:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Geç-miş-im !
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Bir merdivenin en başındaki basamaklarından birindeyim...
Saymadım hiç bu kaçıncı!

Dile geldikçe sol yanım adım adım,sanki daha da güven veriyor bana benim varlığım!
Bazen bir söz,bir hece belki..
Mesela seslenirken bana ilk çıkan ağzından gibi!

Haydi koş diyor,yakala,çık merdivenin en yükseğine...
-Çok yüksek- diyorum,-nefesim yetmez bu kadarına- !
Aşk diyorsun,nefesin kesilmesi değil midir aslında!

İnanıyorum sana....
Yüreklice!
Hani o en çocukluğumdaki gibi,
Masumca..

Sana !
Bana !
Bize !

Koştukça,iz sürdükçe peşinden,ütopik bir hal alıyorsun sonra..
Hani ne kadar uğraşırsan uğraş,parçala kendini,diren,arzula,inat et...
Hiç gerçek olmayacak olanından işte!

Olurken ve sanki yaşanmış gibi biterken tüm bunlar,olmadığın,varolduğuna inanmaktan uzaklaştığım her anda,hiç olmayacak zamanlarda ortaya çıktığın,aşık ettiğin sonra nefret uyandırdığın,sıcaklığının şevkat olduğunu sanıp da yanıldığım ve üşüyünce sayende buz gibi gerçeğe uyandığım sen,aslında yoktun ki hiç oldurmaya çalıştığım herhangi bir yerde!

Sadece geç farkettim ben bunu,ne acı..

Sandım ki,
Gördüm seni...
Baktım ve gördüm yani!
Ayırdedebilmek baktığını ve gördüğünü ne büyük bir şans aslında!

Baktın bana..
Baktın ve kör oldun sonra sanki adeta!

Anlatmak istedim sana çığlık çığlığa,
Yüreğimde ki ateş parçaları dilimde diye!!

Bir imkansızken yaşanan,
Ben inandım,
Sonra belki gerçekten sende duydun sandım,en içerinden!


Ahh aşk....
Ne zor bilmek seni ve sindirmek içe en yok görmelerden!


Sana tutulan canım gibi,
İlk çıktığında karşıma hani,
Gözlerine dalıp da yola çıkan,
Gözlerine misafir gözlerimin gördükleriyle bakmak sana en tutkulu hallerimle...

Herşeyin,hani o gerçek bildiğim,olduğuna inanırsan sen,bende burdayım demek gibi içten olduğu,hayallerin pembe döndüğü,umut kırıntılarıyla bezenmiş bir sevdaya benzedin sonra sen!

San-dım...


Ve bir gün,düştüm!
Gerçeğin en ortasına..

Yaralandım..

Kanadım..

Yandım..

Yanan yaralarımı sonra,gözyaşlarımla islattım!
Acının en hastalıklı halini enjekte ettim damarlarıma..
Yapan bendim ya ne geldiyse başıma,bulanda ben oldum o en hastalıklı halimin panzehirini bir başıma!

Alıp da elime makası kestim ne varsa mevcudiyetine ait hafızamda...
bir bellek,belki göze batan boşluklar var...
Ama neler gelip de geçmedi ki hayat sayfamdan..

Yani uyandım ben!
Ve düştüğüm gerçek,kucaklarken beni hoşgeldin kendine naralarıyla,mutluydum çok!

Tüm karabasanlarımı,çetrefilli bütün bulunma hallerimi,seni belki adam eder diye umudettiğim bütün ikinci el duygularımı bırakmayı unuttum sanma sakın sana!

Benim geçtiğim yollardan geçeceksin daha..
Düşe kalka hemde!
Kalacak sol yanın,yara bere içinde hemde!
Ve adım neyse işte öyle eminim,hep bomboş olacak dört yanın!

Ve yazık sana son lafım,
Başaracağım sanıyorsun ya hani,
Sen öyle san aklı başka yanına kaçmış
Geç-miş-im !



alıntıdır...