:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Son Kimlik Olsun
yaşamsensin
#11
"Bir gidişi yaz" dediler, "yazarım" dedim... gitmeleri öğrenmiştim.
Susardı, susardım, susardık, suskularca.....
Bilinir bilinmez bir şarkının içinde kaybolurduk. Biz en çok susmayı sevdik, sevmeyi sevemediğimiz kadar. Koptuk ve dağıldık her şeye. Giderken durduramadık birbirimizi. Durdurmaya elin, elim, ellerimiz yetmedi. Eğitemedim çocuk kalmış korkularını, yanılgılarını törpüleyemedim. Sana gerçekleri gösteremediğim gibi.

Giderken durdurmalıydın beni, yapmalıydın, yapamadın. Durdurmaya gücün, gücüm, gücümüz yetmedi. Belki de yoktu, biz var sandık.
İnsan isterse yolları aşıyor, sen kapının eşiğini aşıp gelemedin. Geldiğim gibi gidemedim, gittiğim gibi dönemedim yüzüne. Sen, bildiğim sen değilsin artık. Ben, bildiğin ben, değişemem. Değişmelere suskun dudaklarım.

Şimdi acı, yolunu şaşırmış bir deniz kaplumbağası gibidir yüreğimde. Şaşkın ama inatçı.
Şimdi sen, adı geçmişte saklı ince bir sızı.
Şimdi biz, bir şarkıdan çalınmış iki nota gibiyiz. Eksiğiz ve yokuz. Dilsiz ama mutluyuz.

Bir kapının eşiğinde kaldı her şey. Beni dışarıya göndermeyecektin, içerde tutacaktın, arkamdan gidişimi seyretmeyecektin, yollara yürümeyecektim, sesimi gidişlerde yitirmeyecektim. Sesimi geceye vermeyecektin.
Şimdi, kaldır gözlerini ve geceye bak. Sesimi gör yukarıda, ortada bırakılmış tellerimi. Densiz ama dengeli satırlarımın anlamını kavra. Geceye bak, sesimi kaydırma.

Kimsenin öğretmediği bir şeyi öğretmeni dilerdim, ayrılırken ama sen herkesin öğrettiğini yineledin
şimdi aşk, inançlarını yitiren bir ayyaştır köprü altlarımda..

Biz ki geceleri paylaştık, yastığı, şarkıları. Biz ki sözleri paylaştık, kelimeleri. Biz ki yüreği paylaşamadık, paylaşamadım galiba. Nedendir bilmem, eksik kaldık korkulara. Nutku tutulan gecelerin isimsiz sabahlarında, yanlış ve yangın kaldık.
Geride kalan kırık ezgiler ve yorgun ruhların dansı.

Sokağımın serseri gülüşü, gençliğimin asi sevgisi, isyanımın suskun gezgini. Gitmeye meyilli değildim, olduğum gibiydim, dinletemedim, dinletemedin, dinletemedik belki de.

Şimdi sen, aksak bir hüzün, nerede coşacağını bilmeyen.
Şimdi ben, değişemeyen bir şehir, nasıl sevileceğini bilen.
Şimdi biz, olmayan bir şeyiz.

Bir kapının eşiğinde kaldı her şey. Konuşmak anlamsız, susmak kalabalık, ayrılık bulaşıcı. Sevda, kör topal yürüyen bir dilenci gibidir artık.
Seni sevdim ama gönderdin. Gönderilince dönemiyorum. Ben bir çiçeğim asi yanım, solunca aynı elde açamıyorum.

Susuyorum, susuyorsun, susuyorlar, suskularca....

gerçekte kim olduğunu çok düşündüm,özleminin yer yer sağanak yağışlı olduğu zamanlarda
galiba artık biliyorum sen, büyümeye zamanı olmayan çocukların,dar zamanlarda attığı içten bir kahkahasın

beni beklemeye gidiyordun, galiba yolu şaşırdın

Bir gidişi yaz, dediler, yazarım dedim. Gitmeyi öğrenmiştim, kalmayı öğretemediğim kadar.

Bir gidişi yaz, dediler, yazarım, dedim. Gitmeyi giyinmiştim, yakıştırılmıştım veda sözlerine, merhabalara alıştırılamadığım kadar.

