:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Hoşgeldin, Ziyaretçi
Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Kullanıcı Adınız:
  

Şifreniz:
  





Forumda Ara

(Gelişmiş Arama)

Forum İstatistikleri
» Toplam Üyeler: 16,691
» Son Üye: orhand
» Toplam Konular: 98,518
» Toplam Yorumlar: 1,065,494

Detaylı İstatistikler

Kimler Çevrimiçi
Toplam: 533 kullanıcı aktif
» 0 Kayıtlı
» 529 Ziyaretçi
Applebot, Bing, GoogleBot, Yandex

Son Aktiviteler
Acemhe'den :P
Forum: Güzel Sözler
Son Yorum: ÇiLeK
06-18-2025, Saat: 10:21 AM
» Yorumlar: 1,421
» Okunma: 79,937
Gidene Mi Zor Kalana Mı ?
Forum: Kişisel Aşk Yazıları
Son Yorum: Gü-lŞ«m-se
05-27-2025, Saat: 08:56 AM
» Yorumlar: 1
» Okunma: 426
Türk Askeri Çanakkale'de ...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 12:07 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 584
Bıktım Artık Yalnızlıktan...
Forum: Aşk Hikayeleri
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 11:56 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 278
Papağan İle Zürafa - Serd...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 11:51 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 157
Oğlak İle Kartal - Serdar...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 11:50 AM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 78
Zübeyde Hanım Doğumevi - ...
Forum: Hikaye Uydurma Bölümü
Son Yorum: Serdar102
05-05-2025, Saat: 11:48 AM
» Yorumlar: 2
» Okunma: 289
ÖYLESİ'NE...
Forum: Güzel Sözler
Son Yorum: SunSet
03-26-2025, Saat: 12:27 PM
» Yorumlar: 10
» Okunma: 904
Ben Serdar Yıldırım. Bu g...
Forum: Sen Yenisin Galiba ?
Son Yorum: Serdar102
03-12-2025, Saat: 10:38 AM
» Yorumlar: 3
» Okunma: 456
Ya Atatürk Olmasaydı? - S...
Forum: Mustafa Kemal Atatürk
Son Yorum: Serdar102
03-11-2025, Saat: 06:20 PM
» Yorumlar: 0
» Okunma: 329

 
  Koç 19.04.2012
Yazar: ZencefiL - 04-19-2012, Saat: 09:27 AM - Forum: Koç - Yorumlar (2)

Sevgilinizle aranızdaki uyum zaman zaman tehlikeye giriyor. Birbirinizi anlamaya çalışın. Birkaç gündür süren küçük huzursuzluk bugün çözülebilir. Yoğun geçen günlerin ardından, bugün işleri teslim edebilmek, rahatlamanıza ve birlikte çalıştığınız insanlarla ilgilenebilmenize olanak tanıyacak. Maddi açıdan aldığınız kararları uygularken zorluk çekiyorsunuz. Savurganlıktan vazgeçin. Çektiğiniz baş ağrıları göz problemlerinin bir belirtisi olabilir

Bu konuyu yazdır

  Alerji Yorgunluğundan Nasıl Kurtuluruz?
Yazar: Sağlı@k ve Yaşam - 04-18-2012, Saat: 01:42 PM - Forum: Sağlık - Yorum Yok

alerji-drmustafa3.jpg
Hapşırık, burun tıkanıklığı, kaşıntı gibi şikayetlerle kendini gösteren alerji hastalığı bazı kişilerde iş ve günlük yaşamı engelleyecek kadar şiddetli olabilir. Hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçların yorgunluk hissi oluşturması ise ayrı bir sorun.
Op. Dr. Mustafa Üzeyir
KBB ve Baş-Boyun Cerrahisi Uzm.

