| Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.
|
| Kimler Çevrimiçi |
Toplam: 363 kullanıcı aktif » 0 Kayıtlı » 359 Ziyaretçi Applebot, Baidu, Bing, GoogleBot
|
| Son Aktiviteler |
Bizler İnatla, Atalarımız...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
5 saat önce
» Yorumlar: 0
» Okunma: 5
|
Atatürk'ün Çocukluk Anıla...
Forum: Hayatı ve Anıları
Son Yorum: Serdar102
8 saat önce
» Yorumlar: 0
» Okunma: 10
|
Ali İmran 78 -79. Ayetler...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
, Saat: 03:50 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 11
|
Günün Şiiri
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
, Saat: 10:13 AM
» Yorumlar: 9
» Okunma: 2,307
|
Adı Bende Saklı Sevgili.
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
, Saat: 09:41 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 18
|
Enfal Suresi 12. Ayet. ”V...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-12-2025, Saat: 04:03 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 22
|
Kendi Uydurmalarını Allah...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-09-2025, Saat: 04:22 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 32
|
Rivayetler Kur’an’ın Önün...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-08-2025, Saat: 11:25 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 29
|
Günümüzde bizlerin öyle b...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-07-2025, Saat: 04:14 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 31
|
Maide Suresi 41-42-43-44....
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-06-2025, Saat: 12:42 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 35
|
|
|
| Aslan 21.11.2011 |
|
Yazar: sıla - 11-21-2011, Saat: 11:07 AM - Forum: Aslan
- Yorum Yok
|
 |
Yaşadığınız kısa ayrılık sizi üzmesin. Bu ayrılık süresince bazı ufak tefek hatalarınızı doğrudan görerek, ilişkinizi daha objektif değerlendirmeye çalışmalısınız. Hiç sorun çıkarmadan çalıştığınız için, bazıları sizin ne kadar çok iş yaptığınızın farkına varamıyor. Ama becerikliliğinizi gören ve takdir edenler de var. Ödemeler, alacaklar, borçlar arasında gidip gelmekten yoruldunuz. Artık bir çıkış yolu bulmalısınız. Rahatsızlığınızı atlatmanıza rağmen yine de kendinize karşı daha dikkatli olun.
|
|
|
| Yengeç 21.11.2011 |
|
Yazar: sıla - 11-21-2011, Saat: 11:06 AM - Forum: Yengeç
- Yorum Yok
|
 |
Sevgilinizin kırıcı davranması sizi sevmediği anlamına gelmiyor. Sizden beklediği adımı bir türlü atamıyorsunuz. Onun taleplerine karşılık vermeniz ilişkinize iyi gelecek. İş yerinde problem yaşamak istemiyorsanız, çevrenizden gelen dedikodulara kulaklarınızı tıkamalısınız. İş projelerinizi hayata geçirmenize çok az bir zaman kaldı. Maddi anlamda bazı ilerlemeler kaydedecek, bir süre önce oluşan kayıplarınızı telafi edebileceksiniz. Doğru beslenme gerginliğinizi alıp götürür.
|
|
|
| Başak 21.11.2011 |
|
Yazar: sıla - 11-21-2011, Saat: 11:03 AM - Forum: Başak
- Yorum Yok
|
 |
Duygularınızın yoğun olacağı bir gün. Aşk hayatınızla ilgili alacağınız bazı haberlerden etkilenebilirsiniz. Ancak, sevdiğinizle aranızdaki ilişkiler giderek daha sıcak olacak. Olayların üzerine fazla gitmemeli, gelişmeleri beklemelisiniz. Çalışma hayatınızda sinirlerinizi yeniden oynatacak bir durumla karşılaşmanız mümkün. Soğukkanlılığı elden bırakmayın. Hiçbir şey kalp kırmaya değmez. Maddi çalışmalarınız beklediğiniz gibi gelişiyor. Eklem ağrıları biraz da hareketsizlikten.
|
|
|
| İkizler 21.11.2011 |
|
Yazar: sıla - 11-21-2011, Saat: 10:59 AM - Forum: İkizler
- Yorum Yok
|
 |
Son günlerdeki sıkıntılı haliniz sevgilinizin gözünden kaçmıyor. O da, bu sıkıntıların nedenlerinizi ilişkinizde arıyor. Sıkıntınızın asıl kaynağını onunla paylaşın. Sizi istismar edip kullanan bir çalışma arkadaşınız var. İyi niyetiniz bunun farkına varmanızı engelliyor. İşlerinizle ilgili bir seyahate çıkmanız ve döndükten sonra çok çalışmanız gerekebilir. Maddi anlamda güzel gelişmelerin olabileceği olumlu bir dönemdesiniz. Metabolizma hızınız bu aralar yavaş. Kilo problemi yaşamanız olası.
