:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adınız:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 16,695
» Son Üye: trendblooms
» Toplam Konular: 98,538
» Toplam Yorumlar: 1,065,518

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 392 kullanıcı aktif
» 1 Kayıtlı
» 389 Ziyaretçi
Bing, GoogleBot, kaderkatibi

Son Aktiviteler
Günün Şiiri
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
3 saat önce
» Yorumlar: 9
» Okunma: 2,276
Adı Bende Saklı Sevgili.
Forum: Şiirler
Son Yorum: by-göçmenoğlu
4 saat önce
» Yorumlar: 0
» Okunma: 11
Enfal Suresi 12. Ayet. ”V...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-12-2025, Saat: 04:03 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 13
Kendi Uydurmalarını Allah...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-09-2025, Saat: 04:22 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 28
Rivayetler Kur’an’ın Önün...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-08-2025, Saat: 11:25 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 22
Günümüzde bizlerin öyle b...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-07-2025, Saat: 04:14 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 28
Maide Suresi 41-42-43-44....
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-06-2025, Saat: 12:42 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 28
Allah’tan Başka VELİLER E...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-05-2025, Saat: 11:29 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 29
Bizlere Öğretilenleri, Ku...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-04-2025, Saat: 05:42 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 25
Nisa Suresi 34. Ayet Ve K...
Forum: İslam
Son Yorum: halukgta
11-03-2025, Saat: 05:00 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 31

 
  Yengeç 22.12.2011
Yazar: sıla - 12-22-2011, Saat: 11:29 AM - Forum: Yengeç - Yorum Yok

Uzun zamandir beklediginiz mutluluk simdi avuçlarinizin içinde. Yeni askinizla öyle mutlusunuz ki, artik hiçbir sey sizi sarsamiyor. Böylesi daha iyi. Isyerinde meydana gelen bazi tartismalarda sizi pek ilgilendirmeyen konulara fazla giriyor, tepki çekiyorsunuz. Bugün yapacaginiz bir görüsme is iliskilerinizdeki çogu problemi çözebilir. Harcamalariniza dikkat etmeniz sizi tasarrufa yöneltiyor. Biraz soguk almis gibisiniz, kendinizi olumsuz hava sartlarindan korumaya çalisin.

Bu konuyu yazdır

  İkizler 22.12.2011
Yazar: sıla - 12-22-2011, Saat: 11:27 AM - Forum: İkizler - Yorum Yok

Yeni bir aska yelken açmak gözünüzü bu kadar korkutmamali. Iliskiye baslamadan, iliskinin kar, zarar hesaplari içine fazla girmeniz önünüze engeller koyuyor. Kendi iç dünyaniza çekilip, arkaniza ve geride biraktiklariniza hiç bakmaksizin, isinizle ilgili planlar yapmak istiyorsunuz. Önünüz oldukça açik. Gerçeklestirmek istediklerinizde basari sizi bekliyor. Fakat bu hemen olmayacak. Ek bir isten dolayi bol kazanç elde edebilirsiniz. Kalorisi bol yiyecekler ve alkol tüketiminizi azaltin.

Bu konuyu yazdır

  Boğa 22.12.2011
Yazar: sıla - 12-22-2011, Saat: 11:24 AM - Forum: Boğa - Yorum Yok

Partnerinizin sorumsuzluklari yüzünden çok sikinti çekiyorsunuz. Her yolu denemenize ragmen bir çikis yolu bulamadiniz. Son karari vermek yine size düsüyor! Is hayatiniza iliskin ani kararlar alabileceginiz bir gün. Arkadaslarinizla iliskilerinizde daha dikkatli olun. Bazen insanlara karsi kirici davranislar sergileyebiliyor ve kontrolü kaybedebiliyorsunuz. Parasal konularda çok esnek davraniyorsunuz ve bu özelliginizden dolayi zaman parasal sikintilar çekebilirsiniz.

Bu konuyu yazdır

  Koç 22.12.2011
Yazar: sıla - 12-22-2011, Saat: 11:23 AM - Forum: Koç - Yorumlar (1)

Sevgilinize karsi birtakim endise ve kuruntulariniz bugün tetiklenebilir. Tutarsiz davranislariniz nedeniyle partneriniz sizi yanlis degerlendiriyor. Bu nedenle kararlarinizin arkasinda sonuna kadar durun. Isle ilgili yasadiginiz sikintilarin üstesinden gelebilecek gücünüz var. Yeter ki, olaylar karsisinda mantikli davranmayi basarin. Son günlerde yasadiginiz olumsuz maddi gelismeler caninizi sikmasin, yakinda her sey düzelecek. Basagrilariniz artabilir, açik havada dolasin.

Bu konuyu yazdır

  Sadeceinsanlardanyoruldumokadar.
Yazar: eRCi - 12-21-2011, Saat: 09:24 PM - Forum: Aşk (Genel) - Yorum Yok

susmanın kalesine sığınıyorum;
önümde karanlıktan duvarlar
sırtımda insan yüklü bir gök var..



