:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Armagedon Kehanetleri Ve Armagedon Savaşini Kim Başlatacak
eRCi
#1
ARMAGEDON KEHANETLERİ VE ARMAGEDON SAVAŞINI KİM BAŞLATACAK



SAVAŞININ BAŞLANGICI İÇİN 22 AÄžUSTOS 2OO6[b] TARİHİNİ KİM VERDİ ?[/b]





11 Eylül olayları, Afganistan'ın, Irak'ın ve Lübnan’ın işgali sıradan olaylar olmadığı herkesçe malum. Bu gelişmelerin arka planında bazı dini kehanetlerinde olduğunu ve birilerinin bu kehanetleri kullanarak dünyamızı KIYAMET SAVAŞINA doğru zorladığı çeşitli yazarlarca ifade edilmektedir. KIYAMET SAVAŞI ya da ARMEGEDON SAVAŞI olarak bilinen bu gerçeğin arka planında neler, hangi kehanetler yatmakta ve kimler bu senaryoyu üretmektedir. Evanjelikler veya Neo-Conlar diye anılan gurupların dayandığı kutsal metinlerin gerçeği ne? Bu konuda üzerinde önemli bir eser olan “HZ. İSA HIRİSTİYAN MIYDI ?” isimli eserden derlediğimiz Hz. İsa'nın tekrar yeryüzüne gelişi ile ilgili İncillerde neler yazmaktadır bir bakalım.


Yalnız Hıristiyanlıkta değil İslam dininde de önemli bir tartışma konusu olan, Hz. İsa'nın tekrar yeryüzüne dönüşü ile ilgili İncillerde var olduğu iddia edilen kehanetlere topluca bir göz atalım. Önce Hz. İsa’nın geleceğini bildiren metinlere bir göz atalım;





"30 "O zaman İnsanoğu'nun belirtisi gökte görünecek. Yeryüzündeki bütün halklar ağlayıp dövünecek, İnsanoğlu'nun gökteki bulutlar üzerinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler .


31 Kendisi güçlü bir borazan sesiyle meleklerini gönderecek. Melekler O'nun seçtiklerini göğün bir ucundan öbür ucuna dek, dünyanın dört bucağından toplayacaklar.


32 "İncir ağacından ders alın! Dalları filizlenip yaprakları sürünce, yaz mevsiminin yakın olduğunu anlarsınız.


33 Aynı şekilde, bütün bunların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki, İnsanoğlu yakındır, kapıdadır.


34 Size doğrusunu söyleyeyim, bütün bunlar olmadan bu kuşak ortadan kalkmayacak.


35 Yer ve gök ortadan kalkacak, ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır ."(Matta-24)





Makos (13:30) ve Luka (21:32) İncillerinde de bu konuda ayni şeyler yazmaktadır. Ayrıca Markos İncilinde Hz. İsa kendini tutuklayan baş kahinleri ayni olayla uyarmaktadır ;.





"61 Ne var ki, İsa susmaya devam etti, hiç yanıt vermedi. Başkâhin O'na yeniden, "Yüce Olan'ın Oğlu Mesih sen misin?" diye sordu.


62 İsa, "Benim" dedi. "Ve sizler, İnsanoğlu'nun Kudretli Olan'ın sağında oturduğunu ve göğün bulutlarıyla geldiğini göreceksiniz."( Markos-14)





Bu durumda Hz. İsa'nın kendi ağzından tekrar gelişini öğreniyoruz ve bu gelişin, o anda çevresinde yaşayanların daha dünyadan ayrılmadan, çok yakın bir dönemde olacağını açıkça bildirmektedir. Hıristiyanlığın kurucusu Pavlus'ta Mektubunda bu konuya yer verip o anda yaşayanların bunu açıkça göreceğini yazmaktadır;





"16 Rab'bin kendisi, bir emir çağrısıyla, başmeleğin seslenmesiyle, Tanrı'nın borazanıyla gökten inecek. Önce Mesih'e ait ölüler dirilecek.


17 Sonra biz yaşamakta olanlar, hayatta olanlar, onlarla birlikte Rab'bi havada karşılamak üzere bulutlar içinde alınıp götürüleceğiz. Böylece sonsuza dek Rab'le birlikte olacağız.