|
|
|
| Boğa 21.11.2011 |
|
Yazar: sıla - 11-21-2011, Saat: 10:58 AM - Forum: Boğa
- Yorum Yok
|
 |
Bugün etrafınızdaki tüm insanlarla bir aradayken, yani yalnız değilken bile sevgilinize ihtiyacınız olduğunu ve onu çok sevdiğinizi hissedebilirsiniz. İş yerinde ortaya çıkan problemin bir art niyetten değil küçük bir dikkatsizlikten kaynaklandığını öğrenip rahatlayacaksınız. Bu aralarda yaşanan finansal gelişmeler moralinizin yükselmesini ve hayata daha ılımlı yaklaşmanızı sağlayacak. Yakın çevrenizdeki bir sağlık sorunu ile ciddi biçimde ilgilenmeniz gerekiyor.
|
|
|
| Koç 21.11.2011 |
|
Yazar: sıla - 11-21-2011, Saat: 10:57 AM - Forum: Koç
- Yorumlar (1)
|
 |
Sevgiliniz siz güvenmek istiyor. Şimdilik ilişkinizin bir tehlike altında olmadığını ona kanıtlayın. Rekabetten hoşlanmamanıza rağmen giderek rekabetin esiri olmaya başladınız. Boşuna vesveseye kapılmayın, rakibinizin sizin yanınızda en küçük şansı dahi yok! Kendinize güvenle ve cesaretle yapacağınız yeni bir teşebbüs size çok şey kazandıracak! Bugünlerde hesapta olmayan gelişmeler sizi sıkı para politikaları içine sokabilir. Baş ağrılarınızın nedeni, son günlerdeki düzensiz uyku saatleriniz.
|
|
|
| Vicdani ret konusu ve Kur'an ın bu konuya bakışı. |
|
Yazar: halukgta - 11-20-2011, Saat: 01:43 PM - Forum: İslam
- Yorum Yok
|
 |
Bugünlerde yine Avrupa birliğine girmeye çalışmanın, bir başka sancısını daha çekiyoruz. Sanırım ne olduğunu anladınız. VİCDANİ RET.
Ülkelerin ayakta kalması adına, bazı şeyler vardır ki, bunlar her kişinin vicdanına göre farklı davranılması, kabul edilemez. Örneğin devletin koyduğu vergileri uygun görmeyip, herkes ben bu kadar vergiyi vermek istemiyorum çünkü adaletsiz, diyebiliyor mu? Ama Ülkenin koşulları düzeldikçe elbette vergilerde azalacak, hatta bazıları kalkacaktır. Adaleti sağlamak adına çıkarılan kanunlar için, bu suçun cezası bu olmamalı benim vicdanım el vermiyor dediğimizde, değiştirebiliyor muyuz kanunları?
İşte askerlik konusu da aynen böyledir. Ben askerlik yapmak istemiyorum, hiç kimse diyemez. Herkes ülkesini korumak ve kollamakla yükümlüdür. Eğer toplumun koyduğu bir yükümlülükten kaçarsanız, diğer vatandaşlara sağlanan haklarından da yararlanma hakkınız olmaz.
Bazı ülkelerin koşullarına gelince. Bu ülkelerde askerlik zorunlu olmayabilir. Çünkü bu toplumların komşuları ya da diğer ülkelerle, düşmanlık adına bir sorunları yok sa, ordularını güçleri nispetinde, profesyonel askerliğe geçirmek, zorunlu askerliği elbette kaldırmak, ya da farklı şartlar yaratmak, normal bir durumdur.
Bugün Avrupa ülkelerinin ordularının büyük bölümü, Profesyonel orduya geçmiştir. Ordunun içinde diğer hizmetlerin görülmesi, herhangi bir savaşa ülkelerini savunmak adına hazırlanmak içinde halk, zorunlu olmadıkları halde askerliklerini yapmaktadırlar.
Vicdani ret istekleri Avrupa da normal bir vatandaşın başvurduğu bir yol olmayıp, genelde yolunu şaşırmış gençlerin, tatminsiz, eğitimsiz, inançsız nefislerinin bir sonucudur.
Vicdani ret ne anlama geliyor ona bakalım.