Bu yorgunluğu gidermek için vücudun vitamin ve minerale değil aminoaside ihtiyacı vardır. Kişi yorgunluğun kısır döngüsünü kırmak için aminoasit ve türevlerini dışarıdan alarak vücudun ihtiyacı olan enerji mekanizmasını harekete geçirmelidir.
Çağımızın hastalığı olarak da tanımlanan ve 10 kişiden 3’ünde görülen alerji hastalığı bazı kişilerde iş ve günlük yaşamı engelleyecek kadar şiddetli olabilir. Alerji, vücudumuzun değişik organ ve dokularında bazı maddelere karşı aşırı duyarlılık oluşturmasıdır. Hastalık olarak adlandırılabilmesi için bu duyarlılığın vücuda zarar verir hale gelmiş olması gerekir. Çevreden gelen yabancı alerjik maddeler göz, burun, boğaz yoluyla vücuda girer. Burada onların içeri girmesini engelleyici reaksiyonla karşılaşırlar ki vücudumuzun korunması için bu gereklidir. Bazı insanların olaya reaksiyonu normalden fazladır. Bu kişilere "alerjik bünyeli", bu tür maddelere de "alerjen" denir. Alerji genetik bir özelliktir, soya çekim gösterir. Hastalık bulguları ve tanısı etkilediği doku ve organa göre değişir.
Alerjiyi Tetikleyen Etkenler Nelerdir?
Hava ile taşınabilecek kadar hafif ve belirli boyutta olan, burun dokusunda depolanabilecek bitki, hayvan, protein parçaları ve yabancı maddeler alerjiyi oluşturur. Sık görülen alerjenler çiçek polenleri, mantar sporları, hayvan derisi döküntüleri ve ev tozudur. Havayolu ile geçenlerin tedavisinde temel prensip bunlardan uzak durmak; mümkün olmuyorsa ilaç veya uygun aşı yaptırmaktır. Alerji bazı kişilerde yıl boyu, bazı kişilerde ise ilk ve sonbaharda yaşanır. Tamamen bünyenin bir tepkisidir. Yaş sınırı yoktur. Çocukluk, gençlik, yaşlılık dönemlerinde her an karşımıza çıkabilir. Bazı ailelerde çocuk alerjikken, anne ve babada görülmese bile 40-50 li yaşlarda ortaya çıkabilir.
Alerji- Yorgunluk ve Asosyallik İlişkisi
Burunda kaşıntı-akıntı, hapşırma, gözlerde yaşarma-sulanma, öksürük gibi şikayetlerle kendini hissettiren alerjik reaksiyonlar özellikle sabah saatlerinde daha yoğun yaşanır. Mevsimsel alerjisi olanlar evde rahattır. Dışarı çıkıldığında ya da dışarıdaki alerjenlerle temas edildiğinde (örneğin cam açıldığında) rahatsızlık başlayabilir.Yıl boyu süren alerjilerde çalışma ortamlarında bulunan ev tozu, nem, rutubet gibi unsurlar alerjiyi tetikler. Klimalar, merkezi sistemi olan işyerleri ve evler, hava kirliliği, beslenme alışkanlıkları alerjiyi ön plana çıkardı. Mevsimsel alerjilerde tedavi daha kolaydır. Alerji ilaçlarının ilk aşamadaki etkisi burnu açma, kaşıntıyı giderme, akıntıları azaltmaya yönelik olduğu için zaman zaman vücutta yorgunluğa sebep olabilir. Sadece ilaçlar değil, burun tıkanıklığı da uyku kalitesinden günlük yaşantımıza kadar her aşamayı ciddi etkiler. Öncelikle sağlıklı uyku uyuyamadığımız zaman bir yorgunluk hissederiz. Bu yorgunluk günlük yaşantımızdaki performansımızı, işimizi, verimliliğimizi, her şeyimizi etkiler. Genel yorgunluklarda kişinin psikolojisi ve uyku kalitesi bozulur. Kişi çevresinden hasta muamelesi görür. Trafik, sinema, tiyatro gibi toplu yerlere gitmek istemez bu ortamlardan kaçmaya başlar ve asosyal olur. Kişinin mutlaka tedavi olması gerekir.
Yorgunluğun Kısır Döngüsünden Kurtulmak İçin Aminoasit
Alerji vakalarındatedavi şarttır. Tedavi sırasında ilaçların oluşturduğu halsizlik ve yorgunluktan kurtulmak için aminoasitlere ihtiyaç vardır. Kişiler bu durumlarda vitamin ve mineral desteği alıyor. Oysa vücudun enerjiye ihtiyacı vardır. Enerjiyi ortaya çıkaran ise aminoasitlerdir. L-karnitin, L-arjinin, L-glutamin, L-serin ve L-treonin gibi aminoasitlerin tümü birarada alındığında vücuttaki enerji seviyesi artacak, bu şekilde günlük yorgunlukla mücadelede kişi kendisini daha güçlü hissedecektir. Burada dikkat edilmesi gereken şey, bu aminoasitlerin sporcu dozlarını değil, günlük yaşantıdaki kas kullanımına göre ayarlanmış dozajlı olanlarını kullanmaktır.

