| Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
| Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 227 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 222 Ziyaretçi Applebot, Baidu, Bing, GoogleBot, Yandex
|
| Son Aktiviteler |
Bizlere Öğretilenleri, Ku...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
1 saat önce
» Yorumlar: 0
» Okunma: 1
|
Nisa Suresi 34. Ayet Ve K...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
, Saat: 05:00 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 7
|
Allah Biz Kullarını Resul...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
, Saat: 11:29 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 8
|
Kamer Suresi 17-22. Maide...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-01-2025, Saat: 01:12 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 20
|
Allah Neden Bazı Ayetlerd...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
10-31-2025, Saat: 10:58 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 27
|
Nisa Suresi 153. Ayet Üze...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
10-27-2025, Saat: 04:08 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 35
|
Atatürk'ü Sevmek Zorundas...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
09-09-2025, Saat: 08:31 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 198
|
ÖYLESİ'NE...
Forum: Güzel Sözler
Son Yorum: SunSet
08-28-2025, Saat: 10:17 AM
» Yorumlar: 12
» Okunma: 1,454
|
Tozlu Raflarda Kalmalı H ...
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: SunSet
08-27-2025, Saat: 11:31 AM
» Yorumlar: 3
» Okunma: 1,024
|
Gidene Mi Zor Kalana Mı ?
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: SunSet
08-27-2025, Saat: 11:05 AM
» Yorumlar: 2
» Okunma: 692
|
|
|
| Kur'an ı Ölmüşlerimize Okumak |
|
Yazar: halukgta - 02-20-2014, Saat: 12:18 PM - Forum: İslam
- Yorumlar (1)
|
 |
Yapmak istediğimiz bir şeyi, eğer doğru yapmak istiyorsak, önce o işe en doğru yerden başlamalıyız ki, iyi bir sonuç alabilelim. Peki, bizler İslam ı yaşarken, doğru yerden başlıyor muyuz? İşte çok önemli bir soru. Bu sorunun genel anlamda cevabını bizler kendi nefsimize, doğruya en yakın bir şekilde verdiğimiz ölçüde, imtihanımız dan başarılı olarak çıkabilir ve İnancımıza da doğru yerden başlamış oluruz.
Sevap kazanmak, bir değer oluşturduğumuzda, alınacak mükâfattır Allah katından. Allah tan mükâfat alabilmemiz için, bizlere gönderdiği rehberinde geçen hükümlere uyduğumuz da, yerine getirdiğimizde bizlere sevap yazacağını ve mükâfatlandırarak cennetine alacağını söyler. Bir bilgiyi sözlü olarak tekrar etmek değil, onu uygulamak la sevap kazanacağımızı artık anlamalıyız. Anlamını bilmeden okuduğumuz Kur’an ın, hiç kimseye bir faydasının olamayacağını fark edemiyorsak, bu işe baştan yanlış başlamışız demektir.
Allah Kur’an sizlerin gönül gözünüzü açacak, kalplerinizdeki kabukları kıracaktır diyor, ama bir şartla, okuduğunuz bilgiler üzerinde düşünüp, akıl edip, söylenenleri yerine getirmek şartıyla. Düşünebilmek için önce anlamak gerekir. Bugüne kadar bizlere, anlamını bilmesen de oku, Allah sevap yazar dediler. Bu düşünce bizleri Rabbimize değil, BU SÖZLERİ SÖYLEYENLERE YAKLAŞTIRACAKTIR. Bunun da sonu nereye varır, onu da Allah bilir.
Anlamını bilmeden okuduğumuz Kur’an, bizlerin ne gönül gözünü açacak, nede gönüllerimizin taşlaşmış kabuklarını kıracaktır. ALLAH BİLMEDEN, ANLAMADAN, ALLAH IN REHBERİNDEN UZAK OKUDUÄžUMUZ KİTABIN ÖRNEÄžİNİ, MERKEBİN TAŞIDIÄžI KİTAPLARA BENZETİR. Allah ın, aklını kullanmayanlar için söyledikleri, bizler için çok açık bir uyarıdır.