Ve ne zaman birilerinden kacsam yuregimin ustune basip susasim geliyor .
Ve birseylerden kacmak insandan insana degisebiliyor bazen


v e . . .

"Bazilari valizini alipda gidiyor baska baska diyarlara . Kimseyi dusunmeden gecmisde acilan yaranin tekrar tekrar yasanilmamasi icin elinden gelenin fazlasini yapmaya niyetleniyorlar. Yeni bir hayat yeni insanlar yeni bir ortam onlar icin en iyi bir secenek oluyor . Yeni bir hayat onlar icin yeni heyecanlara yelken acmak oluyor . O yuzden onlar giderken gozyaslarini surdukleri yollardan bir daha gecmeyecekleri icin kendilerine soz veriyorlar . Mazi geciyor onlar icin tekrar o kapi acmaya bile niyetlenmiyorlar . Maziden hic bir ani hatirayi yaninda goturmuyor onlar . Ve her daim kendileri icin yasiyorlar.


Ve Bazilari ise satir aralarina atiyor kendini cumleler onlar icin en karmasik yollar oluyor . Kelimelerle bogusuyorlar satir aralarinda her bir harf mazinin bir kismini unutturuyor onlara . Cunku karamsarlik her daim yansiyor onlarin satir aralarina icindeki korkulari hayata dair endiseleri hayatta anlatmak isteyipde anlatamadigi seyleri mutlulugunu huznunu yansitiyorlar adi bulunamamis duygular cemberine . Kelimelerle dans etmek onlar icin en guzel cikis sekli oluveriyor . Bazen karanlik yollardan geciyorlar satir aralarinda bazen ise isigi yakaliyorlar. Tuttugu isigi Birakmak istemiyorlar ama bir kac kelimeden sonra ellerinde olmayan bir nedenle birakiveriyorlar ellerindeki isigi . Bazen kelimelerle olduruyorlar birbirilerini bazense hayatta bulamadigi mutlulugu harflerle yakalayabiliyorlar . Aslinda bir sanattir bu bir kurtulus. Onlar iki saniyelik mutlulugu satir aralarinda yakalayabiliyorlar . Hayaller dunyasinda yasamak buna deniyor herhalde ; Prenses olabiliyorlar asik olabiliyorlar sitem edebiliyorlar bir filmin basrol oyuncusu olarak yasayabiliyorlar . Ama korkulariyla her daim savasiyorlar . Korkulari meydan okuyor satirlarina . Ve en cikilmaz cumleler ustu kapali satirlar korkularinin meydana getirdigi bir dususden olusuveriyor . Onlar baskalari icin yasiyorlar . Onlar mutlu olsun baskalarinin mutluluklari icin kendi mutluluklarini satir aralarina sakliyorlar ."


Biliyorum cocukluk bu yapdigim ; Ne zaman yazarak birseyler anlatmaya calissam cocuklasiyorum . Cocuklugumun verdigi buyumus hissi bu olsa gerek . Ve hayata adiyorum elimdeki en olumsuzluk karakterlerini . Bir kagit parcasi gibi yipranirken ben'ligim bir fotograf cercevesine sakliyorum icimdekileri . Kimselere karismasin ben'ligim diye . Ve ben her daim iyi oluyorum konusurken . Sahte tebessumlerimin ardinda saklaniyor huznum. Ve isledigim gunahi bir omur boyu sirtimda tasiyorum aslinda
i y i d e g i l i m .
I y i d e g i l . !
Tadi tuzu kalmayan hayatin ustune bilmedigin boyanin rengiyle boyamak nasil sacmaliksa sorunlarinin ustune sorunlari yuklemekde bir o kadar sacmalik oluyor galiba .
Ilk once ben'ligimden baslamaliyim degismeye .
Kendimi bir gozden gecirmeliyim bu yazidan sonra .
Goz gore gore her gun olmektense goz gore gore yasamaliyim .
Insanlara inat hayata inat . .


Galiba buyuyoruz be cocuk .
Her acidan bir aci tat alip buyutuyoruz yorgunlugumuzu .
Her gecen gun vazgecislere el atan benligimizi en sonunda kaybediyoruz .
Ve bir cember gibi donup duruyoruz ayni sahneye .
Yorgunlugumuzu kirginligimizi uzuntumuzu anlatan tek kelime : y a l n i z l i k oluyor galiba.
Kisi yoruldukca daha cok yalniz kalmaya alisiyor . Kisi yalnizlasdikca kendine susar oluyor .
Ki ben cumle fakiriyim su gunlerde .


Sadeceinsanlardanyoruldumokadar.

