:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Düşünce Dünyasının AbideLeri.. (alfabetik Sırayla)
PesmisT GirL
#51
KARTEZYEN ŞÜPHE

Descartesvirgs.gif bir matematik dehasıydı ve bu alanda cebirin geometriye uygulanmasından oluşan yeni bir kod buldu. Bu kolvirgs.gif analitik geometri ya da koordinat geometrisi olarak çeşitli adlar altında bilinir. Descartesvirgs.gif aynı zamandavirgs.gif diyagramı da buldu. Bir diyagram üzerinde yer alan herkesin bildiği o iki çizgi onun adını taşımaktadır. Bunlara Kartezyen koordinatlar denir; Kartezyen devirgs.gif Descartes adından türetilmiş bir sıfattır. Matematiğin apaçık ve tümüyle güvenilir kesinlikleri Descartes’i heyecanlandırmaktaydı. Böylecevirgs.gif matematiğe kesinliğini veren şeyinvirgs.gif bilginin öteki alanlarına uygulanıp uygulanamayacağını düşünmeye başladı. Eğer bu mümkün olabilirsevirgs.gif hiçbir şeyin kesin olarak bilinemeyeceğini savunan Septikleri kolayca çürütebilecek bir şey olacaktı elimizde. Fakatvirgs.gif bundan da önemlisivirgs.gif modern anlamıyla bilimin üzerinde inşa edilebileceği dünya hakkında kesin bilgi elde etmenin bir yöntemine kavuşabilecektik. Descartesvirgs.gif matematiğinvirgs.gif kesinliğini şu bir dizi nedene borçlu olduğunu sonucuna vardı. Matematik tanıtlamalarvirgs.gif son derece basit az sayıda öncülden başlamaktaydı; bu basitlikvirgs.gif (iki nokta arasındaki en kısa mesafe düz bir çizgidir önermesinde olduğu gibi) o denli temel ve apaçıktı ki onlardan şüphe etmek olanaksızdı. Daha sonravirgs.gif her seferinde mantıksal bir adım atılarak bu tanıtlamalardan tümdengelimsel biçimde ilerlenirdi. Her adımvirgs.gif yanlışlanamazvirgs.gif çok basit ve yine kesindi. Daha sonravirgs.gif –ki bu matematiğin büyüsüne kapılmış herkesi kendinden geçiren bir şeydir – her biri basit ve apaçık olan öncüllerden yine her biri basit ve apaçık olan mantıksal adımlarla ilerlerkenvirgs.gif ne basit ne de apaçık olan sonuçlara vardığınızı fark edersiniz: Önünüzde öngörülmemiş buluşlarla dolu bir dünya açılmaya başlar. Bu buluşların çoğu şaşırtıcıdır ve uygulamada büyük yararları vardır; ayrıca hepsinin doğruluğuna güvenilebilir. İnsanavirgs.gif keşfedilmeyi bekleyen bu dünyanın bir sonu yokmuş gibi gelir. Descartes’in yaptığı gibivirgs.gif matematikçiler beklenmedik yeni yollar açmışlar hep. Şimdivirgs.gif bu yöntemi matematiksel olmayan bilgilere tastamam uygulamak mümkün müdürvirgs.gif diye sorar Descartes. Matematiğin dışında doğruluğundan şüphe edilemez önermeler bulabilirsekvirgs.gif onlarıvirgs.gif tümdengelimsel kanıtlamalarda öncül olarak kullanabiliriz; bu durumdavirgs.gif onlardan mantıksal olarak çıkarsadığımız herşey doğru olmak zorundadır. Bu bizevirgs.gif bilgi yolunda buluşlarına yüzde yüz güvenebileceğimiz yöntemsel bir temel sağlayacaktır. Fakatvirgs.gif böyle öncüller var mıdır? Yoksavirgs.gif matematik ve mantık dışındavirgs.gif kesin olarak bilebileceğimiz bir şey yok mudur? Bu tür kesin öncüller arayışında Descartes üç evreden geçti. İlkinvirgs.gif doğrudan ve dolaysız deneyi önüne koydu. Çıplak gözle kilise kulesine ya da bir bölümü suya batmış şu ağaca baktığımdavirgs.gif elbette duyularımın dolaysız tanıklığına güvenebilirim. Ama heyhat! Araştırma sırasındavirgs.gif doğrudan gözlemin bizi sık sık yanılttığı ortaya çıkmaktadır. Gündüz altın gibi parlayanvirgs.gif günbatımında kızıllaşan şu kilise kulesivirgs.gif diğer zamanlarda gri görünmektedir. Suya girdiği noktada eğik görünen şu dalınvirgs.gif sudan çıkartıldığında düz olduğu görülüyor. Dolayısıylavirgs.gif onlara ne kadar doğrudan baksam davirgs.gif aklım ne kadar uyanık ve tetikte olsa davirgs.gif gerçekte şeylerin bize göründüğü gibi olduklarından asla emin olamayız.

