Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 441 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 438 Ziyaretçi Bing, GoogleBot, Yandex
|
Son Aktiviteler |
Türk Askeri Çanakkale'de ...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 01:07 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 74
|
Bıktım Artık Yalnızlıktan...
Forum: Aşk Hikayeleri
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 12:56 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 48
|
Papağan İle Zürafa - Serd...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 12:51 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 37
|
Oğlak İle Kartal - Serdar...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 12:50 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 26
|
Zübeyde Hanım Doğumevi - ...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 12:48 PM
» Yorumlar: 2
» Okunma: 204
|
Gidene Mi Zor Kalana Mı ?
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: SunSet
03-28-2025, Saat: 03:35 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 168
|
ÖYLESİ'NE...
Forum: Güzel Sözler
Son Yorum: SunSet
03-26-2025, Saat: 01:27 PM
» Yorumlar: 10
» Okunma: 668
|
Ben Serdar Yıldırım. Bu g...
Forum: Sen Yenisin Galiba ?
Son Yorum: Serdar102
03-12-2025, Saat: 11:38 AM
» Yorumlar: 3
» Okunma: 264
|
Ya Atatürk Olmasaydı? - S...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
03-11-2025, Saat: 07:20 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 130
|
Bandırma Vapuru - Serdar ...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
01-23-2025, Saat: 10:03 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 97
|
|
|
Hamilelikte nasil yatilir? (yatiş pozisyonu) |
Yazar: sıla - 02-16-2016, Saat: 04:16 PM - Forum: Anne ve Bebek
- Yorum Yok
|
 |
Hamilelikte (gebelikte) nasıl ve hangi yana yatmalı?
Hamilelikte özellikle sol yana yatış pozisyonu önerilir. Neden sağ tarafa değil de sol tarafa? Çünkü vücudun ortasından hafif sağ tarafta en büyük toplar damar (vena kava inferior) geçer. Sağ tarafa doğru yatılırsa bu toplar damara rahim bası yaapr ve kalbe dönen kan miktarı azalır, bu da bebeğe giden kan miktarının azalmasına neden olur. Sağ tarafa yatıldığında kalbe dönen kan azalacağı için vücuttaki şişlikler artabilir. Sol yana yatıldığında tersine plasentaya (bebeğin eşine) giden kan artar, böylece bebeğe daha fazla oksijen ve besin maddesi ulaşır. Sol tarafa yatmak kan dolaşımındaki sirkülasyonu arttırarak vücuttaki şişlikleri (ödem) azaltır. Hamileler için en rahat uyku pozisyonu sol yana yatarak bacakların karna doğru çekildiği pozisyondur. Sol yana yatarken sırtınızın arkasına büyükçe bir yastık koyarak hem daha rahat edersiniz hem de uykudayken sağa dönmeyi engelleyebilirsiniz.
İlk 3 ay, yatış pozisyonu:
Hamileliğin ilk 3 ayında yatış pozisyonu önemli değildir, yüzüstü hariç her pozisyonda yatılabilir çünkü bu aylarda rahim küçük ve hafif olduğu için damarları bası yapmaz.
Hamilelikte sırtüstü yatmak:
Gebeliğin özellikle son aylarında sırt üstü yatmaktan kaçınmak gerekir. Bu pozisyonda rahim bütün ağırlığıyla büyük kan damarlarına, omurgaya, sırt kaslarına ve bağırsaklara baskı yapar. Bu da bel ağrılarına ve hemoroide (basur) neden olabilir. Sırt üstü yatmak kan basıncında düşmeye neden olabilir, bazen anne adayları bu şekilde baş dönmesi, halsizlik gibi şikayetler hissederler.
Hamilelikte yüz üstü yatmak:
Hamilelikte yüzüstü yatmamak gerekir. Tahmin edilebileceği gibi bu pozisyonda rahim ve bebek baskıya uğrayabilir.
|
|
|
Hamilelikte uyku problemleri |
Yazar: sıla - 02-16-2016, Saat: 04:14 PM - Forum: Anne ve Bebek
- Yorum Yok
|
 |
Gebeliğin ilk aylarında sıklıkla uykuya yatkınlık olur ve anne adayı uyku sorunu yaşamaz. Fakat ilerleyen aylarda ve özellikle son aylarda çeşitli nedenlerden dolayı rahat ve yeterli uyuyamama problemleri olur.
