Bursaspor Klubü Başkanı Levent Kızıl,"Fenerbahçeli olmadığım gibi Bursapor haricinde hiçbir kulübün de kongre üyesi değilim'' dedi.
Bursaspor Kulübü Başkanı Levent Kızıl, kimseye ne kadar Bursasporlu olduğunu, Bursa için yaptığı icraatlardan sonra anlatmasına gerek olmadığına inandığını belirterek, ''Fenerbahçeli olmadığım gibi Bursapor hariç hiçbir kulübün de kongre üyesi değilim'' dedi.
Kızıl, Vakıfköy Orhan Özselek Sosyal Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, Fenerbahçe maçında yaşanan olayların bir tesadüf olmadığını, Bursaspor başkanlığına aday olduğu günden beri, bunu hazmedemeyenlerin, daha önce seçildiği ilk kongrede, son iki sezon açılışı, geçen sezon oynadıkları Antalyaspor ve Sakaryaspor maçlarında ortaya koyduğu senaryonun hedefine ulaşmadığını söyledi.
Geçmişte de kendisine yönelik kışkırtmalar yapıldığını, ancak alınan skorlar ve aklıselim Bursaspor taraftarlarının bu oyunu bozduğunu dile getiren Kızıl, ''Ne yazık ki Fenerbahçe maçında ikinci yarıda peşpeşe gelen goller sonucunda, yani skora bağlı olarak sözde Bursasporlu olup, ama kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen bu insanlar, tekrar aynı senaryoyu sahneye koyarak hedeflerine ulaştıklarını sanmışlardır'' diye konuştu.
Kızıl, geçen yılki Antalyaspor maçı sonrası olduğu gibi Fenerbahçe maçında da Türkiye kamuyonunun gözü önünde yeşil-beyazlı camianın, ''satılmış'' durumuna düşürüldüğünü anlatarak, şunları söyledi: ''Ama bizi çok iyi tanıyan Türk kamuoyu, Bursaspor'un hak etmediği bu damgayı elinin tersiyle itmiş ve bize sahip çıkmıştır. Maçtan sonra istifa etmediysem, bunun sebebi ne sayın Aziz Yıldırım'dır, ne de Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin'dir. Devam kararım şehrime, futbolcu arkadaşlarıma olan sorumluluğum ve hiç kimse tarafından sorgulanamayacak olan Buursasporluluğumdandır. Fenerbahçeli olmadığım gibi Bursaspor hariç hiçbir kulübün de kongre üyesi değilim. Ateşli bir Bursaspor taraftarı olarak 1980 yılında oluşturulan 'Kansas tribünü'nün kurucusuyum. O kendini Bursaporlu zannedenlerin yaşı yetmez. Beni amigo Emin'lere, Lemi Keskin'lere, Recai Düzce'lere, amigo Fiko'lara, Kapalı Çarşı'dan Halil'lere, Hüseyin'lere, Limon'a, Norm Orhan'a sorsunlar ve utansınlar.''
Ligde kalan 9 haftanın çok kritik olduğunu dile getiren Kızıl, sağduyulu Bursaporluları camiasına ve futbolcularına destek olmaya çağırarak, şunları kaydetti: ''Bursaspor, ligde hak ettiği yeri aldıktan sonra herkes eteğindeki taşları dökmekte serbesttir. Kendini bilmezler tarafından şahsıma edilen küfürleri sahiplerine iade ediyorum ve onları Allah'a havale ediyorum. Sağduyulu Bursaspor taraftarlarını onlardan ayırıyorum. Hiç kimse Bursapor Kulübü'nden büyük değildir. Bursaspor varsa başkan, yönetim, taraftar ve medya vardır. O yoksa hiçbir şey yoktur.''
Kızıl, Vakıfköy Orhan Özselek Sosyal Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında, Fenerbahçe maçında yaşanan olayların bir tesadüf olmadığını, Bursaspor başkanlığına aday olduğu günden beri, bunu hazmedemeyenlerin, daha önce seçildiği ilk kongrede, son iki sezon açılışı, geçen sezon oynadıkları Antalyaspor ve Sakaryaspor maçlarında ortaya koyduğu senaryonun hedefine ulaşmadığını söyledi.
Geçmişte de kendisine yönelik kışkırtmalar yapıldığını, ancak alınan skorlar ve aklıselim Bursaspor taraftarlarının bu oyunu bozduğunu dile getiren Kızıl, ''Ne yazık ki Fenerbahçe maçında ikinci yarıda peşpeşe gelen goller sonucunda, yani skora bağlı olarak sözde Bursasporlu olup, ama kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen bu insanlar, tekrar aynı senaryoyu sahneye koyarak hedeflerine ulaştıklarını sanmışlardır'' diye konuştu.
Kızıl, geçen yılki Antalyaspor maçı sonrası olduğu gibi Fenerbahçe maçında da Türkiye kamuyonunun gözü önünde yeşil-beyazlı camianın, ''satılmış'' durumuna düşürüldüğünü anlatarak, şunları söyledi: ''Ama bizi çok iyi tanıyan Türk kamuoyu, Bursaspor'un hak etmediği bu damgayı elinin tersiyle itmiş ve bize sahip çıkmıştır. Maçtan sonra istifa etmediysem, bunun sebebi ne sayın Aziz Yıldırım'dır, ne de Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin'dir. Devam kararım şehrime, futbolcu arkadaşlarıma olan sorumluluğum ve hiç kimse tarafından sorgulanamayacak olan Buursasporluluğumdandır. Fenerbahçeli olmadığım gibi Bursaspor hariç hiçbir kulübün de kongre üyesi değilim. Ateşli bir Bursaspor taraftarı olarak 1980 yılında oluşturulan 'Kansas tribünü'nün kurucusuyum. O kendini Bursaporlu zannedenlerin yaşı yetmez. Beni amigo Emin'lere, Lemi Keskin'lere, Recai Düzce'lere, amigo Fiko'lara, Kapalı Çarşı'dan Halil'lere, Hüseyin'lere, Limon'a, Norm Orhan'a sorsunlar ve utansınlar.''
Ligde kalan 9 haftanın çok kritik olduğunu dile getiren Kızıl, sağduyulu Bursaporluları camiasına ve futbolcularına destek olmaya çağırarak, şunları kaydetti: ''Bursaspor, ligde hak ettiği yeri aldıktan sonra herkes eteğindeki taşları dökmekte serbesttir. Kendini bilmezler tarafından şahsıma edilen küfürleri sahiplerine iade ediyorum ve onları Allah'a havale ediyorum. Sağduyulu Bursaspor taraftarlarını onlardan ayırıyorum. Hiç kimse Bursapor Kulübü'nden büyük değildir. Bursaspor varsa başkan, yönetim, taraftar ve medya vardır. O yoksa hiçbir şey yoktur.''