Felsefenin Öyküsü
Bryan Magee
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#52
1637'de Yöntem Üzerine Konuşma'da Descartes çalışmalarının amacını etkileyici bir biçimde ortaya koyuyor: "Bizi doğanın efendisi yapabilecek pratik bir felsefe ve fizik." Descartes virgs.gif insanın işleyerek üzerinde 'efendiliğini kurabileceği üç alanı belirlemeye yöneliyor: Fiziksel çevrevirgs.gif insan bedeni ve bedene yakından bağlı olan ruh. Felsefesinin bunlara karşılık gelen ve ancak 1647'de belirlenen üç' ürünü; mekanikvirgs.gif tıp ve "diğer bilimlerin tam bilgisini önvarsayan ve bilgeliğin en son aşaması olan en yüksek ve en yetkin ahlâk sistemi"dir. Söz konusu pratik anlayışa nasıl ulaşabileceğini önce 1619'da kehanetimsi bir rüyada görüyor ve sonravirgs.gif 1620'lerde buna ilişkin görüşünü açıklıyor: Aklın Idaresi İçin Kurallar da °bilim birdir" diye yazıyorvirgs.gif çünkü neyi incelerse incelesinvirgs.gif bilen zihin birdir. Dolayısıylavirgs.gif doğada da yalın yöntemsel yaklaşımın geçerli olması gerekir. Bunun dışındavirgs.gif doğa felsefesi tümüyle matematik -şekiller ve sayılar- cinsinden yapılabilir. Bu gereklilik basit bir akıl yürütmeyle doğrulanır: Sayılar ve şekiller bizim gerçekten akledebileceğimiz şeylerdir -daha sonra ifade edeceği gibi bunlar 'açık ve seçik'tir. Pratik doğrulaması da aynı derecede basittir: Eski bilim dalları arasında fizik başarılı olamazkenvirgs.gif matematiksel olarak yapılan mekanik başarıya ulaşmıştır. Akılsal olanla pratik olan arasındaki bu uyumvirgs.gif evrensel yöntemi bulduktan tam on yıl sonravirgs.gif 1629-30'da keşfettiği derin ¤¤¤¤fizikle açıklanabilir. Benim aklım ve doğal dünya aynı yaratıcının ürünüdür. Demek istediğivirgs.gif dünyanın benim akledebileceğim bir şey olduğudur. Tanrı'nın dünyayı insanların anlayabilecegi gibi yaratmasının bir sebebi -1641'de Altıncı Meditasyon'da bunuvirgs.gif a priori degilvirgs.gif empirik olarak keşfettigimizi yazar - insanın mutluluğuna büyük değer vermesidir.

Descartes Sözlüğü'ne "Önsöz"
Prof. Dr. Stephane Voss
MEDİTASYON

Descartes'ınvirgs.gif kendi ¤¤¤¤fiziksel dizgesinin nihai sunumu için "Meditasyonlar" başlıgını seçmesinin büyük bir önemi var. Önceliklevirgs.gif bu çalışmanın ele alınış tarzıvirgs.gif on altıncı yüzyılda ve on yedinci yüzyılın başında ibadete ait geniş bir yazı topluluğunun etkilerini gözönüne sermektedirvirgs.gif örnek olarak Cizvit Tarikatı kurucusu Ignatius Loyola'nın (1491- 1556) yazıları verilebilir. Spiritual Exercises adlı yazısında Ignatius "tinsel deneyim"i şöyle tanımlıyor: "Kendi bilincini meditasyon yoluylavirgs.gif temaşa ya da ibadet yoluyla sessizce ya da yüksek sesle inceleme yolu" ve şöyle devam ediyor Loyolavirgs.gif "ruhun gereksinimleri genellikle olgularla doyurulmazvirgs.gif daha çok içsel duyuyla ve şeyler için duyulan arzuyla olur" (Execitia Spiritualia (1548)virgs.gif çev. Loongıidgevirgs.gif s. 4 ve 7). Yeni kurulmuş olan Cizvit koleji La Fleche'tevirgs.gif Cizvitler tarafından eğitilmiş olan Descartesvirgs.gif kendi "Meditasyonlar" ını açıkça durağan olgu kümeleri olarak tasarlamamıştırvirgs.gif etkisi yalnızca yazarı izlemeye hevesli ve metinde bulunan düşünümleri içselleştirenler tarafından duyulabilecek bir dizi devingen deneyim olarak tasarlamıştır: "Benimle birlikte ciddi bir şekilde meditasyon yürütmek isteyen ve yürütebilecek olanlar dışında kimseyi bu kitabı okumaya zorlamıyorum" (Meditasyonlara Önsöz AT VII 1 1 : CSM II 8). Başlangıçtan itibaren bu içsel ya da öznel yönelim ortadadır. Düşüncenin akışıvirgs.gif dünyadan soyutlanmış yalnız düşünürün düşünümlerini izlemektedir: "Bugün zihnimi her türlü kaygıdan arındırdım ve kendim için esnek bırakılmış serbest bir zaman ayırdım. Burada tamamiyle yalnızım" (AT VII 17-8: CSM 11 12). Ner "Meditasyon" bir günü kaplayacak şekil- de tasarlanmıştır ve her birivirgs.gif bir sonraki keşif aşaması başla- madan öncevirgs.gif o ana dek kazanılmış olan içgörüleri yineleyen bir özetle son bulmaktadır.

