:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adınız:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 16,691
» Son Üye: orhand
» Toplam Konular: 98,518
» Toplam Yorumlar: 1,065,494

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 368 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 364 Ziyaretçi
Applebot, Bing, GoogleBot, Yandex

Son Aktiviteler
Acemhe'den :P
Forum: Güzel Sözler
Son Yorum: ÇiLeK
06-18-2025, Saat: 10:21 AM
» Yorumlar: 1,421
» Okunma: 80,498
Gidene Mi Zor Kalana Mı ?
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: Gü-lŞ«m-se
05-27-2025, Saat: 08:56 AM
» Yorumlar: 1
» Okunma: 440
Türk Askeri Çanakkale'de ...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 12:07 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 603
Bıktım Artık Yalnızlıktan...
Forum: Aşk Hikayeleri
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 11:56 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 297
Papağan İle Zürafa - Serd...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 11:51 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 172
Oğlak İle Kartal - Serdar...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 11:50 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 87
Zübeyde Hanım Doğumevi - ...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 11:48 AM
» Yorumlar: 2
» Okunma: 302
ÖYLESİ'NE...
Forum: Güzel Sözler
Son Yorum: SunSet
03-26-2025, Saat: 12:27 PM
» Yorumlar: 10
» Okunma: 919
Ben Serdar Yıldırım. Bu g...
Forum: Sen Yenisin Galiba ?
Son Yorum: Serdar102
03-12-2025, Saat: 10:38 AM
» Yorumlar: 3
» Okunma: 475
Ya Atatürk Olmasaydı? - S...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
03-11-2025, Saat: 06:20 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 338

 
  Bırak Bari Bu Sefer Bırak...!
Yazar: Orhan-38 - 04-09-2012, Saat: 11:14 AM - Forum: Şiirler - Yorum Yok

Bırak,Bari bu sefer bırak.
Aşkın yarattığı taşkınlığın
Sana yakışıp yakışmadığını tartmayı bırak.
Bu sefer,
Sana yakıştığını düşündüğünden
Daha da fazlasıyla taşarak coş.
Tıpkı,
Bir havuzu köpürerek dolduran çeşme misali,
Aşkla taşarak, akmanı izleyeceğim

Bırak,
Bari bu sefer bırak.
İçinde uyanan renkleri,
Uyumla sergilemeye çalışan özeni bırak.
Nasıl ki; Güneş yağmura rast geldiğinde
Gökyüzüne,
Rengârenk bir gökkuşağı seriyor.
Sen de utanma,
Hadi!
Kendine yakıştırdığın renklere boyanışını izleyeceğim.
Tıpkı,
Rengârenk boyalı yüzünden utanmadan
Sahneye çıkan palyaçoları izler gibi,
Yaptığın şakaları, gürültülü gülüşümle alkışlayacağım.
Yüzündeki her mimiğin, gözündeki her gülüşün
Ayrı bir renge boyanışını izleyeceğim.

Bırak,
Bari bu sefer bırak.
Geçmişin gölgesinde, yabani otlar gibi büyüttüğün
Arsızca, ruhunu saran korkularını bırak.
Çekingenliğini, sessizliğe gizlemeyi bırak.
Konuştuğunda savurduğun sözcükler,
Beğenini, beklentilerini gün ışığına çıkardığında
Ellerim sana uzanıyor olacak.
Tıpkı,
Güneş ışığına soyunan taze bir filizin
Gün be gün, gökyüzüne uzanarak büyümesi gibi
Korkmadan uzat ellerini.

Bırak,
Bari bu sefer bırak.
Canını acıtır diye üzerine basamadığın,
Yürüdüğün yola, cam kırıkları gibi saçılmış duran,
Yenilmişlik yüklediğin vazgeçişleri,
Umutsuzluğunu bırak.
" Başka nerden yürüyebilirim " diye
Bir o yana bir bu yana dönüp, bakın
Tıpkı,
Bir arenadaki savaşçının, başka çıkar yollar araması gibi
Yürü, koş, zıpla, parendeler at.
Çünkü,
Neye izin verirsen, o kadarını yaşayabilirsin.

