:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adınız:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 16,696
» Son Üye: Klassohbet
» Toplam Konular: 98,545
» Toplam Yorumlar: 1,065,525

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 290 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 286 Ziyaretçi
Applebot, Baidu, Bing, GoogleBot

Son Aktiviteler
Allah’a Şirk Koşarak Yaşa...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
9 saat önce
» Yorumlar: 0
» Okunma: 6
Rabbinden Sana Vahyedilen...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
, Saat: 04:17 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 9
Araf Suresi 157. Ayet. On...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-18-2025, Saat: 12:06 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 19
İnancını Bu Dünyada Sorgu...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-16-2025, Saat: 03:19 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 25
Bizler İnatla, Atalarımız...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-15-2025, Saat: 05:11 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 23
Atatürk'ün Çocukluk Anıla...
Forum: Hayatı ve Anıları
Son Yorum: Serdar102
11-15-2025, Saat: 02:39 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 27
Ali İmran 78 -79. Ayetler...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-14-2025, Saat: 03:50 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 24
Günün Şiiri
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
11-14-2025, Saat: 10:13 AM
» Yorumlar: 9
» Okunma: 2,325
Adı Bende Saklı Sevgili.
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
11-14-2025, Saat: 09:41 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 29
Enfal Suresi 12. Ayet. ”V...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-12-2025, Saat: 04:03 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 29

 
  Koç 23.06.2011
Yazar: ÐŽeşaren - 06-23-2011, Saat: 02:00 AM - Forum: Koç - Yorum Yok

Güçlü mantığınız her şeyi çok çabuk çözdüğü için, hiç kimsenin size karışmasına izin vermiyorsunuz. Bugün, eski dostlarınızla yapacağınız görüşmelerde, geçmiş günlerin özlemini giderebilirsiniz. Partneriniz konusunda, bir takım sorunlarınız için, olayları kendi haline bırakmanızda yarar var. Onun kendini savunması için zaman tanımalısınız.

Bu konuyu yazdır

  Öyle Zamanlarda Vuruyor... * Candan Ünal
Yazar: acemhe - 06-23-2011, Saat: 12:32 AM - Forum: Makale - Yorumlar (2)

[INDENT][SIZE="3"]Aslında nasıl yatağa düştüm böyle, inanın ben de anlamadım. Ancak geçen hafta pazartesi gecesi, yazıları yayına soktuktan sonra salona geçtim, koltuğa oturdum, tam elime bir kitap almıştım ki; içi titremeye başladı. Hani grip olmadan önce insanın eli kolu kalkmaz ya, ona benzer bir haldeydim. Üstüme kalın giysiler, yorgan, battaniye falan örttüm. Suda eriyen ilaçlardan bir tane sıcak suya koydum. Grip olacağım zaman beni onlar ayağa kaldırır.

Sabah uyandığımda fena değildim. Bütün hafta zaten koşuşturmakla geçti. Dizinin sezon finali çekimi, yazılar derken, Cuma nasıl oldu anladım. Ancak üstümde bir halsizlik vardı.

Cuma gecesi program sırasında bir öksürük krizi tuttu beni. Programı nasıl bitirdim bilemedim. Gece yarısı hastaneye attım kendimi.

Hemen serum bağladılar, iğneler falan derken neredeyse sabah oldu. Bronşit ve aynı anda Faranjit teşhisi koydular. Elimde kutu kutu haplar, sabah uyumak için kafamı yastığa koydum ama ne fayda! Öksürük peşimi bırakmıyor.

Arada 10 dakikayı geçmemek üzere uykuya dalıyorum ama o kuru öksürük yine yakama yapışıyor. Ne elim kalkıyor, ne kolum ama akşam programa çıkmam lazım! Dükkan dolu, insanlar benim için gelmiş. Ölmediysek çıkacağız!

Neyse cumartesi gecesi de programı öyle böyle bitirdim. Elimde ilaçlar, tekrar eve döndüm. Yatağa uzandım, tekrar öksürük nöbeti… Artık canım acıyor öksürmekten. Uykusuzluk bir yandan, yorgunluk bir yandan, öksürük diğer yandan.. Çağırdım bir taksi, yeniden hastaneye. Ağzıma buharlı oksijen dayadılar. Bir iğne yaptılar. Oldu yine sabahın 5’i, döndüm eve, biraz uyumak için neler vermem ki!