Descartes Sözlüğü
John Cottingham
Doruk Yayıncılık.
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#53
ZİHİN VE BEDEN

Descartes 'zihin' (fransızca espritvirgs.gif Latince mens) ya da 'ruh' (Fransızca amevirgs.gif Latince anima) terimini bilinçlivirgs.gif düşünen ben'e işaret etmek için kullanır Yöntem Üzerine Konuşma'da belirttiği gibi (AT VI 330: CSM I 127) "sayesinde benim ben olduğum bu 'Ben' ". Daha sonravirgs.gif Meditasyonlarda bu kavrayışı daha tam hale getirir: İkinci Meditasyon'da 'Öyleyse ben neyim?' diye sorar ve yanıt verir: "Ben kati anlamıyla yalnızca düşünen bir şeyim (res cognitans)virgs.gif yani ben bir 'zihin veya zekâ veya akıl veya ratioyum* (mensvirgs.gif sive animusvirgs.gif sive intellectusvirgs.gif sive ratiovirgs.gif AT VII 27: CSM II 18). Daha sonravirgs.gif 'düşüncenin' tanımı iradi ve akli faaliyetleri içerecek şekilde genişletilir: "Öyleyse ben neyim? Düşünen bir şey Bu (şey) nedir? Kuşku duyanvirgs.gif idrak edenvirgs.gif evetleyenvirgs.gif redde denvirgs.gif isteyen ve istemeyen bir şey ..." (AT VII 28: CSM II 19 bu pasajdavirgs.gif imgeleme ve duyusal algıya sahip olma 'düşünen bir şeyin' yaptıklarının listesine eklenirvirgs.gif ancak bu son iki yeti daha sonravirgs.gif Altıncı Meditasyon da kendilerine ait özel bir kategoride incelenmeyi (ele alınmayı) gerektirir hale gelir; Descartes'ın "düşünce" genel yaftası altında sınıflandırdığı akli ve iradi faaliyetler hakkında Meditasyonlar ın sonunda ortaya çıkacak merkezi olgu bunların cisimden tamamıyla ayrı bir töze ait olduklarıdır. "Bir yandanvirgs.gif yalnızca düşünenvirgs.gif uzama sahip olmayan bir şey olduğum denlivirgs.gif kendimin açık ve seçik bir ideasına sahibim; ve diğer yandan yalnızca uzama sahipvirgs.gif düşünmeyen bir şey olduğu denlivirgs.gif açık ve seçik bir cisim ideasına sahibim" (Altıncı Meditasyonvirgs.gif AT VII 78: CSM Ii 54; Descartes 'ın zihnin cisimsel olmadığı tezivirgs.gif zihnin bedenden özsel ayrıklığıvirgs.gif en çarpıcı ve ihtilaflı öğretileri arasındadır. Muhtelif sebeplerden ötürü bu teze doğru yönelişi görülmesine rağmenvirgs.gif bu tez için verdiği saf ¤¤¤¤fiziksel uslamlamaları zayıftır. Varolduğundan kuşku duyamazken bir bedene sahip olduğundan kuşkulanmaya muktedir olmasının "[kendisinin) bütün özü ya da doğası düşünmek olan bir töz olduğunu ve varolmak için herhangi bir yere ya da maddi şeye gerek duymadığını ve ... beden varolmasa dahi ne ise o olmaktan çıkmayacağını" gösterdiğini ileri sürer ( Yöntem Üzerine Konuşmavirgs.gif Bölüm IVvirgs.gif AT VI 33: CSM I 127).

Descartes Sözlüğü
John Cottingam
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#54
KÖTÜ CİN

Bu bizi Descartes’in düşüncesinin ikinci ayağına getirir. Bir şey yaptığına kesin olarak inandığınıvirgs.gif sonra uyandığında onun bir rüya olduğunu anladığını anlatır sık sık. Bazen bu rüyalar günlük faaliyetleri hakkında basit rüyalardır. Rüyasında ateşin başında oturup okuduğunu ya da masasında yazdığını görür; bütün bu sürede aslında yatakta uyumaktadır. Tam o anda rüya görmediğinden nasıl emin olabilir? Bütün bunlarvirgs.gif rüyavirgs.gif sanrı ya da buna benzer bir şey görmediğinden asla kesin olarak emin olamayacağını göstermekteydi. Descartes şüphe edilmezlik arayışında neredeyse umutsuzluğa kapılmak üzereykenvirgs.gif şeytanca bir niyetle değneği başka bir yöne eğdi ( Bu da düşüncesinin üçüncü evresiydi). Bendeki bütün yanlışların ve yanılsamalarınvirgs.gif benim bilmediğimvirgs.gif tek amacı beni aldatmak olan ve üzerimde insan üstü bir güç uygulayabilecek –beni uyutabilecekvirgs.gif sonra uyanıkken olduğu kadar canlı rüyalar görmemi veya gördüğüm her şeyin bana başka bir şeymiş gibi görünmesini sağlayabilecek ya da iki kere ikinin beş ettiğine beni inandırabilecek –daha yüksek bir ruhun varlığından kaynaklandığını varsayalımvirgs.gif dedi. Böylesine kötü bir ruhun bile beni hakkında aldatamayacağı bir şey var mıdır? Descartes böyle bir şeyin var olduğu sonucuna vardı: Bilincimin ürünlerivirgs.gif her ne olurlarsa olsunlarvirgs.gif vardırlar. Onlardan her zaman yanlış çıkarımlar yapabilirim; örneğinvirgs.gif gerçekte böyle bir şömine yokkenvirgs.gif rüyamda bir şöminenin yanında durduğumu varsayabilirim. Kendimi şöminenin yanında duruyor varsaymamvirgs.gif yani böyle bir varsayımda bulunmuş olmamvirgs.gif kaçınılmaz olarak gerçektir. Dolayısıylavirgs.gif bu ve diğer bütün örneklerde bir şey vardır ki ondan sarsılmaz biçimde emin olabilirim: Bu deneyimlerde bulunan benim. İşte buradan mutlak kesinliğe sahip bir şeyler çıkartabilirim. Her şeyden önce buvirgs.gif kendiminvirgs.gif var olanvirgs.gif yaşayan bir varlık olduğunu bildiğim anlamına gelir. Doğamı bilemeyebilirim; daha doğrusuvirgs.gif bu doğanın neliği hakkında tümüyle yanlış düşüncelerim olabilir; fakatvirgs.gif var olduğum kesindir. Üstelikvirgs.gif başka hiçbir şeyi değilse bile en azından bilinçli deneyimleri olan bir varlık olduğumuvirgs.gif özgül bilinçli deneyimlerim olduğunu mutlak bir kesinlikle bilirim. Descartes bu sonucuvirgs.gif o zamandan sonra çok ünlü olacak şu Latince sözcüklerle dile getirdi: Cogito ergo sum. Pek uygun olmamakla birlikte bu ifade genellikle şöyle çevrilir: “Düşünüyorumvirgs.gif öyleyse varım.”

