:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Bir arkadaşa e-mail
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Selam tatlı bela küçük hanım,

insanoğlu teknolojinin gelişmesiyle birlikte alışkanlıklarını da değiştiriyor, bir zamanlar uzakta bulunan sevdiklerimizden haber almak için günlerce beklenirdi, oralardan birileri gelir mi diye. Sonra uzun bir dönem sevdiklerimiz ile aramızdaki bağı koparmamak için gece gündüz çalışan ve küçük bir haberi uzaklara götürmeyi, insanların; sevinçlerini, üzüntülerini, hayallerini, umutlarını satırlar arasında birleştirmeyi görev edinmiş insanlar vardı hayatımızda, onlara postacı adını vermiştik, ama birçoğumuz yaptıkları görevin kutsallığını mükemmelliğini göremedik…

Göremedik ki, gelişen teknolojiye boğun eğmelerine göz yumduk, onların bizler için yaptıklarını bir hiçmiş gibi bir kenara fırlatıp attık ve onları tarihin tozlu, çürümüş sayfalarına minnacık, hiç hatırlamayacağımız bir anı olarak yerleştirdik... Çünkü artık e-mailler vardı hayatımızda, sevdiklerimize sözlerimizi mekanik boyuta taşımıştık, satır aralarından soğuk bir ekrana dökülmüştü tüm her şey, tüm duygularından arınarak. Evet, kabul ediyorum, eskisine göre daha kullanışlı, daha hızlı, ama sizlerde kabul edin ki, bir o kadarda ruhsuz artık her şey...

Teknolojinin en büyük hamlesiydi telefon, postacıların yenilgisinin habercisiydi bu teknoloji, uzakları yakın ediyordu bir saniyede, sevdiklerimiz bir tuşun ucundaydı artık, her ne kadar sesleri mekanikleşmiş olsa da, nasıl olduklarını öğrene biliyorduk anında ve paylaşabiliyorduk her şeyimizi aradaki kilometrelerce mesafeye aldırış etmeden ve günlerce hatta aylarca beklemeden.

Postacılara ne mi oldu? Bir zamanlar yolunu dört gözle beklediğimiz o insanlara, şimdilerde "inşallah gelmez" diye dua eder hale geldik... Çünkü artık eskisi gibi uzakları birleştirmiyorlar, insanların yüzüne bir tutam mutluluk getirmiyorlar, getiremiyorlar... Artık borçların, mahkeme celblerinin, ihtarnamelerin... Kısaca mutsuzluğun, kederin, üzüntünün habercisi oluverdiler... Gelişen teknoloji onların kutsallığını da alıverdi ellerinden, hem de hiç acımadan.

KEŞKE, bu satırları donuk ruhsuz bir bilgisayar ekranından değil de... Kendi el yazımla yazdığım ve yazarken kendimi de kelimeler ile üzerine işlediğim, küçük ama taşıdığı yükün değerini bilircesine ağır ve içten olduğu için sıcacık bir kâğıttan okuyabilseydin... Keşke. Ama bizlerde postacılar gibi yenik düştük teknolojiye...


Tekrar dan selam Tatlı Bela Küçük Hanım,

ben iyi olmaya çalışıyorum, terk edilmişliği yaşadığım bu koca şehirde, seninle, sizler ile yaşadığım hatıraları tekrar yaşıyorum yürümeye aşina olduğum yollarda... Değişen zamanı izliyorum kuytu bir köşede, akıp giden hayatları ve hayatımı.

Böyle olmasını istediğimi hiç hatırlamıyorum, sevdiğim insanların gitmelerine izin vermemeliydim galiba ya da giderlerken benden bir parça almamalıydı insanlar. İnsan bir başka üşüyor yalnızken, daha çok bakıyor yollara, daha bir heyecanlı koşuyor çalan kapıya veya telefona, yalnızken daha bir büyük oluyor hayal kırıklıkları, daha çok acıtıyor zaman... Ve insan yalnızken anlıyor sevdiklerinin aslında ne kadar değerli olduğunu ve insan yalnızken anlıyor onlar ile ne kadar az zaman geçirdiğini... Ve insan yalnızken istiyor zamanın geri dönmesini... Ve insan yalnızken.

Hayatım bu çıkmazdan çıkamazken, bir başka çıkmaz ile karşılaşıyor. Durumları biliyorsun, değişen bir şey yok... Ama merak etme mücadelem devam ediyor Smile) müsadenle bu mevzuu kapatmak istiyorum.


Onun dışında üstteki paragraf dan da anlaşıldığı gibi halen yalnızım. İnsanın kendisini anlayacak, birçok noktada kendisi gibi düşünecek birisini bulması zor oluyor, hepsinden öte, yanında kendimizi gerçekten rahat hissedebileceğimiz, onunlayken tüm gerçekliğimiz ile kendimiz olabileceğimiz bir insanı bulmak gerçekten çok zor... Evlilik bundan dolayı kutsal olsa gerek Smile)

basit ve monoton bir hayatım var bu aralar, sanırım herkesin öyle Smile) düşünebiliyormusun yaw ben anlatılmaya değer konu bulamıyorum Sad(

kendine çok iyi bak tatlı bela... Umarım aramızda ki mesafeler, yaşadığımız hayat birbirimizi unutmamıza sebep olmaz, her ne kadar çok az görüşsek de hatıraların arasında dolaştığın bir anında, küçük ama mutluluk dolu bir anı olarak hatırlanmam dileğiyle...

Hayat bizi karşılaştırana kadar, hatıralarda görüşmek üzere.



[FONT=&quot]
[/FONT]