:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adınız:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 16,695
» Son Üye: trendblooms
» Toplam Konular: 98,539
» Toplam Yorumlar: 1,065,519

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 369 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 364 Ziyaretçi
Applebot, Baidu, Bing, GoogleBot, Yandex

Son Aktiviteler
Ali İmran 78 -79. Ayetler...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
9 saat önce
» Yorumlar: 0
» Okunma: 9
Günün Şiiri
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
, Saat: 10:13 AM
» Yorumlar: 9
» Okunma: 2,297
Adı Bende Saklı Sevgili.
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
, Saat: 09:41 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 15
Enfal Suresi 12. Ayet. ”V...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-12-2025, Saat: 04:03 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 21
Kendi Uydurmalarını Allah...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-09-2025, Saat: 04:22 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 30
Rivayetler Kur’an’ın Önün...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-08-2025, Saat: 11:25 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 28
Günümüzde bizlerin öyle b...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-07-2025, Saat: 04:14 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 29
Maide Suresi 41-42-43-44....
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-06-2025, Saat: 12:42 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 35
Allah’tan Başka VELİLER E...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-05-2025, Saat: 11:29 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 30
Bizlere Öğretilenleri, Ku...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-04-2025, Saat: 05:42 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 27

 
  Boga 11.12.2011
Yazar: Hasretiim - 12-11-2011, Saat: 07:08 PM - Forum: Boğa - Yorum Yok

Aşk hayatınızla ilgili gelişmelere yeteri kadar önem vermiyorsunuz. Evlilik veya ayrılıklar gibi, önemli durumlarla karşılaşmanız sizi şaşırtmayacak. Mesleğinizde, önünüze çıkan fırsatların değerini çok iyi bildiğinizi ve olanaklardan yararlanmak için elinizden gelen her şeyi yapmaya hazır olduğunuzu göstermelisiniz. Kimseden yardım beklemeyin, değerlendirmelerinizi kendiniz yapın. Bir satış işinden sevindirici haber var. Sağlığınızla ilgili kaygılarınız yerinde olabilir.

Bu konuyu yazdır

  KOÇ 11.12.2011
Yazar: Hasretiim - 12-11-2011, Saat: 07:06 PM - Forum: Koç - Yorumlar (1)

Özel ilişkinizi ilgilendiren sorunları, kendi aranızda çözmek taraftarısınız. Fakat sevgilinizin bu konuları başkalarıyla paylaşması canınızı sıkıyor! Çalışma hayatınızda sizi üzen kişi, önümüzdeki günlerde size başka bir nedenle yaklaşmak durumunda kalacak. Bundan yararlanıp ilişkiyi biraz da olsa düzeltmeniz mümkün olabilir. Bugünlerde paranızı iyi idare ediyorsunuz. Yakında hiç beklemediğiniz bir masrafa gireceksiniz. Sağlığınız iyi, fakat kendinizi çeşitli vitaminlerle destekleyin.

Bu konuyu yazdır

  Ruhum Hüzn'ü me Yar Ey Leyl.
Yazar: eRCi - 12-10-2011, Saat: 10:33 PM - Forum: Aşk (Genel) - Yorum Yok

Büsbütün dışındayım a ş k ı n. .Sabır düşerken payıma kuru bir vuslat'a muhtacım..Rüzgar savururken özlemleri. kokunu duyuruyor üstüme basa basa. .- ve ben ölümle yaşam arasında gel gitmekdeyim.Avcuma düşen ayrılık parçaları batıyor parmak uçlarımdansaç uçlarıma kadar . . . Hüznüme müptelayım. Bir damla Sabrina talibim Rabbim . . .

d3b79f90.jpg



Ruhuma yuklenmis onca agirliklarin sebebiydi aslinda gel'gitmeler .
En cokda bize yakismisdi ayriligin her bir harfi sen benden ayri benden senden gayri . .
Gucum kalmamalara el atiyorduk iste yavas yavas . .
Alkislamalar geliyordu ardi ardina .
Hosca / kalmalar . . ve ben nedense ardindan bir turlu hos/ ca kalamadim.
Gun/ karanliklar doguyordu dogumdan gunun karanlik olsun diye haykiriyordu daglarin etekleri .
Sahte tebessumlerin ardindan siritan huznum el koyuyordu simdi herseye .
O'na bakma suna bakma . O'nu yapma bunu yapma .
Bikkinliklar basliyordu simdi . . Hirsizliklar . . Hainlikler
Kalbimin her bir parcasini caliyordu ayriligin her bir zerresi . .
Ve ben bunca daginikliga inat ayakta durmaya calisirken . .
Huznum Sonum oluyordu farkima varmadan . .
Ozlemim Olum doguruyordu . . sessiz sessiz

Yasamla olum arasinda kalan gurbet'ten kalan can kiriklari batiyordu saç uçlarima kadar . .
Susuyordum avaz avaz . . / Eski bir kalbin en hain sehriymis megerse huznum .
Battikca beni kendine dogru ceken kirildikca beni de parcalayan . .
Ve adaletsiz mis kalbimin hakimi . .