18 İşte birbirinizi bu sözlerle teselli edin." ( 1.Selanikliler-4)





Bütün bu ifadelerden anlaşılan Hz. İsa daha yanında yaşayanlar dünyadan ayrılmadan tekrar dünyaya geri döneceği bir gerçek. Ama nedense beklenen ziyaretçi bir türlü zamanında gelmeyince olay sorgulanmaya başlandı ki Pavlus Selaniklilere 1. mektubunda yazdıklarının olmamasını sorgulayanları 2. mektubunda yatıştırmaya çalışmaktadır.





"1-2 Rabbimiz İsa Mesih'in gelişine ve O'nunla birlikte olmak üzere toplanmamıza gelince: Kardeşler, size rica ediyoruz, Rab'bin gününün geldiğini ileri süren herhangi bir ruh, bir söz ya da bizden gelmiş gibi gösterilen bir mektup hemen aklınızı karıştırmasın, sizi telaşlandırmasın.


3 Hiç kimse hiçbir şekilde sizi aldatmasın. Çünkü imandan dönüş başlamadıkça, mahvolacak olan o yasa tanımaz adam ortaya çıkmadıkça o gün gelmeyecektir.


4 Bu adam, tanrı diye anılan ya da tapılan her şeye karşı gelerek kendini hepsinden yüce gösterecek, hatta kendisini Tanrı ilan ederek Tanrı'nın Tapınağı'nda oturacaktır.


5 Daha yanınızdayken bunları size söylediğimi hatırlamıyor musunuz?"(2.Selanikliler-2 )





Anlaşılan sorun fazlaca büyütüldü ki bu işe Hz. İsa'nın önemli havarisi, Petrus'ta kendine ait mektubunun sonundaki ilave ile durumu yatıştırmaya çalıştığı görülür. Bu durumun vahametinden kurtulmak için günlerin uzunluğunun değiştirildiğini görmekteyiz;





"3-4 Öncelikle şunu bilmelisiniz: Dünyanın son günlerinde kendi tutkularının ardından giden alaycı kişiler türeyecek. Bunlar, "Rab'bin gelişiyle ilgili vaat ne oldu? Atalarımızın ölümünden beri her şey yaratılışın başlangıcında olduğu gibi duruyor " diyerek alay edecekler.


5 Ne var ki, göklerin çok önceden Tanrı'nın sözüyle var olduğunu, yerin sudan ve su aracılığıyla şekillendiğini bile bile unutuyorlar.


6 O zamanki dünya yine suyla, tufanla mahvolmuştu.


7 Şimdiki yer ve göklerse ateşe verilmek üzere aynı sözle saklanıyor, tanrısızların yargılanarak mahvolacağı güne dek korunuyorlar.


8 Sevgili kardeşlerim, şunu unutmayın ki, Rab'bin gözünde bir gün bin yıl, bin yıl bir gün gibidir ."(2.Petrus-3)





Hâlbuki gerçek böyle değildir. Hz. İsa kendi ağzıyla tekrar gelişinin yakınlığını, kendi zamanında yaşayanların, birçoğunun ölmeden önce olacağını açıkça vurgulamıştı;





"24 Sonra İsa, öğrencilerine şunları söyledi: "Ardımdan gelmek isteyen kendini inkâr etsin, çarmıhını yüklenip beni izlesin.


25 Canını kurtarmak isteyen onu yitirecek, canını benim uğruma yitiren ise onu kurtaracaktır.


26 İnsan bütün dünyayı kazanıp da canından olursa, bunun kendisine ne yararı olur? İnsan kendi canına karşılık ne verebilir?


27 İnsanoğlu*, Babası'nın görkemi içinde melekleriyle gelecek ve herkese, yaptığının karşılığını verecektir.


28 Size doğrusunu söyleyeyim, burada bulunanlar arasında, İnsanoğlu'nun kendi egemenliği içinde gelişini görmeden ölümü tatmayacak olanlar var ."(Matta-16)





Yuhanna İncili'nde ise bu gelişin tarihini kestirmek çok kolay.Herhalde bu tarih M.S.100-120 civarlarında olması gerekir.Çünkü Havari Yuhanna'nın ölüm tarihi en geç bu yıllar arasındadır.





