:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Konya'nın tarihi ve turistlik yerleri
MaSaL
#1
Konya'nın tarihi ve turistlik yerleri Konya İli Tarihi: Konya, M.Ö 7. bin yılından beri yerleşim yeri olmuş,
pek çok medeniyete beşiklik etmiştir. Yazının M.Ö 3500’de kullanılmaya
başladığı hatırlanacak olursa Konya’nın ülkemizin en eski yerleşim
merkezleri arasında yer aldığı söylenebilir.

Çumra Çatalhöyük,
sadece ülkemizin değil dünya genelinde yemek kültürünün ilk defa
başladığı, tarımın ilk kez yapıldığı, ateşin kullanıldığı, vahşi hayvan
saldırılarına karşı ortak savunmanın ilk kez gerçekleştiği dolayısıyla
yerleşik hayata geçen insanoğlunun ilk merkezi olma özelliği
taşımaktadır.

Tarih devirlerinde Hititler ve Lidyalılar, M.Ö
6. yüzyılda Persler, M.Ö 4. yüzyılda Büyük İskender, Selevkoslar,
Bergama Krallığı, M.Ö 2. yüzyılda Roma, M.S 395’de Konya ve çevresine
hakim oldular.7. yüzyıl başlarında Sasaniler bu yüzyılın ortalarında
Muaviye komutasındaki Emeviler şehri geçici olarak işgal ettiler.

10. yüzyıla kadar bir Bizans Eyaleti olan Konya, Müslüman Araplar’ın yer
yer akınlarına maruz kaldı. Ve Malazgirt Zaferi’nden önce (1069)
Konya’ya ilk gelen Türk akıncıları Selçuklular oldu. 1071’de Müslüman
Türklerin Aanadolu’ya girmesiyle Konya, Anadolu Fatihi Kutalmışoğlu
Süleymanşah tarafından fethedildi. Fetihle beraber Konya’da Türk-İslam
egemenliği dönemi başladı.

1097’de 1. Haçlı Seferi sırasında
İznik kaybedilince Anadolu Selçukluları’nın Başkenti, Konya’ya taşındı.
Böylece tarihinde yeni bir sayfa açılan Konya günden güne gelişti, pek
çok mimari sanat eseriyle süslendi. Kısa sürede Anadolu’nun en gözde
şehirlerinden biri oldu.

Alaaddin Keykubad döneminde ise
tarihinin en şaşaalı ve zengin dönemini yaşayan Konya, dünyanın da bir
kültür sanat ve ilim merkeziydi.

3. Haçlı Seferi’nde Alman
İmparatoru Friedrik Barbarossa, Konya’yı kuşattıysa da (19 Mayıs 1190)
2. Kılınçarslan’ın savunduğu kaleyi alamadı. 1308’de Selçukluların
düşmesine kadar Konya, Başkent olarak kaldı. Sonra Karamanoğulları
Beyliği’nin en büyük şehri olarak Karamanoğularınca yönetildi.

1387’de Osmanlı Padişahı 1. Sultan Murad, şehrin önlerine geldi. 1398’de oğlu
Yıldırım Beyazıd, şehre girip Karamanoğulları Beyliği’ne bir son verdi.
Ancak 1402 Ankara Savaşı felaketinden sonra Karamanoğulları Beyliği
yeniden kuruldu. Konya, Fatih Sultan Mehmed’in Karamanoğulları
Beyliği’ni ortadan kaldırdığı 1465 yılına kadar Osmanlı-Karaman
mücadelesine sahne oldu.

Fatih, 1470’de İmparatorluğun
Rumeli(Sofya), Rum(Tokat), Anadolu(Kütahya) Eyaletlerinden sonra 4.
Eyalet olarak Karaman Eyaletini merkezi Konya olmak üzere kurdu.
Eyalete ilk zamanlarda Osmanlı Şehzadeleri vali olarak atandı. 1513’den
sonra Hanedan dışında Beylerbeyi ataması yapıldı.

Uzun bir süre Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli bir Eyaleti olan Konya, Mondros
Ateşkes Antlaşması’ndan sonra İtalyanlar tarafından işgal edildi. Amacı
sadece ekonomik çıkar ve sömürge olan İtalyanlar ile herhangi silahlı
bir mücadele olmadı. Batı Cephesi’nde Yunan’a karşı İnönü Savaşlarını
kazandığımız günlerde itilaf devletleriyle anlaşmazlığa düşen İtalya,
işgalden vazgeçerek geri çekilmiş 20 Mart 1920’de Konya, işgalden
tamamıyla kurtulmuştur. Cumhuriyetin kurulmasıyla Konya, zengin tarihi
ve coğrafik özellikleriyle hızla gelişmeye başlamış ve bugünlere
gelmiştir.