Aşka izin ver
Aşkın yolunda yürü.
Aşkın rengine boyan
Aşkı yakala,
Sımsıkı tut
Ve bir daha hiç bırakma…


''Gönderilmemiş aşk mektupları''

Bu konuyu yazdır

  Ben Seni Dağ Kokulu Yaylalarda Sevdim..
Yazar: Orhan-38 - 04-09-2012, Saat: 11:10 AM - Forum: Şiirler - Yorum Yok

Ben seni dağ kokulu yaylalarda sevdim ceylan bakışlım
nergizlerin ayışığına sevdalandığı seherlerde...
özlemlerin dindiği nehirlerde sevdim…
soluğun soluğuma bahar, soluğun soluğuma rüzgardı
kır çiçeklerini taşırdı içime her yaz...
...
Gittin,
zifir saçlarında unuttum hayatı...
ay sustu, yıldızlar küs, sular dalgın, gönül dargın
şimdi düşümde her gece bir orman yanıyor
bir dağ kanıyor her sabah kalbimdeki acılardan
yüreğime akan sızılı ırmaklar gibi,
kanayan şiirlere bırakıp gittin ömrümü...

Seni her özleyip duvarlara vurduğumda başımı
kafam değil, kalbim acıyor ah!...
şu sevemediğim rezil dünyada
sen ışık yüzlümdün benim, güzel gözlümdün,
nefesimin rüzgarı, ömrümün baharı, gönlümün varıydın
ah! şimdi hangi kıyıdan baksam rengi hüzündür aşkın
hangi güle sığınsam dikenler batıyor yüreğime...

Ben seni ışıl ışıl suların aydınlığında sevdim
gelinciklerin gelin edildiği bahçelerde
sen ki, Kelebeğim, akarsuyum, cangülümdün
ne zaman gözlerim gözlerine kelepçelense
bir öpücük kondurup alnıma kaçardın
ışıl ışıl bir sevda düşerdi yüreğime
bir gün görmesem özlerdim……

Yorgun düşmüş kervanlar gibi susuz çöllerde
rehin bırakıp gözlerimi yollarına gittin
mavi sevinçlerimi de alıp yanına ....
Kendi toprağında öksüz, çöllerde ağlayan yorgun bir ırmak
ve kırık dallarda inleyen yaralı bir rüzgar gibi
yaralı bırakıp gittin beni burada bir başıma...

Gittin işte, aşkın kanayan yanını bırakıp avuçlarıma
yeşile çalan umutlarımı da alıp yanına
bir tebessüm gibi hayatımdan çekip gittin usulca

Gittin,
Erkekler ağlamaz diyorlar inanma
oturup bir köşede öylece ağladım,
nehir oldu aktı gözlerim uzaklara
ve sonra
özlemlerimi ağır bir yük gibi vurup sırtıma,
binlerce hayal kırığı yaralarımla,
içimdeki en yüksek dağa kaçtım.
çıktığım her yolda saçların dolandı kalbime
bir akrep öptü yaralarımı her kanadığımda.

Şimdi hüzne bulanmış ayrılıklardan,
gam dokuyor yüreğim gittiğim her yerde...
hangi kente sığınsam dar geliyor efkarıma
hangi acımı yaksam,
hangi pencereden baksam rengi hüzündür hayatın
yüreğim yaralı döndüm çıktığım her yolculukta ...

şimdi özlemlerimi anlatamayacak kadar uzak
yalnızlığımı anlatamayacak kadar yorgunum...