" 20 Petrus arkasına döndü, İsa'nın sevdiği öğrencinin kendilerini izlediğini gördü. Bu öğrenci, akşam yemeğinde İsa'nın göğsüne yaslanan ve, "Ya Rab, sana kim ihanet edecek?" diye soran öğrencidir.


21 Petrus onu görünce İsa'ya, "Ya Rab, ya bu ne olacak?" diye sordu.


22 İsa, "Ben gelinceye dek onun yaşamasını istiyorsam, bundan sana ne?" dedi. "Sen ardımdan gel!"


23 Bu yüzden kardeşler arasında o öğrencinin ölmeyeceğine dair bir söylenti çıktı. Ama İsa Petrus'a, "O ölmeyecek" dememişti. Sadece, "Ben gelinceye dek onun yaşamasını istiyorsam, bundan sana ne?" demişti."(Yuhanna.-21)





Şimdi Hz. İsa'nın kendi ağzından tekrar yeryüzüne o anda çevresinde yaşayanların dünyadan ayrılmadan gerçekleşeceği bildirilirken bakın yine onun ağzından bütün bu söylenenlerin tersine Markos İncilinin başka bir yerinde neler var;





"29 Aynı şekilde, bu olayların gerçekleştiğini gördüğünüzde bilin ki İnsanoğlu yakındır, kapıdadır.


30 Size doğrusunu söyleyeyim, bütün bunlar olmadan bu kuşak ortadan kalkmayacak.


31 Yer ve gök ortadan kalkacak, ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır."


32 "O günü ve o saati, ne gökteki melekler, ne de Oğul bilir; Baba'dan başka kimse bilmez.


33 Dikkat edin, uyanık kalın, dua edin. Çünkü o anın ne zaman geleceğini bilemezsiniz ."( Markos.-13)





Ama insanlık bu gelişi hala beklemektedir. İncillerde, bütün bunlar Hz. İsa'nın bizzat ağzından söyletiliyor. Şimdi kimin sözünün doğru olmadığını söyleyeceğiz? Bu sözleri esinleyen Tanrı'nın mı, İncillerdeki sözleri denetleyen Kutsal Ruhun mu, sözleri söylediği iddia edilen Hz. İsa'nın mı, yoksa İncilleri yazanların mı? Birileri buna cevap vermeli.


İncillerde yukarıda gelişiyle ilgili ifadelerden çok farklı başka bir ifadede var. En doğrusu bu olsa gerek. Çünkü yukarıda belirtilen gelişle ilgili olanlar gerçekleşmedi. Şimdi son olarak Hz. İsa'nın tekrar yeryüzüne gelişini kimlerin görebileceğini anlatan bu son ifadelere bakalım;





"24-25 "Ama o günlerde, o sıkıntıdan sonra, 'Güneş kararacak, Ay ışık vermez olacak, Yıldızlar gökten düşecek, Göksel güçler sarsılacak.'


26 "O zaman İnsanoğlu'nun bulutlar içinde büyük güç ve görkemle geldiğini görecekler.


27 İnsanoğlu o zaman meleklerini gönderecek, seçtiklerini yeryüzünün bir ucundan göğün öbür ucuna dek, dünyanın dört bucağından toplayacak." ( Markos-13)





Burada ki ifadelere göre kimse Hz. İsa'nın gelişini göreceğiz diye umutlanmasın. Çünkü bu gelişi insanoğlunun görmesine imkân yok. Güneş karardığında, yıldızlar gökten düşmeye başladığında, bilmem yeryüzünde yaşayan bir canlı kalır mı? Şimdi insan sormadan edemiyor. Hz. İsa'nın tekrar yeryüzüne gelişiyle ilgili İncillerde anlatılan bir sürü vaat nerde kaldı? Tabi bu ara, Hz. İsa'nın yeryüzüne tekrar geleceğini sabırsızlıkla bekleyen birilerinin de, yukarıda anlatılanları okuyup tekrar durum değerlendirmesi yapmasını tavsiye ederiz.Çünkü GÜNÜMÜZDE, YUKARIDA NET OLMAYAN ANLATIMLARI GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN BİRİLERİNİN (EVANJELİKLER ve DİSPENSASYONALİSTLER), HZ.İSA'NIN GELİŞİYLE İLGİLİ KEHANETLERİ HIZLANDIRMA ÇABASI İÇİNE GİRDİKLERİ GÖZLENMEKTEDİR. NET OLMAYAN BİR KEHANET UÄžRUNA DÜNYAMIZI KIYAMET SAVAŞINA ZORLAYIP (ARMAGEDON), DÜNYAMIZI SIKINTIYA SOKUP BİRİLERİNİN EKMEÄžİNE BAL SÜRMEYELİM. BELİRSİZ BİR KEHANET UÄžRUNA KIYAMET SAVAŞINA SÜRÜKLENİP, DÜNYAMIZI MAHVETMİYELİM.