Bu konuyu yazdır

  DELİLER - Deli Gönül :)
Yazar: sıla - 12-21-2011, Saat: 02:01 PM - Forum: Komik Video - Yorumlar (2)

http://www.youtube.com/watch?v=9jGfLgez2mQ

Yolcu Abbas ve vokal gurubu Big Grin

Bu konuyu yazdır

  Gerçek iman adına çaba harcamak....
Yazar: halukgta - 12-21-2011, Saat: 01:29 PM - Forum: İslam - Yorumlar (1)

Yazdığım Bir yazıma bir kardeşimizin verdiği tenkit, uyarıcı cevaplar, beni dikkatle bu konuda düşünmeye yönlendirdi. Tenkitleri ve uyarıları her zaman ciddiye almalıyız. Çünkü hepimiz beşeriz, her zaman hata yapabiliriz. Gelin birlikte bir din kardeşimizin, bana yaptığı uyarılar üzerinde düşünelim. Gerçekten bu uyarılar, rehberimiz Kur’an ın önerdiği doğrultuda mı, yoksa? İşte o yok sanın, cevabını birlikte arayalım, tabi yine elimizde Allah ın rehberi olmak şartıyla.


Bakın kardeşimiz bana nasıl bir uyarıda bulunmuş.


(Şimdi böyle bir Sahih Hadisi şerifi inkâr etmek Ayeti Kerim'eyi inkar etmek gibidir. Çünkü Ayet'i Kerime'yide Allah c.c. bildirmiştir, Efendimiz s.a.v.'in mübarek ağzından çıkan Hadis'i Şerifler'ide Allah c.c. bildirmiştir.


Sizin ben Kur'an da yazılana inanırım, "Hadis'te yazanlar doğru olmayabilir" şeklindeki düşünceniz, "Allah'a inanırım Peygamberine inanmam demeniz kadar saçmadır.

Ehli sünnet vel cemaat itikadına göre de Mütavatir Hadislerin (kesinlikle Efendimiz sav. Tarafından söylendiği) inkârı durumunda Ayet'i inkar etmesi gibi olacağını bu durumda da mürted yani kafir olacağını hatırlatırım. )

Yukarıdaki sözlerin üzerinde düşünelim şimdide. Peygamberimize atfedilen hadisi şeriflerin, tamamının doğru olduğunu hiç şüphelenmeden kabul etmemiz, doğru bir inanç yöntemi olabilir mi, İslam dininde? Bu konuda dikkatli olmanın, gerektiğinde bu yolla yanlış bilgilerin bizlere ulaşabileceğini söylemek, bizleri dinden mi çıkartır, yoksa dinden çıkmamızı mı engeller?

Diyanet yakın geçmişte, yüzlerce hadisin hurafe olduğunu ve dine nifak sokmak için, din düşmanları tarafından içimize sokulduğunu söyleyip, inanmamızın yanlış olacağını söylemişti hatırlarsanız. Peki, peygamberimiz bizleri bu konuda nasıl uyarmıştır, şimdide yine onun bazı hadislerini hatırlayalım ve her zaman din kardeşlerimize, bıkmadan usanmadan hatırlatalım.


Benden sonra, benim adıma söylenecek çok söz duyacaksınız, Bu sözleri KURAN İLE KARŞILAŞTIRINIZ ki, benim sözüm olup olmadığı hakkında delalete düşmeyesiniz. Her kim ki, ben söylemediğim halde bu sözü peygamber söyledi dese BUYURSUN KENDİNİ CEHENNEMDEKİ YERİNE HAZIRLASIN

Allah bazı farizalar vazetmiştir, onları aşmayın. Bazı hadler koymuştur, onlara yaklaşmayın. Bazı şeyleri haram kılmıştır, onları yapmayın. Bazı şeyleri de unutmaksızın size rahmet olması için hatırlatmamıştır, onları da araştırmayın.
Mahmud Ebu Reyye, Muhammedi Sünnetin Aydınlatılması, sayfa 403

Ey insanlar ateş tutuşturuldu ve karanlık gecenin parçaları gibi fitneler yakınlaştı. Allah’a yemin ederim ki aleyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; Kuran’ın helal kıldıkları dışında bir şeyi helal kılmadım. Kuran’ın haram kıldıkları dışındakileri de haram kılmadım.
İbni Hişam Siret 4 sayfa 332


Yukarıdaki hadislere baktığımızda, peygamberimizin bizleri bu konuda uyardığını görüyoruz. Demek ki peygamberimizin adını kullanarak, Müslümanların aldatılacağını özellikle söylüyor Allah ın elçisi. Ayrıca kendi sözü olup olmadığını anlamamız içinde, bizlere çok güzel ve garantili bir yol öneriyor. KUR’AN İLE KARŞILAŞTIRINIZ. Bundan daha güzel yol ve yöntem sizce olabilir mi? Demek ki peygamberimiz Kur’an dışından hiçbir bilgiyi topluma anlatmamış, tebliğ etmemiş bu çok net anlaşılıyor bu sözünden.


