:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Atari Salonlarından Bir Anı
Soupisgoodfood
#1
80'lerin sonu, 90'ların başı. atari salonlarının en popülel olduğu dönemdir bunlar... Bizde çocuğuz haliyle.. Okul-ev-atari salonu veya sadece ev-atari salonu düzleminde seyreden bir hayat düşünün. mortal combat ile yatıp, mustafayla uyanırsınız.. Çocukluğunu bu tip yerlerde geçirmiş kişilerin genellikle o dönem tanıdığı tanıyabileceği tek kadın Chun-Li' dir. Kısaca hanzosun yani.

Sıradan bir gün yine.. Uyandım, sanal bebeeğmin yemini verdim, yatağımı topladım.. Neyse koydum cebime harçlığımı, atari salonunun yolunu tuttum. Aklımdanda bugün Ryu' yla mı yoksa Ken' le mi oyun bitirsem diye geçiyor.. Ben düşünürken meğer gelmişim salonun önüne.. Kafamı kaldırıp o sigara dumanı ve gürültü mekanın içini yokluyorum.. Hep aynı manzara, biri diğerine 'goş lan goş, jeton al lan jeton!, saniyeler azalıyo 7 oldu' diye bağırırken, diğer tarafta salona yeni iştirak etmiş süt çocuğunun jetonlarını almaya çalışan sokak çocukları falan..

İnime gelmiştim artık..Mutluyum, her şey bıraktığım gibi.. Tıpkı bir Tekken karakteri edasıyla ve tüm karizmamı takınarak mahmut abiye seslendim.. 'Tek jeton abi!', dedim. 'al koçum!' dedi.. Yazı tura atarmışcasına jetonumu parmağımdan havalara uçurup tekrar ustaca elime düşürerek, salına salına yürüyerek street f. 'ın oyununun olduğu makineye doğru yol aldım.. Dandik oyunları oynayan diğer çocuklara alaycı alaycı bakarken, jeton elimden fırlayıp, yuvarlanarak yol almaya başladı.. Panik olmuştum, gözüm jetonda ve bedenim yarı bükük bir vaziyette peşinden koşturmaya başladım.. Jeton beyaz bi spor ayakkabısına çarpıp durdu.. Almak için eğilirken görüntüye üstten bi bayan saçı girdi. jetona doğru uzanan bi bayan eli...düşen jetonu aldı ve;

- bu jeton artık benim oldu, git kendine başka bi jeton al dedi kız.

Şokum ben. inimde, mağramda, 2. yuvam yani barınağımda bir kız var.. Yüzümde de aptal bi ifade. Gıkım çıkmadı, çıkamadı.. Alışmamışım o cinse, yeni görüyorum böyle bişey.. Çok yabancılaşmışım.. Tüm bu olanları düşünürken farkında olmadan jetoncu mahmut abi nin yanında buldum kendimi.. Utana sıkıla;

- abi bi jeton daha versene..

Mahmut da şok!

- ne o len? biri mi aldı elinden? jetonu yuttu deme sakın, yeni aldık o makineleri! dedi..

Yok dedim, 'yok bir şey, gelme üstüme ver abi bi jeton daha' dedim.. aldım jetonu, elimde jetonum uzaktan kızı dikizliyorum..sarı saçları var. Capri tarzı pembe bi şey giymiş, askılı beyaz tşörtü falan.. O yılların barby si yani..ufak ufak yaklaştım. Yanına gidip böm böm suratına bakmaya başladım. Uzaylı gibi görünüyordu gözüme.. Çok güzel bi uzaylı ama..

- at at jeton at ölüyom çabuk!! dedi..

niye anlamadım ama jetonu makineye attım hemen. sarı tuşa basıp oyuna devam etmeye başladı.. Hey allahım nolmuştu bana? iyice salak olmuştum.. sıkmaya da başlamıştı. Mahmuttan 3. jetonu almak tam bi rezillikti.. bir jetonla 2 saat oyun oynayan ben, 2dk da 3. jetonu istemeye gidecektim..