Ne ask'i verebildi elime nede huznumu. .
. . Oyle kalakaldim ulu ortada sessiz sedasiz /
Sehirler geldi ustume ustume Istanbul Izmir Ankara Bursa . .
Ezdiler " Sen " dolu yuregimi . . Ask'ida esir aldilar . .
Bu sehirler ne kadar vefasiz mis Ne kadar da acimasiz .

Beni yasam'la olum arasinda birakip K a ç d i l a r . B i r a k d i l a r . . /
Simdi çiplak ayak dolasiyorum kalbimin en hain sehr-i dedigim anonim bu diyarda .
Gecelerim ayaz gunduzlerim ondan da ayaz .
Bir anlam veremiyorum artik bu huznume .
Anlam'larimi cikartiriyorlar bu matem sehrinden . . Anlamsiz yazdiriyorlar her bir harfi .
Her bir kelimesi simdi anlamsizlasiyor .
Vazgecmeden vazgeciyorum . .

Ruhuma vaad ediyorum yazilanlari .
Hani birgun biryerlerde bulursam benligimi .
Güler geçerim dercesine . .




Ruhum Hüzn'ü me Yar Ey Leyl.
Simdi sira sende bu büyük sirr-i haince gündüze anlatmaya .
Simdi sira bende bu satirlara son vermeye .

Yurekden bir ' VesSelam'. .

..................


Hani olur ya insan virgul.gif bir gun biryerlerde huzn'u aramak ister .
Sacma sapan yazilardan virgul.gif biliyorum /
Ilk defa ask'dan bu kadar uzak oldum hissediyorum
Ama seviyorum . .


Bu konuyu yazdır

  Hadis yazımı ve peygamberimizin bu konudaki tavrı.
Yazar: halukgta - 12-10-2011, Saat: 03:50 PM - Forum: İslam - Yorum Yok

Bir televizyon kanalında, sanırım Diyanet görevlisi bir kişi hadisler ve Kur’an konusunda konuşma yapıyordu, ilgiyle izledim. Sizlere bahsetmek istediğim konu hakkında, yaptığı konuşmayı özet olarak anlatmak istiyorum. Daha sonrada üzerinde birlikte düşünelim.

Peygamberimizin ilk zamanlar, hadis yazımını kesinlikle yasakladığını anlatıyor ve nedeni olarak da Kur’an ile karışma tehlikesi olabileceği söyleniyordu. Devamında ise Kur’an ın bazı ayetlerinin açıkça anlaşılamayacağı, anlatmak istediği konuların açık olmadığı ayetlerin olduğu söylenerek, peygamberimizin hadislerine, bunun için mutlaka ihtiyaç duyulduğunu söylüyordu.

Bir ayeti örnek verip, Rahman elçisine kitabı ve hikmeti verdi sözünden, ona Kur’anı açıklama, anlama gücünü ve bilgisini verdi diyerek, konuyu pekiştirmişti. Peygamberimizin son zamanlarında ise etrafındaki sahabeleri, Allahın elçisine tekrar müracaat ederek, bu hadislerin yazılmasına izin istediği, sahabelerin anlamları anlaşılamayacak ayetlerin, bizden sonrakilere ulaşmasında tehlikeler görüleceği ve bizlerinde ezberinden gideceğini öne sürülerek izin istendiğinde, Peygamberimizin hadislerin yazılmasına, peygamberliğinin son zamanlarda izin verdiğini anlatılıyordu.

Şimdide yukarıdaki fikri, düşünceyi, inanışı birlikte Kur’an rehberliğinde düşünelim. Peygamberimiz hadis yazımını, ilk önce yasaklamasının nedeni olarak, Kur’an ile karıştırılmasın diye yasaklamıştı, fikri üzerinde duralım. Peki, madem Kur’an ın muhkem ayetleri açık değil, anlaşılması zor ve anlamları kapalı, neden karışsın anlaşılır sözle, anlaşılmayan söz?