Şimdide şöyle düşünelim. Acaba Allah bizlere söylendiği gibi, elçisine Kur’an dışından da hükümler iletmiş midir? Eğer böyle bir şey olsaydı, peygamberimiz benim sözüm olup olmadığını, Kur’an ile karşılaştırınız der miydi? Allah Kur’an da, sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum diyorsa, Kur’an dışından da bir bilgi elçisine göndermesi ve bizlerin sorumlu olması mümkün olamaz. Bu düşünce Kur’an ın yüzlerce ayetine ters düşer.


Arkadaşımızın ayrım yapmadan tüm hadislerle, Kur’an ayetlerini karşılaştırarak, ikisini de aynı kefeye koyması büyük hata olduğu gibi, bizlerin doğru yolda, Allah ın yolundan sapmamıza neden olur. Çünkü Kur’an ın koruyucusu bizzat Allah benim diyor. Peki, yüzlerce yıl öncesinden, rivayet yoluyla gelen hadislerin hiç değişmeden, korunarak bizlere ulaştığına inanmamız doğru olur mu? Elbette karar sizlerin.


Kur’an ayetleri ile bizler hiçbir bilgiyi eş tutamayız. Peygamberimiz de yalnız Kur’an a uymuş ve onu hayatına geçirmiştir. Bizlerde peygamberimizin yolunu izlediğimizi söylüyorsak, aynı yolun yolcusu olmalıyız.


Bu konuda ne yazık ki en güvenmemiz gereken kişiler bile, toplumu büyük yanlışlara yöneltmektedir. Şahit olduğum bir anımı sizlere nakletmek istiyorum, bu örneği birçok çek verdim. Bir Cuma hutbesinde müftü aynen şöyle söylüyordu.


( Hadislerde Kur’an ayetleri gibidir. Eğer bir tanesine inanmazsanız, Kur’an a inanmamış gibi sayılırsınız, yani gerçek iman etmemiş olursunuz.)


İşte dini anlatan çok önemli şahsın, topluma söyledikleri. İlginçtir bağlı olduğu Diyanet İşleri başkanlığı, yüzlerce hadis hurafe diyerek, inanılmasının yanlış olacağını söylemişti yakın geçmişte. Tabi Diyanet öyle bir kurum ki, başkanları değiştikçe, söylemleri de değişiyor, sanki HÂŞÃ‚ din değişmiş gibi. Dün söylediğinden bugün vazgeçebiliyor. Kur’an ın emrinde olmayıp, siyasetin, tarikat ve cemaatlerin emrinde olmak bu olsa gerek.


Allah ın ayetleri ile yüzlerce yıl öncesinden rivayetler yoluyla gelen bilgileri, Kur’an süzgecinden geçirmeden, aynı tutmak bizleri şirk batağına sürükler. Bakın Allah bu konuda bizleri nasıl uyarıyor ve dikkatimizi çekiyor.


İsra 36: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır



Bakara 42: Bilerek hakkı batıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin.


Yukarıdaki Rabbin iki ayeti üzerinde düşünelim. Allah, hakkında emin olmadığın şeylerin peşine düşme sakın diye uyarıyor. Daha sonrada, emin olmadığınız bir bilginin ardı sıra giderseniz, bunun hesabını sorarım diyor. Diğer ayette de, hakkı batılla ile karıştırmayın diye uyarıda bulunuyor.


Hadislerin tamamı, rivayetler kanalıyla bizlere ulaşmıştır. Hatırlayınız hepsi bir rivayete göre diye başlar. Rivayet emin olmadığımız, ama içinde doğru bilgininde olabileceği sözlerdir. İşte bizlere düşen, bu konuda dikkatli olmak ve hangi sözün peygamberimize ait olup olmadığını çok iyi anlamak için, Kur’an ile karşılaştırma yapmak olmalıdır.


Bu durumda emin olduğumuz bilgi hangisidir, önce onu düşünelim. Elbette Allah ın koruması altındaki KUR’AN. Onun dışından gelen bilgilere, tıpkı Kur’an gibi emin olabilir miyiz? Asla olamayız, bunun uyarısını da zaten Allah yapıyor. Bizler için hak olan Allahın emri ve hükümleri nerede yazıyordu? KUR’AN da. Zaten peygamberimizde yalnız Kur’an a inanmış ve onun ile bizleri uyarmamış mıydı? Bakın Allah Enam suresi 19. ayette, peygamberimizin bizleri neyle uyardığını söylüyor.


(Bu Kuran bana vahyolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayım.)

Yine Allah ayetinde;

Araf 3: (Ey insanlar), Rabbinizden size indirilene uyun ve O'ndan başka velilere uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!


Nahl 89: O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz. Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu Kitabı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.