- abi bi jeton daha verir misin?

diye sordum, yüzüm kızararak.. Mahmut abinin gözünde saygımı iyice yitirmeye başlamıştım. Oda ses etmedi, sıkıntımı anladı..'gününde değilsin anlaşılan' diyerek verdi jetonu..

Artık kızın yanına gitmeye tırsıyordum. O jeton benim için çok kıymetliydi ama hoşlanmıştımda kızdan.. Bir an, 'güven olm kendine, geç karşısına oyna' dedim.. Çok pis gaza gelmiştim.. Hızlıca gidip jetonu hemen o makineye takıp sarı butona basıp, hemde chun-li yle bu kızın ağzını burnunu kıracaktım.. kararlıydım. yürümeye başladım, hızlandım ve tereddütsüz jetonu attım!

- tam ölüyordum saol, hadi hemen git bi tane daha al karşılıklı oynayalım... dedi.

allam çıldıracaktım artık! tam öldüğü ana mı denk gelir.. Daha o vakte kadar kıza tek kelime edememişken 3 jetona mal olmuştu.. Bu tam 6 saat mustafayla adam öldürmek demek! püüfff.. Ama teklif cazip gelmişti, evet evet bu bir teklifti.. Beni oyuna çağırdı! Ama mahmut engelini nasıl aşıcaktım? tabii ki mahmutun yanına gitmeyecek, olayı eski yöntemlerle halledecektim. Demir yolunda ezdirip, arkasına ip bağladığım dede yadigarı paramı kullanmanın zamanı artık gelmişti.. Bu bir kriz anıydı.. Boynumda asılı olan kıymetlimi çıkartıp makineye attım.. Sarı butona bastım.. Artık yanyanaydık.. Önden bir dişim eksik olduğu için kıza bakıp gülümseyemiyordum.. Bu yüzden o yöne doğru fazla dönmemeye karar verdim.

-sen dhalsim ol. dedi..

Kendi 'ken' i almıştı.. Ken gibi karizmatik bir karakterin karşısında, ne üdüğü belirsiz, kolu ayrı bacağı ayrı uzayan o hint fakirini alamazdım.. Hem gören ne derdi? Bir daha o salondan içeriye adımımı atamazdım.. Ama başka da bir şansım yoktu. Kırmızı butona bastım ve aynı saniye içinde Ken' in 3 aduket, 2 foryu ve bir kısa yumruğuyla bayılttı beni!

-daha saniye var vurmucam hadi, birazda sen vur bana

dedi ama bunu derken sanki kulağıma bir peri kızı, 'birlikte yıldızlara uçalım mı?' şeklinde fısıldadı.. Allahım kimdi bu kız.. dhalsim yavaş yavaş kendine geliyor, eli kolu oynamaya başlıyordu. Kıyamadım, yapamadım, vuramadım ona .( hepten salak olmuştum..

-salak mısın? şu tuşlara basıcaksın! dedi bana..

sol elimin üstünden tutup;

- kolu şöyle geriye doğru yarım çevirirsen ağzından ateş püskürtüyoo

dedi. yıkıldım o an.. bu oyunların kralı ben, yıkıldım.. Erimiştim.. O anda aşık oldum.. Yanaklarım kıpkırmızı, ellerim titriyordu resmen..

Kısa kesiyim. ben bu şekil bu kıza, dhalsim salağıyla, Ken' e karşı, tam 2 saat dayak yedim. 1 rount alamamıştım... ağlıcaktım o an.. kıyamadığımdan vuramıyor, yenilgiyi hazmedemiyor ve de aşık oluyordum. Dhalsim da maymun gibi duruyor, Ken üfürse yıkılıyordu..Bir an bir şey oldu..