Felsefenin Öyküsü
Bryan Magee
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#55
AKIL VE MADDE

İnsanın indirgenemez niteliğininvirgs.gif akıl sahibi bir varlık olmasında yattığı yolunda Descartes’ın vardığı sonuçvirgs.gif onu şu dünya görüşünü geliştirmeye yöneltti: İnsanvirgs.gif iki farklı tözdenvirgs.gif yani akıldan ve maddeden oluşur. Descartes insanlarıvirgs.gif kendileri dışında var olanvirgs.gif gözlemledikleri maddi nesnelerden oluşanvirgs.gif bir dünyayı deneyimleyen özneler olarak gördü. Doğanın böyle – akıl ve maddevirgs.gif özne ve nesnevirgs.gif gözleyen ve gözlemlenen olarak – iki tür varlığa ayrılmasıvirgs.gif batılı insanın dünyaya bakış tarzının yapısal bir parçası haline geldi. Bugün filozoflar bundan “ Kartezyen ikilik” olarak söz ederler. Descartes ile 20. yüzyıl arasında bu ikiliği kabul etmeyen (en itibarlıları Spinoza ile Schopenhauer olan) pek az filozof vardır. Bu ikiliğe ancak 20. yüzyılda yaygın biçimde itiraz edilmiştirvirgs.gif bazı filozoflar bu ikiliğe bağlı kalmayı sürdürmüşlerdir) Batıdaki insanları bu dünyayla ilgili bilgilerimizle kesinliğin olanaklı olduğuna ikna etmekte Francis Bacon ile Galileo bile Descartes’ın gerisinde kalır. kesin bilgiye ulaşmak için size gerekenvirgs.gif doğru yöntemi izlemektir; ancak bunu yaparsanızvirgs.gif size kaya gibi sağlamvirgs.gif güvenilir bilgiler verebilecek sarsılmaz bir bilim kurabilirsiniz. Bilimivirgs.gif eğitimli batılı insana “beğendiren” herkesten fazla Descartes oldu. Kesinlik arayışıvirgs.gif büyük oranda onun etkisiyle batıdaki düşünsel etkinliğe egemen olmaya başladı ve yöntemle ilgili düşünceler bu arayışın merkezine yerleşti; çünküvirgs.gif Descartes kendini bu tür kesin bilgiler veren değilvirgs.gif bu bilgiye nasıl ulaşılacağını gösteren biri olarak görmekteydi. En eskivirgs.gif yani Sokrates öncesi filozoflarınvirgs.gif “Var olan nedir?”ivirgs.gif ya da “Dünya neden oluşur?” kendilerine temel soru olarak aldıklarını anımsayacaksınız. Sokratesvirgs.gif onun yerine farklı bir soruyu geçirmişti: “ Nasıl yaşamamız gerekir?” Bu sorular ve onlardan türeyenler yüzyıllar boyunca felsefeye egemen oldu. Fakat daha sonra Descartes geldi ve onların yerine yine farklı bir soru koydu: “Ne bilebilirim?”. Böyleliklevirgs.gif bilgikuramı felsefenin merkezine yerleşti ve üç yüzyıl boyunca orada kaldı; öyle ki sonra gelen filozofların çoğuvirgs.gif felsefenin temelde bilgikuramından oluştuğunu düşünmeye başladılar. Bu nedenlevirgs.gif Descartes’ın ilk modern filozof olduğu düşünülür ve üniversitelerde felsefe eğitimi gören öğrencilerin çoğu zaman işe Descartes’in eserleriyle başlamaları gerekir. Bunun başka bir nedeni daha vardır. Şüpheyi bir yöntem olarak kullanmakla –mantıksal açıdan kuşku duyulması olası bir şeye bağlanmayı sistemli olarak askıya almaklavirgs.gif böylelikle alıştığımız fikirleri ve varsayımları kat kat soymakla –Descartes bizi dosdoğru her şeyin başınavirgs.gif başlama çizgisine götürür. Sorunun birinci tekil şahıs biçiminde sorulmasıvirgs.gif onun keskin kenarıdır: “Biz insanlar için neyi bilmek olanaklıdır?” değilvirgs.gif “ Ne bilebilirim?” Bu gençlere bir çağrıdır ve doğrudur.