Bir gidişi yaz, dediler, yazarım, dedim. Çok gitmiştim, söz gitmiştim, uzun gitmiştim, sesimi duyuramayacak kadar.

Bir gidişi yaz, dediler, yazmaya giderken kendimden geçmişim. Arkama dönüp baktım, sende beni gördüm, el salladım. Artık çok geç, sendeki ben için çoktan bitmişim !....
Ara
Cevapla
yaşamsensin
#12
Öyle ya, terk ettin beni, kendine dair ne varsa yaşanacak yanında alıp götürdün, gözlerindeki kıvılcımları dahi almışsın bana sormaksızın...."

Bütün bunlar sana ceza değil" diyordun telefonda, "üzülme" derken asıl üzülenin sen olduğunu gizlemeye çalışarak..

Evet...Üzdüm seni farkına varmaksızın, üzdüm seni çünkü sence hakkım olmayanı yaşamaya çalıştım bencilce, ve gözlerinde dinlendiğimi anlattım sana usulca....Şarkılar dinlettim en hüzünlüsünden, istedim ki anlatamadıklarımı dinle bensiz kaldığında, dinle ki içimde ki fırtınaların nasıl güçlü ve acımasız olduğunu biraz olsun anla diye....Ben korkusuzluğun en kuytularında kendi korkularına yenik düşmemeye çalışan bir çığlığım aslında, aslında senin bende görmediklerindir beni sana muhtaç kılan...İsterdim ki senin kıyılarında soluklanayım biraz olsun, fırtınalar ha koptu ha kopacakken bu düzlükte, isterdim ki ellerinde bulayım yitirdiğim düşleri bir anda olsa...Biliyorum, kocaman bir yürek var senin o narin bedenin de Ve o yürekte kocaman bir yer açtın bana alelacele, bilemezdin ki bu denli pişman olacaktın.

Böylesine yorgun kaçışlara kapı aralayacaktın, üzgünüm, üzgünüm çünkü seni hak etmediğin kadar çok üzdüm....Şimdi ikimizde farklı yerlerde farklı türkülerin melodisiyle aynı hüznü bölüşüyoruz, bölüşemediklerimize inat.....Keşke durabilseydin bu sevdanın karşısında, keşke korkmasaydın acılardan bu denli, hangi gün bilmediğimiz acılara merhaba demiyoruz ki oysa...

Bu kadar çabuk pes edeceğin aklıma gelmezdi doğrusu, tutkuların bir adım önde olduğunu söylerdin hep, nedense bana karşı bu denli acımasız olabildin yaşamın boyunca bir tek, seni üzenlere inat ve tüm hatalara bana yükleyerek, artık istediğin kadar susabiliyorsundur geceler boyu, benli düşlere çoktan son vermişliğin keyfini yaşayarak, ben hala bıraktığın yerdeyim iki gözüm, birazda utanarak...
Ara
Cevapla
yaşamsensin
#13
Yüreğimin kapısında; kilidi kırılmış yarınımın son sayfasına niyetliyken;


ellerime bulaşan bir sözün, canına döküyorum eteğimdeki umudumun son


Kırıntılarını.


Gülüm... Ne çok diledim bir gül/en olmayı..


"Sana ömrüm dedim, bana gül/üm…" en saklı cümlem belki yüreğimde,
huzurun gölgesinde, büyüttüğüm sensiz günlerin umuduna astığım.
Nazımda ve sözümde kendime diye çalıp hasret türkümü, gecenin en koyu
aydınlığına tutuyorum elimdeki feneri.


Saklı cümlem aklımda; "Sana ömrüm dedim, bana gül/üm…"


Masamın üstü darmadağın, gecenin kırık ayaklarına savurduğum ömrüme yanarken,
benim ellerim kayıp. Bereketsiz satırlarıma savrulur umarsızca, mürekkebim.
Yaşıma tutunan nefesimin, soluğunu kaybettim, yüreğimden damlıyor gözyaşlarım…


Buğulu bir camın perdesini aralıyorum geçen günlerden.
Bin ömre bedel, hasretindeyim…


Yanımdayken bile sana özlemlerimi yudumluyorum. Hele ki anlatacaklarım,
hep susmalarımda saklıydı. Sadece gözlerimde söz vardı.