Yatağa uzandım, biraz gözümü kapadım. Yine bir öksürük ama bu sever tam göğsümün altında şiddetli bir acı hissettim. Sanki orada bir şey fırladı gibi. O nasıl bir acı, anlatamam. Nefes alamıyorum acıyor, öksüremiyorum acıyor, hareket edemiyorum acıyor ve bir yandan öksürük nöbeti geçiriyorum. Acıdan ağlamaya başladım. Yeniden taksi çağırdım, ağlayarak bindim, hastaneye attım kendimi. Hemen röntgenler, tomografi çekimi, ilaçlar.. Son hatırladığım doktora ağlayarak yalvarıyordum, ne olur beni uyutun diye. Bir müddet sonra uyumuşum. Uyandırdılar, biraz daha iyiydim ama acım hala duruyordu. Meğer öksürürken, göğüs kafesindeki kemiklerden birini zedelemişim. Velhasıl şimdi evde yatıyorum. Ağrılarım biraz hafifledi, günde 12 ilaç alınca öyle oluyor demek!

Konuyu şuraya getireceğim. Bütün bunları tek başıma yaptım. Oysa gece hastaneye giderken arayabileceğim pek çok dostum var. Hatta bir şey olursa haber ver diye sıkı sıkı tembih ettiler. Ancak insan böyle zamanlarda yanında sevdiği adam olsun istiyor. Yalnızlık insana en çok hastalandığı zaman koyuyor. Aşkın boşluğunu; ne dostlar, ne ailen doldurabiliyor..

Not: Yazıyı zor bitirdim, kontrol edecek ve hata düzeltecek gücüm yok. O yüzden yazımda veya anlatımda bir hatam olduysa, şimdiden özür dilerim. Yarın daha iyi şartlarda görüşmek dileğiyle…

Candan Ünal[/SIZE]
[/INDENT]

Bu konuyu yazdır

  Pisipisiko doğum günü
Yazar: Antiban - 06-23-2011, Saat: 12:12 AM - Forum: Özel Günler ve Kutlamalar - Yorumlar (15)

Doğum günün kutlu olsun ahanda al pastan

32.jpg

Bu konuyu yazdır

  AŞK
Yazar: deha - 06-22-2011, Saat: 11:04 PM - Forum: Kişisel Aşk Yazıları - Yorumlar (4)

Sana adamış bir yürekle
Sen,ben ve BİZ 'e akıyorum
Sen olunca aşkın sonsuz kılınacağını biliyordum


Kalbimin en kanamalı anında çıktın karşıma
Sızlayan yüreğim,kana bulanmış sevdam vardı
Hüzünler saklıydı gözlerimde
Ta ki senin ansızın karşımda belireseye kadar


Yüreğimin tam ortasındasın
Kalp atışlarımı seninle hissediyorum
İyi ki varsın ; Hüzünlerini saklayıp benden çok görmediğim o gülüşün için
Herkesin bir sanşı haketttiğini düşünerek o SANŞI verdiğin için
Sanşsım
Uğurum
Hayat Çizgim
MELEÄžİM

iyiki varsın


Cümleler susmalı
Mutluluk artık tüm hücrelerime işlemeli
Yorgun düşmüş yürek yeniden
Davul-zurnayla bayram yapmalı
Artık gözyaşı değil ,Mutluluk çınladığı bir yürek olmalı
Ansızın karşımda beliren'im
Üzme bu yüreği, o yürek bir cam fanus birkez daha kırılmamalı
Şimdi huzur zamanı senle..............



Cam fanus dediğin o yüreğin benim nefes almama neden
Kısa zamanda sevdi bu yürek belki
Ama öyle böyle değil narin'im
Şirinle ferhat
Aslıyla kerem
Onların aşkları başkaydı
Seninle benim aşkımda farklı olacak MELEÄžİM

GÖLGEMSİN
Huzur bulduğum
LİMANIMSIN
Soluk aldığım
SANŞSIMSIN
Mutlu Olduğum
UÄžURUMSUN
Uğuruna yok olduğum


MELEÄžİMSİN
Ömrümü uğruna adadığımsın

SUS BİRŞEY SÖYLEME
" AŞK " yankılansın heryerde "AŞK "


DEHA & ?