Siz olsanız anlamadığınız, açıklayamadığınız bir bilgi ile açıklanmış ve anlatılmış, izah edilmiş bir sözü, bilgiyi karıştırır mısınız? Madem anlaşılması zor bir ayet indi, neden Rabbim elçisine bunu insanlara anlayacağı şekilde Kur’an da yaz demedi?

Şöyle de düşünebiliriz, Allah madem sizlere rehber olsun diye indirdim diyor Kur’an ı, neden muhkem ayetlerin bir kısmı anlaşılması zor? Rehber olması için, kolay anlaşılır olması gerekmez mi? Kur’an ın başka bir ayetinde ise, sizlere yemin olsun kolay anlaşılan bir kitap, rehber gönderdim dediği halde, zor anlaşılan ayetlerin olacağını söylememiz, Kur’an a ne derece uyar? Bakın bu düşünce, Kur’an ın yüzlerce ayetine dahi ters düşüyor.

Şöyle düşünelim, çünkü böyle düşünen ve savunanlarda var. Kur’an a ilgi azalmasın, yalnız Kur’an a yönelin sin diye yasakladı hadis yazımını peygamberimiz, diyen bir fikirde var. Eğer Kur’an anlaşılması zor bir kitap ise, Allahın ayetleri açık ve anlaşılır değilse, ilginin olmasını nasıl düşünebiliriz? Hiç kimse anlamadığı, ya da açıklayamadığı bir şeye çok fazla ilgi duymaz, hatta ondan çekinir, yanlış anlarım diye. Eğer ilk önce yasaklamasının nedeni ilginin azalmaması ise, daha sonra izin vermesi ilgiyi azaltmaz mı? Açıklanan ve anlaşılır hangi kitapsa, ona yönelir insanlar. Bakın söylenenler, akla ve mantığa uymuyor.

Allah Kur’an da bazı ayetlerde elçisine, ayetleri kullarına açıklasın, anlatsın sözünden, o günkü topluma kabul ettirmek, ikna etmek için çaba göstersin ve eski geleneklerinden vazgeçirmek için uğraş versin, hatta hükmü kaldırılan ayetlerin nedenlerini anlatsın diye, ona ilim verdim, hikmet verdim diye aslında anlamak gerekmez mi bu ayetleri?

Peygamberimizin daha yaşadığı dönemde, sözlerini naklederken yapılan yanlışları, ilaveleri gördüğünden, bunun devam etmesi halinde, ümmetinin Kur’an dan sapacağını çok iyi gördüğündendir ki, hadis yazımını ve naklini yasaklamıştır. Bu gerçeği gören Allah ın elçisi, daha sonra hadis naklini ve yazımını serbest bırakır mı hiç?

Kur’an dan bazı örnekler vermek istiyorum sizlere, acaba Allah ın bu sözlerinden sizler, Kur’an ın zor anlaşılır bir kitap mı olduğunu anladınız?

Kamer 17. Andolsun biz, Kuran'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?


Kamer 22 Yemin olsun ki, biz, Kuran'ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var?

Nahl 89; Gün olur, her ümmet için kendi aleyhlerine kendi içlerinden bir tanık çıkarırız. Seni de şu insanlar hakkında tanık olarak getireceğiz. Sana bu Kitap'ı indirdik ki her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun.

Nisa 174; Ey insanlar! Size Rabbinizden apaçık, çok parlak ve güçlü bir kanıt gelmiştir. Biz size, her şeyi açık seçik gösteren bir ışık gönderdik. 175. ayet; Allah'a inanıp O'na sarılanları O, kendisinden bir rahmetin ve lütfun içine sokacak ve onları kendisine ulaşan dosdoğru bir yola kılavuzlayacaktır.

İsra 89; Yemin olsun, biz bu Kur’an da, insanlar için her benzetmeden nice örnekler sıraladık. Ama insanların çoğu inkâr ve nankörlükten başka bir şeyde diretmediler.

Kehf 54; Yemin olsun, biz, bu Kur’an'da, insanlar için her türlü örneği değişik ifadelerle gözler önüne koyduk. İnsan ise varlığın, tartışmaya en çok tutkun olanıdır.

Şimdi sormak istiyorum sizlere, yukarıdaki ayetleri okuduğunuzda, Kur’an ın zor anlaşılan bir kitap olduğunu mu anladınız? Rabbin yemin billâh bu kitabı öğüt alasınız diye kolaylaştırdım ayetine, acaba iman etmiyor mu bu sözleri söyleyenler?