Şirin’in aşkına deldiği dağın Ferhat kalbi ile
kalakaldım gönül diyarında öyle bir başıma umutsuz....
yüreğimi alıp avuçlarıma sana gelsem diyorum
sana sarılamayacak kadar yorgunum artık ah!..
sarılıp ağlayamayacak kadar yorgun...

Gittin,
bütün mevsimler değişti
devrilmiş öksüz ağaçlar gibi düştü boynum.
bütün dallar kırıldı, bütün ağaçlar kurudu
al şimdi nereye istersen oraya savur yapraklarımı
şimdi yaşamın en zor dağındayım
geriye dönsen ölürüm, dönmesen ölürüm...

Sen gittin karlar yağıyor kalbime
koyup başucuma uçurumları
hüzne göçtüm her gece
ayrılıklara gömüp yüreğimi
hiç bir yol çıkmadı umuda tükendim
özlemlerimi anlatamayacak kadar yorgun
yaralarımı saramayacak kadar uzaksın artık

gittin yaşamayı unuttum, ağlamayı, gülmeyi unuttum
ne zaman başladı bu hikaye, ne zaman bitti unuttum
bir seni unutmadım ...
bir seni unutamadım ...
bir seni unutm ...
bir seni...
bir se....




''Gönderilmemiş aşk mektupları''

Bu konuyu yazdır

  Yağmur Aşkına Kal
Yazar: Orhan-38 - 04-09-2012, Saat: 11:02 AM - Forum: Şiirler - Yorum Yok

Seni nasıl unuturum usul boylum, nazlı huylum
yeşil gözlüm aybakışlım, bal sözlüm gülnakışlım
nasıl unuturum seni
deniz yeşili gözlerini, ipek sarısı saçlarını
kalbim kalbine düğümken

ben seni sevdiğim zaman
yağmur yağıyordu alanlara yeşil gözlüm
sokaklar ağlıyordu
kar yağıyor şimdi dağlara
gitme kal
yağmur aşkına kal

gidersen
gecenin siyahı çöker yüreğime
göç eder kelebekleri ömrümün
boynunu büker gelincikler
dağlar ceylansız
nehirler türküsüz kalır
Gidersen
tarlalar susuz
çocuklar uykusuz kalır bahar gözlüm

ben senin yürek kırgını gülüşünü sevdim en çok
umutsuzluğa umudu sürüşünü
acılara sevda yazışını sevdim
kendinle barışını yeşil gözlüm
seni seviyorum deyişini sevdim en çok
tüm sevgiler sürgünken

yaşamak bir türkü seninle bahar bakışlım
yediveren tomurcuk
gidersen boynu bükük kalır bu şehir
ölür kahrından bu içli çocuk
yokluğuna nasıl alışırım
dudağın dudağıma mühürken

ben senin en çok ince kırgın gülüşünü sevdim
seni seviyorum deyişini
bir ekmeği bölüşünü düşkünlerle
öksüzleri sevişini sevdim
ve yüzündeki hüznü yeşil gözlüm
bakınca insan gibi bakışını
ağlayınca çağlayanlar gibi akışını sevdim

insanı sevişini sevdim en çok yeşil gözlüm
omuzuna dayanmayı efkarlıyken
ve affedişini sevdim düşmanını bile
düşkünlere el uzatışını
hayatın bu kirli sahnesinde temiz kalışını sevdim en çok
bir umut gibi, bir türkü gibi, bir şiir gibi duruşunu
bin bahar tazeliğinde
saçlarına günün vuruşunu sevdim

ben senin bir gülü koparmasınlar diye
günlerce gül düşmanlarına yalvarışını sevdim
bir annenin acısına ağlayışını
tüm kavramları ve kuralları çiğneyip
küflenmiş törelere ve haksızlıklara karşı çıkışını sevdim

ben seni beyaz beyaz sevdim yeşil gözlüm
mavi mavi, yeşil yeşil, al al
seninle sokaklar dolusu çığlık, acılar dolusu yalnızlık

çiçekler dolusu sevgi ektik dağların doruklarına
maviler boyunca beyaz güvercinler uçurduk meydanlara
sınırlar çiçek açmaz dikenli teller içinde bahar gözlüm
gitme kal

gidersen
mutluluğumdan sızılar kalır yüreğimde
yarım elvedalar kalır, soğuk odalar, karanlık geceler

sensiz koma yüreğimi yağmur aşkına
seninle başlayan hikayem
seninle son bulsun yağmur gözlüm

elveda demek zor şeydir bilirsin..