( Bana eşlik eden sevgili arkadaşıma da sonsuz teşekürler kırmadığı için bir daha yazmayacağım demesene rağmen beni kırmadığı için saygılar )

Bu konuyu yazdır

  İcimdekine...
Yazar: icimdekises - 06-22-2011, Saat: 10:46 PM - Forum: Kendi Şiirleriniz - Yorumlar (2)

İçimdekileri hep anlatmak istedim sana, ya anlamadın ya da anlamamazlıktan geldin…

Yasaktı, yanlıştı olmaması lazımdı biliyorum ama oldu işte ne gelir elden…

Hani Özgün diyor ya şarkısında “Diğerleri sadece sevebilir ama bense uğrunda ölebilirim” işte öyle sevdim seni…

Anlamıyorsun, belki de hiç anlamayacaksın ve ben o dipsiz kuyuya hep düşeceğim…

Bir gün içimdeki bu büyük sevgi ya gerçekten öldürecek beni ya da başka biriyle tekrar hayat bulacağım...

Bu konuyu yazdır

  Kal Demek İstedim
Yazar: icimdekises - 06-22-2011, Saat: 09:57 PM - Forum: Aşk Hikayeleri - Yorumlar (3)

Kal demek istedim sana.. Her gece seni seviyorum deyip uyumak ve zamanı geldiğinde el ele gözlerimizi yummak.
İkisi de sınava gidiyordu; biri gözetmen diğeri ise öğrenci olarak. Minibüs kalabalıktı delikanlı ayakta kız ise oturuyordu. Beş dakika sonra kızın yanındaki kalktı boş olan yere delikanlı oturdu… Delikanlı görev alacağı okulun yerini bilmiyordu, sohbet böyle başladı… Delikanlı ilk dakikadan pozitif bir enerji almıştı kızdan. Konuştular konuştular… Delikanlı yol hiç bitmesin istedi, ilk defa İstanbul’un trafiği güzel gelmişti… Okulları başkaydı önce delikanlı inecekti inerken “sınavın nasıl geçti diye merak ederim, istersen sınavdan sonra konuşalım” diyerek telefonunu verdi,
Delikanlı yakışıklıydı, konuşmalarından da iyi, efendi biri olduğu belli oluyordu “olabilir” dedi kız kendi kendine ilk görüşte aşk olmasa da… Aynı gün buluşup bir şeyler içmeye karar verdiler, delikanlının içi her geçen dakika ile daha sıcak oluyordu, öyle mutluydu ki… Buluşmalar devam etti her buluşmada delikanlı daha da kaptırdı kendini artık kızdan başka hiçbir şey düşünememeye başlamıştı.
Kız delikanlının her halinden sevdiğini anlıyordu, zaten delikanlının kıza bakışından sevgisinin büyüklüğünü herkes anlayabilirdi. Delikanlı çok iyi biri idi, her halinden iyi bir eş olacağı belliydi ama eksik olan bir şey vardı kız sevmiyordu daha doğrusu sevemiyordu… Ama delikanlıyı da kaybetmek istemiyordu çok şey paylaşmışlardı…
Delikanlının gözünü aşk bürümüştü o sıralar, hiçbir şey göremiyordu sorgulamıyordu kızın sevgisini. Delikanlı yoğun çalışıyordu çok sık görüşemiyorlardı. En küçük fırsatı kaçırmıyordu ama delikanlı yarım saat bile olsa kaçıp gidiyordu kızın yanına. Bir gün görüşmek için izin ayarladı hemen de kızı aradı sevinçle, 3 gün sonra bütün gün beraber olabileceğiz diye. Buluşma günü geldiğinde kız aradı “kız arkadaşımı kıramadım bugün onunla görüşeceğim başka zaman” diyordu. Delikanlı ilk o gün içinden sıcak sıcak bir şeylerin aktığını hissetti canı acıdı kendini odasına kapadı. Ertesi gün aradı yine sevgilisini 1-2 saat bile küs kalacak gücü yoktu. O günden sonra kız çeşitli bahanelerle birkaç kez daha aynı şeyi yaptı ve delikanlının canı her seferinde biraz daha yandı. Bir gün düşünmeye başladı, sorgulamaya… “Benim onun için feda edemeyecek hiçbir şeyim yok ailem, işim her şeyim… Ben arkadaşlarımla tartışmayı bile göze alıp defalarca buluşmaya gittim tüm hayatımı ona verdim o ise” “Haksızlık etmemeliyim yine o da çok şey verdi ama benim verdiklerimin yanında?” İlk defa o gün beraber geçirdikleri 8 ayın muhasebesini yaptı ve sonunda acaba mı dedi acaba? Elinde olmadan diline takılan aynı şarkıyı söylemeye başladı:
Gözlerini çekip alma benden
Bi kenarda dururum rahatsız etmem
Sözlerin susmasın aman ha
Gizli öznen olurum kötü söylese de cümlen