Bu konuyu yazdır

  Yöntem yanlışsa, doğru anlamakta mümkün olmayacaktır.
Yazar: halukgta - 04-18-2012, Saat: 10:22 AM - Forum: İslam - Yorum Yok

Günümüzde din ve iman adına, yaptığımız en büyük yanlışlardan biriside, Hadisler olmasaydı, Allah ın emri olan namazı nasıl kılacağımızı, zekâtı nasıl vereceğimizi, orucumuzu nasıl tutacağımızı, Haccı nasıl yapacağımızı bilemezdik düşüncesine iman etmek olmuştur.


Bir konuyu doğru anlamak için, takip ettiğimiz yol ve yöntem, eğer yanlışsa, anlamaya çalıştığımız konunun da açıkça doğru anlaşılması, asla mümkün olmayacaktır.


Acaba bizler dinimizi yaşadığımız, Kur’an ı anlamak adına takip ettiğimiz yol ve yöntem doğrumu? Yani Kur’an dan istifade ederken, doğru bir yol üzerinde miyiz? Allahın katından indirilen, eşi benzeri olmayan, hadi bir benzerini getirsinler diyen Rabbin kelamına, yanlış bir yöntemle, yanlış pencereden bakıyorsak, doğru cevapları bulabilir miyiz?


Gelin bunu birlikte, Allah ın kelamından yararlanıp, üzerinde düşünerek anlamaya çalışalım. Gerçekten Allah bizlerin sorumlu olduğu, imtihanımızın olacağı kitabın farz hükümlerini yerine getirmek adına, Kur’an da gereken detayları vermemiş, açıklamamış olabilir mi? Vermediğine inandığımızda, Allah açıklamadığı, detay vermediği bir konudan sorumlu tutar mı bizleri?


Düşebiliyor musunuz, Allah sizlere öyle bir rehber gönderdim ki, bütün şanınız, şerefiniz, bilgi kaynağınız, kurtuluşunuz, imtihan olacağınız kaynak, tutunacağınız, sarılacağınız tek rehber KUR’AN dır diyor. Bizler ise, Allah ın rehberinde çok önemsediği namaz, zekât, oruç ve hac konusunda, bizlere gereken detayın olmadığını, Kur’an a göre bu önemli ibadetleri yapmamız mümkün olamayacağını söyleyebiliyoruz. Bu fikre inanmakla acaba bizler, büyük bir yanılgının içinde olabileceğimizi hiç düşündük mü?


Acaba bu sözleri söyleyenler ve inananlar Kur’an ı, ameli icraat boyutunda yetersiz görenler,(HÂŞÃ‚) ne söylediğinin farkındalar mı? Hüküm yalnız benimdir diyen, Rahmanın sözlerini duymazdan gelenler, Allah hiç kimseyi hükmüne ortak etmez, biz Kur’an da sizlere lazım olan her şeyden nice örnekler verdik, Allah unutkan değildir, sizlere indirdiğimiz Kur’an yetmiyor mu, Kur’an dan sonra hangi söze inanacaksınız, Kur’an ın ipine sarılın dediğini de, elbette fark edemeyeceklerdir.



Hadi bir benzerini getirin diyen Allah a inatla, bugün nice beşerin yazdığı kitapları, Kur’an ın karşısına koyup, adeta Kur’an ile eş görerek, bunlarda Allah ın bilmem kimin gönlüne, kalbine vahiy olarak indirdikleridir ve bu kitaplar Kur’an ayetlerinin ayetidir diyenler, şunu sakın unutmasınlar. Bu işin şakası yoktur. Allah ve resulü ile şaka yapılmaz, düşünmeden ise hiç konuşulmaz.


Tüm bu sözleri söyleyenlere ve inananlara, tek bir hatırlatmam olacak. Allah ın sizlere rehber olsun diye gönderdim dediği kitabı yetersiz görüp rivayetleri, emin olmadığımız bilgileri Kur’an ın önüne geçirerek, onlar olmasaydı bu ibadetleri yapamazdık, çünkü Kur’an ı anlayamazdık diyerek, HARAM batağının içine boğazımıza kadar batmayalım. Bunu yapanlar, asla Rabbin gazabından kurtulamayacağını bilmelidirler.