Yunus 100: Allah'ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır.
Bizler İslam ı yaşamaya, o kadar yanlış bir yerden başlamışız ki, anlamadan Kur’an ın tamamını hatim etmeyi bir meziyet görüp, daha sonrada yine anlamadan okuduğumuz bu hatim in sevabını da, ölmüşlerimize bağışlarız. Düşünebiliyor musunuz, kendimize bile anlamadan okuduğumuz için fayda sağlamadığı halde, yine amel defteri kapanmış, ölen birisine bağışlamayı ona fayda sağlayacağını, akıl ve mantığımıza sığdırabiliyoruz. Ölmüş yakınlarımıza yapabileceğimiz en güzel şey onlara DUA etmektir, lütfen bunu unutmayalım.
Kur’an ı Allah ölülere değil, dirilere okunması ve onlara rehber olması için indirdim der bizlere. Ölmüş bir insana Kur’an ı okuyup, onlara sevabını göndermemiz bu durumda doğru bir davranış mıdır? Ölmüş bir insana nasıl rehber olacağını düşünürüz? Yaşadığı dönemde Allah ın emrini yerine getirip, Kur’an ı rehber almamışsa, İMTİHANIN SÜRESİ BİTMİŞ, KALEM, SİLGİ ARTIK TOPLANMIŞ, İMTİHAN KÂĞITLARI ELLERİNDEN ALINMIŞ, ölmüş bir insana okunan Kur’an bir işe yarar mı sizce?
Bizler kendimize rehber olarak, gereği gibi Kur’an ı almayıp, onun ışığından faydalanmayı düşünmek yerine, yaptığımız yanlışın artık farkına varalım ve emaneti teslim etmeden, bizzat bizler kendimiz Allah ın nurundan faydalanmanın yolunu bulalım. Bakın Allah elçisine bile bu konuda ne söylüyor Rabbimiz.
Neml 80: SEN, ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN. Eğer dönüp giderlerse, sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Rum 52: ARTIK SEN ÖLÜLERE İŞİTTİREMEZSİN. Dönüp gittikleri takdirde sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.
Fatır 22: Dirilerle ölüler de bir olmaz. Şüphesiz Allah, dilediğine işittirir. SEN KABİRLERDEKİLERE İŞİTTİREMEZSİN.
Allah elçisine, bu kitabı ölülere işittiremezsin dediği halde, bizler hala Allah elçisinin bile yapamadığını yapmaya çalışıyor, ölmüşlerimize Kur’an okuyup, onlara gönderdiğimizi söyleyip, işittirmeye çalışıyoruz. Eğer Kur’an ı anlayarak okusaydık, bu gerçekleri görecektik. Bu gerçekleri görmemiz engellendi ve toplumlar kendi çıkarları doğrultusunda, daha kolay yönlendirildi.
Eğer Kur’an ı anlayarak, düşünerek okusaydık, hiç kimsenin bir başkası adına hiçbir şey yapamayacağını, herkesin bu dünyada yaptıklarının karşılığını alacağını bilirdik. Bizler yaşarken neler yaptıysak, onun karşılığını göreceğiz.
Aslında yukarıdaki ayetler çok anlamlı ve düşündürücüdür. Allah ölülere işittiremezsin diyor, ama yaşayan bazı kişilere de duyuramayacağını söylüyor. İşte bu yaşayan körler ve sağırlara da Allah elçisinin duyuramayacağını söylüyor ayet. Ölmüş insana inatla duyurmaya çalışanlar, onların adına sevap işleyeceklerini zannedenler, sanırım Rabbimizin ayetlerinden habersiz olsalar gerek. Bakın Allah bizleri nasıl uyarıyor ve ne söylüyor.
Nahl 111: Gün olur, herkes kendi nefsi için mücadele eder ve herkese, yaptığının karşılığı tam tamına ödenir; onlar asla zulme uğratılmazlar.