Bu kitabı indirdik ki, her şey için açıklayıcı ve sizlere bir kılavuz olsun diyor Allah. Rabbinden apaçık ve çok parlak bir kanıt gelmiş, açık seçik her şeyi gösteren bir ışık gönderdik, her benzetmeden nice örnekler verdik, her türlü örneği değişik ifadelerle anlattık sözlerini hiç mi görmüyorlar da, Kur’anı anlamak ve açıklamak çok zordur diyebiliyor ve buna inanabiliyoruz.

Şimdide peygamberimiz son dönemlerde, sahabelerinin isteği üzerine bizler ezberimizde unutabiliriz, bizden sonrakiler birçok ayeti okuduklarında anlayamayacaklar, onun için hadisleri yazmamıza izin ver, ey Allahın resulü dedikleri sözleri düşünelim.

İşin ilginci sahabelerin akıl ettiği bu anlayışı, bu düşünceyi acaba peygamberimiz akıl edemedi ve neredeyse Kur’an ın doğru anlaşılmasını, ileri çağlara doğru aktarmayı hesaplayamadı da, çevresindeki sahabeler mi hatırlattı peygamberimize dersiniz? Ne dersiniz Rabbim peygamberimize Kur’an ile birlikte verdiği hikmet( ilim) hiç hesaba katılmadan bu sözleri söylediğimizde, bu sözlerin peygamberimize saygısızlık olacağının farkında bile değil miyiz?

Peygamberimizin Kur’an ile karışmasını engellemek, ya da Kur’an a ilginin azalmasını yok etmek için, hadis yazımını yasakladığına inandığımızda, acaba daha sonra izin vermesi ile ilk yasakladığını söyledikleri sözler, çelişmez mi?

Madem okunduğunda bizler Kur’anı anlayamayız, neden okuyalım Kur’anı? Yazılan hadisleri okuyup işi garantiye almak varken, yanlış anlama riskine neden girelim? İşte böyle düşünmemizi isteyenler, emellerine ne yazık ki ulaştılar. Artık böylece ilk başvuracağımız kitap, hadis külliyatı oldu, Kur’an değil, çünkü o anlaşılması zor bir kitap ilan edildi. Rabbim affetsin bizleri. Daha sonra peygamberimizin izin verdiğini söylemek, peygamberimize apaçık bir iftiradır. Bu yolla da ne yazık ki Kur’an, devre dışı kalmıştır.

Kur’an a ilginin azalması ve Allahın sözleriyle karıştırılmasından korkan ve hadis yazımını yasaklayan Başöğretmenimiz Allahın elçisi Hz. Muhammet asla daha sonra serbest bırakıp, insanları Kur’an dan uzaklaştırmaz. Bu sözleri söylemek, hiçbir aklın onayından geçmez. Bakın peygamberimizden size söylediklerimi doğrulayan birkaç hadis nakledeyim.

Benden sonra, benim adıma söylenecek çok söz duyacaksınız, Bu sözleri KURAN İLE KARŞILAŞTIRINIZ ki, benim sözüm olup olmadığı hakkında delalete düşmeyesiniz. Her kim ki, ben söylemediğim halde bu sözü peygamber söyledi dese BUYURSUN KENDİNİ CEHENNEMDEKİ YERİNE HAZIRLASIN.


Allah’ın elçisinden sözlerini yazmak için izin istedik, bize izin vermedi.
Tirmizi, Es Sunan, K. İlm 11


Biz hadis yazarken Hz. Peygamber yanımıza geldi ve “Yazdığınız şey nedir?” dedi. “Senden işittiğimiz hadisler” dedik. Hz. Peygamber: “Allah’ın kitabından başka kitap mı istiyorsunuz? Sizden evvelki milletler Allah’ın kitabı yanında başka kitaplar yazdıkları için yoldan çıktılar.”
El Hatib, Takyid 33

Sizce yukarıdaki sözleri söyleyen Allahın resulü, daha sonra izin verir mi? Bizler hadislere çok dikkatle yaklaşmalı ve tıpkı peygamberimizin söylediği gibi, çok dikkatli olmalıyız. Söylenen her peygamber sözüdür dediklerini, Kur’an süzgecinden geçirmeliyiz.