- ben seni seviyom.

dedim!

kalakaldı.. döt oldu.. lafı değiştirmeye çalışıyordu.. 'sen Ken ol' dedi, tamam dedim. Ken bana geçmişti.. o dhalsim... o duketler saçan, foryuların kraliçesi kız neredeydii? bırakın dhalsim dan ateş saçmayı, kıvılcım çıkaramıyordu. Aksırıyor, tıksırıyor, daha dokunmadan oyunu saniyeyle kaybediyordu.. Kafası birhayli karışmış, hasta olmuştu sanki.. çok üzüldüm.. bu durum değişmeliydi!

- ben aslında varyaaa başkasını seviyom.

dedim..

allah'ım o maymun dhalsim bir şahlansın, bir cambazlıklar, bir şow böyle inanamazsın. kıçım kadar ekranda kaçacak delik arıyorum.. Var gücüyle saldırıyor bana.. Kıza bakıyorum gözlerinden ateş fışkırıyor, dhalsim'a bakıyorum ağzından ateş çıkıyor.. Yanıyor ortalık! ikisinin ortası olsun istedim..

- ben hem başkasını seviyom, ama , ama , seni de seviyom.

dedim..

oyun o anda 'KO' (beraberlik) oldu. neyse kız bıraktı oyunu, yüzünü eğip sonra da bana bakarak

- KO oldu, dedi..
+ hı hı dedim.. ve muhabbet devam etti.
- sen hep geliyomusun buraya?
+ ilk kez geldim,
dedim..
- 'ilk oynamana rağmen çok güzel oynuyorsun' (demesi içindi ve dedi zaten)
+ peki sen?
- ben burası kapandıktan sonra geliyorum, mahmut abim getiriyor beni...


yutkundum, aklım g.t olmuştu..

+ o abinin kardeşi misin? diye tekrar sordum..
- evet, diyerek tastikledi.

ben! mahmut abinin kardeşine! önce 'sana aşık oldum' 5dk sonra, 'ben başkasını seviyorum' ve hemen ardından da 'ben hem seni hem başkasını seviyorum' demiştim! artık ölümlerden ölüm beğenmenin vakti gelmişti.. Peki ya jeton almadan ipli parayla yaptığım sahtekarlık? ooof of.. çık çıkabilirsen işin içinden..

Tam bir ay ortalarda görünmedim. inimden uzak, mutsuz ve pişmanlıklar içinde o günü unutup, saçma hayatıma dönmek istiyordum. 10 yaşımda depresyona girdim.. pişmandım.. mahmut abinin yüzüne nasıl bakıcaktım? nasıl 'bi jeton ver dayı' diyebilicektim? ya bir de kız buna söylemişse? yer yarılsa da içine girsem dedim o an.. ya da ben yarılıcaktım ve mahmut bana girecekti.. ama chun li yi özlemiştim, Ken'i, Ryu' yu hatta dhalsim salağını. O bir ay resmen paronaya oldum. Her saniye, 'oğlum artık Ken bile seni ayı mahmut un gazabından kurtaramıcak' şeklinde düşünüyor, gece rüyalarıma giriyordu.. İyice paronaya olmuştum.

dayanamayıp çıkıp gittim! mahmut abi kasada bekliyordu.. sanki biraz kilo mu almıştı ne? kolları kas yapmıştı falan? Ya da, benim gözüme öyle görünmeye başlamıştı.. Düpedüz tırsıyodum. İçeri girmeye çekiniyordum.. Bi baktım kardeşi caddeden köşeyi döndü... Allahım, sırtında okul çantası atari salonuna doğru ilerliyor.. Artık hiç giremezdim! Ya mahmuta şikayet etse? derken bir şeyler oldu.. Sürekli salonda onun bunun jetonunu gaspeden çocuklar, kızla uğraşmaya başladılar.. Nasıl sahiplenmişsem kızı, bir anda kendimi olayların ortasında buldum.. Çocuklara tehtidler savuruyor, elimdeki taşı fırlatıcakmış gibi davranıyordum.. Sesleri duyunca mahmut abi çıktı dışarı.. Çocuklar kaçtı falan..

- no'lööö luannn!
dedi bana..

gıkım çıkmıyordu..