Gel sevdiğin yemeği ısıttım
Yendikçe çıkar ayrılığın tadı
Nasıl acı nasıl tatsız
Sarhoşluğunun aşk olmuş adı
Çek yorganı tepene ağla ağla
Sarhoşluğunun aşk olmuş adı

Bayramlıklarını giymiş çocuklar gibiyim
Kabıma sığmadım ezbere aldım düş kırıklıklarımı
Kaç acı varsa kalbime sapladığım
Adınla başlıyor senle başlıyor buruk hikayelerim

İhtiraslarımı gülüşlerimi al sonradan duyulan pişmanlığını al
Kolaysa gel de beni senden al
Belki acır da gitmezsin

Masumiyetimi esaretimi al
varlığın koyarsa hayatımı al kalbi sigara içimlik daha kal
Belki o zaman gitmezsin…

Güzeldik senle bendik…
Biz olmazsak da güzeldik yan yana…
Sen şimdi iste tüm zaferler senin olsun…
Tebrikler olsun gidişine ve
Teşekkürler varsa verdiklerine…
Ama avucumda dünya ile gelmiştim
Görmedin ki…
Hiçbir şey vermemek için hiçbir şey almadın ki…
Çocukluğumu sundum sana yüzümde bayramlık sevinci
Bi sigara içimlik daha kalmadın ki…



Devam Edecek… (İki bölümdür)

Bu konuyu yazdır

  Yaparım Bilirsin!
Yazar: YasSmin - 06-22-2011, Saat: 05:40 PM - Forum: Güzel Sözler - Yorum Yok

Gidebilirsin
yada
beni unutabilirsin..
Ama ben yokmuşum gibi yaparsan eğer,
Hiç olmamışsın gibi davranırım..
Kıvranırsın!


Wink

Bu konuyu yazdır

  Sevginin Nefretten, Farkı var mı ki?
Yazar: Alem-i Sı@r - 06-22-2011, Saat: 05:34 PM - Forum: Aşk (Genel) - Yorumlar (2)

SevgininNefretten, Farkı var mı ki?

Hayat bir yol gidiyoruz
Kâh düşüyor kalkıyoruz
Sevip, nefret ediyoruz
Sonra düşünüyoruz!
Sevginin nefretten,
Farkı var mı ki?

Alem-i Sır


Evet, “Sevginin nefretten, farkı var mı ki?” tabii ki, hem var ve hem de yok! Fakat şurasını iyi bilmek lâzım ki;

Nerede, nasıl var?
Nerede, nasıl yok?

İşte orası şu demek oluyor;

Bu örneği başka yerlerde ve sohbetlerde konuştuk ve ortaya örnek olarak koyduğumda çok insanın hoşuna gitti ve şunu yapacaklarını söyledi ve bazıları dedi ki; “ben sevdiğim insana bir meseleden dolayı nefret etmeye başlarsam, işte o noktada çok iyi ve bir daha düşüneceğim.” Çünkü o gerçek anlamında bir nefret ise ki (biz her kızgınlığı, sinirlenmeyi ve küsmeyi v.b.. şeyleri sanki nefretmişler gibi sanarak nefrete benzetiyoruz!) hayır bunlar nefret değil, nefretin dönüşü yok denecek kadar sırdır!

Evet, nefret ve nefret! Bu ondan bile nefret edilecek kadar nefret bir şey! Farkı ne veya ne değil?

Örneği de şu: Bir çizgi düşününki tam yüz seksen derece ve ortasında da bir ( – o – ) her iki tarafa başlangıç olan başlama noktası sıfır var. İşte bir tarafa giden ve devam eden (SEVGİ) diğer tarafa giden ve devam eden ise (NEFRET) ortada ise her ikisinin de buluştuğu yer, o sıfır noktası! Ayrıldıklarında ise uçları bir daha birbirlerine asla ama asla değmez ve buluşmazlar!
Onun anlamı ne, sıfır noktası ne oluyor? O noktada (Sevgi ve Nefret) in farkının olmadığı an ve yer var!

Bir kişi veya kişiler (çok bağlı olmak ve canı pahasına sevmek veya nefret etmek, şahsi ve toplumsal olarak vardır.) işte o canı pahasına sevdiği ve âşık olduğu bir şeye, her şeyi pahasına bağlı ve her şeyini verebilecek noktadadır ve adı da; SEVGİ dir! (Gerçek anlamda sevgi!)

Nefret de bunun gibi; o nefret ettiği şeye canı pahasına sinirli bir düşmandır ve adı da, NEFRET tir.