Allah bu Kur’anı ben koruyorum diyor, ya bizlere ulaşan rivayet hadislerin doğruluğunu kim ya da kimler koruyor? Bunu da lütfen düşünelim. Allah sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum, bu kitaptan hesaba çekeceğim dedikten sonra, bu kitabı anlaşılması zor gönderip, Kur’an dışından da hesaba çeker mi dersiniz bizleri? Bu düşünceyi, adaleti nasıl olurda Rabbim e layık görürüz, bunu da hesaba katalım ve yaptığımız saygısızlığın farkında olalım.

Elbette bizler için peygamberimiz örnektir ve onun sünneti Kur’an ın hayatına geçirilmiş halidir. Bizler bunları öğrenmeli ve onun yaşamından istifade etmeliyiz. Fakat bizlerin yapacağı en önemli konu, onun adına sarf edilen sözleri(hadisleri) yine Kur’an ile tasnif edip, süzgecinden geçirip öyle almalıyız. Böylece peygamberimizin gerçek ümmeti olduğunu da, bu yolla göstermeliyiz. Çünkü peygamberimiz mahşer günü;
Benim ümmetim Kur’an ı devre dışı bıraktılar diyecekse, bizlere düşen elimizden geldiğince Kur’an ı yanı başımızdan eksik etmeden, onun onayından geçmeyen hiçbir bilgiyi de kabul etmeyerek, onun ardı sıra gittiğimizi göstermeliyiz.

Peygamberimizin sağlığında hadis yazımını yasakladıktan sonra, daha sonra izin vermiştir düşüncesini savunanlara, aşağıdaki bilgiler, hadisler sanırım ders olacaktır. Eğer peygamberimiz hadis yazımını kaldırmış olsaydı, onun en yakınındakiler aşağıdaki sözleri söyler miydi, bunun yorumunu ve kararını da sizlere bırakıyorum.


Dilerim Rabbimden, Kur’an ı anlamaya çalışmak adına çaba gösteren, kullarından oluruz. Birilerinin sözlerini doğrulamaya çalışmak yerine, gelin KUR’ANI ANLAMAYA ÇALIŞALIM.

SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK


DÖRT HALİFENİN BU KONUDAKİ ÇABALARI;

.Hz. Ebu Bekir’in aldığı önlemler:

Hz. Ebu Bekir, peygamberin vefatından sonra Müslümanları toplayarak şöyle demişti: “Sizler, Peygamberden hadis rivayet ediyorsunuz ve bu hadislerde ihtilafa düşüyorsunuz. Sizden sonrakiler ise daha fazla ihtilaf edecektir. Peygamberden hiçbir şey tahdis etmeyin. Size bir soru soran olursa, “Bilgimizle sizin aranızda Allah’ın kitabı var” deyin ve onun helal kıldığını helal, haram kıldığını haram kılın”

[Zehebi, “Teskiretu’l Huffaz, I, 2-3]
Hz. Ebu Bekir vefat ettiği gece bir hayli huzursuz olmuş ve uyuyamamış, bunun sebebini soran kızı Hz. Aişe’ye sebebinin hadisler olduğunu söylemiş, sabah olunca da evde mevcut olan bütün yazılı hadisleri getirtip yaktırmış.

[Zehebi, I, 5]
Hz.Ömer’ın aldığı önlemler:

Hz. Ömer diğer şehirlerdeki sahabelere mektuplar yazarak ellerinde yazılı bulunan hadis mecmualarını yok etmelerini istedi.

[İbn Abdilberr, 108]

Hadisler Ömer döneminde çoğalmıştı. Ömer halktan beraberlerinde bulunan hadis sayfalarını getirmelerini istedi. Sonra bunların yakılmasını emrederek şunu söyledi: Kitap Ehli’nin Mişna’sı gibi Müslümanların Mişnası’dır bunlar.

[İbn Sad/Tabakat 5/140]

Hz. Ömer Irak’a yolcuğa giden arkadaşlarına şöyle demişti: “Siz öyle bir ülkeye gidiyorsunuz ki halkı arı uğultusu gibi Kur-an okur. Hadislerle onları meşgul etmeyiniz ve yollarını saptırmayınız.

[Hanbel, Kitabul Ilel 1/62-63]

Hz. Ömer şöyle der. “Ancak sizden önceki kavimleri hatırladım, onlar da kitaplar yazmışlardı ve Allah’ın Kitabı’nı bırakarak onlara sarılmışlardı. Allah’ın Kitabi’nı asla başka bir şeyle değiştirmem” başka bir rivayette “Ben yemin ederim ki, Allah’ın Kitab’nı hiçbir şeyle gölgelemem. ”

[El Hatip, Takyıdull İlm Sayfa 50; İbn Sad, Tabakat, 3/206]

. Hz.Osman’ın aldığı önlemler.