Hz.İsa’nın gelişiyle ilgili olan kehanetlerin aslını yukarıda gördük. Bir türlü gerçekleşmeyen bu gelişle ilgili


gecen yüzyıllarda verilen bir sürü tarihleri bir yana bırakıp, şimdi Hz. İsa’nın gelişini ve Armagedon savaşının gerçekleşmesiyle ilgili diğer kehanetlere bakalım. Armagedon ismi Yunanca bir kelimedir ve İncil'in Vahiy bölümünde geçer (Ve onları İbranice Armagedon denilen yere topladılar-Vahiy 16:16).Bu kelimenin aslı İsrail'deki megido ovasında bulunan bir tepeden gelir.'Har' İbranice tepe demektir. Harmegidon ise, Megidon tepesi demektir. Armagedon ise bu kelimenin Yunanca İncil'de geçen şeklidir. Hz. İsa'nın kutsal kitaplardaki ikinci gelişiyle ilgili kehanetleri gerçekleştirmek (Dispensasyonalizm) için ve dolayısıyla Tanrı'yı kıyamete zorlamak ile ilgili düşüncelerin geçmişi en fazla 200 yıl öncesine dayanır. Bu düşünceyi İngiltereli teolog John Darby ve Amerikalı Cyrus Scofield geliştirerek birileri için güzel bir gerekçe hazırlamışlardır. Bu yeni teoloji amacıyla birileri Filistin'de kurulan İsrail Devleti ve yaptıklarını destekler.Kudüs'te Mescidi Aksa'nın yerine Süleyman Mabedinin kurulmasını sabırsızlıkla bekler ve teşvik eder.Vahiy 17:8 de ki kehaneti gerçekleştirmek için (Roma İmparatorluğunun tekrar kurulması) AB'nin kuruluşunda bayrağından, parasının üzerindeki sembollere kadar zorlamalar yapılmaktadır.Bunları aklı selimle tekrar gözden geçirelim.Hele bütün anlatımı sembolizm olan yine İncil'in Vahiy kitabından, net bir şey çıkarmak hiç mümkün görünmemektedir.Dileyen bu apokaliptik-kurgu romanını andıran, Havari Yuhanna'ya atfen yazıldığı iddia edilen eserin, 21:10-21 bölümüne bakabilir. Kıyamet öncesi yeniden kurulacak olan YENİ KUDÜS ŞEHRİ, maddi bir kent olmayıp ruhani bir kenttir ve en önemlisi de bu kentte Tapınak yoktur (21:22).Galiba bazıları birilerinin gazına gelip hem kendilerini, hem de bir sürü masum insanı yok yere katletmekte.Birilerinin boş yere kehanetleri yanlış yorumlayarak insanlığı karıştırmaması için, konuya tekrar daha dikkatlice bakılmasını, insanlığın mutlu geleceği adına yürekten tavsiye ederiz. Vahiy kitabında kehanet arayanlara 8 ve 13. bölümlere bakmalarını tavsiye ederiz. Hiç olmazsa ' Fatıma'nın Üç Sırrı'ndan sonuncusunu belki yorumlayabilirler. Ayrıca 11 Eylül provoke olaylarında yolcu uçağı mı, yoksa yakıt yüklü kargo uçağı mı ve bu uçakları gerçekten ABD’ye kastetmiş teröristler mi, yoksa birileri uzaktan kumanda ile mi gerçekleştirdi iyice anlamaya çalışalım. Bu binalarda en çok yaşayan insanlardan ölenlerin neden en az sayıda olduğunu anlamaya çalışalım. Çünkü mistik Kabala'nın en önemli kitabı Zahor'ın 8. cildinde 2001 yılında Mesih'in gelişiyle ilgili ilginç kıyamet alametlerinden birinde şunlar yazmaktadır.