''Gönderilmemiş aşk mektupları''.


Bu konuyu yazdır

  Seni Seviyorum Gülüm..
Yazar: Orhan-38 - 04-09-2012, Saat: 10:58 AM - Forum: Şiirler - Yorum Yok

Dışarıda delice esen rüzgar,
İçimde sana birikmiş özlemler..
Dilimde Şehrayin türküleri,
Elimde vuslatların taze gülleri,
Sana geliyorum hasret dağlarını aşarak.
Arala perdelerini güneşe artık
Vakit, kavuşma zamani...

Sana geliyorum mürekkebimi yakarak.
İsmini andıkça gönlümde,
Al al gelincikler acıyor yüzümün bozkırlarında.
Gülüşlerini içime çektikçe,
Ak güvercinler kanatlanıyor dualarımdan.
Sana geliyorken yanık türkülerle,

Dudaklarıma baharları yapıştırıyorum.
Saçlarından öptüğümde,
Saçların bir ömür boyu umut koksun diye..
Sana geliyorum
Güneşi hasretinle ağlatarak.
Ayrılıkları yüreğinde hancerleyip
Vuslatları yazıyorum gözlerine.
Ve kavuşma anında,
Bulutlardan umut tanelerini avuçlayıp
Alnının üzerine usulca düşüyorum.
Ve dudaklarına inince yüreğim,
Haykırıyorum vuslatın baharlarına.
" Seni seviyorum gülüm....

''Gönderilmemiş aşk mektupları''








Bu konuyu yazdır

  Sessizliğimin İçindeki Sen...!
Yazar: Orhan-38 - 04-09-2012, Saat: 10:49 AM - Forum: Şiirler - Yorum Yok

Ruhum istemiyor, ayaklarım sürüklemiyor.. Girilmesi gereken yere doğru atılan her adım boşluğa uzanıyor hissini veriyor.. Dönüp ardıma baktığımda ellerimden kayıp giden yaşamın gözyaşları düşüyor gölgeme..Düşünüyorum, düşünüyorum.. kendimi avutmak için bulduğum nedenlerin hepsi anlamsız geliyor..Bir şeylerin bittiğini bile bile, sona ermişliğin külleri savrulur...ken hangi ateş ile avutabilir ki insan kendini?

Kendimi oyalama adına buluğdum oyunlar bir süre sonra sıkıyor, sayfalarında kaybolduğum kitaplar anlamsızlaşıyor ve dahası, kendimi dinleme molalarım canımı sıkmaktan başka bir işe yaramıyor..

Sen ise sanki kendine duvarlar örüyorsun.. Sırrını kimseye vermek istemeyen ustalar gibisin.. O kadar sağlam ki duvarların, biliyorum ne kadar ararsam arayayım içine girebileceğim bir kapı bulamayacağım.. Olsun diyorum.. Duvarlarını beyaza boyayıp, çiçekler ekiyorum.. gözlerimi kapıyorum beyazlar siyaha dönüyor..Çiçeklerim ise büyümüyor.. Dikenler bitiyor duvarlarının topraklarından.. siyahlar ağlıyor, yeşiller soluyor..