Hz. Osman çok hadis nakletmelerinden ötürü Ebu Hureyre’yi Devş dağlarına göndermekle, Kab’ı Kırede dağlarına göndermekle tehdit etmiştir.

[Tahzırul Havas 10b. ]

Hz.Ali’nin aldığı önlemler:

Hz. Ali’den rivayet edildiğine göre o yanında yazılı sahifeler bulunan kimseleri, bunlara müracaat etmekten sakındırmış ve “Sizden önceki insanlar, Rabb’lerinin Kitabını terk ederek âlimlerinin sözlerine uydukları için helak olmuşlardır” demiştir.

[İbn Abdilberr, 108]

Ayşe annemizin mücadelesi

•İbn Abbas’ın Allah’ın görülmesi hakkındaki rivayetine karşı çıkması. (Zerkeşi, IV Fasıl, 6. hadis)

•İbn. Ömer’ın “ailesinin ağlamasıyla ölünün azap çekeceğini” rivayetine karşı çıkması. (Zerkeşi, II. Fazıl, Hz. Ömer, 1. hadis)

•Ebu Hureyre’nin “Uğursuzluk üç şeydedir” rivayetine karşı çıkması. (Zerkeşi, VII Fasıl, Ebu Hureyre, 2. hadis)

•İbn Ömer’ın ölülerin işiteceğine dair rivayete karşı çıkması (Zerkeşi, V. Fasın, İbn Ömer, 10. hadis)

Hadis rivayet eden sahabelerin bundan vazgeçmeleri:


Şeddad, İbni Abbas’a “Hz. Peygamber bir şey bıraktı mı? ” diye sordu. O da “Sadece Kuran’ın iki kapağı arasında olanları bıraktı” cevabını verdi.

[Buhari, K. Fezailul Kur-an 16; Müslim K. Fezailus Sahabe 30, 31; Ebu Davud K. Fiten 1, Tırmızı K. Fiten 43]

İbn Mesud elinde bir hadis sayfasıyla geldi. Sonra su isteyerek sayfaları sildi, sayfanın yakılmasını emretti ve şunu söyledi: “Allah kime bir hadis sayfasının yerini bildirirse ve o da beni bundan haberdar etmezse Allah’a yemin ederim ki, Hindistan’da dahi olsa onu arar bulur ve yok ederim.

[Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, s. 27]



Oluşturulan notların yakılması/imha edilmesine dair:


Ebu Musa el Eşari’nin bir taraftarı, teşvik üzerine hocasının hadislerini yazmış; ancak o bunu öğrenince hepsini imha ettirmiş.

[İbn Sad, IV, 112]


Ubeyde b. Kays, kitaplarının yakılmasına veya başka türlü imha edilmesine, vasiyetinde yer vermişti.

[İbn Hanble, Ilel, I. 104]

Ömer, Şam’a geldiğinde Zeyd b. Sabit’in diyete dair sahifesini sorup getirtti ve onu parçaladı.

[İbn Hanbel, Ilel, I, 206]


Bu konuyu yazdır

  AşK nedir
Yazar: sıla - 12-10-2011, Saat: 01:25 PM - Forum: Aşk (Genel) - Yorumlar (1)

aşk ona her görüşte kalbinin yerinden çıkacağını sanmaktır


aşk onu gördükten sonra başka hiçbir şeyi düşünememektir



aşk onu her an yanında ve kalbinde hissetmektir


aşk onu her gördüğünde kalbinin yerinden çıkacak gibi durmadan atmasıdır

aşk onu her görüşünde ayakların titremesi, kalbin hızla atması, beynin durması, boğazın düğümlenmesiyle meydana gelen duygu fırtınasıdır.


aşk onu her saniye düşünmektir.


aşk onu her şeyi ile kabul etmektir. aşk sorgu sualsiz ona bağlanmaktır


aşk onu herhan düşünmek ,onsuz olamamak,onu hep yanında istemek,bazen acı veren bazende hiçbirşeyi düşünmeden onunla olmak istemektir..


aşk onu kaybetme fikrini düşünmek bile istememektir aşk zaman geçtikçe kökleri toprağın derinliklerine inen ulu bir çınar gibidir sevdiğini özlemektir.


aşk onu kendi canında yaşamaktır.onunla nefes aldığını hissedebilmektir.


aşk onu kıskanmaktır



aşk onu sevdiğini her yere yazmaktır.


aşk onu sevmektir.

aşk onu yaşadığın kadardır


aşk onun canının bir parçası olduğunu düşünmektir.

