:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Hülya öğretmen bırakmadı
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Konya'da bir lisede öğretmenlik yapan Hülya Özkalp, babasını çok küçük yaşlarda kaybettiğini, annesinin desteğiyle büyüdüklerini söyledi. Özkalp, sevgi yönünden hep bir tarafının eksik olduğunu, bu nedenle öğrencilik yıllarında Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde kalan çocuklarla yakından ilgilendiğini belirtti.
Öğretmenlik yapmaya başladığında da bu alışkanlığının sürdüğünü ifade eden Özkalp, şöyle devam etti:

“Bu yuvalarda yıllarca gönüllü annelik yaptım. 4 yıl önce Konya İl Sosyal Hizmetler 0-6 Yaş Çocuk Yuvası'nda kalan Onur ile tanıştım. Ailesi tarafından kardeşiyle birlikte sürekli yalnız bırakılan Onur'u komşularının ihbarı üzerine polisler kurtarıp yuvaya vermiş.”

Selçuk Üniversitesi Sağlık Hizmetler Meslek Yüksek Okulunda öğretim üyesi olan eşi Yrd. Doç. Dr. Birol Özkalp ve iki kızıyla konuştuktan sonra şu anda 9 yaşında olan Onur'un gönüllü anneliğini yapmaya karar verdiğini belirten Özkalp, şunları kaydetti:

“Onur'u bir hafta sonu eve getirdim. Geri dönüşte 'Ne olur beni bırakma Hülya anne' diyerek ağlamaya başladı. Yasal kurallar çerçevesinde yuvaya götürmek zorundaydım. Ancak bu durumdan ben ve ailem çok etkilendi. Ben tekrar yurda gelene kadar hiç yemek yememiş. Sürekli ağlamış. Yurdun müdürüyle konuşup Onur'un bizden ayrılmaması için koruyucu ailesi olduk. İlk bizimle kalmaya başladığında bir süre sorun yaşadık. Kolunda yanık izi olan Onur'un sıcak su fobisi var. İlk geldiğinde hiç konuşmuyordu. Sürekli başı yere eğik yürüyordu.”

Onur'un içe kapanıklığını ve hareketlerini bir psikolog yardımıyla düzelttiklerini belirten Özkalp, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Onur hasta olduğunda günlerce aç susuz onun başında bekledim. Amaç bir bireyi daha topluma kazandırabilmek. Biz onun annesi ve babasıyız. Onur, her şeyin farkında. Yaşadığı kötü olayların hepsini biliyoruz. Bizimle paylaşıyor. Biz sağ oldukça Onur'un eğitim hayatından, her şeyine ilgileneceğiz. Ablaları ve bizimle çok mutlu.”

Özkalp, insanların koruyucu ailelik konusunda daha da çok bilinçlenmesi gerektiğini, toplumun yararı ve öksüz bırakılan çocukların geleceği için bunun şart olduğunu söyledi.

Küçük Onur ise yaşadığı olayların hepsinin farkında olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

“Ben anne, babam ve kardeşlerimi çok seviyorum. Eski evimdeyken günlerce aç kaldım, hep ağladım. Annem bizi bırakıp giderdi. Komşular da pencereden ekmek verirdi. Ancak Hülya annem bana her şey aldı. Beni engelli ağabeyimin de bulunduğu yurda da götürüyor. Ağabeyime çikolata alıyorum. O da bu duruma çok seviniyor.”

YURT MÜDÜRÜ

Konya İl Sosyal Hizmetler Müdürü İzzet Güneş, yaptığı açıklamada, devletin aileleri tarafından terk edilen ya da yuvaya teslim edilen çocuklar için bugüne kadar birçok çalışma yaptığını söyledi.

Bunlardan birisinin de karmaşık ve sorunlu olan bir dönemde özenli davranılarak çocuğun bu dönemi örselenmeden geçirmesini ve normal hayatını devam ettirmesini sağlamak amacıyla uygulanan “Koruyucu Aile” projesi olduğunu belirten Güneş, “ Amaç çocukların aile ortamından kopmaması. Bunun için çaba harcıyoruz. İlerde böyle bir özlemi çekmemesi için bu uygulamaya gidildi. Devletin imkanları bu çocukları yetiştirebilecek kadar iyi. Ancak bir çocuk için aile ortamı her zaman farklı” dedi.