Nedenleri:
- Gece sık sık idrara çıkma
- Karnın aşırı büyümesi nedeniyle yatakta rahat pozisyonda yatamamak
- Gece bacaklara kramp girmesi
- Bacaklarda belde ve sırtta olan ağrılar
- Nefes darlığı
- Yatınca ağza acı su gelmesi
Anne adayı gebelikten önce uyumaya alışkın olduğu pozisyonda gebelikte vücut şeklinin değişmesinden dolayı zorlanabilir. Gebelikte sırt üstü yatmak önerilmez, annenin sol yanına yatması önerilir. Son aylarda karnın aşırı büyümesinden dolayı anne bu pozisyonlarda zorlanabilir ancak bebeğin sağlığı için sol yana dönük yatmak uygundur. Sol yana dönüldüğünde damarlar üzerindeki baskı azalır ve bebeğe daha fazla kan gider. Sol yanda yatarken bacaklarınızı bükerseniz ve aralarına yastık koyarsanız daha rahat edersiniz. Yan yatış pozisyonu nefes darlığını da azaltacaktır. Yan pozisyonda annenin rahat etmesi için özel "gebelik yastıkları" üretilmektedir. Eğer yatarken ağzınıza su gelmesi oluyorsa vücudunuzun üst kısmını yükseltecek şekilde yastıklar koyabilirsiniz. Gebeliğin ilk aylarında sırt üstü dahil her pozisyonda yatılabilir, bir zararı olmaz.
Uyurken sırt üstü ve karın üstüne yatma pozisyonlarından kaçınmak gerekir. Sırt üstü yatma pozisyonu nefes darlığı, hemaroid, ağza su gelmesi problemlerine sebep olur ve bebeğe giden kan akımını azaltır. Karın üzerine yatma pozisyonu karına baskı yapacağından zararlı olabilir ve zaten karnın büyümesinden dolayı rahatsızlık verecektir.
Gebelikte uyku problemlerini azaltmak için doğru uyuma pozisyonu dışında neler yapılabilir? Akşam uyumadan önce sıcak duş almak uykunuzu getirmeye yardımcı olabilir. Akşam saatlerinde çok fazla çay, kahve içmekten kaçınmalısınız. Yatmadan önce ılık süt içmek faydalı olabilir. Her gün aynı saatte yatmaya ve sabah aynı saatte kalkmaya özen gösterin. Gündüzleri egzersiz veya yürüyüş yapmak uyku açısından da faydalıdır.
|
|
|
Gebelikte halsizlik ,yorgunluk |
Yazar: sıla - 02-16-2016, Saat: 04:06 PM - Forum: Anne ve Bebek
- Yorum Yok
|
 |
Yorgunluk gebeliğin erken belirtileri arasında en üst sırada yer alır. Gebeliğin ilk aylarında vücudunuz çok çalışır, hormon pompalamak , besinlerin cenine gitmesi için daha fazla kan üretmek , artan kan akışıyla baş etmek için kalp atışını hızlandırmak ve su , protein , karbonhidrat ve yağları kullanma şeklinizi değiştirmek.Gebeliğin son aylarında da bunlara bebeğin ağırlığını taşımak eklenir.
demir Gebelikte yorgunluk , kansızlığa bağlı alabileceği gibi genellikle hiç bir neden bulunmaz.Gebelik döneminde çoğu anne adayının ortak şikayetidir.
Bu konuda öncelikle şikayetinizi doktorunuza bildirerek kansızlık veya başka bir nedeni varsa buna yönelik demir hapları gibi tedaviler verilecektir.
Gebelik döneminde çalışan anne adayları veya ev işi yapan kadınlar hamilelik öncesine nazaran çok çabuk yorulabilirler.
Gebelikte Yorgunluk konusunda yapılabilecekler
Demir ve protein açısından zengin besinler tüketin:Yorgunluk demir eksikliği anemisinin belirtisi olabilir.Beslenme düzeninizi değiştirmek fayda sağlayacaktır.Kırmızı et , tavuk , balık , yeşil yapraklı sebzeler, tam tahıllı gevrek ve hamur işleri , fasulye , kuruyemiş tercih edin.
Kısa ve sık molalar verin:Gebelik döneminde çalışıyorsanız veya ev işi yapıyorsanız fırsat buldukça dinlenmeye zaman ayırın.
