Ayrılığın Ufuktan Görüntüsü

Saki ite kaka zoraki dolduruyorsa mey'ini
Neyzen üflüyorsa nazenin mistik tınılarını
Uzatılan eller boşlukla raks ediyorsa
Sessizce kırılıp burkulmuşsa benlikler

Değişmişse iklimler sebepsiz sorgusuz
Sararmışsa sevda yaprakları
Tutunduğu dalların ihanetini hissetmişse
sessizce yerçekimine karşı koyamıyorsa

Yüreğe dar geliyorsa göğüs kafesi
İnadına durulmuşsa damarlardaki çağlayanlar
Bet beniz atmış anlamsızlaşmışsa
Bir çift kahvedurusu bakışlar

Dağılmış karmaşıklaşmışsa düşüncelerdeki hevesle
''Mutluluğun yolcuları'' olma isteği
Tebessümler yerini geniz acılarına bırakmışsa
Duyulan bir çift kelamsa ''hoşçakal''lar

Geri dönüş biletleri yakılmışsa
Kaçınılmaz olmuşsa isyani hıçkırıklar
Engellenemiyorsa gözlerdeki saklananlar
Heyhat ufuktadır ''Ayrılık'' gemisi

Şimdi durgun sularda foralamaktır yelkenleri
Adresi kayıp limanlara çevrilsede rotalar
Dümende kimselerin olmadığı
''Beklenen''ler için şakır serendeki martılar

Bir lokma mutluluk yanaktaki iki küçük gamzedir
Martının kanadında taşıdığı ''umut''lar
Mütemadiyyen yarınlarda gizlidir
Güzlerin solgunluğu

Son birkez konur mey şişelerine sorular
Kapanır tümden kapılar
Oluşsada zihinlerde belleklerde cevaplar
Alev alır yongası bedende
Ayrılığın...

Oğuz