AŞK sen olabilmek BİZ olabilmektir.



AŞK onu ne kadar sevdiğini anlatmaya çalışsan da anlatamamaktır


AŞK onu düşünürken bunları yazarken ve okurken bile kalbinin yerinden çıkacak gibi olmasıdır...




Seni Seviyorum aşkım kocaman 10 tane Smile

Bu konuyu yazdır

  Ayrılık
Yazar: ZencefiL - 12-10-2011, Saat: 11:02 AM - Forum: Aşk (Genel) - Yorumlar (5)

Ayr%C4%B1l%C4%B1k-2011-Yaln%C4%B1zl%C4%B1k-Resimler.jpg

Bana mesaj atmaman koymuyor artık. Alıştım. Nefeslerim düzenli. Ama başkasına mesaj atma ihtimalin beni öldürüyor sevgilim, eski sevgilim.

Beni sevme onu kabul ederim, yarı sisli de olsa bakarım yoluma. ama başkasını sevme ihtimalini boğmak istiyorum. Benden daha iyisi mi var sanki sana?
Daha çok seveni? Sana öleni dururken, gülümsemesiyle alt edenler. Onlara gülümsemen nefesimi keser mesela.
Sen
bilmezsin, sana ölen var burada. Beni aramaman intihar nedeniyken, milletin mesajıyla gülümsemen bitiriyor ben anılarını yıpratamazken kafamda.

Biliyorum, giden de benim. Ama hissettim be. Bi başkasını sokmaya çalıştığını fark ettim, bence geç sence erken bir vakitte.

yollarımızı ayırdık ama ben bakmak istiyorum yolunun sonuna. Kendi yolumu çoktan boş verdim, senle yürümeyeceksem hiçbi faydası yok bana ama yolunun sonunda bekliyor olma ihtimalimin yüksekliği öldürüyor beni sevgilim.

Seninse başkasını bekliyor olman mesela beynimi kavuruyor benim.
Olmuyor diyorum, olduramıyorum ben. Herkes destek olmaya da çalışıyor ama yapamıyorum.

Yılbaşı geliyor mesela birileri seviniyor sevgilisiyle,sevdiğiyle geçirecek çünkü. O varken gelecek yeni yıl diyorlar. Sen yoksun.

Sen varken de yoksun. Pardon yoktun. Artık harbiden yoksun. Hani aşkı hamile bırakacak cinsten de afilli bi gediksin hayatımda. sana git dediğimde kalacağım demeni beklemiştim, o yüzden boyum kadar da hayal kırıklığım var, sayende.
Bak, devamı da gelmiyor artık. Öyle acıtıyor ki bensizliği isteyişin,kabullenişin. Oysa ben öl istemiştim. Acından geber. İlk mesajı atmanı beklemiştim.

" Yapamıyorum." demeni ne kadar istedim, hiç bilemeyeceksin. Beni nasıl anlatacaksın etrafa? Anlattın mı , biliyor mu beni? Varlığının bende yarattığı depremden habersiz tabi. Büyük ihtimalle sende farkında değilsin. Ama olsun.
Önemli olan senin bilmen değil, benim hissetmem. Ben biliyorum senin nasıl biteceğini başka kollarda. Başka başka kollarda.
Sonunda nasıl söneceğini. Ve yine en başa sarıp kendini bitirmeye nasıl hevesli olduğunu da biliyorum.

Olsun adamım, ben nasılsa devam edeceğim,senin bıraktığın yerden. Biraz yarımi biraz yaralı ama yaşıyorum ya şükür. Deprem sonrası nasıl güvenilirse yaşadığın şehre, o kadar güvenerek kendime.