Konya’nın Tarihi ve Turistik Mekanları:

İlk Çağlar

Konya
M.Ö 7500’lü yıllardan beri insanlığın ilk yerleşik hayata geçişinin
Çumra-Çatalhöyük kazıları ile ortaya çıkarıldığı çok eski bir medeniyet
şehridir. Bu eserlerden bazıları; Çumra-Çatalhöyük, İvriz Kaya
Kabartması, Eflatunpınar, Fasıllar, Ilgın-Yabsurt, Gökyurt, Sille Aya
Eleni Kilisesi, şehir merkezindeki Alaaddin Höyüğü.

Anadolu Selçukluları Devri

Konya’nın 1071 Malazgirt savaşından sonra Selçuklu Türklerinin eline geçmesiyle
(1076-1080) kurulan Anadolu Selçukluları Devleti’nin başkentliği
(1096-1277) döneminde kültür ve sanatta altın çağını yaşar. Devrin ünlü
bilginleri, filozofları, şairleri, mutasavvıfları, hoca, musikişinas ve
diğer sanatkarlarını bağrında toplamıştır. Bahaaeddin Veled, Mevlânâ
Celaleddin Rumi, başta olmak üzerine Kadı Burhaneddin, Kadı Siraceddin,
Sadreddin Konevi, Şehabeddin Suhreverdi gibi bilginler Muhyiddin Arabi
gibi mutasavvıflar Konya’da yerleşmiş verdikleri eserlerle şehri bir
kültür merkezi haline getirmişlerdir. Hz. Mevlânâ’nın etkisi dünyanın
her yerinde hala devam etmektedir. Yine Nasreddin Hoca güldüren ve
düşündüren fıkralarıyla Konya’nın kültürel ve sosyal hayatının
gelişmesine asırlardır katkısı olan bir bilge kişidir. Bir sanat değeri
taşıyan mimari eserler de en çok bu dönemde yapılmıştır.


Mevlana Türbesi; Hz. Mevlânâ’na 17 Aralık 1273 yılında vefat edince Sultanul
Ulema Bahaeddin Veled’in de kabrinin bulunduğu yere defnedildi. Oğlu
Sultan Veled tarafından Mimar Tebrizli Bedreddin’e “Kubbe-i Hadra” inşa
ettirildi. Aynı zamanda bir Mevlevi Dergah’ı olan türbenin inşaatı
genişleyerek 19. yy.ın sonuna kadar sürdü. Dergahın avlusunda yer alan
üzeri kapalı şadırvan 1512 yılında Osmanlı Hükümdarı Yavuz Sultan Selim
tarafından yaptırılmıştır. Türbe salonuna girilen Gümüş Kapı 1599
yılında Sokollu Mehmet Paşa’nın oğlu Hasan Paşa tarafından
yaptırılmıştır. Yeşil Kubbe’nin tam altında yer alan Hz. Mevlânâ ve
oğlu Sultan Veled’in mezarları üzerinde yer alan iki bombeli mermer
sanduka 1565 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır.
Sandukalar üzerindeki altın sırma tellerle işlenmiş puşiler ise 1894
yılında Sultan 2. Abdülhamit tarafından yaptırılmıştır. Halen
Mevlânâ’nın babası Bahaeddin Veled’in üzerinde bulunan ahşap sanduka
ise bir Selçuklu ahşap işlemeciliğinin şah eserlerinden olan sanduka
1274 yılında Hz. Mevlânâ için yaptırılmıştır. Semahane ve mescid bölümü
16. yy.da Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılmıştır. Mevlana
Dergahı’nın ön avlusunun batı ve kuzey yönünü çevreleyen her birinde
birer küçük kubbe ve baca bulunan hücreler 1584 yılında Sultan 3. Murat
tarafından dervişlerin ikamet etmesi için inşa ettirilmiştir. Matbah
denilen ve Mevleviler için özel bir anlamı olan dergah mutfağı yine
1584 yılında Sultan 3. Murat tarafından yaptırılmıştır.

Karatay
Medresesi; Sultan 2. İzzeddin Keykavus devrinde Emir Celaleddin Karatay
tarafından 1251 yılında yaptırılmıştır. Selçuklu çini işlemeciliğinin
en nadide eserlerinden biri olarak günümüze kadar ulaşmıştır.

İnce Minare Medresesi; Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından
hadis ilmi okutulmak üzere 1254 yılında yaptırılmıştır. Mimarı Abdullah
oğlu Kelük’tür. Selçuklu taş işçiliği şah eserlerinden olan taç kapısı
üzerinde kabartmalı geometrik ve bitkisel bezemelerle birlikte Selçuklu
sülüsüyle yazılmış Yasin ve Fetih sureleri vardır.