“SAÄžDUYUvirgs.gif DÜNYADA EN İYİ PAYLAŞTIRILMIŞ ŞEYDİR; ÇÜNKÜ HER İNSAN KENDİ PAYININ İYİ OLDUÄžUNU SANIR”
RENÉ DESCARTES

Felsefenin Öyküsü
Bryan Magee
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#56
AHLÂK

Descartes 'ın ahlâk konusunu ağırlıklı olarak tartıştığı metinlerin Bohemya Prensesi Elisabeth ile yazışmalarından ve Tinin Tutkuları (1649) adlı kitabından oluştuğu görülmektedir. Descartes ahlâk alanında temel olarak tutkuların nasıl ortaya çıktıklarını ve buna bağlı olarak nasıl denetim altında tutulabileceklerini çözümlemeye çalışır. Tutkular ona göre duygular ve imgelemle avnı öbektedirvirgs.gif yani zihnin dışarıdan edindiği algılardır. Bu düzenekçi incelemenin ardında ahlâki bir yaklaşım da sezilir: tutkuların hangi düzeneğe göre ortaya çıktıklarım araştırmaktaki ana amaçvirgs.gif onların nasıl denetlenebileceklerinin bilgisini edinmektir. Tutkular üzerinde doğrudan denetimimiz olmasa da ne olduklarını ve nasıl ortaya çıktıklarını öğrendikten sonra onları dolaylı olarak denetim altına alabiliriz. Böylece yol açabilecekleri kötülükleri önlemek ve onlardan neşe türetmenin becerisini kazanmak olanaklıdır. Son çözümlemedevirgs.gif her ne kadar bir ahlâk dizgesi oluşturmanın felsefenin en önemli amaçlarından biri olduğuna değinse de ya da ahlâk bilimini "bilgi ağacı"nın ayrılmaz bir parçası olarak görse de Descartes 'ın dört başı mamurvirgs.gif dizgeli bir ahlâk felsefesi öğretisi yoktur. Kuşkusuz bu eksıklikte ani ölümünün de payı büyüktür.

Felsefe Sözlüğü
Bilim ve Sanat Yayınlar
AKILCILIÄžIN DOÄžUŞU

Duyulara dayanan bilgininvirgs.gif doğası gereği güvenilir olmadığıvirgs.gif bilgiden ziyade yanlışa kaynaklık ettiğivirgs.gif bu dünyanın bilgisine ancak aklımızı kullanarak ulaştığımız inancına dayananvirgs.gif akılcılık olarak bilinen felsefe okuluvirgs.gif bu sonuçtan doğdu ve o zamandan beri batı felsefesinin kalıcı geleneklerinden birini oluşturdu. En görkemli dönemine 17. 18. yüzyıllarda ulaştı. Descartes dışında en önemli temsilcileri Spinoza ve Leibniz’divirgs.gif fakat batı düşüncesi üzerinde hep önemli bir etkisi oldu. Descartes’ten sonraki büyük filozoflardan çok azıvirgs.gif Tanrı’nın varlığının şüphe götürmezliğiyle ilgili görüşünü paylaştı. Fakatvirgs.gif Descartes batı düşüncesine bazı temel şeyler getirdi. Descartes’invirgs.gif bilimsel buluşun mantığınınvirgs.gif işe şüphe götürmez olgulardan başlamamızıvirgs.gif sonra bu olgulardan tümdengelimsel akıl yürütmeyle zincirleme olarak mantıksal sonuçlar çıkartmamızı gerektirdiğine duyduğu inançvirgs.gif batı biliminin temeli haline geldi. Ondan sonra gelen düşünürlervirgs.gif öncüllerimizin içini doldurmak için gerek duyduğumuz bu şüphe götürmez olguların tespitindevirgs.gif kontrollü ve disiplinli gözlemin (dolayısıyla duyularımızın) vazgeçilmez bir rolü olduğuna inanmaya başlasalar davirgs.gif Descartes’invirgs.gif temel yöntemi (güvenilir olgulardan başlamakvirgs.gif sonra bu olgulara mantığı uygulama ve bu şüphe ne denli zoraki de olsa şüphe edilecek en ufak şeyin bile içeri girmesine izin vermemek) doğru koyduğunu düşünmekten geri durmadılar. Descartesvirgs.gif insanlarıvirgs.gif bu yönteminvirgs.gif dünya hakkında güvenilir bilgiler verebilecek matematiğe dayalı bir bilimi mümkün kıldığına ve dünyayı mutlak kesinlikle anlamanın tek yolu olduğuna inandırdı.