- abi şunlardan korudu beni, alma bidaa onları buraya, dedi prensesim..

sonra abisi bana tekrar

- no'lööö luannn! dedi.

beyaz atlı kurtarıcı prensesim tekrarladı. Ayı mahmut o sinirle duymuyordu tabii.

- abi şunlardan korudu beni, alma bidaa onları buraya...
- e'e'vet abiy, öyle oldu.. dedim.

sonunda anladı ayı.

- gelin bağam içerü, dedi..

girdik. 'anlatın bakıyım olayı!' dedi abisi.. tabi ben hem paronaya hem sazan atladım hemen.. alelacele;

- abi önce kardeşin deli gibi dövüşüyordu, sonra ben bir şeyler söyleyince duraksadı biraz.. baktım dayak yiyor, üzüldüm, gaza getirdim... sonra bir şey oldu kardeşin çılgına döndü, benden bile iyi dövüşüyordu.. şaşırdım.. işte öyle oldu.

dedim!? eski olayı sorduğunu sanıp, böyle bir şeyler saçmaladım. içimden 'tengrim sana geliyorum', 'şimdi bittin oğlum' gibi şeyler geçiyorken;

mahmut:
-ciddi mi kız?

prenses:
- hı?

mahmut:
- hahhoh kimin kardeşi, heyt be! aslanım benim. afferin afferin..

kız da Mahmut' da yanlış anladı. ya da ben yanlış zamanda yanlış şeyi anlattım. hmm evet, öyle oldu. kızın gözünde 'ne anlatıyor bu salak çocuk' durumuna düşmüş olsamda, öncelikle mahmut abiye her şeyi (kendimce tabii) anlatmış olmanın rahatlığı ve artık can güvenliğimin tehlikede olmaması harika bir duyguydu.

Sonraki güne yeni bir umutla başladım.. çok nadirde olsa aşkımla bazen street f. bazen mustafa, bazende diğer oyun makinelerinin önünde karşılaştık. ben ona, sokak çocuğu modunda yanmış tenim, eksik dişlerim ve 3 numara saçımla anlamsız anlamsız sırıttım, o da 'sen iyice dhalsim a benzedin hihihi' şeklinde dalga geçti.. olsun, mutluydum.

o yıllar güzeldi.. ryu,ken,prensesim,mahmut,ayı mahmut... özledim lan.
Ara
Cevapla
CaNaT
#2
Gülerek okudum
Paylaşımın için teşekkürler.
Nerde o eski günler bee Smile Smile
Ara
Cevapla
Soupisgoodfood
#3
okuma zahmetinde bulunduğun için ben teşekkür ederim.. pek umudum yoktu okunacağından .)

çok güzel günlerdi. .)
Ara
Cevapla
CaNaT
#4
Sen paylaş okuyan mutlaka çıkacaktır. Aynı şey yazdığın hikaye içinde geçerli.
Kimse okur mu okumaz mı diye düşünme yaz paylaş bizlerle dediğim gibi okuyanlar kesinlikle çıkacaktır. Smile
Ara
Cevapla
Soupisgoodfood
#5
eywallah, iyi gaz oluyosun bana .) gece yazmıştım bunları ama yollayamıyordum, neyse sorun halloldu ve yollayabildim çok şükür. saol tekrar..
Ara
Cevapla
CaNaT
#6
Smile Smile rica ederim
sözlerim gaz değil dilek ama Smile
Ara
Cevapla
Soupisgoodfood
#7
BeRAtS Adlı Kullanıcıdan Alıntı:Smile Smile rica ederim
sözlerim gaz değil dilek ama Smile

evet, lafın gelişiydi benimki.. eyw. ,)
Ara
Cevapla
beyzarda.38
#8
Big GrinBig GrinBig Grintşkler
Ara
Cevapla
PesmisT GirL
#9
Çok güzel anlatmışsın ya Big Grin

Teşekkürler Smile
Ara
Cevapla
Yorgun Yürek
#10
Teşekkürler paylaştığın için güzeldi Smile
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 03-28-2024, 11:25 AM