Sen susuyorsun..
Kendime yalanlar söylüyorum, yalanlarıma kendim bile inanmıyorum.. Yalan düşlere akıyor, düşler yalana sarılıyor.. gerçekleri görmezden geliyor, kendime kör muamelesi yapıyorum.. Gözbebeklerim öldükçe karanlıklar büyüyor ve içimde durmaksızın bir şeyler bitiyor.. Biliyorum
Sokağıma gece düşünce içimdeki tüm ışıklar sönüyor.. Ellerimin arasından kayıp gidiyorum.. kendimi bile tutmaya mecalim yok.. Gözlerim gökyüzünde, ellerim sana doğru uzanıyor.. Hayır, düşüyorum kurtar beni demek için değil ellerimi uzatışım..Sadece.. sadece sana dokunmayı özlediğimden..

Eksik bir şey var mı, neden bu tarifsiz keder hayatımda dedikçe yalnızlığım değiyor dudaklarıma, konuşamıyorum.. Uzayan geceye çektiğim perdelere rüzgar çarpıyor.. Bilmediğim diyarlardan gelen soğuk iklimler doluyor hücrelerime..İçimi ısıtmalıyım diyorum ve çok sevdiğim çayı demlemek için ayağa kalktığımda çay kavanozuna yalnızlığımı doldurduğumu unutmuş olduğumu hatırlıyorum..
Soğuk mermerlerden yaptığım eşiğe diz çökerken duvarlar yükselmeye başlıyor yeniden.. Bir sırada ben örmek istiyorum kendi mabedime, gel gör ki hayat ile yarışamıyorum..
Ben bir sıra ördükçe, hayat beş sıra örüyor
ve duvarlar ,

yükseliyor

yükseliyor..

yükseliyor..

Yıldızların yolladığı ışıklar bile sızamıyor surlardan..
Beklediğimin gelmeyeceğini bilen bekleyişim sessizce yanıma geliyor.. Birlikte geçmişi yad ederken, çok zamandır kumdan kaleler yapıp bir dalganın gelip kaleyi benden alışını beklemediğimi hatırlıyorum.. Ne çok zaman geçmiş deniz kabuğu toplamayalı.. Çıplak ayaklarımı kuma değdirmeyeli sanki asırlar geçmiş gibi..
Kim bilir kaç yağmur damlasını öpmedi saçlarım.. Arayıp sormadığım ay ışığı tenime küsmüş olmalı.. O kadar sessizleşmiş ki hayallerim, inceltilmiş yalnızlık nağmeleri yankılanıyor kulağımda..

Biliyor musun; Sana zamansız ve anlamsız seslenişlerimde

sorduğum sorulara beklediğim hiçbir cevap yok aslında..



''Gönderilmemiş aşk mektupları''

Bu konuyu yazdır

  ''Sanırım Geldiğinde Ben olmayacağım''..
Yazar: Orhan-38 - 04-09-2012, Saat: 09:14 AM - Forum: Şiirler - Yorumlar (3)

Sanırım sen de gelmeyeceksin ya zaten…

Hiç gelmedin! Ama hep beklendin, en özel kuytularda ağırlanmak için…

Ben yine de bir ümit bekledim. Gelirsen, sesini duymazsam, geri gidersen diye kapılarımı hep açık tuttum. Gelmedin ya da ben görmedim geldiğini…
...
Beynim, düşüneceği milyarlarca şeyi düşünmüş; kalbim, atacağı milyarlarca atışı yapmış gibi sanki…
Kendilerine tanınan zamandan çok önce…

Çok yoruldum seni beklemekten, gelmeyeceğini bile bile beklemekten.

Gülüşündü beni hayata bağlayan. Yıllar boyu hayalimde beni yaşatan. Sensizlikle oluşmuş bir hastalık vardı içimde. Bu amansız hastalıktan daha kötüydü. Beni içten içe kemiren benim yıkılmama sebep olan bir hastalıktı. Tıbbın mucizeleri belki beni iyileştirebilirdi, ya sensizliğin ilacı ve mucizesi neydi ki?… Sen miydin?… Ya da benim seni içten içe sevmem miydi? Acaba…

Artık geldiğinde ben olmayacağım…

Seni senden, seni sevebilme ihtimali olan herkesten daha fazla sevmiştim. Bu muydu seni benden alıp götüren. Beni de dipsiz kuyuların içine atan. Bu kadar çok sevilmek korkutur mu insanları, kaçarlar mı senin gibi… Her şeyi yarım bırakıp gitmek bu muydu marifet, kaçmak mıydı, sana yakışan bumuydu?