Allah ın ayetlerinden ders almayanlara, söyleyecek sözüm elbette yoktur. Benim sözüm Allah ile aldatılan din kardeşlerimedir. Gönlünde Kur’an nuru olan, kalbinde Allah ve peygamber aşkını taşıyan kardeşlerime, yine Allah ın rehberinden örnekler vermek istiyorum ve bu örnekler üzerinde düşünen, aklını kullanan, tüm gerçekleri görecektir. Çünkü peygamberimizde, yalnız Kur’an a uymuş ve topluma yalnız Kur’an ı tebliğ etme görevi almıştır.


Ahzap 2: Rabbinden sana vah yedilene uy! Allah, yapmakta olduklarınızdan en iyi biçimde haberdardır.

Enam 19: De ki: Hangi şey şahadetçe en büyüktür? De ki: Benimle sizin aranızda Allah şahittir. Bu Kur'an bana, kendisiyle sizi ve ulaştığı herkesi uyarmam için vahyolundu………

Araf suresi 3; Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.


Maide 67. Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez.



Bakara 5. İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.


Muhammet 2: İman edip yararlı işler yapanların, Rableri tarafından hak olarak Muhammed'e indirilene inananların günahlarını Allah örtmüş ve hallerini düzeltmiştir.



Lütfen dikkatle düşünelim bu ayetleri. Allah ın elçisi topluma yalnız Kur’an ı tebliğ etme ve onun la hükmetme görevi aldığı, sizce çok açık değil mi? Allah kurtuluşa ereceklerin, günahlarını bağışladığı kullarının, kimler olduğundan bahsediyor? Elbette yalnızca Kur’an ın ipine sarılanların. Peygamberimizde yalnız Kur’an a iman ettiyse, nasıl olurda Kur’an ın açıklamadığı, detay vermediği bir konuda, peygamberimizin hüküm verdiğine inanırız, bunu düşünen var mı?



Ama bizler kalkıp Allah ın çok önemsediği namaz, zekât, oruç ve hac konusunda bizlere rehber olsun diye gönderdiği Kur’an da, hala Allah ın detay vermediğini, bizlere ulaşan rivayet hadisler olmasaydı, asla bu farz görevlerimizi yapamazdık diyebiliyoruz. Yaptığımız saygısızlığın farkında mıyız? Farkında olmadığımız çok açık. Allah bizleri affetsin.


Mezhepleri düşünün. Bahsettiğimiz bu ibadetler dört mezhepte de, Kur’an ın emrettiklerine ilaveleri, farklı uygulanır. İşin ilginci hepside uygulamadaki bu farklılıkları, peygamberimizin hadislerine dayandırırlar. Peygamberimiz aynı konuda farklı farklı sözler söylemeyeceğine göre, bir yerlerde büyük bir yanlış yok mu? Kendilerine sorduklarında, herkes yaptıklarının en doğru olduğunu savunuyor. Sizce Allah bizleri, böyle bir yola yönlendirmiş olabilir mi? Bununda cevabını elbette Kur’an veriyor ve bakın dinde bölünme konusunda bizleri nasıl uyarıyor.


Enam 159: Dinlerini parça parça edip guruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi ancak Allah'a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir.


Dört halife devrine kadar, hiçbir mezhebin kurulmasına izin verilmediği halde, yeni halifenin menfaat ve çekişmelerin had safhaya varmasından dolayı seçilememesi neticesinde, İslam dininin bölünmesini ve toplumların birbirine düşman olmasını görmezden gelenlerin, bunu normal karşılayarak, dinde bölünmenin dine bereket, güzellik getirdiğini söyleyenler, bunun vebalini taşıdıklarını unutmamalıdırlar.



Neredeyse Kur’an ı HÂŞÃ‚ yetersiz görüp, rivayet hadisler olmasaydı, dinimizi yaşayamazdık diyenlere şunu hatırlatmak isterim. Tüm hadisler BİR RİVAYETE GÖRE diye başlar ve anlatılır. Rivayet söylenti anlamındadır. İçinde doğru bilgide bulunma ihtimali olan sözlerdir. Rivayet bilgilere dayanarak, nasıl olurda dine hüküm ilave yaparız ve bunlar olmasaydı, dinimizi doğru yaşayamazdık deriz?