Çok açık her insan, kendi nefsi için mücadele eder diyor. Bu ne demektir? Hepimiz kendi nefsimizin imtihanını veririz. İmtihanımızı hiç kimseye havale ederek, onların yönlendirmeleri ile yaşayamayız.
Kur’an dan faydalanmak, onun nuruyla nurlanmak istiyorsak, KUR’AN I ÖLMÜŞ KALPLERİMİZİ DİRİLTMEK İÇİN OKUMALIYIZ. Kur’an ın anlamını bilmeden çok okuduk. Şimdide anlamını bilerek, üzerinde düşünerek, anladığımız dilden bolca okuyalım ki, onun gösterdiği yoldan gidebilelim.
İslam toplumları olarak yüzlerce yıldır, Kur’an ı anlayabilmek adına, beşerin kitaplarını, Kur’an ın önüne alarak, Kur’an ı anlamaya çalıştık. Gelin şimdi Kur’an ı, beşerin kitaplarının önüne alarak, ondan faydalanmaya çalışalım. Şunu unutmayalım, bizleri Allah a ulaştıracak kitap, sorumlu olduğumuz yalnız KUR’AN dır.
İnşallah Allah ın nuruyla nurlanan, onun aydınlığını gönlünde hissedenlerden oluruz. Bizlere düşen ölmüş yakınlarımıza, sevdiklerimize gönülden bolca dua etmek olmalıdır. Çünkü Allah dua kapısını sevdiği kulları için, ardına kadar açık bırakmıştır. Dilerim mahşer günü sevdiklerimizle birlikte yüzleri gülen, Allah ın sevgili kullarından oluruz.
Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
|
|
|
| Boyle Mi Sona Erecekti... |
|
Yazar: acemhe - 02-20-2014, Saat: 11:36 AM - Forum: Kişisel Aşk Yazıları
- Yorumlar (11)
|
 |
Yillar once tasinmistik onunla ayni semte....
O benden büyük, efendice bir tipti ve hayran olmamak mümkün degildi...
Liseliydi...
Ben daha küçüktum ona gore...
Arka balkon onlarin otoparkina bakiyordu ve o her defasinda kafasini cevirip yukari bakiyordu...
Hep ayni sarkilar donuyordu...
Onur Akin * Seviyorum Seni
Ibrahim Erkal * Canisi
Iste o zaman anlamistim, bir insanin nasil kalbi birden agzindan cikacak gibi olur yada midesinde nasil kelebekler uçuşur...
Mevsimler boyu bu bakismalar sürdü...
Her karsilastigimizda göz göze geliyor ama ben hemen gözlerimi kaciriyordum...
Zor yürüyordum çünkü boşlukta gibiydim...
Birgün markette karsilasmistik...
Kasada...
O gün hayranligim aşka dönüşmüştü...
Gozleri, kirpikleri, elleri oyle guzeldi ki...
Arkasini dönüp bana bakti gülümsedi ve gitti...
Ben arkasindan öylece baka kaldim...
Yuregim de arkasindan gitti sanki...
Yillar gecti...
Artik o liseyi bitirmis calisiyor, ben ise lisenin son yilinda yaz tatilinde markette calisiyordum...
Ortak bir arkasimiz gelip onun benimle tanismak istedigini soyledi...
Kelimeler anlamini yitirdi sanki...
Inanamadim...
Birkac dakika sonra o geldi...
O güzel gözleriyle bana bakip gulumsedi adini söyledi...
Artik konusmaliyiz dedi...
Yillar gecti, artik sensiz olamiyorum dedi...
Ve benim hayalim gerceklesti...
Artik herseyim o olmustu sanki...
Hergün ayni saatte ayni yerde bulusuyorduk...
El ele oturuyor, hayaller kuruyorduk...
Ikimizde muhasebe okumustuk...
O, Mali Müşavir olacakti beni yanina alacakti birlikte gogusleyecektik hayati...
52 günlük bir masaldi...
