:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Aşkı Yaradan’a hamd olsun.
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2
Aşkı Yaradan’a hamd olsun.
Sanıyorum biz beşerlerde sorun var.Aşkı hiç anlayamamışız,bir çok şeye aşığız,sonra nefret ediyoruz.Nefret etmek için aşkımı kullanıyoruz,yoksa nefretin başlangıcı aşkmı.Ölesiye aşığız,gariptir biz değil karşımızdaki ölür.inanılmaz ikilem yaşarız aşkta...Biz aşkı öğrenemeden yaşadığımızı zannederiz.,saırım aşkı öğrenemeyeceğiz......Tüm kalbimle,öğrnilmiş aşklara diyorum...
harika bir yazıydı,teşekkürler arkadaşım...
acemhe Adlı Kullanıcıdan Alıntı:


''…ve aşk ateşten bir denizi mumdan bir kayıkla geçmektir” “İşte bedel bu” diyorum. Bedel bu işte! Sanırım herkes bedelsiz aşklar arıyor. Yanılıyor! Her-kes onu yanlış yerlerde mi arıyor! 'O' yan(ı)lışları da görüyor.


Pervane misaLi kirpikLerinin yanacağını biLe biLe ateşe göz kırpmaktır aşkın diğer adı..!!
BedeLse bedeL işte..!!

Güzel paylaşım, Rahman seven yüreğini bırakmasın acemhe..
Okuyan gözlerinize sağlık.. Yorumlayan yüreğiniz dert görmesin..
Sesinin… Kokunun… Ve varlığının sindiği duvarlar üzerime geliyor. Bir nokta kadar küçülüyorum evimizin içinde… Var iken yoklara karışıyorum. Hasret var ya… O an buhar olup uçuyor can hanemde… Çektiğim hasret ile yarışıyorum. Gözyaşlarım içime akarken… Sen kokan mendil ile barışıyorum.

Şu vakte kadar yudumlamadığım bir his… Ruhumun en ücra köşelerini silip süpürürcesine istila ederken beni… Benvirgul.gif ben değilim inan! Beni de yanına alıp gittiğini şimdi fark eyledim gülüm! Şu an bu satırları yazan parmaklar… Sana ait olan ‘ben’in bir karalamasından ibaret kesin… Sus… Kara geceler sahipsizliğimi bilmesin! Hayır! Hayır! Sahipsiz değilim… Sen varsın canânım! Başucumda oturmuş demir kırı saçlarımı okşuyorsun…

Ama haksızlık bu! Can sevdiğinivirgul.gif alışığınıvirgul.gif aşığını istiyor! Bu sebepten bulut bulaşığı ayın ışığı karanlığa pes diyor. Fasılasız rutubete sıcak işlerkenvirgul.gif bu yara onmaz ellerin olmadan… Dört odacıklı kalbimin bütün koridorlarında bir ses çınlar: Aşkım! Aşkım! Aşkım! Aşkım! Duy da uyan ey Serfirâzım! Duy da uyan… Mademki sensiz saatlerin tik takları gözlerime mil çeker… Sen de uyuma!

Altı sandalye ve bir masa… Seni konuşuyoruz. Şimdi… Bu saatte benli rüyalarda Serfirâz… Aylardan mayıs… Dallarda kiraz… Aşk ve hasret iklimine tutulmuş gönlümün mekânı Hafız yurdu Şiraz… Mızıkçı bir çocuk gibi zırlıyorum geceye devrilen boşlukta… Hadi ey canı şikâr eylediğim… Gelsene biraz…

Pencereler üzerime kapanmaktan vazgeçmiyor bu gece… Niçin? Sen yoksun ya… Azatsız bir kölenin açık pencerelerle ne işi olabilir? Hem… Sen teşrif eylemedikçe bu saraya… Bu hasret ve yangın çiçeği ne açılır ne de solabilir! Bağrını yırtan bir goncayım hal-i hazırda… Fuzuli töresince inleyen bir mum alevi… Alevi üşüten şaire nazire edercesine titriyorum Serfirâzım! Titriyorum… Sana kavuşmak için bir titreyiş bu… Gönül… Zahiri sensizlikte bir hüzün kutbu!

