:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Ayrılık Acısı
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
İnsanların birbirini tanıması için en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır”, der Dostoyevski…
Veda acısı, kabuğunu soyar insanın; yıldızını kazıyıp çırılçıplak ortaya serer.
Birlikteliğin örttüğü tüm kusurları ayrılık sergiler.
Bir ayrılık arifesinde helalleşilir ve o an hakiki tabiatlarıyla yüzleşilir.
“Ölene kadar” diye söz verilmiştir, ama “ölüm yolunda” başka tercihler belirmiştir.
Kararsız prensesin vicdanı azap çekerken 7 cücelerin somurtkanı “aklını başına al” diye fısıldar kulağına; haytası ise “kalbinin sesini dinle” diye cekiştirir eteğinden.
Hep hayran bakan gözlere, hatalar takılmaya başlar.
“Ama”yla biter alelade iltifat cümleleri: “Sen iyi bir insansın, ama arkadaşlarin kötü”, “Seni seviyorum, ama bu ilişkide mutlu değilim”, “Ben başka türlü bir beraberlik düşlemiştim” vs..vs..
Sonra gelsin uykusuz geceler… bir türlü karar verememeler… Ruhen gidip gelmeler… “Hele biraz daha zaman geçsin” diye nikah ertelemeler…
Birlikteymiş gibi yaparken, sevecek başka yüzler, yüzecek başka denizler kollamalar..

“Aslında bütün bunlar bizim iyiliğimiz için”e kendini kandırmalar.
Sonrası hep aynı:
Bekleyenin “Hani sonbaharda buluşacaktık. Hazan geldi geçti, sen gelmez oldun” sızlanmaları…
Bekleyenin “Geliyorum az kaldı” oyalamaları…
Bittiğini bile bile işi uzatmalar; söyleyemedikçe hepten batağa saplanmalar… Terke makul bir gerekçe ararken hepten çarşafa dolanmalar… Veda konuşmasında süslü iltifat cümlelerinin arasına, o cümleleri
hiçleştiren mayınlar serpiştirmeler…
Üzgün görünmeler… bağış dilenmeler… “…ama kaçınılmazdı” demeler…
“Sözünden caydın” yakınmalarını “Sen de eski sen değilsin. Degişmişsin” diye göğüslemeler…
…asıl kendinin değiştiğini bilmezden gelmeler…
Ve son sahne:
Terk edenin o mahçup “Gönlüm başkasında” itirafına karşılık terk edilenin kırık çalımı:
“uğurlar olsun! Ben yoluma devam ediyorum”.
İhanetler hep böyledir: İlki, bir yenisine gebedir; ikincisi daha az acı verir.
Ondan sonra dur durak yoktur: Güvenilmez aşık, sevdikçe kıran, gezdikçe ardında bir kırık kalpler mezarlığı bırakan bir dervişe döner.
Artık acılara hapsolmuştur: Buluşmak istedikçe ayrılacak, birleşmeye çalıştıkça parçalanacak, sonunda terk ettiklerinin “ah”ı tutup terk edildiğinde mukadder yalnızlığına kapanacaktır.
Birlikteliğin örttüğü tüm kusurları ayrılık sergiler.

Bana kalırsa çok güzel bir yazı bu .. yalnız benim yorumlarım eksik..

Birlikteliğin örttüğü tüm kusurları görmek isteyen bir çift düşünemiyorum.. kusurmu o bile bi başka gelir insana eğer ki o kusursa .. bu sergiyi en son ilk okulda okula yardım diye toplanan kermeslerde görmüştüm oda ayrı bi konu tabi herneyse..
Hele biraz daha zaman geçsin” diye nikah ertelemeler…

Gönül ister bugün olmasını hayatının sonuna kadar beraber yaşamayı.. ama bazen hayat istemez bunu çünki bir sürü etkenin altında kalmıştır örneğin çığ düşmüştür yola o çığı temizlemesi gerekir belkide..
Buluşmak istedikçe ayrılacak, birleşmeye çalıştıkça parçalanacak, sonunda terk ettiklerinin “ah”ı tutup terk edildiğinde mukadder yalnızlığına kapanacaktır.

1 dakika bile kaybeden bu yolda çok şey kaybeder koynunda..


bitti bu kadar =)