05-17-2010, Saat: 12:28 AM
Anlatıcak çok şeyim olurdu
Giden hep senken!
Susucak sepeblerim olurdu.
Sen hiç dönmezken!
Sende ki ufak bi kız...
Bende ki şaşkın çocuktu..!
Şimdi çek yanağımdan ellerini
Dokunma yangınıma..
Yaklaşma..!
Yoksa vururum beni..!
Hiç acımam da iyi bilirsin
Bedenimden çıkarıp benliğimi
Tek celsede kırıp kalemimi
Kapına bırakırım cesedimi
Yaklaşma..!
Yoksa vururum beni..!
Pencerendeki düşlerde kurtaramaz bizi..
Ölüme kurduğun pembe hayallerde..
Sâhi..!
Benim hayallerim nerde?
Hangi boş ânımdan
Hangi vakit çaldın onları sol yanımdan
[SIZE=5]Yangınımdı sol yanımda ki yarınlarım..!
Yarınsız.. Yarım bıraktın...
Yârmıydı yoksa adın
Adın değilmiydi bana bıraktığın en büyük acın
Dualarımdın...
Ulaşamadığım...
Kavuşamadığım...
Savrulup küllerine tutuşamadığım dualarımdın...
Şimdi dualarım da kaldı yarım..!
Yaklaşma..!
Ellerinden kayar
Soğuk bir aşkın tepeleri...
Avuçlarım kanar
Bu aşk böyle bitmemeli
Kenarındayım hayatımın
Artık düşünmemeli
Yaklaşma..!
Yoksa vururum beni..!
Kimse bilmez yere yıkılmış bedenimin yerini
Cesedim üşür şakağım da erir kar taneleri..
Kaybolurum kışın beyazında
Kaybolurum...
Kara karışmış karmaşık duygularımın altında...
Altedemediğim bir yanlızlığım vardı aslında..!
Aslında... Çok eksiğim vardı
Tuallere çizdğim satırlarda...
Susakaldığım hece aralarında..
Ünlü ünsüz...
Benzeşir olduk renklerin arasında..
Ama tek eksiğim sendin hâla..!
Donuklarda.. Soluklarda...
Soluk soluğa bıraktığım spatulamın ucunda...
Yansımasını vururken mavinin dalgalarına
Pek çok eksiğim vardı hâla..!
Fırçamı çarptım dağların yamaçlarına..
Koskoca dağ avuçlarımda ya !
Şimdi dağları da ağlatırım bu ayrılığa
Ceylanları da kaçardı pınarlarından...
Nasılsa benim ya bu dünya !
Bulutlarını da maviye boyardım
Dağ evini de yok sanmayın !
Onu da dağların ardına saklardım..
Saklımdakilerdi zaten tuale yazdıklarım
Aklımdakilerdi sebebsiz yere sakladıklarım...
Şimdi git burdan...
Aklımda sakladığım diğer yarım...
Git ki unutması gerek seni bu canım..
Git işte annecik
Git ki unutması gerek seni bu yavru ceylanın..
Dönme geri... Bakma geri... Unut beni..
Ve yaklaşma bir daha sakın..
Yaklaşma..! [/SIZE]
Yoksa vururum beni..!
Hiç acımam da iyi bilirsin
Bedenimden çıkarıp benliğimi
Tek celsede kırıp kalemimi
Kapına bırakırım cesedimi !
Yaklaşma...! Yoksa...
Giden hep senken!
Susucak sepeblerim olurdu.
Sen hiç dönmezken!
Sende ki ufak bi kız...
Bende ki şaşkın çocuktu..!
Şimdi çek yanağımdan ellerini
Dokunma yangınıma..
Yaklaşma..!
Yoksa vururum beni..!
Hiç acımam da iyi bilirsin
Bedenimden çıkarıp benliğimi
Tek celsede kırıp kalemimi
Kapına bırakırım cesedimi
Yaklaşma..!
Yoksa vururum beni..!
Pencerendeki düşlerde kurtaramaz bizi..
Ölüme kurduğun pembe hayallerde..
Sâhi..!
Benim hayallerim nerde?
Hangi boş ânımdan
Hangi vakit çaldın onları sol yanımdan
[SIZE=5]Yangınımdı sol yanımda ki yarınlarım..!
Yarınsız.. Yarım bıraktın...
Yârmıydı yoksa adın
Adın değilmiydi bana bıraktığın en büyük acın
Dualarımdın...
Ulaşamadığım...
Kavuşamadığım...
Savrulup küllerine tutuşamadığım dualarımdın...
Şimdi dualarım da kaldı yarım..!
Yaklaşma..!
Ellerinden kayar
Soğuk bir aşkın tepeleri...
Avuçlarım kanar
Bu aşk böyle bitmemeli
Kenarındayım hayatımın
Artık düşünmemeli
Yaklaşma..!
Yoksa vururum beni..!
Kimse bilmez yere yıkılmış bedenimin yerini
Cesedim üşür şakağım da erir kar taneleri..
Kaybolurum kışın beyazında
Kaybolurum...
Kara karışmış karmaşık duygularımın altında...
Altedemediğim bir yanlızlığım vardı aslında..!
Aslında... Çok eksiğim vardı
Tuallere çizdğim satırlarda...
Susakaldığım hece aralarında..
Ünlü ünsüz...
Benzeşir olduk renklerin arasında..
Ama tek eksiğim sendin hâla..!
Donuklarda.. Soluklarda...
Soluk soluğa bıraktığım spatulamın ucunda...
Yansımasını vururken mavinin dalgalarına
Pek çok eksiğim vardı hâla..!
Fırçamı çarptım dağların yamaçlarına..
Koskoca dağ avuçlarımda ya !
Şimdi dağları da ağlatırım bu ayrılığa
Ceylanları da kaçardı pınarlarından...
Nasılsa benim ya bu dünya !
Bulutlarını da maviye boyardım
Dağ evini de yok sanmayın !
Onu da dağların ardına saklardım..
Saklımdakilerdi zaten tuale yazdıklarım
Aklımdakilerdi sebebsiz yere sakladıklarım...
Şimdi git burdan...
Aklımda sakladığım diğer yarım...
Git ki unutması gerek seni bu canım..
Git işte annecik
Git ki unutması gerek seni bu yavru ceylanın..
Dönme geri... Bakma geri... Unut beni..
Ve yaklaşma bir daha sakın..
Yaklaşma..! [/SIZE]
Yoksa vururum beni..!
Hiç acımam da iyi bilirsin
Bedenimden çıkarıp benliğimi
Tek celsede kırıp kalemimi
Kapına bırakırım cesedimi !
Yaklaşma...! Yoksa...