Doğum gunumde ayrilik mesaji atti...
Konusmaya cagirdi...
Gittim sadece elimi sikmisti, "hakkini helal et canisi" demisti...
Beni o an hancerleyip gitmisti...
Bir insanin nasil baskalarina aldirmadan kaldirimlarda agladigini, kimin baktiginin hicbir onemi olmadigini o gün anlamistim...
Ve o gün dedim ki Allah a;
Ben onu bu kadar sevdim...
Dilerim biri de beni bu kadar sever...
O zaman sevdigim ile evlenmek yerineÂ
Beni sevenle evlenecegim...
Sonra biri girdi hayatima...
Sessiz sedasiz...
Ekran arkasinda okudum hep yazdiklarini..
Hüznüne kapildim...
Hüzün benim yasam bicimimmis o gün birkez daha anladim..Â
Kim oldugunu bilmeden...
Ulasmaya çalıştım...
Aylar süren cabam birgun sonuc verdi..
Ve o günden sonra hayatimda büyük bir yer edindi...
Hayatini anlatti bana...
Hüznünün sebeplerini...
Kirilmisti kolu kanadi...
Sarmak istedim...
Kabullenmedi...
Hep kendince bahaneleri vardi...
Istanbul'a düşmandi...
Onun denizi vardi...
Sahili...
Kiyisi...
Yuregimdeki ummani kabul etmedi...
Yuregini sakladi...
Ekran arkasindan hayatlarimizi paylastik...
Birbirimizi hic görmedik, hic dokunmadik ama baglandik...
Insan baskasinin hüznüne asik olur mu...
Birgün sadece sesini duymak istedigimi soyledim..
Kabul etmesi bir hayli zordu..Â
Sonra kabul etti konustuk...
Ben hayatimda oyle bir ses duymadim...
Sesim o kadar titriyordu ki..Â
Sesi huzur veriyordu...
Huzurumdu...
Ama aramizda engeller vardi...
Onun korkulari...
Benim israrlarim...
Ben onun pesindeyken o hep birseyleri bahane etti...
Olmaz dedi...
Tam ben kabullenmisken o geldi...
Senin icin herseye varim dedi...
Ama hersey icin cok gecti...
Simdi bu hikayenin sonuna gelince...
İlk askim hala bekar gecen gün yolda karsilastik...
Sonradan sayfasina baktim...
"Gozlerinde hala ayni hüzün var, seni özlüyorum canisi" yazmis...
Ben bu arada ilkokul arkadasimla evlendim...
Felsefe yaptim ya sözde...
Sevdiginle degil seni sevenle evlen diye...
O benim pesimden cok kostu...Kabul ettim ve hersey degisti...
Ve son askim...
Simdi yuva kurmak üzere...
Gec kalmamizin sebebi aile baskisi...
Aile baskisi ile ilkokul arkadasimla evlendim...
Halbuki gec kalmasaydi karsi binanin önüne pankart acip beni sevdigini yazacakti...
Simdi hala o binanin önüne baktikca icim yaniyor..Â
Ve sarki eslik ediyor...
Böyle mi sona erecekti
Böyle parça parça mı olacaktı
Bu kadar yalanmı yaşandı her şey
Hem sana hem bana yazık
acemhe
20.02.2014 * 02.00
|
|
|
| Üyelik Silme Talebi. |
|
Yazar: NyxeM - 02-20-2014, Saat: 12:54 AM - Forum: İstekleriniz
- Yorum Yok
|
 |
foruma 2007 lerde üye olmuşum. o zamanlar kimler vardı, ne amacımız vardı. hiçbirşey hatırlamamaktayım. kullanmadığım bir forum burası.
üyeliğimi kp'den silmek istedim ama silemedim. forum op ları aracılığıyla üyeliğimin iptalini istiyorum. saygılar iyi çalışmalar.
|
|
|
| İlk AŞK'ım..''O'' |
|
Yazar: history - 02-19-2014, Saat: 01:28 PM - Forum: Kişisel Aşk Yazıları
- Yorumlar (6)
|
 |
Annem defalarca seslenir zor kalkardım yatağımdan,aheste aheste hazırlanır,ehlikeyf kahvaltımı yapardım,ta ki o'nu tanıyıncaya kadar.