Bakın Allah, çok açık ve net ne söylüyor bizlere. Rabbinizden size indirilene uyun. Ondan başka velilerin sözlerine kanmayın. Bu durumda Rabbimizden indirilen Kur’an dan başka hüküm veren, bizleri bağlayıcı olan, bir kitabın olduğuna inanmak, doğru olur mu? Allah Kur’an ı bizlere, her şey için açıklama ve bizler için bir hidayet, rahmet ve MÜJDE olsun diye indirdiğini söylediği halde, bizlerin hala başka hidayetler aramamız, Allaha saygısızlık olmaz mı? Peygamberimizin ben size Kur’an ile hükmetme görevi aldım, bunun dışında sizlere ilettiğim hiç bir şey yoktur dediği halde, bizler hala bunları anlamazlıktan geliyorsak, yapacak hiç bir şey yok demektir.



Hatırlayınız Allah elçisine verdiği yetki ve sorumluluğu bizlere anlatırken, bakın elçisinin ona vah yettiğimiz Kur’an dışından bazı sözleri, bunlarda Allah katındandır diyerek bazı hükümleri, bizlere iletebileceğini acaba söylüyor mu?


Hakka 44; Eğer bazı lafları bizim sözlerimiz diye ortaya sürseydi, 45 Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık. 46 Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik.



Sanırım bizler bugün günümüzde, Rabbin bu ayetinden hiç ders almıyoruz. Daha açıkçası görmezden, anlamazlıktan geliyoruz. Çok ilginçtir, bizlere Kur’an ın hüküm vermediği, bunlarda peygamberimizin hükümleridir diyenler, sanırım aşağıdaki ayeti de görmezden geliyorlar.


Zühruf 44: Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.


Aklını kullanamayanı, pislik içinde bırakırım diyen Rabbim e şükürler olsun. Ayetlerini o kadar açık ve net indirdiği halde, hala Allah ın sözlerine kulak asmayıp, beşerin sözlerine kulak kesilenler, şunu sakın unutmasınlar. Allah bizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diyorsa, onun dışından bilgilerden, hükümlerden sorumlu tutmayacaktır. Çünkü Rabbim sözünde durandır.


Allah elçisinin yetki ve sorumluluğunu, çok açık ve net bakın ayetlerinde nasılda açıklamış. Hala bu ayetleri görmezden gelenlere, ayetleri hatırlattığımızda, ne yani peygamberimiz postacımıydı diyerek ona saygısızlık yapanlara, sözüm meclisten dışarı. Yetkiyi Allah verir, bizlere düşen ona iman etmek olmalıdır. Beşerin sözlerini doğrulamak için, Kur’an da bir kelimenin ardına saklanıp, Rabbin hiç bahsetmediği hükümleri, o kelimeye yüklemekle, Rabbin doğrularından sapacaklarını hatırlatırım.


Bakın Rabbim, elçisine verdiği görev ve sorumluluğu nasıl apaçık anlatıyor.


Ankebut 18: Eğer siz yalanlarsanız, bilin ki, sizden önce bir takım milletler de yalanlamışlardı. Peygamberin görevi ise açık bir tebliğden ibarettir.


Ankebut 50: "Ona Rabbinden (başkaca) mucizeler indirilmeli değil miydi?" derler. De ki: Mucizeler ancak Allah'ın katındadır. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.





Neml 92: "Ve Kur'an'ı okumam (emredildi). Artık kim doğru yola gelirse, yalnız kendisi için gelmiş olur; kim de saparsa ona de ki: Ben sadece uyarıcılardanım.



Kehf 56: Biz elçileri, müjde vericiler ve uyarıcılar olmak dışında (başka bir amaçla) göndermeyiz. İnkâr edenler ise, hakkı batıl ile geçersiz kılmak için mücadele ediyorlar. Onlar benim ayetlerimi ve uyarıldıklarını (azabı) alay konusu edindiler.


Enam 48: Biz elçileri müjde vericiler ve uyarıp-korkutucular olmaktan başka (bir nedenle) göndermiyoruz. Şu halde kim iman ederse ve (davranışlarını) düzeltirse, artık onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.


Ne dersiniz Allah yukarıdaki ayetlerde, elçisine verdiği görevin tanımını çok açık ve net yapmıyor mu? Sanırım açıklamaya gerek dahi yok. Bakın Ahzap suresi 2. ayette elçisine ne diyor.


Ahzap 2: Rabbinden sana vah yedilene uy! Allah, yapmakta olduklarınızdan en iyi biçimde haberdardır.


Peygamberimizin uyduğu yalnız Kur’an ise, nasıl olurda bizlerin Kur’an dışından da hükümlere iman etmemizi isteyenlere inanırız, bunu lütfen dikkatle düşünelim. Kur’an a uyan, Allah ın resulüne uymuş ve onun gerçek ümmeti olmuş demektir.