Nasıl olur ebedi yaşamımızı, rivayetlere endeksleyerek yaşayıp, riske atarız, bunu düşünemiyor muyuz? Hani Hüküm veren, yalnız benim, biz bu kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık, Kur’an ın ipine sarılın diyordu Allah? Bu ayetleri unuttuk mu? Yoksa beşeri itikatlarımıza, kurban mı ettik Allah ın ayetlerini?


Bizler günlük yaşantımızda bile yapmayacağımız hataları, din ve iman adına Kur’an a yaptığımızın farkın damıyız? Sizlere eşiniz ya da çocuğunuz ile ilgili sizin hoşunuza gitmeyen bir bilgi aktarılsalar, hemen kabul eder misiniz? Kesinlikle hayır hemen araştırırsınız, doğruyu bulmak için kanıt ararsınız. Peki dinimizi yaşamak adına, bu Dünyada gösterdiğimiz hassasiyeti, neden inancımızda, imanımızı yaşarken göstermiyoruz?


Bizlere bir rivayete göre diye başlayan bir bilgiyi aktarıyorlar, ama biz hiç şüphe duymadan araştırmadan, sorumlu olduğumuz, imtihanımızı yaşadığımız kitaba, rehbere danışmadan hemen kabul edebiliyoruz. Sizce yaptığımız bu davranış doğru olabilir mi? Akla, mantığa, Kur’an a uyuyor mu?


Elbette din ve iman adına her bilgiden, peygamberimizin hadislerinden onun örnek yaşamından yararlanmalıyız. Ama bunu yine peygamberimizin işaret ettiği yöntemi kullanarak yapmalıyız. Yani elimizdeki Allah ın rehberi ile karşılaştırmalıyız. Çünkü Kur’an da birçok ayetinde Allah elçisine, kullarıma yalnız Kur’an ile hükmet emrini vermiştir. Peygamberimizde zaten birçok hadisinde, bizlerin bu konudaki dikkatini çekmiş ve bir hadisinde bakın nasıl uyarmıştır bizleri.

(Allah’ın kitabında helal kıldığı helal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah’ın serbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucu değildir.)


Allah ın dinde sakın bölünmeyin emrine kulak bile asmayanlar, bu bölünmeyi süsleye püslüye bizlere sunarak, bölünmekte bereket vardır deme cesaretini dahi göstermişlerdir. Bunlarda yetmemiş, Allah ın vermediği hükümleri, bunlarda dinin emridir, bunlar olmazsa namazımızı kılamayız, kıldığımız namaz kabul olmaz şekline büründürüp, Allah ın iradesine bile müdahale ederek, öyle ilaveler yapmışlardır ki, neyin Allah emri olduğu, artık toplum tarafından anlaşılmaz olmuştur.


Allah Casiye suresi 20. ayetinde;


(Bu Kur'an, insanların kalp gözlerini açacak ışıklardan oluşur. Gereğince inanan bir toplum için de bir kılavuz ve bir rahmettir o der bizlere)



Allah Kur’an ın, bizlerin kalp gözlerini açacağını, inanan bir toplum içinde kılavuz ve rahmet olacağını söylediği halde, hala bizler Allah ın rahmetini, rehberliğini, rivayetler yoluyla bizlere gelen bilgilerle değiştirebiliyor ve beşeri bilgiler olmasaydı, Kur’an ı anlayamazdık, ibadetlerimizi yapamazdık deme gafletine bile düşüyoruz.



Nasıl olurda Allah katından gelen eşi benzeri olmayan bir rehber, yol gösterici bir ışık, bir başka beşeri rehber olmasaydı anlaşılmaz ve gereği gibi uygulanmazdı diyebiliriz? Sanırım bizler düşünme melekemizi yitirdik, Allah ın örnek verdiği gibi gözlerimiz ve gönlümüz perdelenmiş, mühürlenmiş. Bunun mantıklı hiçbir açıklaması yok başka.


Allah bakın aşağıdaki ayette bizlere neler anlatmak istiyor.


Nur 34: Yemin olsun ki, size, gerçeği açık-seçik anlatan ayetler, sizden önce gelip geçmiş olanlardan örnekler, korunanlar için de bir öğüt indirdik.