Yazmaya takat bırakmayan… Sözün kifâyetsizleştiği bir yerdeyim. Kederdeyim sultanım… Sensiz lezzeti olmayan bir bardak çayımın içinde eriyen şekerdeyim. Farz et ki yâr uğruna çıkılmış bir seferdeyim… Sana varmak için düştüm yola… Düştüm Serfirâzım! Bu gece buğulu gözlerinde el pençe divan durmuş bir düştüm. Kirpiklerine tutunup sana serenat eyledim o harfleri yitik lisanla… Beni kimsecikler anlamaz… Zaten anlasın istemem! Bir tek sen anla…

Yastık taş kesilmiş… Uyku firarî… Sabah ile gecenin arasında bir yerde… Karıncalanan ellerim böğrümde… Sevdamın şarkı sözlerisıyla yârin ışıltılı hayalini tavaf ediyorum diye adımı Mecnun’a çıkaran bülbüller hasedinden böyle öter. Yeter! Yeter Serfirâzım! Aşığa azaptır mesafeler… Her ne sebeple olursa olsun… Gözyaşı ile dolmasın fağfur kâseler…

Aşk… Senle benim aramda…
Ama sen ve ben yok… Biz adlı binanın her taşında…
Şiirden bir avluda beklerken seni… Kafiyem…
Çok…
Ama çok özledim seni…
Yokluğun..
Gelmeni istesem.. Gelir misin..? Ah o dayanılmaz yokluğun var ya.. Uyutmuyor. Nefes aldırmıyor. Hiç bir şeyi yaşatmıyor. Bırak yaşatmayı..

Uzaktasın ayrısın benden; sana duyduğum sonsuz sevgime aşkıma rağmen. Var uzakta ol. Sana dokunamasam bile yanımda göremesem bile her gün açacak bir çiçek. Senin için.. Aşk için..

Yokluğun.. Buz gibi. Zemheride bırakıyor yüreğimi. İçmeye çalıştığım bir bardak tavşan kanı çay bile ısıtmıyor içimi okuduğum bir dolu aşk şiiri dindirmiyor yüreğimdeki sensizliği..

Aşk yüreklerin en kuytu yerindeki sürekli okşayıcı bir şarkı sözleri sözleri; bitmesi hiç istenmeyen defalarca dinlenmek istenen..

Bebek için ağlamak yazar için yazmak kuş için uçmak çıra için yanmak su için akmak fırtına için esmek yağmur için yağmak miskamberler için kokmak şair için şiir gül için gonca çiçek için açmak güneş için doğmak sevgi için paylaşılmak ne ise yürek için aşk odur..


Korkulan kaçılan ama vazgeçilemeyen duygularımızı yüreğimizin diline bıraktıran şaşırtan havalara uçuran yerden yere vuran bizi anlatılmaz telaşa koyan..

Aşk böyle bir şey işte..
Şimdi seninle aramızda kalbimde keskin acısını hissettiğim kahrolası uzaklık var.
Var ama..
Gelmeni istesem.. Gelir misin..?

