:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Beni sevmek için yanan yüreğin neden şimdi sustu ?
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2
23711_10150159640750387_414002185386_120...9452_s.jpg

Beni sevmek için yanan yüreğin neden şimdi sustu?Ve kelimelerin...
Neden bu kadar acımasızca çıkıyor dudaklarından... Kıyamazdın ya bana, ne değişti şimdi?
Ben yine aynı ben, sana tutsak...Yine sana aşık,yine sadık ve yine
USLANMAZ BİR BEKLEYİŞTE...
Dedim ya ben yine aynı ben!

Çektiğim her acıya "YA SABIR"deyip sussamda,
doyurmuyor artık geçmişin artıkları.
Tükeniyorum, tükeniyor SABR-I SEVDAM...

Son soluklarımı çekerken içime , belkide son sözlerimi söylüyorum,habersiz...
Olsun...
Olmayışının,gelmeyişinin, duymayışının, belki de sevmeyişinin inadına;

Seni seviyorum..
Seni seviyorum..
Seni çok seviyorum..
Her şey olduğu gibi kalsın istiyorum.
Ben hep bir sıfır mağlup olayım;
sen hep uzak bir hayalden ibaret.
Sen olduğun gibi kal. Ulaşılmaz. Dokunulmaz. Koklanılmaz.
Ben olduğum gibi.
Dünya olduğu gibi.

Ruhunun en çirkef,
suretinin en çirkin,
zihninin en çiğ hallerini biliyorum;
hiçbirini gözlerimle görmemiş olsam da.
Ne bir mükafat verdin bana ne bir ceza.
Ama cennetini de biliyorum, cehennemini de.
"Seni uzaktan seviyorum...." diye düşündü erkek içinden.
"Yaklaşmadan, anlatmadan, anlaşılmadan....
Ben seni beklentisiz seviyorum.
Hiçbir şey ummadan, talepte bulunmadan,
hayal bile kurmadan.
Kendi içimde taşıdığım sessiz sedasız bir sır bu.
Ben belki de senden çok bu sırrı seviyorum."
Sırrın senden bile güzel çünkü,
senden bile özel.
Sırrın bir billur kadeh, kırılmasın diye yüreğimde taşıyorum.
Sırrın nazenin bir mum alevi, sırf yanmaya devam etsin diye karanlığı gündüze yeğliyorum.
Kimse bilmiyor, bilmesi de gerekmiyor.
Hem kim ne anlar? Ateş bu, hep düştüğü yeri yakar.
Bense ne bir şeyleri değiştirmek peşindeyim,ne bir yere varmak.
Ne sahip olmak derdindeyim,
ne kendimi kanıtlamak.
Her şey olduğu gibi kalsın istiyorum.
Ben hep bir sıfır mağlup olayım;
sen hep uzak bir hayalden ibaret.
Sen olduğun gibi kal. Ulaşılmaz. Dokunulmaz. Koklanılmaz.
Ben olduğum gibi. Dünya olduğu gibi.

Merkez Efendi'nin dediği gibi,
"her şey zaten dengede ve ahenkte, canım efendim. Her şey zaten merkezinde."
Ben senin ismini tarçın kokulu akide şekeri gibi tutuyorum
ağzımda, damağımda, ruhumda.
Kaygılarını biliyorum,
yalnızlıklarını, kırgınlıklarını ve hırslarını da.
Kalbinin ritmini duyuyorum;
yanında olmasam,
elini tutmasam da.
Ruhunun en çirkef, suretinin en çirkin, zihninin en çiğ hallerini biliyorum;
hiçbirini gözlerimle görmemiş olsam da.
Ne bir mükafat verdin bana ne bir ceza.
Ama cennetini de biliyorum, cehennemini de.
Seni olduğun gibi sevdim,
tüm günahların ve arızalarınla.
Uzaktan sevmenin en güzel yanı bu zaten.
Kimseyi değiştirmeye kalkmıyorsun.
Her şeyi olduğu gibi kabulleniyorsun.
Aynı gökkubbenin altında yaşadığımızı bilmek yetiyor bana.
Başımızı kaldırdığımızda gördüğümüz sema aynı, yıldızlar aynı, dolunay aynı.
Bunu bilmek yetiyor bana.
Umurumda değil ki nerede uyuyorsun, kimin yanında.
Bacağında şarapnel parçasıyla yaşayan bir asker gibiyim.
Etimde yabancı bir madde,
kemiğimde bir metal parçası gibi duruyor aşkın bende.
Başkası duysa korkar, "aman" der.
"Nasıl olur? Böyle de yaşanır mı?"
Halbuki ben alıştım.
Rahatsız etmiyor beni, onu anladım.
Şarapnel ve ben, gül gibi geçiniyoruz, yanyana ama karışmadan birbirimize.
*
"Seni uzaktan seviyorum...." diye geçirdi kadın içinden ve başını çevirdi.
Bakmadı bile ondan yana. Bakması gerekmedi.
Ne güzel uzaktan sevmenin rahatlığı, hafifliği, beklentisizliği.
Herkesin habire birbirinin hayatı hakkında konuştuğu bu dünyada "biz" diye bir şey olmayınca,
hakkımızda konuşacak bir şey de bulamıyorlar ya, ne güzel.
Özgürlük işte!

