:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Kahraman Tazeoğlundan..
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24
Big Grin
Şimdi yine beyaz bir gecede
Seni sevmelerde,
Fazla mesai yapıyorum.
Cenabet tasvirler üretiyorum şiirlerime..
Ne yazsam, ne söylesem,
Anlatım bozukluğu oluyor şimdilerde..
Sensizlik,
Nasıl anlatılabilir ki zaten doğru dürüst bir şekilde..
Adının anlamını lugatıma aldığımdan bu yana,
Sana nitelenmek için kendini adayan sıfatlarımın,
Suratına tükürüyor şimdi kalemim…
Sana artık ne desem,
Ne söylemek istesem,
Aşkı yokuşa vuruyor cümlelerim..
Hıçkırıklarımın, iç’ kırıklarımı bastırdığı beyaz gecelerde
Sırf sen uyanma, sen duyma diye
Eklediğim sahte gülücüklerin,
Hesabını veriyorum şimdi mutluluğa…
Oysa sen hep yağmurdun sokağıma
Halbuki din’(le)seydin,
Anlatacaktım..
Dökecektim eteğimdeki taşları bir bir sana
Hani şimdi sen yine yoksun ya
Yine sensiz yol alıyorum beyaz bir gecede
Uçsuz bir karanlığa..
Hem de eteğimde ki koca koca taşlarla…
Sesimin sol anahtarını kaybettiğimden beri
Sana söylemek istediğim şarkıların
Kapısından dönüyorum.
‘’Hayat’’ adı başlığı altında,
Can çekişen bir paragrafın,
Açıklayıcısı olan bir dipnot olarak düşürülüyorum
Birbirine aykırı cümlelerin sonuna..
Kaybediyordum kendimi. Bunun bilincinde olmaktı aşk! Bilinçli bir kayıp,kayıplı bir bilinç ve aklımı yok sayıp beynime yerleşen aşk!
Yıllanmış bir şarabın,
Sabrının sonunu selamete bağlıyorum beyaz gecelerde..
Ben, seni şuurunu kaybetmiş bir şiirin içinden çağırırken,
Sen, sahte alemlerin ‘’uçkuruna’’ kurulu aşkların,
‘’Üç kuruşluk’’ dünyasından sesleniyorsun bana..
…‘’Gelmeli miyim?’’
Aşk büyüdükçe denizimiz de büyüdü!Her yanımızdan alabildiğine uzanan maviliktegidilecek ne çok yer vardı.Berrak suları içinde kayboluyordu bakışlarımız.Denizdimaviydi.Ç ok büyüdü.Onun büyüklüğünde küçücük kaldı gemimizbir mendil hüznünde sa...vruldu yelkenimiz.Rüzgarsa eğilip büküldü dalgaların arasında.Gitmeye vesaitimiz yoktukalmaya yerimiz.Ne yön verecek rüzgar ne de koynuna alacak yelken.Denizdi ve biz aşkta denize aldandık.

Aşk büyükdükçe gemimiz de büyüdü.Koca bir güvertede çocuklar gibi koşabilirdik.Kulaklarımızı yatırırıdık dalgaların sesine ve martılarla konuşurdukdelice...Gemi büyüdükçe suyu çekildi denizimizin.Gidecek yerimiz vardı dabize yol verecek denizimiz çöl zenginliğinde takıldı ayaklarımızaYelkenimiz yırtıldı; kırıldı rüzgarın küskünlüğüne ve kayboldu.Evetrüzgarda küskünlükmartılarda hazin bir çığlık...Oysa büyüyen aşkımızdı.Büyüyen gemimizdi.Gemiydibizimdi...Gi tmek istemiştik sadecesadece gitmek...

Aşk büyüdükçe büyüdü yelkenimiz.Göğü kaplıyordu sanki.Sanki gökkuşağıydı rengi.Sığınırdık yağmurdasarılırdık fırtınada ya da saklanırdık her yakalanma korkumuzda.Hiç yok gibiydi denizimizküçücük kaldı gemimizhissedilmedi bile rüzgarımız.Koca bir yelken üstümüze kapandı.Ellerimizi tuttuk önce oysa duyulmuyordu sesimiz.Sonra ellerimiz ayrıldı.Sonra sesimiz yaraların altından kanarcasına geldi.Bir yakarışbir haykırış...Yelkendi...Gökkuşağ ı renginde bir yelkenden bize gökyüzünde yer açmasını istemiştik.Açtı ve birbirimizi gökyüzünde kaybettik.

Aşk büyüdükçe rüzgarımızdı büyüyen.Delileştiserserileşti .Hoyratlığına dağlar dayanmazdı ve en çok denizler kanardı.Gemimiz önüne canını sererdiyelkenimiz koynunu açardı.Rüzgardısevdiğim gibi.Saçlarına ve tenine dokunan tatlı esintiydisesim gibi...Fırtınaya döndükasırgalarda yitti.Ne deniz kaldıne gemine yelken...Sonraben de kalmadım.Sen ise gittin;içimin yamacından uzağımın boranlı bir ovasına.Rüzgardısevdiğim gibi.Sevgilim gibi...

Büyümenin ve küçük kalmanın dengesiz zıtlığında her şey hep yarım mı kalacak?Tam buldum derken en güvendiğimizin bıçağı denizimizi yarıpgemimizi mi batıracak? Usta ona"susmayı iyi bilirim" dedim.Önce sustusonra "en iyi susmayı bildiğinien iyi ben bilirim" dedi ve giden olmayı seçti.Şimdi söyle;bu denizin dibindebu geminin kırık-dökük güvertesindebu yırtık yelkenlebu yönsüz rüzgarın içinde bu aşk nereye gidiyor usta?

ben seni yaralarından tanıdım
ecelime son kurşundun deli davalım
n'olur bulutsuzluğuma darılma
...
dudağında bizi gül
kıyametime adım kala
beni senden alma

aklım kara kış
ellerim seni üşüyor
bugün günlerden soğuk

ben aysız gecelerde
çocukluğuma mektup yazardım
ah çocukluğum kağıt gemilerim
düşlerim dudaklanıyor

sesin kokuma gizli
yıldızları sönük gecelerde
dilime yağmursun

gözlerini uyuyorum her gece
bu kent içimin bahçesi
gemilerim çözülüyor yüreğine
ellerinle okşuyorsun
bilmiyorsun
kendi bakışlı kız
ömrümün kırçıl masalısın
uçurumlar vaadetme bana
yaralısın...

Bitiyoruz şüheyda,
Azalıyoruz dirhem dirhem aşka
Ve sevdaya yetmiyoruz
Anlasana…
Şimdi kalan yanımızı
Bir kâğıt, bir kalem
Ve sigara dumanı sarhoşluğunda
Yazarak harcadım Şüheyda
Okyanusların dehlizlerinden
Engin ufuklara uzanan müzmin kedere…
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24