Ela mühründe bir söz, yürektanem...


Hazanım ömrüme eklenmiş, yüreğim artık uzaklarda. Sormayın bana beni...
Adın hangi rüzgâra savrulmuş, aramaktayım. Ardına bıraktığın bir koku var yüreğimde.
Bir iz, senden bana uzanan...


Ayakucuma düşen bir kısmetin gölgesindeyim. Bu hikâye çeyizimin adı;


Korkusuz kelebek hikâyesi;


"Ülkenin birinde yaşanan" diye başlayan, çiçeklerin en güzel rengini arayan;


mavi renkli bir kelebeğin hikâyesi.


Küçücük bedeni ile binbir renkli çiçeklerin nazarında her güne gece eklermiş.
Gecelerede topladığı renkleri asarmış.
Kırmızı gonca bir gül, mavi rengine göz kırpmış ve demiş ki;



"Sen şu karşı dağın tepesindeki en güzel çiçeğin rengini biliyor musun? Rengine
Türküler yakılan, yoluna canlar verilen, edalı, nazlı çiçeğin rengini. Ömründe
o çiçeği gören bilen sadece bir kelebek vardır. O da dağın tepesine ulaşınca,
o çiçeğin rengine bürünerek geri dönen, dili lal olan kelebektir. Eğer ki; en güzel rengi aramızda ararsan, sende o çiçeği görmelisin. Ama yol uzun ve çetindir. Dönerim diye çıktığın yolda yarım kalabilirsin."


Küçük mavi kelebek;


"Ben de görmek istiyorum. O güzelle ben de büyülenmek istiyorum." demiş.


Küçücük bedenine bakmadan kocaman yüreğim var diye hesap etmiş.


Günün ilk ışıklarıyla yola koyulmuş. Günler haftaları kovalarken bir rüzgâra yakalanmış. "Yolum yarılanmadı" derken, toprağa düşmüş. Can havliyle son soluğunu alırken, uzaklardan bir ses rüzgâra çalınmış.


"Benim büyüme boyanmak için rengini bilmen gerekir, senin rengin ne?"


Küçük mavi kelebek can havliyle;


"Benim rengim mavi; umudun adı" demiş ve bayılmış.


Gözlerini açtığında pembe renkli bir kardelen çiçeği görmüş. Kardelen çiçeği, büyüsüne kapılan mavi kelebeğe;


"Sen ve ben aynı yerde yaşayamayız. Ben soğuğu severim sen sıcağı, burada birimiz fazla" demiş.


Küçük mavi kelebek;


"O kadar güzelsin ki, ben giderim sen kal" demiş.


Küçük mavi kelebek orada rüzgâra savrulmuş, gitmiş.


Ömür, ya ilkbahardadır ya da sonbaharda. Bir gün son soluk tükenirse, perde kapanmıştır. Sevdiğim; Baharımsın…


Olur da bir gün, ömrün bana çalarsa ben bıraktığın yerdeyim...





Keşke sen ben olsaydın beni anlasaydın.Keşke ben sen olsaydımda vurdumduymaz olsaydım
Ara
Cevapla
ezoo20
#14
33child83519of4ba0.jpg