Artık geldiğinde ben olmayacağım…

Neleri unutmadı ki bu yürek, seni de unutacağım. Yerini başka bir yürek alacak elbet. Hep böyle yarım kalmayacak, bir gün tamamlanacak. Unutup seni de mezara göndereceğim.

Artık geldiğinde ben olmayacağım…

''Gönderilmemiş aşk mektupları''.

Bu konuyu yazdır

  Çok Mu..
Yazar: Orhan-38 - 04-09-2012, Saat: 09:10 AM - Forum: Şiirler - Yorumlar (1)

"Daha çok değil...sadece ömür gitti ömrümden
Asıl yorgunluğum değil bu...karanlığında kaybuldum ben"

Adım adım eksiliyor şehir.
Avare geziyor ruhum caddeleri.
Hepsinin başı sen...sonu sen
Köşebaşlarına takılıkalıyor gözlerim,mağrur bir siluetini görme hatrına.
Sonra hayal gördüğümü farkediyorum,anlatılmaz bir hüzün çöküyor içime.
Ellerim buz...dillerim sus...gözlerim yaş...

Sokak lambaları titrek ve bir o kadar loş.
Ne caddeyi aydınlatmaya yetiyor sızan ışık,ne de içimi ısıtıyor...
Kaldırım taşlarına yazıyorum seni.
Hiç birini atlamadan,tek tek sayıyorum sonra..
Öyle çoksun ki;bi bilsen!!!

Pencerelerden meraklı bakışlar süzülüyor üzerime..
Bu saatte diyorlar,ne gezintisi bu?
Gezinmiyorum ben...arıyorum
Bir iz göreyim de,peşinden gideyim diyorum.
Anlamaz gözler üzerimde çivili..çaresiz devam ediyorum

Öyle zor değil ki anlamak
Baksan...yeter
Yüreğime değse nefesin...diner

Her adım,bir şehir daha uzaklaştırmış beni senden.
Yol bilmez yüreğim..iz bilmez.
Hem rüzgarı var bu yolun daha,kar-buzu var,korkusu var..
acısı-ağrısı var bu sonun,hüznü var...
Ama cesaretim yok bir yalnızlığa daha.
İçimdeki boşlukta dolanıp duran ruhum,çıkıp varmak istiyor artık yanına..

"Geceler,bana seni anlatıyor
Geceler,bir ateştir yanıyor
Geceler,bir hüzündür sarıyor
Geceler,bir umudum yok mu..."

Sadece,sevmen yeterliydi,sadece sevgini vermen..
Çok şey mi istedim SEN den?
ÇOK MU!!!!...

''Gönderilmemiş aşk mektupları''.


Bu konuyu yazdır

  Bu Gece İlk Ve Son Kez Seni Sevdim...
Yazar: Orhan-38 - 04-09-2012, Saat: 09:08 AM - Forum: Şiirler - Yorumlar (3)

"Sıcaklığına ten kokuna gözlerindeki umuda sesinin tınısına ve tebessümünde gizli olan gamzene o kadar çok ihtiyacım var ki bu gece.."

Bu gece diyorum bu gece..

Sen düşünce aklıma akıllara ziyan hallerimle cebelleşiyorum..
Biten bir hikayenin ardından teselli edenlerle kapışıyorum..
Nerden bilebilirler ki sensizliği diyorum..
Nerden anlayabilirler ki sen yokken beni..