(Vicdani ret, bir bireyin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda zorunlu askerliği reddetmesidir. En çok karşılaşılan ret sebepleri şunlar:
Düşman olsa bile insan öldürmeyi ahlaki bulmamak,
Hiyerarşik ve statüsel yapılandırmalarda yer almayı ahlâki bulmamak,
Güncel sorunlardan dolayı o ülkenin silahlı birliğinde bulunmayı ideolojik ve dini inanca aykırı bulmak.)
Şimdide bu fikrin üzerinde düşünelim. Bir insanın politik görüşleri, insani düşünceleri ya da dini inançları, ülkesini savunmak adına kurulan bir güce katılmaya, karşı olması aklın, mantığın kabul edeceği bir şey midir?
Eğer bir insan politik düşüncesini hayata geçirmek istiyorsa, inancını özgürce yaşamak niyetindeyse, başkalarının emperyalizminden kurtulması ve özgür olabilmesi için, güçlü bir orduya ihtiyacı vardır. Dini inançlarına gelince.
Bütün ehli kitap dinleri, dinlerini ve inançlarını korumak adına gerektiğinde, savaşmayı emreder. İsterseniz bizler gelin Kur’an a bakalım, acaba Rabbim bu konuda bizlere neler söylüyor ve uyarıyor.
Aliimran 200: Ey iman edenler, sabredin ve sabır yarışında düşmanlarınızı geçin, savaş için hazır ve tetikte bulunun ve Allah'tan korkun ki arzularınıza eresiniz.
Bakara 244: Allah yolunda savaşın ve bilin ki Allah, her şeyi duyar, her şeyi bilir.
Allah ayetinde, tüm iman edenlere seslenerek bakın ne diyor? Düşmanlarınıza karşı savaşabilmek, dininizi ve imanınızı koruyabilmek için, savaşabilecek şekilde hazır ve tetikte olunuz. Sanırım her şey çok açık, Allah her an tetikte olmamız için hazırlıklı olmamızı istiyor. Elbette bu ayet iman edenlere sesleniyor. Eğer bir insan iman etmiyorsa, ondandan aynı davranışı beklemek, doğru olmayacaktır.
Bakın savaş konusunda Rahman yine bizleri nasıl uyarıyor.
Bakara 216: Hoşunuza gitmemekle birlikte, savaş üzerinize yazılmıştır. Bir şey sizin için hayırlı olduğu halde siz ondan tiksinebilirsiniz. Ve bir şey sizin için şer olduğu halde siz onu sevebilirsiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Orduda görev almaktan kaçan, asker olup ülkesinin özgürlüğü adına nöbet tutmaktan, gerektiğinde savaşmak istemeyenler, korkanlar yukarıdaki Rabbin ayetini de unutmamalıdır. Allah savaşı da bizler için bir imtihan vesilesi yapmışsa, bundan kaçmakla kurtulamayacağımızı da bilmeliyiz.
Yine Allah ın rehberliğinden uzak düşüncelere kapılan kardeşlerimize, Rabbin bir uyarısını daha hatırlatmakta, sanırım yarar var.
Enfal 16: Her kim böyle bir günde, savaşmak için başka bir yer tutmak yahut başka bir birliğe katılmaya gitmek dışında onlara arkasını dönerse, Allah'tan bir gazaba çarpılmış olur. Varacağı yer cehennemdir onun. Ne kötü varış yeridir o.
Rabbim nede güzel açıklıyor, binlerce şükürler olsun. Allah ülkesini, inancını korumak adına saldırıya geçenlere karşı, savaşan kardeşlerinin yanında yer almayıp, onlara arkasını dönerse, bakın varacakları yer neresiymiş, Rabbim ne kadar açık uyarıyor.
(Varacağı yer cehennemdir onun. Ne kötü varış yeridir o.)
Geçmiş tarihi şöyle bir hatırlayalım isterseniz. Hıristiyanlar Haçlı seferleri ile dinlerini yaymak adına, milyonlarca insanı katletmişlerdi. Bunlara karşı durabilmek için, hazırlıklı olmayan toplumlar kaybetmiş acı ve yokluklar içinde, esaret altına girmişlerdi.
Bugünde aynı taktik uygulanmaktadır. İslam dinine karşı haçlı ve Yahudi zihniyeti artık el ele vermiş, içimizde adeta cirit atmaktadırlar. Toplumumuzu dinimizden uzaklaştırmak için, dinler arası diyalog yalanıyla, içimize kadar girdiler. Şimdide inancımıza el attılar. Bizleri yönetenler toplumu inançları ile aldatmakla meşgul iken, Yahudi ve Hıristiyanlarda bizleri yönetenleri aldatmakla meşgul. Bu ortamı onlara sağlayanlara, hakkımızı asla helal etmeyeceğiz, bunu da sakın unutmasınlar.