Allah yemin ederek bizlere, tüm gerçekleri açık seçik bildirdiğini söylüyor. Peki bizler ne diyoruz? Allah bizleri sorumlu tuttuğu, hesap soracağı farz ibadetlerin detayını vermemiştir. Eğer rivayet hadisler olmasaydı, biz bu görevlerimizi yerine getiremezdik, deme cesaretini gösteriyoruz. Hani Yaradan, hiç bir şeyi biz bu kitapta eksik bırakmadık, her şeyi açık, seçik anlattık diyordu? Duyan, işiten var mı Rabbin sözlerini? Kur’an devre dışı kalınca, elbette Rahman ın sözlerini duyanda olmayacaktır.


Rabbim bizleri affet. Bu ne saygısızlık anlayamıyorum. Allah Kur’an da verdiği bir örnek geldi aklıma. Siz olsanız hemen cezalandırırsınız, ama ben mühlet veririm diyordu. Gerçekten de çok doğru, Kur’an a yapılan bu kadar açık bir saygısızlığa, doğrusu benim nefsim tahammül edemiyor.



Bir beşerin yazdığı kitaba dahi yapmayacağımız bu saygısızlığı bizler, Allah ın kitabına yaparak, onun kitabında, gereken detayların olmadığını, Allah sorumlu olduğumuz konularda hükmünü verdiği halde, nasıl yapılacağının izahının yeteri kadar Kur’an da olmadığını söyleyerek, birde doğru yol üzerinde olduğumuzu zannediyoruz. Aman Allah ım, bu ne büyük bir yanılgı.




Allah bizlere, elçisinin görev ve sorumluluğunu çok daha iyi anlatabilmek için, dine herhangi bir ilave yapıp yapamayacağını, bakın nasıl anlatıyor ve apaçık söylüyor. Tabi gözler perdeli, gönüller mühürlüyse yapacak hiç bir şey yok demektir.


Hakka 44; Eğer bazı lafları bizim sözlerimiz diye ortaya sürseydi, 45 -Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık. 46- Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik.


Değerli din kardeşlerim, siz bu ayetten, peygamberimizin Allah ın vermediği hükümleri verme, ya da dine ilave yapma yetkisinin olduğunu mu, yoksa asla Kur’an dışından bir hüküm verilemeyeceğini mi anladınız? Doğrusu bu ayeti açıklama gereği dahi duymuyorum.


Allah öyle bir ayetle bizleri uyarıyor ki, inanç sınırlarımızı keskin bir bıçak gibi kesiyor ve bakın ne diyor.


İsra 36: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.


Sizlere soruyorum, emin olduğunuz kesin kanıt ve delili olan bilgi sizce hangisidir? Elbette emin olduğumuz, Allah ın koruması altındaki, imtihanımızın olacağı KUR’AN dır. Ne yazık ki aynı değerde kabul gören ve tıpkı Kur’an gibi korunduğu iddia edilen Rivayet hadisler de, Allah ın koruması altında olduğu günümüzde söylenmekte ve inanılmaktadır. Bunları söyleyenler ve inananlar bizlerin yaratıcısı Allah ın gönderdiği, eşi ve benzeri olmayan Kur’an a bakın bir başka hatayı daha nasıl yapıyorlar ve bakın ne söylüyorlar.


( Resulullah, Kur'an-ı kerimde, kısa ve kapalı olarak bildirilenleri açıklamasaydı, Kur'an-ı kerim kapalı kalırdı.)


Rabbim sen bizleri affet. Sanırım bu gelen NURUN Allah katından geldiğini unutuyorlar. Tıpkı bizlerde Yahudilerin ve Hıristiyanların yaptığı yanılgılara düşerek peygamberimize, Allah ın vermediği yetkileri, sorumlulukları vererek dinden çok ama çok uzaklaşıyoruz. Hâlbuki peygamberimizin bu konudaki yetki ve sorumluluğunu bizlerin anlayabilmesi için, bakın Allah nasıl bir açıklama yapıyor.


Ankebut 50: Dediler ki: "Ona Rabbinden mucizeler indirilseydi ya!" De ki: "Mucizeler Allah katındadır. Bana gelince, ben açıkça uyaran biriyim. Hepsi bu.


Enam 48: Biz peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir.



Kur’an ın indirilmesinin en önemli nedeni, Yahudilerin ve Hıristiyanların, elçilerinin bu Dünyadan ayrılmalarından sonra, peygamberlerini Allah ın oğlu ilan edip, onlara Allah ın yüklemediği yetkileri yükleyerek, Allahın rehberinden uzaklaşıp, edindikleri velilerin ve kitaplarının ardı sıra giderek, gelecek nesillere yalan yanlış bilgileri aktararak, dinden uzaklaşmaları nedeniyle Kur’an indirilmiştir. Bizlerde ne yazık ki aynı hataları yapmaya devam ediyoruz ve elbette bizlerde Allah ın dininden öyle bir uzaklaştık ki, cahiliye devrini hiç aratmıyoruz.