Elimizde imtihan olduğumuz Kur’an apaçık duruyorsa, ona uymayan onun onayından geçmeyen, hiçbir bilgi ve peygamberimizden rivayet edilen hiçbir hadis, doğru olamaz. Çünkü peygamberimiz bizleri uyarmış ve benim sözlerim olduğunu anlamanız için, Kur’an ile karşılaştırınız demiştir.


Peygamberimiz bizler için bir örnekti. O örnek insan, Kur’an ın onay vermediği tek bir kelimeyi dahi söylemeyeceğini düşünemeyen, onun gerçek ümmeti de olamayacağını bilmelidir.


Peygamberimizin ümmeti olduğunu söyleyen, her Müslüman bunu dikkatle, itinayla uygulamalıdır. Bizlere düşen tıpkı peygamberimizin yaptığı gibi, Kur’an ın ipine sarılmak olmalıdır. Kur’an ayetleri üzerinde düşünmeyen, onu anlayarak okumayan, aklını kullanmayıp çaba göstermeyen, Allah ın halis kulları da olamayacağını, Kur’an apaçık belirtiyor.



En garantili yol ve yöntemi Allah, Kur’an ın ipine sarılmak tır diye açıklıyorsa, elçisine de kullarıma yalnız Kur’an ile hükmet diyorsa, sizce bizler bu hükmün dışına çıkarak, Kur’an ın sınırlarını zorlayarak, emin olamadığımız bilgilerinde ardı sıra giderek, imanımızı tehlikeye atmış olmuyor muyuz? Yorum ve karar sizlerin. Çünkü her beşer, kendi imtihanından sorumludur.


Rabbim cümlemizi Allah ın ipine sarılan, hakla batılı ayırmak için çaba harcayan kulları arasına, bizleri de alması dileklerimle.


Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

Bu konuyu yazdır

  Bir Kadının En Güzel Hali
Yazar: ZencefiL - 12-21-2011, Saat: 01:09 PM - Forum: Aşk (Genel) - Yorumlar (4)



3e80d281e7fc0066413a119dc4931fd9_1278181581.jpg
Bir kadının en güzel hali ne zamandır biliyor musun?


Diğer kadınlarla birlikte süslenip dışarı çıktığı gecedeki hali değildir.
Sadece özel günlerde giydiği özel elbiselerin içinde de güzel değildir bir kadın.
Ve her kadın, süslenmeye çalıştıkça kaybedecektir güzelliğini.

Bir kadının en güzel hali, en sakin halidir.
Bir kadının en güzel mevsimi sonbahardır.
Bir kadına en çok yakışan şey, sevgilisinin dolabından aldığı bol bir tshirttür.

İstiklalde, gri trençkotu, boynunu sımsıkı saran upuzun sarı atkısı, koyu yeşil beresi ve siyah çizmeleri ile, soğukta buluşacağı kişiyi beklerken elindeki kahveden bir yudum alan, soğuktan burnu kızarmış bir kadın dünyanın en güzel kadınıdır. Onun bekleyişinde dışarıya verdiği her nefes şehr-i İstanbul’da ıssız bir evde yanan bir sobadan çıkan duman gibidir. İs dolu, sıcacık ve hep uzaklara sürüklenen…

Bir kadının en sevilesi hali, uyanırken gerindiği, çarşaflardan daha parlak dişleri ile saçtığı gülümsemesi ve büyüleyici bakışlarıyla sana bakıp dünyanın en şanslı erkeği olduğunu hatırlattığı o kısacık andaki halidir. Bu güzel kadının vereceği küçücük bir buse, hiç bilmediğin bir evrende hiç tatmadığın bir meyvanın nektarı kadar tatlı ve ölümcüldür.

Günün tüm saatlerini onun arkasından sürüklenerek geçirebilirsin. Saatlerce kendine sorabilirsin, nasıl oldu da bu kadar şanslı oldun? Senden çok daha iyileri ile olabilecekken neden seninle oldu?

Belki de sadece seninle olduğu için o kadar güzeldir o kadın.

Güzel bir kadının ağlaması bile güzeldir.
Güzel bir kadını ağlatmaksa…cezası en ağır olan suçtur. Yalnızlık sürgününde mahremiyet ile mahkumiyetin arasında hiçbir fark olmadığını öğrenmektir.

Güzel bir kadın bir kadeh şarap gibi değildir.

Güzel bir kadın karton bir kutuda Nesquik gibidir. Neşeli, absürt, çocuksu ve her tattığınızda sizi çocuksu masumiyetinize kavuşturan.

Başka kadınlar saatlerini güzellik merkezlerinde, spor salonlarında, kabinlerde geçirirken, O saçlarını topuz yapmak için iki tane sarı altıgen kalem kullanır ve odadaki tüm kadınlardan daha güzel olur.