Bizleri Avrupa toplumuna sokmaya çalışan liderlerimizin, bir gün bu topluma çok acı bir hesap verecekleri gerçeği unutulmamalıdır. Çünkü Avrupa topluluğu bir Hıristiyan toplumudur. İşlerine gelmeyen konuları halk oylamasına götürenler, bizlere sormadan bizleri Hıristiyanlara teslim etmeye çalışanlar, elbette bunun hesabını vereceklerdir. Allah Yahudileri ve Hıristiyanları gönül dostu edinmeyin ve onlara güvenmeyin dediği halde, bizleri yönetenler sanki Rabbin hükümlerine inatla karşı çıkarcasına, tersini yapmaları asla affedilecek bir durum değildir.
Bizlere dayatmak istedikleri, inançlarımıza aykırı kanunları gündeme getirenlere, bizler eğer gereken derslerini veremiyorsak, sanırım olacaklardan da bizler sorumlu olacağımız bilincinde olmalıyız.
Bugün vicdani ret diyerek gençlerimizi ülke savunmasından uzaklaştırmak isteyenler, yarın ülkeniz çok büyük, bölünün parçalanın ondan sonra gelin diyeceklerdir. Bunu zaten söylediler. Şimdi yapılan ortamın buna hazırlanmasıdır. Lütfen uyanık olalım. Uyumaya ülkece devam edersek, inancımızı Kur’an merkezli değil de, beşeri merkezli yaşarsak, unutmayınız Rabbimde bunu yapan kullarını, namerde elbette muhtaç edecektir.
Rabbim cümlemizi korusun. Aklını kullanmayan kullarımı, pislik içinde bırakırım diyen Rabbim e kulak verelim ve artık emanet verdiğimiz aklımızı geri alalım, bizzat kendimiz kullanmaya başlayalım. Yoksa emanet verdiğimiz aklı bir gün, geri alma gücünü de kendimizde, bulamayabileceğimizi unutmayalım.
Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK
Dünyagündemi.net
|
|
|
| İyi ki Varsın... |
|
Yazar: icimdekises - 11-20-2011, Saat: 12:46 AM - Forum: Aşk Hikayeleri
- Yorum Yok
|
 |
“Bitti†dedi sevdiği, delikanlının içini o an yaktı geçti sanki o kelime “bitti†Bir gün bitecek biliyordu, hep kendini hazır tutmaya çalışıyor, kendi kendine “ kaptırma†diyordu ama kalp söz dinlemiyor… Sevmişti, hayatından hiç kimseyi sevmediği kadar çok sevmişti ama sevmek bazen yetmiyordu.
Böyle zamanlarda hava sıcak olsa da, içi üşümeye başlardı, ertesi gün mutlaka nezle, burun akıntısı... Psikolojik olarak yıkılmıştı, biliyordu fiziksel olarak da çökecekti. Her zaman yaptığını yapmaya çalıştı “her bitiş bir başlangıçtır†dedi kendi kendine.. Aslında hepte öyle olmuştu her bitiş bir başlangıç olmuş acı çeken karanlıklardaki kalbi hep aydınlanmanın yolunu bulmuştu. Hayatı bu zamana kadar kısır bir döngü içinde geçmişti, başlangıç ve bitiş arasında… Delikanlı sadece başlangıç istiyordu, bitiş değil; sevmek, deli gibi sevmek… Bu sefer çok farklıydı her şey “onu†hiç kimseyi sevmediği kadar çok sevmişti…“Acaba†diyordu bu kısır döngüden kurtuluyor muyum artıkâ€
Hep derler ya “gerçek aşk hayatta bir defa yaşanır†delikanlı gerçek aşkı bulmuştu ama… Bu son hiçbir sona benzemiyordu, umudu tükenmişti, biliyordu bu kadar artık kimseyi sevemeyecekti. “Bundan sonra†dedi†hiçbir kıza yaklaşmayacağım bile†Hiç olmadığı kadar güçlü hissetti kendini, kararlıydı artık hayatına hiç kimseyi sokmayacaktı. Telefonuna bilmem kaçıncı kez baktı, sevdiği ne mesaj çekmiş ne aramıştı. Sanki sevdiği duyuyormuş gibi “senden başkasını sokmayacağım kalbime seninle ölecek bu kalp†Birden aklına son kavgaları geldi kavga etmişler ayrılmaya karar vermişlerdi veda konuşmaları, veda mesajları… O gecenin sabahı delikanlı büyük bir acıyla uyanmış hemen sevdiğini arayarak “bu kadar ayrılık yeter mi?†diye sormuş sevdiği tüm tatlılığıyla “yeter†demişti.