"Senden arta kalanlardır yeniden özlememin sebebi seni."

Hani sahilde saçını okşayan rüzgarı kıskanmam ..
Hani ellerimi avuçlarına aldığındaki elimin teri..
Yüzümün yanması ilk dokunuş ürkekliğiyle..
Hani bir resim karesindeki bizi yanlışlıkla yırtmam..
Alev alev bakışlarından irkilmem var ya..

Özlüyorum..

"Taşıyor yüreğimin bendinden öteye yaşan(a)mamışlıkların verdiği uktenin sızısı.."

Bu gece..

Bir çocuğun bakışlarındaki iç çekiş gibi..
Çaresiz ve savunmasızım..

Bir hançerin iki soğuk ucu gibi..
Keskin ve çatıktır bakışlarım..

Hırsından Kayaları delice döven dalgalar gibi..
Hırçın ve huysuzum..

Sensizliğin verdiği rolün repliğini unutan gibi..
Telaşlı ve utangacım bu gece...

"Sensizim diyorum sensizim..."

Bir solukta yaktığın bedenimi ilk kez bu kadar güçsüz ve aciz görüyorum..
Ve ilk kez bu gece seni delice özlüyorum..
Ve ilk kez yokluğuna "seni sevdim" diyebiliyorum..

Seni sevdim..

Yüreğimdeki yerine gelmeyeceğini bile bile..
İlk kez..
Ve Son Kez..
Bu gece...
Yine Seni sevdim.....

''Gönderilmemiş aşk mektupları''.


Bu konuyu yazdır

  Mucizem...!
Yazar: Orhan-38 - 04-09-2012, Saat: 09:04 AM - Forum: Şiirler - Yorumlar (1)

Akıp gitti benliğimden tüm korkularım çoğalsa da dertlerim sıyrılıyorum hepsinden… Her acımı kederimi rüzgârlara emanet ettim; benden uzaklara savursun diye... Gözyaşlarımı hüznümü denizlere bıraktım; dalgalarında boğulsunlar... Boşaymış çektiğim tüm "sen"li dertlerim özgür bırakmalıymışım meğer yüreğimi...
Güvenmeliymişim kalbim sana sesine... Bembeyaz sayfalarım öyle kirletilmi...ş öyle yıpratılmış ki özümü unutup yaslara bürünmüşüm... Oysa geçmişimi ben yaşamamışım kula kulluk eden bir bedene esir kalmışım...
Taa ki o ana dek! Kıyametin kopmasını görmemek için kapatmışken gözlerimi birden tüm kâbuslardan uyandıran mucizem oldun! ahhh… Sen nerelerdeydin? Varsın olsun

Geldin ya!
Mucizem oldun ya!
Benim kıymetlim oldun ya!
Şimdiyse acılardan dertlerden tüm yürek kanatanlardan arınmak öyle kolay ki huzurun ne olduğunu yine anlayabiliyorum yine hissedebiliyorum gülümsemelerim öyle içten ki yüreğimdeki tüm buzlar eridi sıcaklığı sardı dört bir yanımı…
Bir sen kal yüreğimde... İçimde bir senin yaran olmasın...
Öyle ya! Gelişin mucizem oldu gidişin kıyametim olur...
Sen!
Hiç gitme olur mu?...

Gönderilmemiş aşk mektupları...

Bu konuyu yazdır

  Bugün doğanlar 09.04.2012
Yazar: ZencefiL - 04-09-2012, Saat: 08:11 AM - Forum: Astroloji - Yorum Yok

Zeki ve pratik zekaları olmalarına karşın, çoğu kez aceleci davranışlarından ötürü fırsat kayıpları yaşarlar. Liderlik özellikleri çok güçlüdür. Kendilerini çok kolay ifade ederler. Hazır cevap, nükteli ve zarif bir kişilikleri vardır



Bu konuyu yazdır

  Tarih: 07-14-2025, 07:16 PM