Sarhoş olduğu zaman bile kendidir güzel kadın. İskeleye bağlanmış bir sandal gibi usul usul, tatlı tatlı sallanır. Aşırı hareketleri yoktur, olmaz da. Birlikte eve dönerken yavaşça başını omzunuza koyar. Önce eli omzunuza gider, sonra yavaşça belinize doğru iner. Sızmaya yakın son bir kez sıkar belinizi, orada olup olmadığınızdan emin olmak istercesine…

Güzel bir kadınla sevişmek bambaşka bir tecrübedir. Ne teni, ne parfümü ne de dokunuşlarıdır içinizi gıcıklayan. Onunla yaptığınız şey basit bir kareografi değildir. Bir salon dansıdır. İki partnerin de iliklerine kadar zevkten çıldırdıkları, birbirlerinin bedenlerinde huzur buldukları, iki ayrı ruhun tek bir kozayı paylaştığı mucizevi bir zamandır.

Güzel bir kadın sıcaktır. Ne soğuk nevale, ne el yakacak kadar ateşli. Kararında, ve daha fazlası değil. O bazı bazı sigara içer. Asla slim içmez, asla filtre kullanmaz.

İddialı değildir güzel kadın. Farkında bile değildir güzelliğinin. Naz yapmaz, usandırmaz. Yanında olduğunuz sürece sizinledir.

Değilseniz, değildir.

Şehrin tüm güzel kadınlarına…hanginizi üzdüysem affınıza sığınıyorum.




(ALINTIDIR)

Bu konuyu yazdır

  Erkekler ve Kadınlar için ufak Tavsiyeler.
Yazar: ZencefiL - 12-21-2011, Saat: 12:40 PM - Forum: Genel - Yorumlar (4)

forumdasnetbayansac6.jpg
Kadınlar için;
Öncelikle şuna bir açıklık getirelim; 'şu an bir ilişkiye hazır değilim.' diye bir şey yok. Eskidi, yemeyin artık bunu. Hiçkimse bir sabah uyandığında gözlerini bir ilişkiye hazır olarak açmıyor. İster uzun bir ilişkiden yeni çıkmış olsun, ister işinden dolayı zaman problemi çeksin farketmez, seviyorsa yanınızda olur. Bu sizi elinde tutup dilediği anda kapınızı çalmaktan başka bir amaç gütmez.
Adamları eve hapsetmeyin. Her arkadaşlarıyla dışarı çıktığında suratınızı asıp trip atmayın. bu ilişkinizi yormaktan başka bir işe yaramaz. Aldatmak isteyen her insan bir yolunu bulup mutlaka yapar. üstünde baskı kurmaya çalışmak ilişkinizi yıpratmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Telefonunu karıştırıp şifrelerini bulmaya çalışırken bilgisayarınıza saçmasapan programlar yükleyip virüs manyağı olmayın. Büyük ihtimal o programları ezbere biliyorlardır zaten.
Evde yalnızken veya tanıdık bir arkadaş çevresinde istediğiniz kadar içmenizde bir problem yok. Ama alkole karşı dayanıklı değilseniz ve içince dağıtıyorsanız, birlikte dışarı çıktığınızda sınırı aşmayın. Aşırı laubali tavırlar bütün insanlara itici gelir ve keyifli olması muhtemel bir gece ciddi bir kavgayla sonuçlanır.
Eğer bağlanmaktan korkan bir erkek varsa karşınızda - ki belirli bir yaştan sonra çoğu korkar - üstüne gitmeyin. Kendinize bağlamak için burç yorumları ve kadın dergilerinde okuduğunuz saçmasapan taktikleri uygulamayın. İlişkiyi kendi haline bırakın, içinizden geldiği gibi davranın.
Sizi sevdiğinizi direkt söyleyemese de, emin olmadan asla 'seni seviyorum.' demeyin. Korkup kaçmaları mümkündür. İlişkide belirli bir yoğunluğa ulaşmadan duygularınızı açmaktan itinayla sakının. Bunun üzerine bana 'Hani içimizden geldiği gibi davranıyorduk?' demeyin, gidin bunu adamlara söyleyin yavrum ben ne yapayım? Dimi? Neyse.
'Beni seviyor musun?' diye sormayın!
Regl döneminizden veya çeşitli sebeplerden dolayı kendinizi sinirli hissettiğinizde durduk yere ona sarmayın. Kendinizi kötü hissediyorsanız ve sebebinden emin değilseniz bunu ona aynen bu şekilde söyleyin.
Çeşitli tutkularına zaman ayırdığında başında dikilip kapris yapmayın. Müzikle mi ilgileniyor? Birlikte dinleyin. spor mu yapıyor? siz de ona katılın.
Bilgisayar oyunu bağımlısı mı? Bu yüzden suratınızı asıp trip atacağınıza siz de ona katılın ve bu bağımlılığı azaltıp bir hobiye dönüştürün. Özellikle wow gibi online oyunlarda sandığınızın aksine birlikte çok keyifli vakit geçirebilirsiniz.*
Kendinizi tamamen ona adayıp vazgeçilmez olduğunu düşünmesini sağlamayın. Bütün hayatınızı ona göre yönlendirip herşeyi birlikte yapmak için diretmeyin. Kendinize zaman ayırın !
Hiçbir erkeğin sizi kullanmasına izin vermeyin. Bu illa ki cinsel anlamda olmak zorunda değil. yani karşılıklı bir kullanma durumu varsa ve bu durumdan iki taraf da memnunsa orası sizden başka kimseyi ilgilendirmez... Ama herhangi bir konuda kendinizi biraz bile 'kullanılmış' hissediyorsanız buna derhal bir son verin!