Felsefenin Öyküsü
Bryan Magee
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#57
İKİCİLİK

Ikicilikvirgs.gif doğaları kökten bir biçimde karşıt olan '' iki ayrık tözünvirgs.gif zihnin (veya düşünen töz'ün) ve bedenin (veya uzamsal töz'ün) olduğuna dair Descartesçı düşünceye verilen standart bir etikettir. Descartes llkeler de şöyle yazmaktadır "Her töz kendi dogasını oluşturan temel bir özelliğe sahiptir ve sahip olduğu diğer tüm özellikler bu temel özellik sayesinde mevcuttur. Uzunlukvirgs.gif derinlik ve genişlikte uzam cisimsel tözün; düşünce ise düşünen tözün doğasını oluşturur. (AT VII 25: CSM I 210). Altıncı Meditasyon davirgs.gif açıklandığı gibivirgs.gif uzam ve düşünce özellikleri karşılıklı olarak' uyuşmaz özelliklerdir Uzamsal bir şey düşünemeyen bir şey’dir ve düşünen bir şey uzamsal bir şey değildir (karş. AT VII'ıvirgs.gif 78: CSM 11 547. Ancakvirgs.gif Descartes 'ın evreni tam olarak kaç tane töz içermektedir? Ontolojik bir bakış açısındanvirgs.gif 'ikicilik' terimi bir yandan tekçilik (özellikle Spinoza ’nın savunduğu tek bir töz olduğuna dair görüş) ilevirgs.gif öte yandan da çokçuluk (örneğin Leibniz ’in savunduğu ve evrenin sınırsız çoklukta töz içerdiğine dair görüşü ile karşıtık içerisindedir. Burada sayılar ('Birvirgs.gif'Iki'virgs.gif'”çok”) yanıltıcı olabilir. Çünkü zihinler dikkate alındığında Descartes bir çokçudur: “Her bir bireysel insan zihni ayrı ve ayrık bir tözdür. İster birimizin kendisini düşünen bir şey alarak kavrıyor olması ve düşünsel olarak ister uzamsal ister düşünen olsun diğer tüm tözlerden ayırması gerçeği dikkate alındığındavirgs.gif her birimizin her bir diğer düşünen tözden ayrı olduğu kesindir... " İlkeler Bölüm Ivirgs.gif madde 60. Öte yandan. cisimsel töz durumunda Descartes ın konumu tekçidir.Kaya virgs.gif taş ve gezegenler gibi bireysel cisimler töz değildirler; sadece" her yere yayılan uzamsal tek bir tözde oluşmuş değişikliklerdir. Tözlerin sayılarının bu bakışımsızlığına rağmen Descartes tözden kavram veva kategori olarak bahsetmektedir ve "ikicilik" etiketinin yol açtığı şey de budur. Bir kolaylıkla iki tane açık ve seçik şeye sahip olabiliriz. Bunlardan birincisi yaratılmış olan düşünen tözevirgs.gif diğeri de cisimsel töze ilişkindir (İlkeler Bölüm Ivirgs.gif madde 54).
Ancak bu sınıflandırmanın tam olabilmesi içinvirgs.gif kelimenin tam anlamıyla töz olarak nitelendirilebilecek tek töz olan "yaratılmamış ve bağımsız olan düşünen tözevirgs.gif yani Tanrı'ya ilişkin fikrimizi de bu iki açık ve seçik fikre katmak zorunluluğu vardır. (karş. llkeler Bölüm Ivirgs.gif madde 5 'İkicilik' terimivirgs.gif özellikle çağdaş zihin felsefesi tarafından Descartes 'ın zihnin cisimsel olmaması doktrinine atıfta bulunmak için kullanılmaktadır. Descartes'ın ortaya koyduğu şekliyle "bu 'ben' -yani beni ben yapan ruh- bedenden tamamiyle ayrıktır ve beden var olmasa dahi kendisi olmaya devam eder" (AT VII 33: CSM I I2. Descartes Sözlüğü-John Cottingham Bu alıntıyıvirgs.gif "Zihin ve Beden" "Akıl ve Madde" konularıyla birlikte okumakta yarar var. Mutluluğa erişmek için ne yapmalıyızvirgs.gif hangi araçları kullanmalıyız? Descartes’e görevirgs.gif mutluluğu dışarıdan değilvirgs.gif kendimizden beklemeliyizdir. Mutluluğa varmanın üç aracı var: “ Doğru” yu açık olarak bilmek; “doğru”yu iyice istemek; elimizde olmayan şeylerle ilgili bütün isteklerimizden vazgeçmek. Ancak biz kendimiz istersekvirgs.gif bilgiyi eylemlerimize kılavuz yapabiliriz; yoksa duyum ve duygular düşüncelerimizi bulandırıp bize dış nimetlere aşırı değer verdirirler. Oysa gerçek değerin ne olduğunu bilmek ve bunu bilmeyi istemekvirgs.gif insanı ruhun hazlarınavirgs.gif ruhun kendisi gibi sonsuz olana bu hazlara ulaştırır. Bunun için bir de elimizde olanla olmayanı ayırt etmeyi bilmek gerekir.
Görülüyor kivirgs.gif Descartes’in gerek duygulanımlar öğretisivirgs.gif gerekse ahlak anlayışı bilgi teorisine dayanmakta. Descartes’e görevirgs.gif bilgide de bir isteme vardır. Bilgimizi biz yargılar halinde dile getiririz; bu yargı da bir tasarıma ya da bir düşünceye evet ya da hayır demektir; bu “evet” ile “hayır” da birer istenç (irade) ediminden başka bir şey değildir.

Felsefe Tarihi
Prof. Macit Gökberk
Tümeller Nedir?