Bu konuyu yazdır

  Hemşerim bunuda mı yapacaktın:D:D
Yazar: ZencefiL - 12-10-2011, Saat: 10:47 AM - Forum: Komik Resim ve Karikatür - Yorumlar (11)

388103_157897820976993_146244295475679_1...8322_n.jpg

Bu konuyu yazdır

  Yüreğim Acıyor
Yazar: ZencefiL - 12-10-2011, Saat: 10:43 AM - Forum: Aşk (Genel) - Yorum Yok



yuregimaciyorrvm6.jpg [b]
Sevmiştim seni…
Bana bir gülüşünle, bir bakışınla unutuverirdim bütün acılarımı…
Sadece sen olurdun hayatımda.
Nasıl bir aşktı bu?…
Ne vardın, ne de yok!…
“Sensizliğin” hüküm sürdüğü karanlık ve eski bir limandayım şimdi.
Karanlık hücreme ışık olsun diye cama gözlerini çiziyorum dudaklarımla…
Sonra tebessüm eden yüzün geliyor aklıma, yüreğim acıyor.
Yağmurlar yağıyor şehrime, boş caddeler yalnızlığa teslim.
Çaresizlikler içinde sokakları geziyorum, sensiz bakıyorum denizin derin dalgalarına.
Üşüyorum, yüreğimde üşüyor.
Sonra geliveriyorsun aniden, seninle güneş doğuyor şehrime, her yer yine sıcacık.
Gelişlerinse, hep gidişlerine gebe.
Sana her kavuştuğumda, sevinmek bile korkutur oldu beni.
Son defa değil bu vedalar, biliyorum gideceksin yine…
Yalancı sevdalara kanıp, esen rüzgarlara aldanıp gideceksin.
İçinden geçeni okuyor gözlerim, bu defa hazırım.
Sus! Konuşma gideceksen, yalanlar çare değil bana, acıtma kalbimi mevsimlik sevmelerinle.
Ardına bakmadan git bu defa!
Hiçbir söz söylemeden, yüreğimdeki temiz aşkı, yalanlarınla kirletmeden git ki,
Bu da yaşayabileceğin en son gururun olsun!
[/b]

Bu konuyu yazdır

  İnancım Kalmadı Benim
Yazar: ZencefiL - 12-10-2011, Saat: 10:39 AM - Forum: Aşk (Genel) - Yorumlar (2)


normalmpujblzoe1gr8.jpg
Her eğilip baktığımda başımın gövdemden ağır gelmesiyle yerde buluyorum kendimi... Deyimlerden çıkmış bir cümle olabilir ama kafamın içindekiler, beynimi sömüren anlamsız ya da belkide fazla anlamlı düşünceler taşımıyor artık bu bedeni... Her defasında düşmek mi bana yazılan ya da en acısı yerlerde sürünürken bile başımı kaldırabilcek gücü bulup (ki nerden bulduğumu anlamış değilim hala) düştüğüm yüksekliği görmek mi?
Gülücük perisi niye uğramıyorsun yüzüme?
Hala kaçırıyorum gözlerimi insanlardan...Kaybolmasınlar içimdeki boşlukta diye...
Niye farklı olduğumu devamlı yüzüme vuran kelimeler seçiyorlar benimle konuşurken? Niye hissettiriyorlar ki bunu? Yüzümde ki tepkisiz maskenin altında devamlı ağlayan bir yüz olduğunu öğrenmek için mi bütün bu çabalar?
Ne zaman açık vericek diye kaçtıkça bıkmadan üstüme gelmeleri...Neden?...
Herşey yalan sadece düşlerim gerçek...Düşlerim var rüzgara ters düşen...Her attığım adımda onlara, biraz daha kaybediyorum içimdeki beni.. Vardığımda kalacakmıyım? Bilmiyorum.
Yalnız mıyım? Onların dediklerine göre yalnız olamam... Etrafımdalar çünkü..Ve evet bencede yalnız değilim.. Kimsenin bilmediği iki kişilik bir dünyam var benim..Adım hala hayat kitabında yazıyor..
Gerçek çok şeffaf tıpkı ağladığımda gözlerimin kıpkırmızı kesilmesi kadar...
Kahretsin acınacak haldeyim yine... Kelimelere vurmak bu olsa gerek..
Melekler duymuyor sesimi
Karanlık işte yine her yer
Gözyaşlarım, keşkeleri yok edemiyor
Korkuyorum
İnancım kalmadı benim...

Bu konuyu yazdır

  Bugün doğanlar 10.12.2011
Yazar: ZencefiL - 12-10-2011, Saat: 10:31 AM - Forum: Astroloji - Yorum Yok

Dikkatsiz ve patavatsız yönlerini kibarca kapatmasını bilirler. Bağımsızlık duygularının önlerine geçemezler. Hayvanlara ve doğaya aşık kişilerdir. Politikaya sıcak bakarlar



Bu konuyu yazdır

  Tarih: 11-15-2025, 01:41 AM