Düzenli olarak egzersiz yapın; Düzenli olarak fiziksel aktivite yapmak enerji düzeyinizi arttıracaktır.Her gün yarım saat yürümek gibi ölçülü egzersizler yapmak, kendinizi daha enerjik hissetmenize yardımcı olur.
Yardım isteyin:Yapmanız gereken ev işlerinde eşinizden ve aile bireylerinizden yardım isteyin.Hamilelik ve varsa diğer çocuk bakımları ve ev işleri sizin için çok ağır gelebilir.
Erken Yatın:Geceleyin 7 ila 9 saat uyumayı hedefleyin.Gebeliğinizin son dönemlerinde sol tarafınıza yatmak bebeğe giden kan akışını arttırır ve şişmeleri önler.Bacaklarınızın arasına ve belinizin altına yastık koymak sizi daha da rahat ettirir.Bunun yanında fırsat bulursanız öğleden sonra yapacağınız bir şekerleme sizi çok rahatlatabilir.
|
|
|
Hamilelikte gripten korunma yolları |
Yazar: sıla - 02-16-2016, Saat: 04:03 PM - Forum: Anne ve Bebek
- Yorum Yok
|
 |
Anne adaylarının, soğuk havaların yaşandığı bu günlerde herhangi bir hastalığa yakalanmaktan korkmaları oldukça normal. Aslında kış hastalıklarının en önemli belirtisi olan ateşin bebeğe bir zarar verdiği veya her yıl yeni bir türü karşımıza çıkan virüslerin bebeğin gelişimini etkilediği görülmemiş. Uzmanlar anne adaylarına söylediği hamilelik süresince fazla ilaç kullanmamaları gerektiği, Eğer hastalık ağır biçimde seyiretmiyorsa, rahatsızlığın geçmesini doğal akışına bırakmak gerekiyor. Ancak hastalıkların bulaşmasını engellemek için bir takım önlemler almak da hastalıklardan korunmak için faydalı olur. İşte bu konuda anne adaylarına yararlı olabileceğini düşündüğümüz öneriler.
Gripten korunmak için ev ortamı nasıl olmalı
â–ºİdeal ev sıcaklığı 21-22 derece olması gerekir. Vücudunuzun bağışıklık sistemini zayıflatmamak, virüslerden kolayca etkilenmemek, terlememek ve bunun sonucunda da hastalanmamak için evinizin sıcaklık derecesinin bundan daha fazla olmamasına özen gösterin.
â–ºEn uygun zam oranı yüzde 60’tır. Kuru hava boğazda bulunan iç zarları kurutur ve böylece solunum yoluyla vücudumuza giren virüs ve bakterilerin dışarı atılması zorlaşır. Bu nedenle evdeki nem oranını bu ölçü çerçevesinde koruyun ve bulunduğunuz ortamı birtakım yöntemlerle nemlendirin. Mesela kaloriferin üzerine ıslak bez ya da su dolu kap koyabilirsiniz.
â–ºBanyo yaptıktan sonra giyinmek için soğuk olan bir başka odaya geçmek ani sıcaklık değişikliğine neden olacağından, sıcak uyun meydana getirdiği buharla ısınmış olan banyoda giyinin.
â–ºBanyoda sonra saçınızı kurutmayı ihmal etmeyin. Kışın saçların kendiliğinden kuruması oldukça uzun bir zaman aldığından herhangi bir hastalığa sebebiyet vermemek için banyo yaptıktan sonra nemli saçla dolaşmayın, dışarı çıkmayın ve uyumayın.
â–ºHasta kimselerin bulunduğu ortamlarda bulunmaktan kaçının.
Gripten korunmak için beslenmede dikkat etmeniz gerekenler
â–ºC vitamini vücudun bağışıklık sistemini güçlendiren bir etkiye sahip olduğundan her sabah bir bardak portakal veya greyfurt suyu için.
â–ºVitamin bakımından çok zengin olan çiğ sebzeleri sık sık yemeye özen gösterin. Ancak eğer sebzeleri pişirmeyi tercih ediyorsanız, vitaminlerini kaybetmemeleri için az suda yada buhar yoluyla pişirin.
â–ºDengeli bir beslenme programı uygularken, karbonhidrat almayı ihmal etmeyin. Bir bebek beklediğiniz bu dönemde dinlenmiş ve güçlü olmalısınız.