İşte o anki maddi, manevi durum ve pozisyon aynı gergin, ateşli ve dokunsan patlayacak bomba gibidir! Farkı bu noktada yok ve “Sevginin nefretten farkı var mı ki?” Sorusunu sormamıza sebep oluyor!

Efendim çok, çok özür dilerim ve eğer haddimi aştıysam ve yanlış bir sürçü lisan ettiysem, lütfen affola ve herkese kalın sağlıcakla, temennimi sunar ve hoş vakitler dilerim! Teşekkürler!


Alem-i Sır

Bu konuyu yazdır

  Hoşçakal güzel dünyam
Yazar: YasSmin - 06-22-2011, Saat: 05:22 PM - Forum: Şairlerimiz - Yorum Yok

Hiç kimse buyur etmedi beni
Bu dünyada hiçbir yere
Ama açtım bütün kapıları tekmeleyerek
Bütün engelleri göğüsleyip yıkarak
Buyrun dediler o zaman incelikle
Buyur ettiler
Ve
Buyurdum

Elimden geldiğince görevimi yaptım
Gülümsedim hıçkırıklarımı boğarak
Sonunda kimsenin yorulmadığı denli yoruldum
Artık kapılar açık kalsın
Bundan sonra gireceklere
Şimdi dinlenmeye gidiyorum
Hoşcakal güzel dünyam.


Yazar : AZİZ NESİN

Bu konuyu yazdır

  Acılı gecenin bitiminde
Yazar: YasSmin - 06-22-2011, Saat: 05:19 PM - Forum: Şairlerimiz - Yorum Yok

Yaşadığımı işitmek istiyorum
Bir ses uzaktan yakından ya da içimden
Düşen yaprak örneğin
Kağıt hışırtısı olsun
Ya da eski tahtaları içten kemiren bir kurdun çıtırtısı
Bir inilti derinden
Damlayan su
Bir elektrik düğmesi çıt diye
Çok uzaklardan yankılanan duyulur duyulmaz
İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm
Her ne olursa olsun bir ses
Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

Yaşadığımı görmek istiyorum
Bir ışık uzaktan yakından ya da içimden
Sesindeki pırıltıya
Gözündeki ışıltıya benzer
Bir kibrit çakımı
Bir yanıp sönse yeter
Sabahın yağan toz mavisi göğsünde çıplak
Ya da gün batımı pembesi dudak
Bir yıldırım hızında çizilsin
Bir şimşekçe yazılsın karanlığım
Bir fener ki uzaklığı bilinmeyen
Bir yıldız parlayıp sönen
Dişlerinin aydınlığını
İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm
Her ne olursa olsun bir ışık
Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

Yaşadığımı duymak istiyorum
Bir ısı uzaktan yakından ya da içimden
Tenine ilk dokunduğum zamanki
Elini ilk tuttuğum
Yüreğimi kanatlandıran o titreşim
Kanı geçiyor kanıma sandığım
Öyle bir değdin ki varla yok arası
Ve yanarken ateşten ellerim
Yatak çarşafının apaklığında duyduğum serinlik
Ve sevgiyi sende bulduğum ilk
O ılıklığa değinmek yerine
Uzak düşlerde olsa da yeter
İçindeki mağaralarda besler büyütürüm
Her ne olursa olsun bir değini
Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

Yaşadığımı koklamak istiyorum
Bir koku uzaktan yakından ya da kendimden
Kulak memelerinde şebboy
Saçlarında o koku
Ki öptükçe öpüldükçe büyüyen
Her yel estikçe getirir düşlerime
Koklarım çok uzaklardaki anılardan seviyi
Bir yel esmiş mi esmemiş mi
Bir kıpı dal oynasa
Bir yaprak kıpırdasa
Duyulur duyulmaz olsa da
İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm
Her ne olursa olsun bir koku
Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı

Yaşadığımı tatmak istiyorum
Bir tat ki uzaktan yakından ya da kendimden
Ağzımda dilimde damağımda
Bir buruksu mutluluk sandığım
Salt benim diye aldandığım
Kendi yalanlarıma kandığım
Arttı yaşadıkça duyduğum acı
Yitirmemek için o acıyı çoğaltırım
İçimdeki mağaralarda besler büyütürüm
Her ne olursa olsun bir tat
Yeter ki bana ispat etsin yaşadığımı


Yazar : AZİZ NESİN

Bu konuyu yazdır

  Tarih: 11-21-2025, 07:12 PM