Mahallemize yeni taşınmışlar, aynı okula başlamıştı,zamanı o'na ayarlamıştım.
Annemi şaşırtırcasına erken uyanır,hızlıca giyinip,bi çırpıda kahvaltımı yapardım,o'na yetişebilmek,o'nu görebilmek ,konuşamasak da o havayı teneffüs edebilmekti mutluluk.
Tanışmak için inanılmaz ilginç planlar yapardım,o'nu gördüğümde ise yaptığım her plan eksik kalırdı,Defalarca önünden geçer,ilgisini çekmek için ilginç ,bir o kadar da çocuksu hareketler yapardım.Bir merhaba yetecekti aslında,ulaşılması güç bir varlıktı sanki.
Günler günleri kovaladı,o'nu görmeden bir günüm geçmedi,aşık olmuştum ama bu aşk platonik bir aşktı,adı ne olursa olsun,mutluydum,
Bir gün arkamdan biri ismimi sesleniyordu,döndüm o,dondum kaldım,her yanım ateşler içinde,ter içinde kalmıştım.Titrek ve heyecanla,
efendim,diyebildim
geç başladığı için kitaplarında eksik olduğu,ödevini yapabilmesi için yardımcı olup olamıyacağımı sordu.Heyecan ve sevinçle ,,
tabiki,diyebildim.
Beraber eve kadar yürüdük,kitabı verdim,teşekkür etti ve ayrıldık.
O gece hiç uyumadım,zaman geçmek bilmedi sabah bir türlü olmuyordu,,her saniye penceremden evlerine bakıyorum,,penceresindeki ışıkla birlikte evden çıktım,koşar adım yanında buldum kendimi.
Günaydın,deyip yürümeye başladık,okul yolu bir çırpıda bitti,okul çıkışı ve okula gidişlerimiz artık beraberdi,hatta çok sık olmasada beraberce ders çalışırdık.Öyle mutluydum ki,okulumu seviyorum,derslerimi seviyorum her şey çok farklıydı.Çok seviyordum,çocukça olsada seviyordum.Göz göze geldiğimizde yüzümüz kızarır,cümlelerimiz karışır anlamsızlaşırdı,kahkahayla gülerdik.
Mutluluğum babamın haberiyle son bulmuştu,tayini çıkmış taşınacaktık.Hayat durdu,ayrılmak duygusu ölümdü.
Son haftamızda ders çalışmaktan öte o çocuksu sevgiyle gözlerimiz hiç ayrılmadı,birbirimize hatıra olacak hediyeler verdik.
Son gecemde onu çok sevdiğimi anlatan bir mektup yazdım ,
ayrılık vaktiydi,gözlerimizde yaşlar sel gibi,yanına yaklaştım mektubu uzattım,o'da bana bir mektup verdi.Komşularımızla vedalaştık,ayrıldık.Arabada heyecanla mektubu açtım heyecanla okumaya başladım,,,
Mektup,seni çok seviyorum'la bitiyordu.
Mektup bu günde en değerli hatıra bana,bana aşkı öğreten,yaşatan o'na teşekkürler.
History
19.02.14
|
|
|
| Eksik Kaldı |
|
Yazar: Xesar - 02-19-2014, Saat: 11:50 AM - Forum: Kişisel Aşk Yazıları
- Yorumlar (15)
|
 |
Dün akşam köhne mahallemin sokaklarından geçerken, çocukken yaptığımız gibi kaldırım taşlarını adımlamaya başladım. Hatırlıyor musun ? Sokak baştan sona kaç adım geliyordu. Adımlamaya başlayınca hatırlarım diye düşünüyordum, tam sizin evin önüne gelince unutuverdim. Zaten o evin önünden ne zaman geçsem kendimi bile unutuyorum.