Tümellervirgs.gif aralarında belli bir bağ bulunan birçok özel şeyleri düşünmek için aynı fikri kullanmamızla oluşur. Bu fikirle gösterilen şeyleri aynı ad altında topladığımızdavirgs.gif bu ad da tümeldir. Örneğinvirgs.gif iki taş gördüğümüzdevirgs.gif özlerini düşünmeksizinvirgs.gif yalnız iki olduklarını dikkate alırsakvirgs.gif zihnimizde iki sayısı dediğimiz bir sayı fikri oluşur. Böylecevirgs.gif daha sonravirgs.gif iki kuş ya da iki ağaç gördüğümüzdevirgs.gif onların davirgs.gif özleri üzerine düşünmeksizinvirgs.gif yalnız iki olduklarını gözönüne alırsakvirgs.gif önceden kafamızda oluşturduğumuz aynı düşünceyi yeniden düşünerek tümelleştiriyor ve ona tümel adını veriyoruz. Aynı yollavirgs.gif üç kenarlı bir şekil gördüğümüz zamanvirgs.gif zihnimizdevirgs.gif üçgen düşüncesi dediğimiz belli bir fikir oluşuyor ve daha sonra genellikle üç kenarlı şekilleri gözönüne getirmek için bu düşünceyi kullanıyoruz. Ancak da özel olarak üç kenarlı şekillerden bazılarının dik bir açıya sahip olduğunuvirgs.gif bazılarının sahip olmadığını görüncevirgs.gif zihnimizde tümel bir dik açılı üçgen düşüncesi oluşur ve daha genel ve tümel olan öncekiyle karşılaştırılıncavirgs.gif bu onun türünden olabilir. Ve dik açıya davirgs.gif dik açılı üçgenlerin öteki tüm üçgenlerden ayrılmasına neden olan tümel ayrılık denilebilir. Bundan başka öteki kenarın karelerinin toplamının hipotenüsün karesinin toplamına eşit olduğunu gözlemlendiğimizden bu özelliğe dik açılı üçgenlerin tümel özelliği diyebiliriz. Nihayet bu üçgenlerden bazılarının hareketsiz olduğunu varsaydığımızdavirgs.gif bunun bu üçgenlerde tümel bir ilinek olduğunu kabul ediyoruz; cinsvirgs.gif türvirgs.gif ayrımvirgs.gif öze (proper)virgs.gif ilinek.

Felsefenin İlkeleri
René Descartes
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#58
JOHN DEWEY:


1859 –1952 yılları arasında yaşamış olan ve aletçilik olarak bilinen felsefe akımının kurucusu ünlü Amerikan filozof ve eğitim teorisyeni. Charles Sanders Peirce ve William James’ın görüşlerinin bir sentezini yapmış olan Dewey pragmatizmivirgs.gif mantıksal ve ahlaki bir analiz teorisi olarak geliştirmiştir.

TEMEL ESERLERİ: Problems of Man ( İnsanın Sorunları)virgs.gif Studies in Logical Theory (Mantık Teorisiyle İlgili Araştırmalar)virgs.gif Freedom and Culture (Özgürlük ve Kültür)virgs.gif Human Nature and Conduct (İnsanın Doğası Ve Davranışı)virgs.gif How we Think? ( Nasıl Düşünüyoruz?)

Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#59
TEMEL İLGİLER: Kariyerine Hegelci bir idealist olarak başlayanvirgs.gif felsefesi mutlak idealizmden deneysel pragmatizme doğru bir evrim geçirenvirgs.gif bu arada evrimci biyolojiden de yoğun bir biçimde etkilenen ve bu durumun bir sonucu olarak felsefeyevirgs.gif doğa bilimlerinin ve sanatın temel tezlerine dair fikirlerivirgs.gif sosyal ve kültürel kurumlarla ilgili görüşleri açıklığa kavuşturmavirgs.gif insan yaşamını ve toplumunu etkileyen inançları analiz etme görevini yükleyen Deweyvirgs.gif doğayı ve bilen insan zihnini birbirinden ayıran geleneksel bilgi anlayışına karşı çıkmışvirgs.gif deneyimin çözülecek problemleri ortaya koyduğunuvirgs.gif pasif bir varlık olmamak durumunda olan insanın doğayı değiştirme ve dönüştürmeyi öğrendiğini savunmuştur.