Bilmiyorum..
Ama şunu iyi biliyorum ki kader hiç bir şeyi yarım bırakmıyor..
Bir geri sayım başladı bugün ömrümde;
Saymak hiç bu kadar zor gelmemiş bu kadar acıtmamıştı..Kaçar ritmik sayarsam sıfıra daha çabuk ulaşırımdaha çabuk bitersin bilmiyorum...Biter misin onu da bilmiyorum ya neyse. . .Sıfırı çoktan tükettim aslında eksi[k]lerde geziniyorum. . .
Gözlerin eksik mesela; bakışlarının değdiği her şeye anlam katan gözlerin...Ne şekil verirsen ver her şeklin en çok sana yakıştığı saçların da..Uzun parmakların sonra..Kocaman ama tuhaf durmayan sıcacık ellerin..Biraz eğik yürüyüşün..Her duyduğumda yüreğimi titreten sanki yıllardır kulağımda olan sesin de eksik..
Siyah hırkan bir de; ne çok yakışırdı sana onun içinde sevmiştim seni...Utandığında kızaran yüzün ve bu halinin seni daha bir tatlı kılışı...Gözlerimin bütün gün seni arayışı; acaba görür müyüm diye pencere kenarlarından ayrılamayışım..Ve seni birden görünce kalbimin yerinden fırlayacakmış gibi atışı. . .Samimi insanın içini ısıtan gülümseyişin..Adımı bir kere bile olsa candan söylemesini ömrümü feda edebilecek kadar çok istediğim;belki başka bir erkekte olsa bu kadar yakıştıramayacağım ince narin dudakların da eksik. . .Hafif yanık tenin..Mahcup bir o kadar da şirin konuşman..
O son şenlikte beraber geçirdiğimiz birkaç saat..İçimdeki fırtınalardan habersiz; adeta bir "abi" edasıyla elini omzuma atışın koluma girişin sahiplenişin. . .Bir daha öyle bir gün yaşayamayacağımızı bilsem daha sıkı kavramaz mıydım elini?Daha sıkı sarılmaz mıydım?
Ahh...Hayatımın anlamı eksik işte sen eksiksin!Ve sana dair tüm hayallerim umutlarım düşlerim de eksildi bugün...Senden geriye sayıyorum işte;hasretimi özlemime ekliyorum sensizliği çıkarıyorum anılarımı bölüyorum;yokluğun çarpıyor yüzüme..Ne yaparsam yapayım çıkan sonuç hep aynı;sanki son kalan puslu anıları da akıtmak istercesine boşalan yoğun bir gözyaşı . . .
Okuldayken yanında her hafta başka bir kız görmeye bile alışmıştım acıtmıyordu artık..Yakışıklıydın; sana kapılmayacak kız yoktu yani..Hepsi etrafında pervaneydi haliyle. . .Bir sürü mektup yazdım sana biliyor musun?Gizlice sınıfına girip sıranın ya da çantanın herhangi bir köşesine sıkıştırmayı amaçlayarak...Ama hiçbir zaman o kadar cesur olamadım işte...Biraz cesaretim olsa her şey daha farklı olurdu belki bugün..Ama her şey daha da farklı zaten..Hayatımın en zor sınavını yaşıyorum galiba bugün tek bir günle de sınırlı kalmayacak; çok iyi biliyorum...
Senden geriye saymaya çalışıyorum; sayı saymayı yeni yeni öğrenmiş bir çocuk tavrıyla...Sayıyorum sayıyorum sayıyorum...Ben sona geldim sanırken bir de bakıyorum en başa dönmüşüm..Ne kadar uğraşırsam uğraşayım boşuna galiba beceremiyorum...
Ben senden geriye sayarken sevgim bana rağmen ilerliyor..Ben seni azaltmaya çalışırken aşkım akıl almaz bir hızla çoğalıyor;her artışta beni biraz daha eksilterek. . .Seni azaltmaya çalışmak beni azaltmakmış..Senden geriye saymak kendimden geriye saymak gibi;sonuç hep sana çıkıyor . . .Kendimden geriye sayıyorum; seni kendimden çıkarınca benden geriye bir şey kalmıyor. . .
Bir geri sayım başladı bugün ömrümde; SENDEN GERİYE . . .
Bir geri sayım başladı bugün seninle ÖMRÜMDEN GERİYE . . .
O"ndan geriye saydığın eğer yazıda da dediği gibi yeri geldiğinde senin abin, yeri geldiğinde kıskandığın bir arkadaşın ve hatta baban oLmuşsa her şey daha da zorLaşıyor..

Unutmak yada aLışmak dediğin, çözümünü ancak dahiLerin biLdiği bir havuz probLemine dönüşüyor (:

TeşekkürLer acemhe..
Suskunluğu bilir misin?.. Bir anda hayattan kopup nefis bir sessizlik senfoninin ortasında bulup vermek kendini... Suskunlukları bilir misin?.. Ansızın kesilen konuşmaların ardından kulaklarının nasıl da uğuldadığını?.. Solukları duyarsın sadece... Kelimelerin eksik kaldığı anlarda susar insan... Seni öylesine seviyorum ki; bunu kelimelerle ifade edemiyorum ve susuyorum. Gözlerime bak anlarsın! Oradan bir pencere açıyorum, senden bana doğru; süzülebilirsin içeri istersen... ve penceremi açtıktan sonra susuyorum... Susuyorum, duyarsın!..dejavubycarmenmaytaua6.jpg


Aslında ne çok şey söylenir susmalarda... Gerçek kendin olursun; tüm elbiselerinden yoksun çırılçıplak, aynen savunmasız bir bebek gibi... Aracı kullanmadan, kelimelerin bencilliğine yakalanmadan... Susarsın... Boşluğa konuşursun susarak... Düşünceler on-ikiden vurur o zaman; tellere dokunmadan, havayı kullanmadan... Böyle susmalarda bulursun bir çok sorunun cevabını... Ve belki de kendini tanırsın. Hatta o müthiş soru var ya, "aşk nedir?"... Onun bile cevabını bulabilirsin ama ifade edemezsin, susarsın!..