Ortaokul yıllarının son yazıydı , ergen havalarda saçımıza bir avuç jöleyi doldurup sokaktan geçen kızlara bakardık. Arada üçüncü kattaki evinizin balkonuna çıkar, öfkeyle gözlerimin içine bakar, çaktırmadan eline geçirdiğin şeyleri kafama fırlatırdın. Ben başka havalardaydım o ara, bize mahallemizin kızına bakılmaz diye öğretmişlerdi ona uymakla meşguldüm.
Sonra aynı liseye kaydolduğumuzda sabahları benimle beraber okula geleceğini söylediklerinde, nasıl da mutlu olmuştun. Belki de okula gidince bizim mahallenin kızı olmayacağın gelmişti aklına…Sonra annen yanıma yaklaşıp kızımıza dikkat et o sana emanet dediğinde nasıl üzülmüştün.
O yıllarda ne senin sevincini ne de üzüntünü anlayabildim. Hissettiklerine tercüman getirsen yine de anlatamazdın. Sonra; okul bittiğinde, taşınmadan önce bana bıraktığın mektubu hatırlıyor musun ? Yüreğime keskin bir çizik atıp uzaklara gittin. Beraber geçirdiğimiz onca yıldan sonra bana deliler gibi aşık olduğunu, benim bunu anlayamayacak kadar kalın kafalı olduğumu yazmışsın. Artık mahallenizin kızı değilim ama bu mahalleyle beraber seni de terk ediyorum demişsin. Saatlerce okudum yazdıklarını tekrar tekrar tekrar tekrar…
Ama çok geçti ve sen gitmiştin…
Aradan geçen bunca yıldan sonra şimdi bende sana bir şeyler yazıp yıkılmak üzere olan üçüncü kattaki balkonunuza fırlatıyorum. Senin hiçbir zaman okuma ihtimalin olmadığını bilerek…
Sen gittikten sonra, sabahları okula gidiyormuş gibi kalkıp, saatlerce o yolu yürüdüm. Sanki yanımda hep sen varmışsın gibi. Sonra sokağın başına gelince kaldırım taşlarını adımlamaya başladım. Her seferinde sizin apartmanın önüne kadar gelip orada durdum, benim için artık oradan sonrası yoktu ve hiç olmayacaktı. Arkadaşlarla sokakta takılırken mahalleden geçen bir kız gördüğümde acaba ona baksam, sen kıskanır mısın? diye kafamı kaldırıp hep sizin balkonunuza baktım ve her seferinde artık olmadığın sancısı, saplandı yüreğimin bir köşesine…
|
|
|
| Anı defterim |
|
Yazar: history - 02-17-2014, Saat: 12:12 PM - Forum: Kendi Şiirleriniz
- Yorumlar (11)
|
 |
Çocukken hepimizin bir anı defteri vardı,çoğu kilitli,
Bana ayırdığın bu değerli yaprağı ,diye başlardık yazmaya,
Bu gün tesadüfen elime geçti anı defterim,
Kilidi açtım,odam anılarımla doldu taştı,
Ve kurumuş bir kırmızı gül çıktı içinden,
Derin bir iç çektim,
Gözlerimde iki damla gözyaşı,
Mutluluklarım,hüzünlerim,sevdalarım,,
Ve AŞK'ım....
Okumaya başladım heyecanla,
Kah tebessüm,kah hüzünlenerek,
Her duyguda kalbimde ince bir sızı,
Son yaprağında sen ol istedim,
Defterimi anılarımla birlikte kapadım,,
Kilitledim yeniden,
Yeni bir defter,yeni bir hayat,
Yeni bir yaprak,ve sen sevdam,
Bu deftere yalnızca sen yazacaksın,
Mis kokan kırmızı gülü sen koyacaksın arasına,
Okuyanlar ise yalnızca,,
Çocuklarımız olacak sevdam,,,
Çocuklarımız...
History
17.02.14
|
|
|
|