Sen özgürsün.
Dilediğin zaman gidersin aklının estiği yöne.
Tutsaksın bir o kadar.
Mecbursun kendi sorumluluklarına, alışkanlıklarına, hayatına.
Yapışmışsın kabuğuna.
Hayalimdeki sen gerçek senden daha özgür aslında.
Görsen, hayalimdeki seni kıskanırsın.
Seni sevdiğimi söylememekteki ısrarım bu yüzden.
Her şey böyle daha duru, daha güzel.
Söylesem büyü bozulur.
Zaman ağırlaşır,zaman hantallaşır.
Doğallık kaybolur, konuşmalar yapaylaşır.

Söylesem dünya durur, bir daha hiçbir şey aynı olmaz.
Sen değişirsin.
Bir başka hal gelir üzerine.
Bir beklenti, bir istek, bir kıvanç,
gizliden gizliye bir kibir siner bakışlarına.
"Aşıklar kibirli olur" demiş şair.
Sevdiklerini fethedilmiş bir kale gibi görmeye kalkarlar.
Bense hayat boyu susmaya razıyım, o kibiri gözlerinde görmektense.
"Böyle adama
Yaklaşmaz hiçbir güzellik
Doğduğu günden beri kalbinde bir delik,
Almak için bütün sızıları içine."
Oğuz Atay tanısa, seni anlatmak için söylerdi bunları.
Bütün sızıları içine çeken adamsın çünkü.
Bir de beni almanı istemem o delik kalbine.
*
Uzaktan sevmek daha güzeldir bazen.
Ne incitir, ne acıtır.
Ne yaralar ne kanatır.
Gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun,
varlığıyla huzur bulduğun bir denizin yakınında yürümek gibidir böyle sevmek.....
Uzaktan sevmek en güzelidir bazen.
uzak diyarların sürgünü, yaslı;

kaldırımlarını süslerken derin yalnızlık.

aşk; bir yok adı(n) saklarken içinde,

terket bu şehri, zaten belki de hiç olmadı...



şimdi sürgüne vur kendini, kaldırımları süslerken derin yalnızlığın... yâkûtî bir renge bürünürken gece; aşk can çekişiyor, sen kalabalıklara karışıyorsun... ve fakat; çilekeştir gece. boyarken rengini başka bir renge, ki; gece doğum anı gibi, acılı ve bir o kadar sancılı bir güne terkedecektir kendini. gecenin hüzünlere boyanmış başka bir renginde; ben hicret ediyorum, sen orada olmuyorsun...





aşk; hüsrân ve aşk adına ne sölemişsem hepsi yalân... gelmediysen ve gelemediysen suçu değildir yolların. dövünmek vakti o an ve belki de ağlamaktır; kendini yalanlarıyla boyadığın, yalanlarına adadığın işte hayat! şimdi gözü yaşlı/yaslı; bir yalana daha inanıyorum, sen ağlıyorsun....



dövün; işte yalanlara bezenmiş hayat!

bir dönemeç daha uzaklaşıp gitmekte.

kim, ne demiş, heyhat; neler söylenmiş?

doğrudur her yalan işte bir o kadar gerçek.





vefâdır aşk için çekilen her çile ve çilesini kaybetmişse her soluk adımladığın aşk; bir kalemde silip gitme vaktidir o an / ve gözü yaşlı arkana bakarken bana uzaklaşan yollarda, ben herşey oluyorum, sen hiç kimse...



bir şair yaşarken de ölürken de hiç kimse'sizdir... ki; bir o kadar kalabalıklardan uzakta yalnızlığa karışan ömrünün her noktasında hiç'liği yazarken bir o kadar herşeye karışmaktadır. şimdi öldürüp gitmek lazımdır aşkı / şimdi terketip gitmek lazım bu şehri / şimdi ölmek lazımdır / belki?...
Özledim seni...
Ayrılık yüreğimi karıncalandırıyor nicedir...
Beynimi uyuşturuyor özlemin...

Çok sık birlikte olamasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca ay içimi nasıl ısıttığını yeni yeni anlıyorum.
Yokluğun, hatırlandıkça yüreğime saplanan bir sızı olmaktan çıkıp sürekli bir boşluğa dönüşüyor.
Sabahlara seni okşayarak başlamaları, akşamları her işi bir kenara koyup seninle başbaşa karşılamaları özlüyorum; oynaşmalarımızı, hırlaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, kaçamak tatillerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu küskünlüğünü...
Nasıl da serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne yumuşak, bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken... Bilsen, ne zor gitmen gerektişini bile bile "Kal" demek sana...

Ne zor, senin için ebedi mutluluğun beni unutmandan geçtişini bilmek...
Gitmeni asla istemediğim halde, buna mecbur olduğumuzu görmek ve sana bunları söyleyemeden "Git artık" demek."Beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksin mutluluğa" demek sana ne zor...