Ama bizlerin bir şansı var. Allah başka uyarıcı kitap ve elçi göndermeyeceğini söylediğinden, koruması altına aldığı rehberi, güneşi, gönül gözü sapasağlam elimizde duruyor. Gelin ona yaptığımız saygısızlıktan artık vazgeçelim.


Allah namaz kılın, oruç tutun, zekât verin, hacca gidin diyorsa, bizleri sorumlu tuttuğu rehberinde, şunu sakın unutmayalım ki, yapmamızı emrettiği sorumlulukların şartlarını, kurallarını da rehberinde açıklamış ve belirtmiştir.


Allah sözünde, vaadinde durandır. Açıklamadığı, detay vermediği bir hükümden bizleri hiç sorumlu tutar mı? Bunu damı akıl edemiyoruz? Zaten Kur’an bizleri ilgilendiren, gereken her detayın verildiğini de söylüyor. Bizlerin yaptığı yanlış, beşerin ilavelerini Kur’an da bulamadığımızda, takındığımız yanlış tavırdan kaynaklanmaktadır. Önce bunun bilincinde olmalıyız.



Madem Kur’an dan sorumluyuz, gelin Kur’an a sorumlu olduğumuz rehber bilinciyle bakalım. İşte o zaman bizlere gereken her detayın, Kur’an da olduğunu bakın nasıl göreceğiz. Geleneksel İslam ın bizlere öğrettiği, ilaveleri o zaman çok daha açık fark edip, onlarında inancımızda bilinçli olduğumuzda, hiçbir zararın olmadığını görüp, yanlışları temizleyip, Kur’an a yaptığımız saygısızlıktan da kurtulmuş olacağız.



Kur’an Allah katından indirilen NURDUR, bunu sakın unutmayalım. Allah ın nuru ne eksik olur, nede gerekenden fazla. Allah ın nurunu anlamak ve yaşamak için, bir beşerin kitabına ihtiyacın olduğunu söylemenin korkunç günahını, lütfen artık fark edelim.


Allah yemin ederek bu kitabı sizler için kolaylaştırdım diyorsa, gelin onu zorlaştırmanın yarışına girmeyelim. Çünkü bunu yaparak, dinden uzaklaşacağımızın farkına varalım.

Dilerim Rabbimden, Kur’an ın nurunun farkında olan Kullarından oluruz.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

Bu konuyu yazdır

  Bugün doğanlar 18.04.2012
Yazar: ZencefiL - 04-18-2012, Saat: 08:53 AM - Forum: Astroloji - Yorum Yok

Aşk hayatınız bugünlerde biraz karmaşık. İşleri düzeltme çabanızda güvendiğiniz bir kişi, sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Araya mesafe koyma yoluna giderseniz daha yararlı olacak. İşinizde farklı arayışlar içine girebilir, daha donanımlı olmak adına farklı sosyal grup veya kurslara katılabilirsiniz. Maddi gücü seviyor ve paranın kıymetini iyi biliyorsunuz. Yatırımlarınızdan iyi bir geri dönüş alacaksınız. Küçük bir sağlık problemi çıkabilir, bu masraf için para ayırmaya çalışın.

Bu konuyu yazdır

  terazi 18.04.2012
Yazar: ZencefiL - 04-18-2012, Saat: 08:53 AM - Forum: Terazi - Yorumlar (2)

Aşk hayatınız bugünlerde biraz karmaşık. İşleri düzeltme çabanızda güvendiğiniz bir kişi, sizi hayal kırıklığına uğratabilir. Araya mesafe koyma yoluna giderseniz daha yararlı olacak. İşinizde farklı arayışlar içine girebilir, daha donanımlı olmak adına farklı sosyal grup veya kurslara katılabilirsiniz. Maddi gücü seviyor ve paranın kıymetini iyi biliyorsunuz. Yatırımlarınızdan iyi bir geri dönüş alacaksınız. Küçük bir sağlık problemi çıkabilir, bu masraf için para ayırmaya çalışın.