â–ºAkşamları yemeklerden önce içmek için çorbalar pişirin. Kış hastalıklarından korunmak için çorbayı hazırlarken her kaseye iki çay kaşığı kara üzüm, kekik ve biberiye koyun.
Gripten korunmak için dışarı çıkarken dikkat !
â–ºDışarıdaki soğuk havayla karşılaşmadan önce vücudun enerji depolamaya ihtiyacı vardır. Bu yüzden ev işleri yapıp, yorulduktan ve vücudunuz iyice ısınıp terledikten sonra dışarı çıkmayın. Böylece sıcak ve yorgun vücudunuz aniden soğuk havaya maruz kalmaz.
â–ºYine aynı nedenden dolayı evde çok kalın giysiler giyinmeyin. Sadece dışarı çıkacağınız zaman hastalanmamak için sıkı sıkı giyinin.
â–ºHava kirliliği solunum yollarındaki iç zarlara zarar verir ve onları güçsüzleştirir. Böylece solunum yolları kolayca virüslerden etkilenebilir. Bu yüzden hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde mümkünse evde kalmaya çalışın.
â–ºSisli havalarda gazlar üst seviyelere çıkar ve havada kaybolur, bu yüzden normal hava değişimi de gerçekleşemez. Sağlığımız için zararlı olan virüsler sisin içinde kalacağından ve böylelikle kolayca solunum yollarından içeri gireceğinden sisli havalarda da dışarı çıkmamaya özen gösterin.
â–ºSıcak bir ortama girdiğinizde birkaç dakikalığına bile olsa berenizi veya şapkanızı çıkartın. Girdiğiniz ortamlarda düşündüğünüzden daha fazla kalmanız gerekebilir ve sıkı giyinmiş olmanız sizi terleteceğinden dışarı çıktığınızda meydana gelecek sıcaklık değişimi hasta olmanıza neden olabilir.
Giyiminizde hastalıklara davetiye çıkarabilir
â–ºKış aylarında tek parça giysiler giymekten kaçının, Çünkü gün içinde sıcaklık dereceleri birbirinden değişik olan ortamlara girebilirsiniz ve terlememek için üstünüzdekileri çıkartmanız gerekebilir.
â–ºEv içinde terlememek ve hastalanma riskini artırmamak için kazak gibi kalın giyecekler giymeyin.
â–ºEv sıcaklığı düşük olduğu durumlarda kazak giymeniz gerekiyorsa pamuklu kazakları tercih edin. Böylelikle cildiniz kazaktaki delikler vasıtasıyla nefes alabilir. Bunun yanı sıra pamuklu kazaklar çamaşır makinesinde yüksek sıcaklıkta yıkanabildiklerinden yün kazaklara göre daha hijyeniktir.
â–ºEldiven ve şapka kullanımı soğuktan korunmak için vazgeçilmez değil. Çünkü kulaklarda meydan gelen yanma, soğuk havalarda değil, soğuk algınlığına yakalandıktan sonra bakterilerin kulağa ulaşmasından kaynaklanır. Eldiven ve şapka yerine sizi sıcak tutacak bir atkıyı tercih etmelisiniz, böylece soğuk havalarda havayı ‘ filtre etmek ‘ ve ısınmak amacıyla ısınmak için atkı ile ağzınızı kapayabilirsiniz.
Kalabalık ve kapalı mekanlar
â–ºHasta olan arkadaşlarınızla mümkün olduğunca görüşmemeye çalışın. Hava yoluyla bulaşan gripler ve diğer hastalıkların virüsleri hapşırık ve öksürük yoluyla kolayca size geçebilir.
â–ºHasta kimselerin dokundukları eşyaları ellememeye özen gösterin. En önemlisi ortak bardak, çatal-kaşık, havlu kullanımından kaçının ve eğer evde hasta bir çocuk varsa kış hastalıklarına sebebiyet veren çeşitli mikroorganizmalar belli bir süre için eşyaların üzerinde de yaşayabileceklerinden çocuğunuzun oyuncaklarından da uzak durmaya özen gösterin.
â–ºKalabalık ve kapalı mekanlarda bulunmaktan kaçının. Kışın soğuk havalar ve neme, bulunduğumuz ortamları sık sık havalandırmamıza engel olur. Böylece virüs ve bakteriler tarafından kolayca etkilenebilirsiniz.