Sırçalı Medrese; 1242 yılında Bedreddin Muslih tarafından yaptırılıan Sırçalı
Medrese, çinilerle süslü açık (avlulu) medreselerden biridir.
Çinileriyle dikkat çekmektedir.

Selçuklu Köşkü; Sultan 2.
Kılıçarslan’a ait olduğu sanılmaktadır.Köşk bugün Alaaddin Tepesi’nde
yer alan küçük bir parçasıyla ayakta kalabilmiştir.

Kubab-Abad Sarayı; Sultan 1. Alaaddin Keykubad tarafından 1226-1236 yılları
arasında yaptırılmıştır.Beyşehir Gölü’nün güney batısında yer
almaktadır. Dünyaca meşhur Selçuklu çinileri, sır altı ve lüster
tekniği ile dikkat çekmektedir.

Zazadin Han; Sultan Alaaddin
Keykubad devrinde 1236 tarihinde yaptırılmıştır. Konya Aksaray yolunun
25. km.sinde Tömek bucağındadır.

Horozlu Han; 1248 yılında yaptırılmıştır. Konya-Aksaray yolunun 8. km.sinde bulunmaktadır.

Kızılviran Han; Konya-Beyşehir yolu üzerinde olup Konya’ya 44 km. uzaklıktadır.

Obruk Han; Konya’yı Aksaray’a bağlayan yol üzerindedir. Döneminin ticaret
yolları üzerine kurulan hanlarına bir örnek teşkil eden han, klasik
Selçuklu üslubu ile inşa edilmiştir.

Alaaddin Camii; Anadolu
Selçuklu devri Konya’nın en büyük ve tarihi camisidir. Alaaddin tepesi
üzerinde yer alan caminin yapımına Sultan 1. Rükneddin Mesud zamanında
başlanmış Sultan 2. Kılıçarslan ile devam etmiş ve Sultan 2. Alaaddin
Keykubad tarafından 12221 yılında bitirilmiştir. Bizans ve klasik
devirlere ait 41 taş mermer sütunu da barındırması açısından önemli bir
eserdir. En dikkat çekici yanı minberidir. Abanoz ağacından birbirine
geçirilerek yapılan minber Selçuklu ahşap işlemeciliğinin şah eserleri
arasındadır.

İplikçi Camii; Şemseddin Altınoba tarafından 1201 yılından sonra yaptırılmış olan İplikçi Camii Alaaddin Caddesi üzerindedir.

Sahip Ata Camii ve Külliyesi Anadolu Selçuklu Devleti’nin en başarılı
vezirlerinden Sahip Ata tarafından 1258-1283 yılları arasında inşa
edilmiş olup mescid, türbe, hanigah ve hamamdan ibarettir.

Sadrettin Konevi Camii ve Türbesi; 1274 yılında yaptırılmıştır. Sadreddin Konevi
zamanının meşhur alimlerinden ve mutasavvıflarındandır. Türbesi açık
türbeler tipinin ayakta kalan tek örneğidir.

Şems-i Tebrizi Camii ve Türbesi; ilk olarak 13. yy.da yapıldığı ileri sürülmektedir.
Bugünkü mevcut yapı ise 1510 yılında Abdurrezzakoğlu İshak Bey
tarafından mescidle birlikte elden geçirilmiş ve genişletilmiştir.

Ateşbaz Veli Türbesi; Klasik Selçuklu Kümbetlerindendir. Türbe, lında vefat eden Mevlevi Ateşbaz Yusuf’a aittir.

Tavusbaba Türbesi; Türbe 1. Alaaddin Keykubad devrinde Konya’da vefat eden Şeyh Tavus Mehmet El Hindi’ye aittir.

Karamanoğulları Devri

Konya’da Karamanoğulları devrinde de bilim ve kültür alanındakigelişmeler devam
etmiş Ulu Arif Çelebi ve oğulları Adil ve Alim Çelebiler ile Ahmet
Eflaki ve Sarı Yakup gibi bilgin ve mutasavvıflar yetişmiştir.

Hasbey Dar’ul Huffazı; Karamanoğlu 2. Mehmet devrinde Hacı Hasbey oğlu Mehmet
Bey tarafından 1421 yılında “hafızlar evi” olarak yaptırılmıştır.

Meram Hasbey Mescidi; Konya’nın tarihi bir mesire yeri olan Meram’da
Karamanoğlu 2. Mehmet devrinde Hasbey oğlu Mehmet tarafından
yaptırılmıştır.

Nasuh Bey Dar’ul Huffazı; Karamanoğlu 2. İbrahim Bey zamanında Kadıoğlu Nasuh Bey tarafından yaptırılmıştır.