Karşımdasın. Elimi uzatıp dokunabiliyorum sana. Ne büyük mutluluk bu... Gördüğüm en güzel şeysin. Senden öte tanımladığım başka hiçbir şey yok. Her şey senin adınla anılıyor benim dünyamda. Bütün çiçekler sen, bütün yıldızlar sen... Bir sanat eserisin, bakmaya doyamadığım. Tanrının bana armağanısın, ve artıyor her geçen gün sana hayranlığım. Yüzünde kuşlar, gözlerinde hayatın ta kendisi var. Öyle gerçeksin ki...
Gözümü açıyorum sen, kapıyorum sen... Hiç bitmeyen serüven... Günümün en keyifli anı, uykumun en tatlı rüyası... Seni soluyorum, havadasın. Seni kokluyorum, doğadasın. Hele şimdi sonbaharsın. Ya da sonsuz bahar. Seni yaşıyorum, canımdasın. Canımsın... Sarılsam sana, bin yıl geçse, bir an bile ayrılmasak... Ten tene, yürek yüreğe sonsuz baharın en aşk dolu iki yaprağı olsak... Ağaç ağaç gezip, yeşersek, açsak. Yere düşsek, kalksak... Seni bilsem, bir tek seni. Seni görsem, bir tek seni... Sesin sarhoş etse beni... Öyle içimdesin ki...
Bir saniye iste benden sensiz geçirdiğim, veremem. Sensiz geçecekse geçmesin zaman, istemem. Seninle yeniden doğdum, yeniden doğuşun kanıtıyım ben. Senden önce geçen zamanı, sana ulaşmak için yürüyerek geçirmişim, kimmişim bilememişim. Şimdi başımı çevirip geriye bakmıyorum bile. O yol yüründü ve bitti, artık seninle yürünecek bambaşka bir yol var önümde. Yorgunluk nedir bilmeyeceğim, hiç şikayet etmeyeceğim ve bir tek adımda bile tökezlemeyeceğim uzun, aşk dolu bir yol... Öyle aklımdasın ki...
Ah, sensiz kalmıyor muyum bazen yıkasım geliyor gördüğüm bütün duvarları. Ardında seni bulurum sanıyorum. Ne ayrı koyduysa bizi, zaman ya da yollar, bir kalemde silesim geliyor. Sana dokunmamı engelleyen ne varsa, bir kadehi yere çarpıp tuzla buz eder gibi parçalamak istiyorum. İsyanım taşıyor, kendi öfkemden korkuyorum. Ve kavuşmak... Bunu düşünmek içimde kırılmış bütün aynaları tamir ediyor. Mavi bir yağmur başlıyor, ıslanıyorum. Maviye boyanıyorum. Öyle özlüyorum ki...
Sen ol, hep ol, benimle ol, bende ol... Sendeyim ben, yüreğimi koydum yüreğinin üzerine. Aşk bu, başka isim arama. Hem de en koyu, en deli, en tutkulu... Öğreneceğim çok şey var sana dair. Bilmediğim çok şey var. Ama bir şeyi öyle iyi biliyorum ki... Seni öyle çok seviyorum ki...
Ara
Cevapla
ezoo20
#15
40child93469wt0zx1.jpg


Sana akıyorum, hiçbir şey bu akışı geri çeviremiyor. Çünkü sen her taraftasın. Sağımda, solumda, arkamda, karşımda. Ne yana dönsem, ne yana yol almaya kalksam ulaşılacak her noktada sen duruyorsun.
Sana akıyorum, çünkü senin yolunda yürüyorum. Önüme çıkan hiçbir sapak, hiçbir kavşak ilgilendirmiyor beni. Yürümenin en zor olduğu yol bu belki de. Ama tozundan, toprağından, çakılından, çalısından şikayetçi değilim ben bu yolun. Sana ulaşmak için attığım her adımla mutlu oluyorum.
Sana akıyorum, çünkü hayatın akışı kadar doğal sana akışım. Doğa, her cinsin yaşayabilmesi için nasıl kurallar koymuşsa, benim yaşamamın da var olmamın da kuralı sensin.
Sana akıyorum, çünkü sesin de cismin de kuşatmış durumda beni. Senin kuşatmana karşı savunma yapmıyorum. Kalemin bütün kapıları açık. Yıkıcı bir kuşatma olmadığını biliyorum. Böyle bir teslimiyet rahatsız etmiyor beni.
Sana akıyorum, çünkü yüzüne, gözlerine, ellerine baktıkça kendimi görüyorum. Sesine yüklediğin gizli anlamları çözerken hep kendimden bir şey buluyorum.
Sana akıyorum, çünkü paylaşacak daha çok şeyimiz var. Bugüne kadar paylaştığımız her şey, daha sonra paylaşacaklarımızın da habercisi. Hayatın herhangi bir yerinde bir çiçeği birlikte tutup, birlikte koklamak, sonra o kokunun bize verdiği hazla sıkı sıkı sarılmak istiyorum sana.
Sana akıyorum, çünkü bir insanı tutkuyla, beklentisiz, delice sevmenin ne anlama geldiğini biliyorum. Birini böyle seveceksem, bu sadece sen olmalısın.
Sana akıyorum, çünkü seninle yaşamak sonu hiç gelmeyecek bir şölene benziyor. Bu şölenin tadını çıkarıyorum. Böylesine keyifli, böylesine eğlenceli bir şöleni yarıda bırakıp gitmek istemiyorum.
Sana akıyorum, çünkü 'hayatın uslanmaz ruhusun' sen. İşte ben bu ruha aşığım aslında. Seninle yenileniyorum, seninle yüreğime çöreklenmiş ne kadar kötülük varsa arınıyorum.
Sana akıyorum. Bütün coşkumla... Aşka dair ne varsa benimle birlikte onlar da akıyor sana. Benim gibi coşkun bir denizi aktığı yolu çok iyi bilen bir ırmağa çevirebilecek tek güç sendin. Orada kal. Ayrılma yolumun üzerinden. Sana ulaşamasam da bu yolda olmak bile yeterli bana.
Ara
Cevapla
ezoo20
#16
46child117031ji8at1.jpg