â–ºSigara dumanı bulunan mekanlarda bulunmamaya özen gösterin. Duman pasif olarak da olsa boğazınızı ve ciğerlerinizi tahriş edebilir, böylece virüs ve bakteriler tarafından kolayca etkilenebilirsiniz.
Taşıt araçlarında
â–ºDar ve kalabalık yerlerde hasta kimselerle temas edebilirsiniz. Hasta olanlarla aynı havayı solumak bile hastalığın kolayca size bulaşmasına neden olur. Bu nedenle kalabalık otobüsler ve diğer ulaşım araçlarını kullanmamaya özen gösterin.
â–ºÖzellikle otobanda hareket halindeyken otomobilinizin camını açmayın. Aracınızın hızı soğuk havayı içeri alır ve soğuk, sert rüzgar sizi çarpabilir.
Tüm bu önlemlere rağmen grip olduysanız
â–ºAldığınız büyün önlemlere rağmen gribe yakalanma riskiniz söz konusu. Ama telaşlanmayın bu rahatsızlığı en hafif şekilde atlatma yolları da var:
â–ºAntibiyotik kullanmayın. Grip ( soğuk algınlığı gibi ), virüslerden kaynaklanan bu hastalıklar ve antibiyotiklerin etkisine karşı duyarlı değildir. Antibiyotikler faranjit, bronşit gibi bakterilerden kaynaklanan hastalıklarda kullanılır. Hamilelikte antibiyotik ve diğer ilaçları kesinlikle doktor kontrolü altında kullanmalısınız. Doktora danışmadan hiçbir ilaç kullanmayın.
â–ºAnne adayları için şurup ve diğer ilaçların kullanımı doktor tarafından tavsiye edilmeyebilir. Öksürük belirdiği andan itibaren doktorunuzdan size bitkisel bazlı gargaralar ve bitki çayları tavsiye etmesini istemeniz daha iyi olur.
â–ºİştahsızlık vücudunuzun hastalık yüzünden göstereceği oldukça normal bir reaksiyon. Bu yüzden organizmaya ihtiyacı olan maddeleri verecek dengeli bir beslenme için hafif diyetler uygulamayı tercih edin.
â–ºKumaş mendil yerine kağıt mendilleri kullanın. Kumaş mendiller, mikropları üstünde tutacağından ve ağız bölgesi ile kolayca temas edebileceğinden tercih edilmemesi gerekir. En gürevlisi kağıt mendiller kullanmaktır.
|
|
|
Gebelikte depresyon belirtileri |
Yazar: sıla - 02-16-2016, Saat: 04:02 PM - Forum: Anne ve Bebek
- Yorum Yok
|
 |
Gebelikteki depresif belirtiler genel depresyon belirtilerinden farklı olmamakla birlikte; hamile depresif hastalarda diğer depresif hastalara göre bulantı, mide ağrısı, sık soluk alıp verme, baş ağrısı gibi somatik şikayetler anlamlı derecede fazla görülmektedir.
Değişik kültürlerde gebelik döneminde depresyon yaygınlığını araştıran çalışmalarda depresif belirti görülme sıklığı Macaristan’da %17.9, Amerika’da %20, Kanada’da %25, Finlandiya’da %30 olarak bulunmuştur. Türkiye’de bu konuda sınırlı sayıda çalışma mevcut olmakla birlikte, %27.3 ile % 36.3 arası yapılan farklı çalışmalarla ortaya çıkan oranlardır.
Gebelik sırasında ortaya çıkan depresyonun tedavi edilmesi kararı verilirken tedavinin yarar ve zararları göz önünde bulundurulur. Tedavi edilmezse annenin ve bebeğin beslenmesi bozulabilir, anne doğum öncesi bakımına gerekli özeni göstermeyebilir, bebeğin kilosu düşük doğum olabilir ya da erken doğum riski artabilir. Tedavi edilmeyen depresyon süreğen ya da daha ağır bir depresyona dönüşebilir. Araştırmalara göre gebeliğinin başında antidepresan ilaçlarını kesen depresyondaki kadınların yaklaşık yarısında gebeliğin son 3 ayında hastalığın yinelendiği görülmüştür.