Bu konuyu yazdır

  Başak 18.04.2012
Yazar: ZencefiL - 04-18-2012, Saat: 08:53 AM - Forum: Başak - Yorum Yok

Size uygun biriyle berabersiniz. Fakat kararlılığınızı bazen inatçılığa döndürüyorsunuz. Bu da aşk hayatınızda gereksiz sürtüşmelerin nedeni olabiliyor. İş yerinde burnunuzun dikine gitmeyin. Siz olayların gürültülü akışına kapılmışsınız, gerçekleri kolay kolay göremiyorsunuz. Biraz da size yakın olanları dinleyin. Sağa sola dağıttığınız paralar yüzünden iki yakanız bir araya gelmiyor. Uykusuzluk ve aşırı yorgunluk veriminizi düşürebilir. Dinlenmeye biraz zaman ayırmalısınız.

Bu konuyu yazdır

  Akrep 18.04.2012
Yazar: ZencefiL - 04-18-2012, Saat: 08:52 AM - Forum: Akrep - Yorum Yok

Onu çok beğeniyor, uzun süreli, kalıcı bir ilişki istiyorsunuz. Bugün ondan gelen bir telefonla sevinciniz doruklara ulaşacak. İşinizdeki küçük sıkıntılardan şikayetçisiniz. Sizi yeterince tanımayan bazı kişiler, problemlerde özel bir payınız olduğunu düşünüyor ve bu görüşlerini yaygınlaştırıyorlar. Para ilişkileriniz genellikle sizin zararınıza oluyor. Mide problemlerinize köklü bir çözüm üretmenin zamanı geldi artık. Her stres anında tekrar patlak vermesi günlük yaşantınızı ciddi şekilde etkiliyor.

Bu konuyu yazdır

  Aslan 18.04.2012
Yazar: ZencefiL - 04-18-2012, Saat: 08:51 AM - Forum: Aslan - Yorum Yok

Aşk hayatınızda bir süredir yaşadığınız huzursuzluk sürüyor. Birlikte olduğunuz kişiye karşı daha anlayışlı olmanız gereken bir dönem. Onun sizi anlamadığını düşünerek kırıcı davranabilirsiniz. İş yerinde çalışmalarınızı sürdürürken meydana gelebilecek terslikler sizin sabırsızlığınızdan kaynaklanıyor. Ayrıca, yanlış anlaşılma ihtimaliniz de var. Güç duruma düşebileceğiniz bir olaydan sıyrılmasını bileceksiniz. Parasal konulara yönelik yeni atılımlar gündemde. Sağlığınız için perhizi ihmal etmeyin.

Bu konuyu yazdır

  Yay 18.04.2012
Yazar: ZencefiL - 04-18-2012, Saat: 08:51 AM - Forum: Yay - Yorum Yok

Sevgilinize hayallerinizi süsleyen planlarınızdan ve ilişkinizle ilgili beklentilerinizden söz etmenin zamanı geldi. Sevgilinizin olumlu ve sıcak yaklaşımı ile desteğini alacak ve heyecan duyacaksınız. İşinizle ilgili gerçekleşmemiş arzularınız, içinizde bir boşluk yaratıyor; yalnızlık duygusu ağır basıyor. Bunu diğer başarılarınızla telafi edin. Yeteneklerinizi herkese gösterin. Ek bir işten dolayı bol kazanç elde edebilirsiniz. Kontrollü olmaya çalışırken kendi üzerinizde baskı uygulamayın, sağlığınız etkilenebilir.

Bu konuyu yazdır

  Yengeç 18.04.2012
Yazar: ZencefiL - 04-18-2012, Saat: 08:50 AM - Forum: Yengeç - Yorum Yok

Aradığınız doğru insanı bulmak için biraz daha bekleyeceksiniz ama bu beklemenin karşılığını da fazlasıyla alacaksınız. Son günlerde işleriniz fazlasıyla arttı. İş yerinde olayları ele alışınız, onlara çözüm getirişiniz biraz daha aceleci olmanızı gerektiriyor. Uzun süredir beklediğiniz para bugünlerde gelecek. Ama yine de sıraya girmiş bekleyen ödemelere yetmeyecek. Tuzlu yiyeceklerden uzak durun. Tuzu kesince neden kilolu durduğunuzu net bir şekilde görebileceksiniz

Bu konuyu yazdır

  Tarih: 07-13-2025, 12:35 AM