Bir şey var sende bir şey, bulamıyorum. Beni nasıl bu hale getirdin, anlamıyorum. Yüzümde bir gülücük, içimde sonsuz enerji, güne keyifle başlayıp, keyifle bitiriyorum. Aşka küskün yüreğimde yeniden kelebekler uçuyor. Neredeyse yaz bitecek ama ben sanki baharı daha yeni yaşamaya başlıyorum.
Bir şey var sende adını koyamıyorum. Nereye baksam seni görüyorum. Kiminle konuşsam sen oluyorsun. Sen olunca, başka hiçbir şey umurumda olmuyor. Senin adını heceliyorum. Yanımdasın, değilsin fark etmiyor. Her anımda seni yaşıyorum.
Bir şey var sende, nedir bilemiyorum. Seninleyken bile seni özlüyorum. Yollarım hep sana çıkıyor, ben sana yürüyorum. En güzel çiçekleri toplayıp demet demet sana vermek istiyorum. Gök kubbenin en hoş sedası olup dünyaya sadece senin adını haykırmak, sadece sana duyduğum hayranlığı anlatmak istiyorum.
Bir şey var sende, bir türlü anlayamıyorum. Uçsuz bucaksız, masmavi bir deryasın sanki ve ben yüzlerce fırtınayla savaşmış geminin yorgun kaptanı gibi senin kıyılarına vuruyorum. Maviyi bir tek sana yakıştırıyorum. Sen mavi oluyorsun, ben sana bakarken kendimi kaybediyorum. Sessizlik dağılıyor, sesin kulaklarımdan yüreğime akıyor, bütün şarkıları sana armağan ediyorum.
Bir şey var sende, dilimin ucunda, söyleyemiyorum. Yalnız gecelerime inat, şimdi karanlığı milyonlarca yıldızla aydınlatıyorum. Her yıldız sensin, gecemin yıldızı, kalbimin yıldızı, sevdamın yıldızı, ömrümün yıldızı oluyorsun. Yoksan, kaldırıyorum başımı göğe, senden milyonlarcasını görüyorum. Her gece yıldızlarla sevişiyorum.
Bir şey var sende, soramıyorum. Seni kimse görmesin, kimse bilmesin istiyorum. "Bana kal, benim ol" diye adaklar adıyorum. Yalancı aşkları, tükenmiş sevdaları kendi tarihimin sayfalarına gömüp yeni bir defter açıyorum, bir tek seni yazıyorum. Yaz yaz bitmez öykülerin kahramanı oluyorsun, senin maceralarını anlatıyorum.
Bir şey var sende, tanımlayamasam da işte ben o şeyi arıyorum. Seni, nefes nefese gecelere, deli sevişmelere, sevdaya uyanan sabahlara, bitimsiz günlere davet ediyorum. Gel benimle, aşkın da, tutkunun da en koyusunu yaşayalım. Bir kalbi keşfetmenin hazzına yeniden varalım. Bir tende erimek neymiş, hatırlayalım. Menzilimiz olmadan, nereye varacağımızı sormadan, aşkın rehber olduğu bir yolculuğa çıkalım. Buradayım, yolun başında.... Bekliyorum...
Ara
Cevapla
ezoo20
#17
always233940cb8.gif
Ara
Cevapla
ezoo20
#18
adinyx6dw2wc7or2as6.gif
Ara
Cevapla
ezoo20
#19
akkmv6cn0.gif
Ara
Cevapla
ezoo20
#20
twoquartersandaheartdowwk3.jpg