Gebelikte depresyonun etkileri
â–ºGebelikteki depresyon zamansız doğum,
â–ºGebelik zehirlenmesi,
â–ºZor doğum
â–ºDoğumda daha fazla cerrahi müdahaleye gereksinim duyma
â–ºGebelik haftasına göre küçük fetüs,
Düşük doğum ağırlıklı ve düşük sağlıklı olma skorlu yenidoğan gibi olumsuz gebelik ve obstetrik (doğum ve doğumla ilgili olan ) komplikasyonlar gibi tablolara yol açabilmektedir. Ayrıca gebelik depresyonu intihar girişimini, pospartum depresyon ( doğum sonrası depresyon ) riskini arttırma potansiyeli nedeniyle de çok önem taşımaktadır.
|
|
|
Gebelikte depresyon |
Yazar: sıla - 02-16-2016, Saat: 04:01 PM - Forum: Anne ve Bebek
- Yorum Yok
|
 |
Önemli bir ruhsal hastalık olan depresyon dünyada en sık görülen tıbbi sorunlardan biridir. Kişinin duygusal durumunu, düşüncelerini ve davranışlarını etkilediği gibi bedensel sağlığını da etkiler. Depresyonla kişi öyle bir duruma girer ki her zaman yaptığı sıradan şeyler bile kişiye zahmet veren şeylere dönüşür. Depresyonun iyi tarafı, tedavisinin olmasıdır.
Zaman zaman herkes kendini çökkün, kötü yalnız vb. hisseder. Bu durumun tıbbi anlamda depresyon olabilmesi için kendini bir süreliğine, gelip geçici olarak kötü hissetmekten çok daha öte bir şey olma durumudur. Günlük yaşam işlevselliğini önemli ölçüde bozar.
Depresyonun gelişiminde kalıtsal yatkınlığın yanı sıra beyin ve vücuttaki işlev değişikliklerini içeren etkenlerin karmaşık etkileşmesinin rol oynadığı düşünülmektedir. Depresyon kendi başına çıkabileceği gibi başka bir hastalığın bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir. Örneğin gebelikte, doğum sonrasında da çıkabilir.
Depresyonun görülme sıklığı kadınlarda erkeklerden 2 kat daha fazladır. Neden kadınlarda daha sık görülür? Biyolojik neden olarak bakılırsa; kalıtsal etkenleri ve kadın eşeysel hormonlarının salgılanmasına eşlik eden duygusal durum değişikliklerini kapsar. Toplumsal ve kültürel faktörler olarak da; kadınlardan hem iş yaşamının hem de aile yaşamının yükünü taşımaları beklenir. Yoksulluk ve ana-baba sorumluluğunu tek başına taşıma öyküsüne kadınlarda daha sık rastlanır. Kadınlar sorunlarla baş etme konusunda erkeklere göre daha çabuk kontrol edememe durumuna düşerler.
Bu yüzdendir ki gebelik öncesi, sırası ve sonrasında da depresyon görülme sıklığı oldukça fazla olabilmektedir.
Geçmiş yıllarda gebelik ‘‘psikiyatrik bozukluklar için koruyucu bir dönem’’ olarak görülürken, günümüzde bu görüş kabul görmemektedir. Çünkü kadınlar gebeliği neşe, doyum, olgunluk, kendini gerçekleştirme ve mutluluk kaynağı olarak algıladığı gibi; stres, endişe, kaygılı bekleyiş, üzerinde aşırı bir yüklenme gibi olumsuz ruhsal duygulanımların da yaşanabileceği bir dönem olarak da görebilmektedir.
Çoğu kadın gebeliği sırasında sağlıklı ve olumlu bir tutum içinde olur. Belirli birtakım hormonların salgılanmasındaki artış ruhsal iyilik durumu veriyor gibidir. Bununla birlikte kadınların ortalama %10 u gebelik sırasında depresyon yaşar.
Gebelikte depresyon nedenleri ?
Gebelik sırasında depresyon,
â–ºDaha çok, önceden depresyon geçirmiş olan kadınlarda görülür.
â–ºAy başı öncesi gerginliği rahatsızlığının fazla olması,
â–ºToplumsal dayanaklarının az olması,
â–ºGebelik yaşayan kadının yaşının küçük olması,
â–ºTek başına yaşıyor olması,
â–ºEvlilik çatışmalarının olması,
â–ºEşiyle çift ilişkilerinin iyi bir seyirde olmaması,
â–ºGebeliğe ilişkin duygularının karışık olması,
â–ºGebeliğe hazır olmadan hamile kalmış olması gibi nedenler sayılabilir.
|
|
|
|