not: Bunların çoğu erkekler için de geçerli. bütün bunları yaptığınız halde uzlaşamıyorsanız o ilişkinin suyu kaynamış demektir. Arkanıza bakmadan uzaklaşın.



13156733401.jpg

Gelelim erkeklere...
- İlişki başlamadan önce veya yeni yeni filizlendiğinde çekingen, ürkek davranmayın. Bundan kastım aşk sözcükleri fısıldayıp hemen 'seni seviyorum.' demek değil, sakın ha. Hele dakika başı mesaj atmalar, aramalar, sormalar kadının sizi garantileyip bir kenara koymasıyla sonuçlanır, ilişki yalan olur, yapmayın. Mümkünse kalbinden önce dürtülerine dahil olmaya çalışın; keza cinsel dürtüler kadınların duygularını direkt etkiler ve bir erkek fiziğiyle değil; zekasıyla hemen her kadının aklını çelebilir.
Sonuç olarak; günün muhtelif zamanları, herhangi bir yerde denk geldiğinizde onunla ilgilendiğinizi belli edin. Ama bunu devamlı yapmayın. sıcak-soğuk, sıcak-soğuk... heh aferin.
- İlişki içinde bütün ipleri kadının eline vermeyin, 'sen bilirsin aşkım.' diyip durmayın, insanın sinirini bozmayın. Bakmayın siz türk kadınlarının 'italyan erkeği' diye mızmızlanmasına, her kadın biraz sert, maço bir erkek ister. Kontrolü elinize alın ama bunu yaparken hayvanlaşmayın, onun istediklerini kendi yöntemlerinizle uygulayın. Bakın ne güzel demiş bir yazar, 'sen onun dilencisi iken, o senin olsun!' diye. Aynen bu şekilde.
Zaten her türk erkeği kadınını sahiplenir, buraya kadar gayet güzel. Ama sahipleneyim derken saçmasapan, bakın normal bir kıskançlıktan bahsetmiyorum; gerçekten liseli seviyesinde kıskançlıklar yapınca bütün o kadını sahiplenen, sert erkek imajınız çiziliyor, haberiniz olsun.
- Platonik aşıksanız, ilişki başlamadan önceki kurallara bir kez daha göz atmanızı rica edicem, elbet bir yerde hata yapmışsınızdır. Eğer öyle değilse, vazgeçin bu sevdadan; yeni yeni taktikler aramayın. Keçi gibi inatçı olayım derken boynuzları yersiniz azizim.
- Eğer erol evgin'in tabiriyle imkansız aşkların erkeğiyseniz, duygularınız karşılıklıysa ama sevdiğinize kavuşamıyorsanız; ilişki başlamadan önceki kuralları siktir etmenizi rica edicem. Bu noktada gururunuzu bir kenara koymanız gerekli. Çoğunuz böyle durumlarda kadere boyun eğer, 'kısmet değilmiş, olacağı varsa olurdu.' der ve bu ilişkimsi bir noktadan sonra boka sarar, kendi kendini tüketir. Seviyorsanız gözlerinin içine baka baka söylemekten çekinmeyin, boğazınızda düğümlenmesin kelimeler, emin olun sonradan çok pişman olursunuz.
Onu seviyor, onu istiyorsanız; o da aynı şeyleri hissediyorsa unutun gitsin önyargıları, silin gitsin geçmişi, bir kenara koyun kriterlerinizi...

Gidin ve alın onu. Cesur olun biraz, aşkta korkuya yer olmaz.


Bu konuyu yazdır

  Bugün Doğanlar yirmibirARALIKikibinonbir
Yazar: sıla - 12-21-2011, Saat: 12:22 PM - Forum: Astroloji - Yorum Yok

Hareketli yapilarina ragmen, aliskanliklarina baglidirlar. Tedbirli davranmak onlar için yasam biçimi haline gelmistir. Yeniliklere hevesli fakat, temkinli yaklasirlar. Hatalari karsisinda kendilerini toparlamasini iyi bilirler.

Bu konuyu yazdır

  Tarih: 11-14-2025, 02:00 PM