"Bu günde, uzun büyük şehirde, ateş alevi olacak. Ses bütün dünyayı uyandıracak. Birçok kuleyi yakacak. Birçok kule yıkılacak ve birçok önemli insan ve görevli o gün ölecek" (Evanjelizm-R. Kağan Kurt )





Bu durumda yenidünya düzeninden bahsedenlerin, birilerinin ince planlarına göre yönlendirmelerinin olup olmadığını iyi gözlemlemeleri gerekir. MOSSAD'ın kurucusu ve İsrail istihbaratının 1947'den 1963'e kadar başkanlığını yapan Isser Harel, Amerikalı ünlü gazeteci Michael D. Evans'a 1980 yılında gelecekle ilgili yaptığı ve hepsi bir bir gerçekleşen kehanetlerinden biri;





"New York, sizin özgürlüğünüzün ve kapitalizmin sembolü. İlk olarak oraya saldırmaları olası. En yüksek binanıza, gücünüzün sembolüne."(The American Prophecies-Michel D. Evans)





İşin şakaya gelir yanı yok.Kıyamet savaşının başlangıcı için ,ünlü tarihçi ve oryantalist Prof. Dr. Bernard Lewis Neo-Con'ların yayın organı Wall Street Jurnal gazetesinde yayınlanan " 22 Ağustos " başlıklı yazısı ile İsrail istihbaratına yakınlığı ile bilinen DEBKAfile internet sitesinde "Miraç Kandili günü dünyayı sarsan bir eylem olacak" diye tarih bile verdiler ( 23.8.2006 Yeni Şafak-Taha Kıvanç).Dünyamızı Allah korudu ve ucuz kurtulduk.Birileri bir yerden düğmeye her an basabilir.Bu gidişi durduramazsak Tanrı Katında bizi, Musa da İsa da kurtaramaz.Çünkü o birilerinin bu ikisiyle de ilgisi yok, bunu iyice bilelim..Aynı şekilde Hz. İsa'nın yeryüzüne tekrar gelişiyle ilgili, Kur'anda da net bir şey yoktur.Aksine Kur'an'da Hz. İsa'nın öldüğü yazmaktadır (Ali-imran 54-55, Maide 116-118).Hıristiyanlar yorumcular için söylediğimiz ayni şeyleri,Müslüman yorumcular içinde söyleyebiliriz.Yapılan Kur'an ayetlerinden zorlama yorumlardır. Olsa olsa, günümüzde Hıristiyan âlemi gerçeği çok yakında anlayıp, (ki bu durumun başladığını artık görmekteyiz) HZ. İSA HAKKINDA ONUN GERÇEK ÖÄžRETİLERİNE DÖNÜŞ ÇALIŞMALARI, HZ.İSA'NIN TEKRAR YERYÜZÜNE DÖNMESİ OLABİLİR. Şimdi gelelim bu işin komple teorileri bölümüne. Bütün bu anlatılanlardan işin arka planındaki kehanetlerin ne kadar gerçek olduğu ortaya çıkarmaktadır. Ama bütün bunlar yetmezmiş gibi günümüzde de yeni teorilerin yazılmaya devam edildiği bir gerçek. FAKAT BURADA EN ÖNEMLİ GERÇEK; BU TEORİLERİ YAZANLARINDA UYGULAMAYA ÇALIŞAN KİŞİLERİNDE AYNI KİŞİLER OLDUÄžUDUR.En önemlisi acaba kutsal metinler

gercekten samimi kişiler tarafından doğru mu yorumlanmaktadır ? Tekrar tekrar düşünelim
Cevapla
merve
#2
eline saglık...
Ara
Cevapla
RAMSES
#3
emeğine sağlık güzel bir tespitt
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 05-02-2024, 09:43 PM