BİLGİ GÖRÜŞLERİ: Dewey’nin sadece bilgi görüşlerinin değilvirgs.gif fakat bütün felsefesinin merkezinde deneyim kavramı bulunur. Deneyimvirgs.gif Dewey’e görevirgs.gif edilgin olduğu kadar etkinvirgs.gif bireysel olduğu kadar sosyalvirgs.gif öznel olduğu kadar nesnelvirgs.gif dinamik ve süreklidir. Daha ilk deneyimde insanvirgs.gif istikrar ve kesinsizlikvirgs.gif fiili olanla ideal olan kutuplarıyla karşılaşır; o aynı zamanda niteliklerivirgs.gif olayları ve tarihleri yakalar. İşte bütün bunlarvirgs.gif deneyimde keşfedilen yapı ve temel özelliklervirgs.gif varoluşun ve dolayısıyla tabiatın temel nitelikleridir.
Dewey’e görevirgs.gif insan varlıkları olayların kesinlikten yoksunvirgs.gif hatta düzensiz akışını belli bir istikrara kavuşturmaya yarayan anlamlar yaratmak zorundadırlar. Onların politik ekonomilerivirgs.gif sanatlarıvirgs.gif dinlerivirgs.gif bilimleri ve de felsefeleri anlamlı bir süreklilik ve istikrar yaratma teşebbüslerinden başka hiçbir şey değildir. O bilgi konusunu da işte bu çerçeve içinde ele alır. Nitekimvirgs.gif Dewey insan zihninivirgs.gif doğanın bir parçasıvirgs.gif bir bölümü gibi düşünür. Dolayısıyla bilgivirgs.gif ondavirgs.gif dünyanın dönüşüvirgs.gif bir çocuğun doğuşuvirgs.gif yemek yeme gibivirgs.gif herhangi doğal bir etkinlik olarak ortaya çıkar. İnsanla ilgili doğal bir olay olduğu içinvirgs.gif bilgivirgs.gif insan deneyimi içinde yer almaktadır. Dewey’e görevirgs.gif insan deneyiminde bilgi edinme eylemivirgs.gif yalnızca düşünmeye başladığımız anda değilvirgs.gif fakat yoğun ve derin bir biçimde düşünmeye başladığımız anda başlar. 1859-1952 yılları arasında yaşamış olan ve aletçilik olarak bilinen felsefe akımının kurucusu ünlü Amerikan filozof ve eğitim kuramcısı. Charles Sanders Peirce ve William James'in görüşlerinin bir sentezini yapmış olan Deweyvirgs.gif pragmatizmivirgs.gif mantıksal ve ahlaki bir analiz teorisi olarak geliştirmiştir. Temel eserleri: Problems of Man (İnsanın Sorunları)virgs.gif Studies in Logical Theory (Mantık Teorisiyle İlgili Araştırmalar)virgs.gif Freedom and Culture (Özgürlük ve Kültür)virgs.gif Human Nature and Conduct (İnsanın Doğası ve Davranışı)virgs.gif How we Think? (Nasıl Düşünüyoruz?).
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#60
TEMEL İLGİLERİ: Felsefeyevirgs.gif doğa bilimlerinin ve sanatın temel tezlerine dair fikirlerivirgs.gif sosyal ve kültürel kurumlarla ilgili görüşleri açıklığa kavuşturmavirgs.gif insan yaşamını ve toplumunu etkileyen inançları analiz etme görevini yükleyen Deweyvirgs.gif doğayı ve bilen insan zihnini birbirinden ayıran geleneksel bilgi anlayışına karşı çıkmışvirgs.gif deneyemin çözülecek problemleri ortaya koyduğunuvirgs.gif pasif bir varlık olmamak durumunda olan insanın doğayı değiştirme ve dönüştürmeyi öğrendiğini savunmuştur.

BİLGİ GÖRÜŞLERİ: Buna görevirgs.gif Dewey insan zihninivirgs.gif doğanın bir parçasıvirgs.gif bir bölümü gibi düşünür. Dolayısıyla bilgivirgs.gif ondavirgs.gif dünyanın dönüşüvirgs.gif bir çocuğun doğuşuvirgs.gif yemek yeme gibivirgs.gif herhangi doğal bir etkinlik olarak ortaya çıkar.
İnsanla ilgili doğal bir olay olduğu içinvirgs.gif bilgivirgs.gif insan deneyimi içinde yer almaktadır. Dewey'e görevirgs.gif insan deneyiminde bilgi edinme eylemivirgs.gif yalnızca düşünmeye başladığımız anda değilvirgs.gif fakat yoğun ve derin bir biçimde düşünmeye başladığımız anda başlar. Bu yoğun ve derin düşüncevirgs.gif çevremizdeki birtakım değişiklikler sonucundavirgs.gif gelecekteki eylem ve davranış biçimimizle ilgili bir kuşkuyavirgs.gif tereddüte düştüğümüz zaman karşılaştığımız bir sorunla birlikte ortaya çıkar. Buna görevirgs.gif yoğun ve derin düşüncevirgs.gif ormanda yolunu kaybetmiş bir adam içinvirgs.gif ormanın dışına çıkma sorunu ile bilim adamı içinvirgs.gif insanın dokusunun niçin canlılığını kaybettiğivirgs.gif denizde neden gelgit hareketlerinin meydana geldiği problemi ile karşılaştığı anda ortaya çıkar. Birinci durumda günlük bir çevrevirgs.gif ikinci durumda ise bilimsel bir çevre ile karşı karşıya gelişimiz söz konusudur. Ormandaki adamın üzerinde kararsız olduğu eylemvirgs.gif onun ormandan çıkması sonucunu doğuracak olan bir yola girmesi olayıdır. Bilim adamının üzerinde kararsız olduğu eylem isevirgs.gif olayları nasıl önceden kestireceği ve bunun için uygulaması gereken gözlemlerle ilgilidir. Bilgi doğru tasarım ya da varsayımlardan ibaret olan bir şeydir ve buradavirgs.gif tasarım ya da varsayımlarvirgs.gif kendileriyle araştırmamızın kaynağını oluşturan problemin çözümünü araştırdığımız birer araç işlevi görürler. Dewey'in terminolojisine görevirgs.gif onlar bir amaca ulaşmak için kullandığımız araçlardır. Bu amaç isevirgs.gif bilgidir ya da problematik bir durumun çözümüdür. Söz konusu tasarım ve varsayımlarvirgs.gif özel ve belirli bir anlam içindevirgs.gif pratik geçerliliği olan varsayımlarvirgs.gif kendileri sayesinde somut problemlerin çözüme kavuşturulduğu araçlardır.
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi
  Tarih: 06-09-2024, 10:32 PM