bakışta farklı büyüklükte görebiliriz, ama şunu asla unutmayalım, imtihanda sorulan her sorunun zorluğuna göre, değeri de farklıdır. Bizlere zor gibi görülen sorunların üstesinden gelme çabamızın sonunda, unutmayalım ki en az onun değerinde bir güzellikle, mutlulukla karşılaşacağımızı bilmeliyiz.


Verdiğim örnek, aslında çok şeyler anlatıyor bizlere. Dertlerimizi kişiselleştirmeyelim, bu dert yalnız bizlere özel değildir, bunu unutmayalım. Allah elçilerini dahi büyük acılarla, zor imtihanlardan geçiriyorsa, aynı imtihanla bizler karşılaştığımızda isyan etmek yerine, Kur’an nuruyla güçlendirdiğimiz nefsimizle, dimdik ayakta kalmasını öğrenelim.


Acılarımızı tek noktada toplayıp, yalnız onu düşünür onunla yatıp kalkarsak, ızdırabımız çekilmez olacaktır. Bunu yaparsak kaybeden bizler oluruz. Yapmamız gereken, karşılaştığımız zorluklar karşısında, bilincimizi yitirmeden, imtihan olduğumuzun sorumluluğuyla, ONU NEFSİMİZDE KÜÇÜLTEREK ADETA UNUTURCASINA, ONUNLA MÜCADELE ETMESİNİ ÖÄžRENMELİYİZ.


Dilerim cümlemiz nefsini Kur’an ile eğiten, içinde mücadele ateşi hiç sönmeyen, Rabbin halis kullarından oluruz.


Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

Bu konuyu yazdır

  Bir Kadinla Sadece Sevisilmez !
Yazar: acemhe - 03-14-2014, Saat: 01:49 PM - Forum: Makale - Yorumlar (63)

Bak güzel kardeşim,
Bir kadınla sadece sevişilmez!
Yani kadın sadece sevişmek için yaratılmamıştır!
Bir kadın arkadaşın oldu mu bilmiyorum, olmadıysa hemen edin!
Çünkü bir erkeğin en yakın dostu bir kadın da olabilir!
Belki daha da iyi olabilir!
Onyargılarından arınırsın, kadınla sadece sevişilmediğini anlarsın!
Bir kadınla dertleşebilirsin!
Kadınla tavla oynayabilirsin!
Kadınla alışverişe gidebilirsin!
Kadınla sinemaya gidebilirsin!
Tüm bunları yaptın diye sonrasında sevişmek zorunda falan değilsin!
Bir kadın senin en yakın arkadaşın, moda tabirle, kankan olabilir!
Ve hatta kadın-erkek arkadaşlığı hemcins arkadaşlığından çok daha düzeyli olabilir bazen!
Sana öğretilen o ateşle-barut saçmalığından sıyrıl artık!
Kadınlarla sadece sevişilmez!Bir kadın arkadaşla her şey yapılabilir!
Yürüyüşe çıkılabilir!
Bir köy kahvesinde sohbet edilebilir!
Evine davet edersin, birlikte yemek yapılabilir!
Tiyatroya gidilebilir!
Yani anlayacağın bir kadınla sevişmenin dışında da birçok şey yapılabilir!
Gelelim öteki yüzüne madalyonun...
Bir erkek de sadece sevişmek için yaratılmamıştır!
Bir erkek seni evine arkadaşça davet edebilir!
Bir erkekle kız arkadaşınla yaptığın sohbetin aynısını yapabilirsin!
Bir erkek seni sadece sevişmek için istemez!
Morali bozuk olabilir, bir arkadaşa ihtiyacı vardır, bir dost sesine muhtaçtır...
Seni, kardeşi gibi sevebilir...
Seninle zaman geçirmek istemesi senin bedenine sahip olmak istediği anlamına gelmez!
Eğer, bir kadın ve bir erkek arkadaşlığın ötesinde bir birlikteliğe sahipse onlara evde ne yaptığını sormamız sanırım bir muhabbetteki üçüncü kişinin durumuna düşmek demektir!
Sahi, senin hiç sevgilinde mi olmadı?
Olmadıysa, müsaitsen onu da edin!
Birlikte sinemaya gidin...
Sohbet edin...
Başını dizlerine daya sevgilinin...
Birlikte film izleyin...
Birlikte bir çay demleyin...
Sevişin...
Ha, bütün bunlar sana ters mi?
O zaman sen yapma güzel kardeşim!
Ama...
Karışma da!