Bilirim acı verir bazen susmak... Konuşmak istersin; kelimeler boğazına düğümlenir. Her şey bitmiştir aslında... Ne kelimeler ne de suskunluk bir işe yarar artık. Zalim acı saplanmıştır en derine; duyulan sadece iç çekişlerdir artık... Bir de; dilinin ucuna hücum eden ve dudak kalesine çarparak bozguna uğrayan kelimeler... Gözyaşı da suskunluğun meyvesidir. Dokunur acının üzerine; ılık, tuzlu bir ilaç gibi... Önce yakar, belki de acıyı azdırır. Ya sonra?.. Uyuşur kasılan gözlerin... Oradan kalbine damlar susan sesin... Sessizce, kimsesizce ağlarsın; duyarlarsa gelirler ve beni yalnızlığımla ayırırlar diye korkarsın, hıçkırıklarını boğarsın, susarsın!..



Susarsın... Susarsın ama!!! Anlamsız sesleri duyumsamaya başlarsın bu sefer de... Bütün enstrümanlar vardır ama şef yoktur. Kelimeler peşi sıra çıkar, cümleler kurulur tumturaklı, anlamsız... Anlam yüklemeye çalıştığın her cümle, bir öncekini daha da anlamsız hale getirmeye başlamıştır bile... Şefsiz bir orkestradan baş döndüren bir senfoni bekleyemezsin ki!.. Sonra anlamsızlıkları sıralayıp, onlara sahte anlam elbiseleri giydirmeye başlarsın; rüküş olurlar. Cımbızla ararsın içlerinden anlamlı kelimeleri seçmek için... Karanlık bir odada bulmaya çalıştığın bir ışık; göremezsin... Cam kırıkları gibi beynine saplanan kıymık kelimeler; kanatır, hissedemezsin... Yaşlar hücum eder gözpınarlarına, ağlayamazsın!..



Ayna yazılar vardır; ruhuna çevrilmiş... Bakmayı bilebilirsen kıymetli kelimeler... En kuytu köşelerinde yapacağın bir gezinti kendine bile itiraf edemediklerini çıkarıverir günyüzüne... Karanlığa güneş açar ve sersemce fikirlerin yere basmaya başlar. İşte o zaman... Ne suskunluğun anlamı, ne seslerin karmaşası kalır. Sadece, "beyazın üstüne siyah"...
Nare Adlı Kullanıcıdan Alıntı:O"ndan geriye saydığın eğer yazıda da dediği gibi yeri geldiğinde senin abin, yeri geldiğinde kıskandığın bir arkadaşın ve hatta baban oLmuşsa her şey daha da zorLaşıyor..

Unutmak yada aLışmak dediğin, çözümünü ancak dahiLerin biLdiği bir havuz probLemine dönüşüyor (:

TeşekkürLer acemhe..

Kesinlikle katılıyorum, okuyan gözlerine sağlık Nare..
Aslında zamandı seni benden alan..
Ne Yapılsa Değişmez Bu Gerçeklik .

Neye İnanırsan inan Bu Böyledir..


Dün Gece Uyurken Uyandım Birden..
Kulağımda Takılı Kalan Kulaklığın Sesine SıçRadım..
Ve Bir Radyocu Şu Sözleri Söylüordu.
Eğer Sevdiğinz Geri Dönerse Sizi Gerçkten Sevmiştir
Dönmediyse O Sizin Olmamıştır Hiç dİye.
Düşündüm . defalarca .
Sabahın ilk ışıkLarına Dek
Kendimce çözümler Bulmak İStedim Sİnsice..
Ama Ve ArdınDan Bİr şarkı
Ve şarkılarının Sözleri..
Yasaklandın..
Hep Saklandın ..
Bu Kalpten Kovuldun Sen..
Bir Süre Daldım Anlıyamadım
Bİr Süre Sonra Geldim Kendime..




Senden Geriye Kalan Tek Şeydi Hüzün
Ama Sen Varkende Vardı Bu Sessiz Hüzün .
Umutlarımın Ve hayallerimin Seninle Bİrlikte Bittiğini Anlıorm..
Anladıkça Daha Kötü Oluorm..
O Karanlık Odamın İçine hapsediorm Kendimi..
Ama Bİliorm .
Çıkıcam Bu Kahrolası Karanlık Odamdan .
Güneş Giricek İçime
Rengarenk çiçekler Açıcak Yüreğimde..
Ama Bu Zaman Zarfında Ben Seni Sadece Çok Özlüyorum..
Kahretsinki Seni Hala Seviyorum..
Sebepsizce..




Dağınık Durduğuma Bakma
Aslında Çok Olgunlaştım .
Göz Göre Her Halimi KAbullenişindir Bni Aslında Dağıtan..
Keşke TutSaydın Ellerimdenn..
Yokluğunda Öğrendim Sevmenin Daha çok Acı Verdiğini..





Çok Sevdim..
Sessiz Sedasız Ve Gizlice...
Sayfalar: 1 2