..Sesimi, kokumu çekip alıvermek beyninden; sesin, kokun hala beynimdeyken...
..Seni görmemek ve belki yıllar sonra karşıylaştığımızda bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...

..Yeni bir sevdayı kesinlikle yasakladığım kalbime söz geçirmek...
..Ve sonra kendi ellerimle bindirip seni yabancı bir arabanın arka koltuğuna, birlikte güneşlendiğimiz onca yazı, yanyana titreştiğimiz onca kışı, paylaştığımız bunca acıyı, onca kahkahayı ve bütün o uzak yeşillikleri katıp yorgun bedeninin yanına, arkandan pişmanlık gözyaşları dökmek ne zor...
..Yokluğunu beklemek, ne zor...

Bunları düşündükçe, şu anda uzakta bir yerlerde üşüdüğünü sezinleyerek panikliyorum. Bütün engelleri aşıp, terk edilmiş caddeleri, kimsesiz sokakları, yalnız bulvarları arşınlayarak sana ulaşmak, sessizce başını okşamak, kulağına sevgi sözcükleri fısıldamak ve yavaşça üzerini örtmek geçiyor içimden...


Paylaştığımız bir mazinin, yitirdiğimiz bir geleceğe dönüşmesinden hicran duyuyorum.


Gizli gizli hüzünlendiğim akşamlardan birinde, terketmişlere özgü bir terk edilme korkusunu da yüreğimin derinliklerinde duyarak sana koşmak, yaptıklarım ve daha çok da yapamadıklarım için özür dilemek ve "Dön birtanem" demek istiyorum:


"Geri dön... canın seni bekliyor..
Ilık bir rüzgar esti, Nereden geldi bilmiyorum...nereye gidiyorsun diye sordum..
Özlenen herşeye dedi..Aklıma sen geldin..
Çünkü özlenen bir tek sendin...
Eger insanlara boş elimi uzatır ve birşey alamazsam çok üzücü;Ama asıl ümitsiz durum;Dolu elimi uzatıp kabul edecek kimseyi bulamamamdır...
Hiç yüz vermedim güneşe bugün..
Resmini gösterip hava attım çiçeklere..
Adını zıpkınla kazdım göğün en yüksek yerine...
Bir de SENİ SEVİYORUM diye bağırdım duydun mu?
Hayalin hafızamdan silinene kadar, Izdırabın saçlarım dökülene kadar, Ağlamaktan gözlerim kör oluncaya kadarHer dakika Seni Seveceğim...
Sen hiç Buğulanmış cama "SENİ SEVİYORUM" yazıp,Harflerin arasından dışarıyı seyrederek,Kar taneleri altında Sevdiğini hayal ettin mi??
Seni ne yağmurlar, seller koparabilir kalbimden,Ne de deli gibi esen fırtına,
Çünkü bir ağacın toprağa kök salması gibi bağlandım sana..
Kulaklarım sessizliğe, gözlerim sensizliğe,Gönlüm katlanırsa derde, Anlamı yok yaşamanın.
Nefes almak boşuna.. Senin olmadığın yerde ...
Bulutların gözyaşları pencerene vururken,Düşlere daldığın bir gecede,Hangi hayaller sana uyumayı unutturuyorsa,Gelecek sana onları yaşatsın...
İçinde öyle UMUT taşı ki Onu senden kimse alamasın.
Gözlerin hep gülsün, mutluluğu hep sende arasınlar.
Ama onu kalbinde öyle sakla ki, Gerçekten isteyen bulsun...
Her aya bakışında beni hatırla, Yıldızlar gözlerine takılırsa,Gözlerine baktığımı sakın unutma,
Bir yaprak düşerse avuçlarına, Ellerimdir sakın bırakma....
Hayatın bir sevgi öpücügü kadar doyumsuz,Sevinç gözyaşları kadar güzel,Seven bir kalp kadar heyecanlı,Aşkın dokunuşu kadar masum,Bir gül kadar gururlu olsun...
Aşkın Kalbindeyse.. Mutluluğun elindeyse,istediğin iki kelimeyse SENİ SEVİYORUM...





ay.JPG
Ben yine aynı ben, sana tutsak...Yine sana aşık,yine sadık ve yine
USLANMAZ BİR BEKLEYİŞTE...
Dedim ya ben yine aynı ben!


Sevgilerin daim olması dileğiyle,güzeldi,teşekkürler.
Uzaktan sevmek daha güzeldir bazen.
Ne incitir, ne acıtır.

Ne yaralar ne kanatır.

Şarkıda olduğu gibi,seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli,,,keyifle okudum,güzeldi.,teşekkürler.
Aminnn teşekkürler.....
Rica ederim beğenmene sevindim...
aşk; bir yok adın saklarken içinde,
terket bu şehri, zaten belki de hiç olmadı...

bir şair yaşarken de ölürken de hiç kimse'sizdir...
Çok anlamlı satırlar,teşekkürler...
Sayfalar: 1 2