Delikanlı adam gibi adamdı ayrı olsalar da sevdiği hakkında ne kötü konuşur, ne de konuştururdu. “Artık eskisinden de fazla arkasında olmalıyım†dedi “ona kimsenin zarar vermesine izin veremem.†Sevdiği onun hep zor zamanlarında yanında olmuştu, sevgilisinin yaptığı fedakarlıklar yanında onun yaptığı, yapacağı şeyler hep küçük kalacaktı biliyordu… Birden kalbine bir acı doldu delikanlının acı öyle büyüktü ki dayanamıyordu, kalbi sıkışıyor nefes alamıyordu…
Birden kan, ter içinde uyandı delikanlı. İlk defa rüyasında ağlamıştı o kadar gerçekti ki her şey uzun süre gördüğü rüyanın etkisinden kurtulamadı… Kendine geldiğinde saat beşti bir anda mutluluk sardı her yanını “rüyaymışâ€ dedi. Telefonunu eline aldı sevdiğinin sesini duymak istedi ama saat çok erkendi kıyamadı bebişine aramadı, ama içindekileri birkaç kelimeye sığdırdı sabah sevdiğinin çektiği mesajı okuyarak güne başlamasını istiyordu… “Seni çok seviyorum bebişim, iyi ki varsın…â€
|
|
|
| Yaşamayı Deniyorum Sensiz |
|
Yazar: acemhe - 11-18-2011, Saat: 01:21 PM - Forum: Aşk (Genel)
- Yorumlar (3)
|
 |
Beklemiyorum artık seni. Biliyorum artık, gelmeyeceksin; yine umut çiçeklerim solacak, yine ağlayacağım, yine hıçkırıklar arasında boğulacağım. Ama sen gelmeyeceksin. Ben hep burada kalacağım…
Pişmanlıklar içinde. Boğazımdaki düğümlenmiş hatıraların anısıyla, seni içimde bitirircesine resimlerimizi kestim tek tek, mektuplarımızı yaktım kül olana dek…
Unutmanın zor olduğunu bile bile… Beni sevmediğinin farkında, bir ömür geçirdiğinin gerekçesiyle… Yüreğimdeki, içimdeki isyanı susturmaya çalışarak…
Karanlık yollarda tek başıma gezerek. Sabaha dek zamanla yarışıp, güneşi şahit tutuyorum tövbelerime. Biten her şey için yeniden başlatıyorum içimdeki mücadeleyi…
Bir masal misali siliyorum seni düşüncelerimden… Hayalin gölgem gibi peşimdeyken, ben geceleri yasakladım kendime. Zaman gün ışıklarıyla başlayıp bitiyor benim için…
Rüzgâra saldım maziyi, alevlere verdim yüreğimi. Tıpkı ömrümü yoluna verdiğim gibi… Ama bu sefer başka bir amaç için: sensizlik için yapıyorum bunu…
Sahile çarpan dalgaların, bizim müziğimizi kulağıma fısıldamasına izin vermiyorum. Artik mehtaplı gecelerde yakamozları gözlemiyorum. Hiçbir vapura binmiyorum; kendime engel olamayıp sana gelirim diye…
O çok sevdiğim aynaya bakmıyorum artik. Kendimi, gözlerimde gözlerini, yanağımda buseni, saçlarımda ellerini görmekten korktuğum için. Dayanamayacağım yeni bir fırtınaya kapılmamak için…
Aklımdan her geçişinde yüreğimin burkulmasına katlanarak, ismin her anıldığında duymamazlıktan gelerek… Sanki seninle hiç olmamışım gibi devam ediyorum…
Şiirlerime düşman oldum, yazmıyorum artik. Bütün hislerimi, hayallerimi, düşlerimi bir çöl yalnızlığına mahkûm ettim. Susuz bırak onları. Belki biraz akıllanırım…
Yüreğimdeki acılarla, aldığım yaralarla, dayanmaya zamansız gidişinle; alışmaya çalışıyorum bu hayatta. Belki çaresiz, belki acizim ama başım bir KARDELEN gibi dik ve ayakta olarak…
|
|
|
|