Ali Gav Zaviyesi ve Türbesi; 14. yy.da inşa edilmiştir. İçerisinde Hacı
Bayram Veli ahvalinden Ali Gav Baba metfundur. Bugünkü Tarla
Mahallesi’nde yer almaktadır.

Burhaneddin Fakih Türbesi; 1454
yılında bilgin, mutasavvıf Burhaneddin Fakih Paşa için yaptırılmıştır.
Bugünkü Burhandede Mahallesi’nde yer almaktadır.

Ayrıca Kadı Mürsel Zaviye ve Türbesi, Ebu İshak Kazeruni Zaviyesi, Şeyh Osman Rumi
Türbesi, Ali Efendi Muallimhanesi, Turgutoğulları Türbesi, Kalenderhane
Türbesi, Tursunoğlu Camii ve Türbesi ve Siyavuş Veli Türbesi
Karamanoğulları devrinin diğer eserleridir.

Osmanlılar Devri

Konya, 1467 yılında Osmanlı sınırlarındadır. Doğu seferlerine çıkan Osmanlı
Sultanlarından Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman ve 3.
Murat’ın uğrak yeri olmuştur. Selçuklulardan sonra ilim, kültür ve
sanat hareketleri kesintisiz olarak devam etmiştir.

Selimiye Camii; Mevlânâ Dergahı’nın batısında inşaatına Sultan 2. Selim’in
şehzadeliği zamanında başlanmış (1558-1567) arasında tamamlanmıştır.
Cami, Osmanlı klasik mimarisinin Konya’daki en güzel eserlerindendir.
Çift minarelidir.

Aziziye Camii; Muntazam Gödene Kesme Taşı
ile yapılan mabed, son Osmanlı mimarisinin çok başarılı eserlerinden
biridir. Önceden yerinde bulunan ve 1671-1676 yılları arasında Şeyh
Ahmet tarafından yaptırılan camii yandığı için Sultan Abdülaziz’in
annesi Pertevniyal adına yeniden bugünkü camii yaptırılmış (1874) ve
Aziziye adıyla anılmıştır. Türk baroku üslubuyla yapılan camiinin
minareleri, o zamanın karakteristik özelliklerini yansıtmak bakımından
eşsiz bir örnektir.

Şerafeddin Camii; camii ilk defa12. yy.da
Şeyh Şerafeddin tarafından yaptırılmış, 1336 yılında tamamen
yıktırılarak Çavuş oğlu Mehmet Bey tarafından inşa ettirilmiştir. Cami,
iç süsleme ve yazıları, mermer işlemeli minber ve mihrabıyla takdire
şayan bir sanat eseridir.

Kapu Camii; Asıl adı İhyaiyye olup
eski Konya Kalesi’nin kapılarından birinin çevresinde yer aldığından
Kapu Camii adıyla anılır. Cami ilk defa 1658 yılında Mevlevi Dergahı
Postnişinlerinden Pir Hüseyin Çelebi tarafından yaptırılmıştır. Bir
süre sonra yıkılan bu camiyi 1811 yılında Konya Müftüsü Esenlilerzade
Seyyid Abdurrahman yenilemiş, 1867 yılında çıkan bir yangınla cami yok
olmuştur. 1868 yılında cami yeniden yaptırılmıştır. Kapu Camii,
Konya’da yer alan Osmanlı dönemi camilerinin en büyüğüdür.

Nakipoğlu
Camii; Konya Müftüsü Nakib’ül Seyid İbrahim tarafından 1762 yılında
yaptırılmıştır. Minaresi 1764 yılında Nakib’ül Hac Seyid İbrahim oğlu
Mehmet Emin Tarafından yaptırılmıştır. Caminin minaresi 1926’da
yıktırılarak yeniden yaptırılmıştır.

Mevlana Dergahı; Mevlânâ Dergahı’nın büyük bir bölümü Osmanlılar döneminde yaptırılmıştır.
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  kayseri&talas(tarihi kentler üyesi) aKMeL 1 1,164 04-09-2022, Saat: 04:37 AM
Son Yorum: wildfang
  İşte KızKaLeSi TaRiHi MaSaL 1 515 02-17-2011, Saat: 12:08 AM
Son Yorum: MeLeksi
  Ölüdeniz (Fethiye)turizmi hakkında her şey(oteller -pansiyonlar-tarihi yerler) MaSaL 0 414 02-16-2011, Saat: 11:50 PM
Son Yorum: MaSaL
  Usak Ilinin Tarİhİ MaSaL 0 404 02-16-2011, Saat: 11:47 PM
Son Yorum: MaSaL
  Beypazarı Tatil – Ankaraya Yakın Tatil Yerleri MaSaL 0 1,019 09-29-2010, Saat: 09:39 PM
Son Yorum: MaSaL

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 04-28-2024, 04:42 PM