Alıntı

Bu konuyu yazdır

  Nice Yıllara # Pè®iM§ii #
Yazar: Xesar - 03-14-2014, Saat: 01:04 PM - Forum: Özel Günler ve Kutlamalar - Yorumlar (2)

Pek tanışmasakta, her ne kadar aramızda olmasada nice mutlu yıllara doğum gününüz kutlu olsun Smile

Bu konuyu yazdır

  Mutlu Yıllar Çilek
Yazar: acemhe - 03-14-2014, Saat: 10:08 AM - Forum: Özel Günler ve Kutlamalar - Yorumlar (7)

Iyi ki dogdun canim..
Allah saglikli uzun omurler versin...
Ailenle, sevdiklerinle ve duygusuzla nice mutlu senelere Smile

Bu konuyu yazdır

  Hurma ağaçı
Yazar: PaSCHaM - 03-12-2014, Saat: 12:55 PM - Forum: Hikayeler - Yorumlar (2)

Uluçınar köyünden 3 dönümlük bir bahçe satın almaya karar verdim. İki odalı kerpiç bir bağ evinin olduğu bu bahçenin her yani çim, çiçek ve meyve ağaçları ile doluydu. Kiraz, dut, şeftali, erik. Menekşeler, güller, kasımpatılar... Evi satan kişiyle tüm bahçeyi dolaştık bir süre.
Birden
- "ne alaka" dedirtecek bir ağaç gördüm. Hurma ağacı. Bu yörede hurma yetişmez ki. Marmara Bölgesinde ne işi var bunun? Satıcı gülümsedi. Acı bir gülümseyişti bu.

- "Yıllar önceydi" diye başladı anlatmaya.

- "Hastalandım. Yataklara düştüm. Hastaneye kaldırmışlar beni. Ölmek üzereyim. Sanırım ciğerimde kocaman bir yara. Doktorlar ümidi kesmiş. Sevdiğim bir kız var. Bir gün çıkmış gelmiş hastaneye. Nasıl sormuş, nasıl bulmuş. Konuştuk saatlerce. Ağlaştık. "Seni ölene dek beklerim" dedi. Sonra tam ayrılık zamanı cebinden bir hurma çekirdeği çıkardı verdi.

- "Bereket versin diye hep yanımda taşırım bu çekirdeği, senin olsun" dedi.

- "Baktıkça beni an, seni beklediğimi bil ve tez iyileş."

- "O küçük çekirdek, hayata uzanan bir köprü oldu bana. Pijamamın cebinde sakladım aylarca. Kimse bilmedi. Avucuma aldım. Ellerime değen kestane renkli saçları oldu. Baktım. Zeytin gözlerini gördüm. İstersen mucize de sen bu olaya. İyileştim. Ölümü beklerken taburcu oldum. Bu bahçeye geldim. Hurma çekirdeğini bahçeye diktim. Yöresi değildi. Mevsimi değildi. Ama diktim. Tuttu. Filiz oldu. Fidan oldu. Ağaç oldu." Adam biran sustu. Çekinerek sordum.

- "Ya sevdiğin kız?"

Gözlerindeki parlaklık yaş olup yanaklarına süzülürken,

- "O bir hurma ağacı gibi dayanıklı değildi" dedi.
- "Gelin oldu. Elin oldu."

Bu konuyu yazdır

  Sizce AŞK nedir.?
Yazar: history - 03-11-2014, Saat: 11:59 PM - Forum: Oyunlar - Yorumlar (30)

Kavuşamamak..

Bu konuyu yazdır

  Yollu Olur
Yazar: Xesar - 03-10-2014, Saat: 11:50 AM - Forum: Komik Resim ve Karikatür - Yorumlar (4)

[img]KZoPQa.jpg[/img]

Bu konuyu yazdır

  Tarih: 09-11-2025, 02:59 AM