İnsanın içine işleyen bir ayaza ev sahipliği yapan kış sabahında, seni düşündüğümde içime yayılan sıcaklığın, dışarıdaki iki metre karı bile eritebileceğini düşünüyorsam...
Uykudan yüzümde mutlu bir gülümseme ile kalkıp benimle birlikte uyanan güne senin adını veriyorsam...
Evimin bütün duvarlarında senin yüzünü görüp, bana baktığını hissediyorsam...
Ve bu beni her gün hep aynı şekilde heyecanlandırıyorsa...
İçtiğim çayın şekeri, sigaramın dumanı, kahvaltımın her lokması sen oluyorsan...
Sokakta bana bakan her insan, yüzümdeki tarifsiz sevinci görüp hayrete düşüyorsa...
Sevdiğin şarkıyı defalarca başa alıp bıkmadan defalarca dinleyebiliyorsam...
O şarkının her sözüne seninle ilgili ayrı bir anlam yüklüyorsam...
Yüzlerce kişinin arasında bile kadehimi sadece senin şerefine kaldırıyorsam...
Başımı döndüren şeyin aslında içki değil, sana olan aşkım olduğunu biliyorsam...
Yorucu bir günün sonunda ufacık bir sözünle, bir gülüşünle uzun bir tatilden dönmüş gibi enerji doluyorsam...
Ve o enerjiyle hiç uyumadan günlerce çalışabileceğimi duyumsuyorsam...
Gün boyu saatleri, dakikaları sayıp 'Neden geçmiyor bunlar' diye hayıflanıyorsam...
Ve hep seninle buluşacağımız anı bekliyorsam...
Kitap okurken seni düşünmekten kendimi alamayıp aynı satırı defalarca tekrar ediyorsam...
Sonra sana bunu anlattığımda birlikte ne kadar güleceğimizi düşünüp keyifleniyorsam...
Seninle ilgili planlar yapıyorsam...
Sadece varsayımlara dayalı olsa bile o planları mükemmelleştirmek için her ayrıntının üzerinde dakikalarca düşünüyorsam...
İzlediğim filmdeki başrol oyuncularının yerine kendimizi koyup 'Biz olsaydık böyle yapardık' diyorsam...
Yüzyıllardır sevgililerin kullandıkları klasik sözcüklerin benim duygularımı anlatmaya yetmediğini fark ediyorsam...
Yine de bunları söylemekten hiç ama hiç bıkmıyorsam...
Aşkımın coşkusunu sana yansıttığımda senin de bana aynı coşkuyla karşılık vereceğini biliyorsam...
Kahkahanın en güzelini seninle atacağımı, yemeğin en güzelini seninle yiyeceğimi, içkinin en keyiflisini seninle içeceğimi düşünüyorsam...
'Hayatının en anlamlı şeyi ne' diye sorduklarında tereddüt bile etmeden senin adını verebiliyorsam...
Sen benim için vazgeçilmez olmuşsun demektir...<A href="http://www.siirkolik.com/hikaye/yazarlar.asp?id=134">[url="http://www.siirkolik.com/hikaye/hikayeler.asp?id=134"]
[/url]
Ara
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  bir a$k oLSun!!! €BeRimSin 6 370 04-13-2022, Saat: 03:04 PM
Son Yorum: wildfang
  Lanet Olsun! ÇiLeK 18 1,000 04-11-2022, Saat: 11:02 AM
Son Yorum: wildfang
  YoLun AÇık OLSun..! €BeRimSin 1 337 04-10-2022, Saat: 04:42 AM
Son Yorum: wildfang
  D€Lirm€min biL€ S€nLi bir Sebebi OLsun İsTiyoRum.. €BeRimSin 7 436 04-09-2022, Saat: 11:00 AM
Son Yorum: wildfang
  Masal Olsun.... ÇiLeK 3 329 04-09-2022, Saat: 08:59 AM
Son Yorum: wildfang

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 05-17-2024, 05:21 PM