:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: emre ayDın.
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Emre Aydın’ı hüzünlü ve içe işleyen şarkıların sahibi yapan ‘yalnızlık’ temasını köşe bucak kavramış olması. Kah ‘Sil gözünün yalnızlıklarını…’ diyor, kâh yalnızlığına ‘afili’ gibi sıfatlar ekliyor; Emre Aydın, yalnızlığı iyi biliyor. Röportajı okumak isteyenler, önce rezervasyon lütfen… “Sakın ağlama tanıdık yalnızlık… Evelallah tanıştık evvelden…” “Bir de sen bırak beni, unut gittiğin bir yerde. Kim kaldı ki, çok büyüdüm sayende…” “Sil gözünün yalnızlıklarını, o an fısılda duvarlara adımı… Bin bıçak var sırtımda, biniyle de adaşsın, her biri hayran sana…”


Bu sözler yalnızlığı bize sevdiren Emre Aydın’a ait. Uzun zamandır içli cümlelerden uzak kalan müzik dünyasına özlediği kompozisyonları hediye eden Emre Aydın gösterişli yalnızlığını yeni albümüyle gözler önüne seriyor. Aydın, ilk olarak 2002 Sing Your Song yarışmasının galibi 6. Cadde grubunda kendini gösterdi. Birtakım talihsizlikler sonucu dağılan gruptan sonra yoluna yalnız devam eden Emre Aydın, “Afili Yalnızlık” albümüyle müzik listelerine adını tekrar yazdırdı. Dokunaklı şarkı sözlerine, dokunaklı ses tonu eşlik edince, albümü dinleyenler “Bu adama ne yapmışlar da bu kadar dertli?..” demekten kendini alıkoyamadı. Dertli sanılan adam, gösterişli yalnızlığın sahibi Emre Aydın’la konuştuk, yalnızlığını paylaştık, hatta daha sonra yalnızlığı başı boş bıraktık. Melankolik adamdan melankolik albüm “Afili Yalnızlık” dinleyenlerin içini giderek daha çok acıtıyor. Dinleyin, yalnızlığı iliklerinizde hissedin…

Albüm hayırlı olsun, hiç çıkmayacak sanmaya başlamıştık. Öte yandan herkes şarkıların çok fazla içe işlediğinden yakınıyor; albümü dinleyip de ağlamayan yok gibi…

Bu şarkıları yazdığım dönem yalnızlıkla ilgili sıkıntıları en çok çektiğim dönemdi. Demek ki yalnızlık çok büyük sıkıntıymış ki, dinleyenler içten bulmuş. Bir de ben dinleyici olarak şarkı sözlerinin ikinci planda tutulmasından rahatsızım. Genelde ilk başta söylenen sözler şarkının ikinci bölümünde de söylenir, diğer yerler müzikle geçiştirilir. Fakat bu, şarkının uzun olması iyi olduğunun kanıtıdır gibi algılanmasın. Biz 6. Cadde albümündeki “Rüyamdaki Aptal Kadın” parçasını 15 dakikada yazdık, çünkü söyleyeceklerimiz bitmişti. Genellikle şarkı sözü yazmaya üşenilir, ama ben dinleyici olarak ikisini de dengeli şekilde duymak isterim. Ve albümde de bunu yapmaya çalıştım.

Seni daha önce 6. Cadde grubundan tanıyoruz. O albüme genel olarak neşeli ve boş vermiş bir adamın ses tonu sahipken, bu albüme ise içimize kazınan duygu yüklü bir ses hakim. Bunun sebebi albümün yalnızlık temasını her şekilde hissettirebilmek miydi?

6. Cadde albümünde belli bir ruh hali yoktu zaten. O albümde melankolik parçalardan tutun da, çingene müziğine benzer bir tarz ve ska ile punk da vardı… Açıkçası o zamanlar bu işi bilmiyorduk ve daha çok acemiydik. 15 günde kaydettiğimiz bir albümdü ve -besteler için konuşuyorum- albümü dinleyenlere bir şeyler vereyim diye oturup düşünmedim.

Vokal performansı olarak da kendi aramızda nasıl çalıyorsak öyle yapalım dedik. Her geçen saat yeni şeyler öğreniyorsunuz. Ciddi bir iş bu ve tutkuyla yaptığım için üzerine düşüyorum. Müzikolojiyle ilgili her şey ilgimi çeker. 6. Cadde’den sonra söyleyiş tarzım oturdu, albümde de bunu yansıttım.

Bir röportajında, “Ağlak bir insanım” demişsin. Emre Aydın’ı hiç gülerken görmeyecek miyiz?

(Gülüyor) Yok canım ya… Kimseyi suçlamak istemiyorum ama, ‘Ağlak bir tarafınız var mı?’ diye soruyorlar, ben de ‘evet var’ diyorum. Gülebilen bir insanım ama ortalamanın üstünde depresif biri olabilirim. Aynı zamanda ortalamanın üstünde melankoliğim. Yaşıtlarım ya da arkadaşlarım dışarı çıkıp eğlenirken, ben evde oturup yeni şeyler bulmayı tercih ederim. Geçenlerde bir grup buldum, dinlerken beni inanılmaz üzüyor, çok kaliteli bir grup. Ama “Aaa Emre, yine ağlamışsın..” durumu da yok yani… (gülüyor)

Son zamanlarda seyrettiğim en iyi kliplerden biri “Afili Yalnızlık” parçasının klibi. Fakat klipte hiç görünmemen insanlarda “Kim bu Emre Aydın?” merakını oluşturuyor. Özellikle mi görünmek istemedin klipte?

Afili Yalnızlık, albümü özetlediği için ilk klip bu parçaya çekilsin istedik. Benim en çekindiğim taraf klip konusudur; çünkü müzikal anlamda arkasında durduğunuz şeyi sergiliyorsunuz. Eğer klip, şarkıyla uyuşmazsa yaptığınız şey heba olabiliyor. Yon Thomas’ı Sing Your Song yarışmasından tanıyorduk, teklif sunduk. Şarkı sözlerini İngilizceye çevirdi. ‘Kör göze parmak olmasın, narsist bir kadının günlük bir kesitini yansıtalım.’ dedi. Aslında her şeyi klip içine gizledik. Dikkatli seyirciler anlasın istedik. Ama hiçbir zaman bu adamı saklayalım, insanlar merak etsin diye düşünmedik. Önemli olan toplumun kalite değerini küçümsemeden adam gibi bir şeyler yapmaktı ve yaptığımıza inanıyoruz.

Bazı kesimler, “Bu adam piyasa oldu, bunu dinlemeyelim herkes tanıyor artık…” tarzında tavırlara bürünüyorlar. Hatta “Liseli kızlar gelip konserlerinde çığlık atar!” diyenler bile var. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun?

Bu tür konuşmaları yapanlar da vakti zamanında birileri için bağırmışlardır. Yani 30 yaşındaki bir adam konsere gelip “Ahh Emre ölüyorum sana!” diye bağırmaz. Yapılanlar o çocukların o dönemi ile ilgilidir ve aslında hassas bir konudur. Eğer böyle bir durum var diye dinlemeyeceklerse kendi tercihleridir. Ama mutlaka “herkes tanıyor artık dinlemeyelim” diyenler olmuştur ya da olmak üzeredir.

Aynı şey Mor ve Ötesi grubunun başına geldi. Birçok dinleyicisi grup tanındıktan sonra dinlememe kararı aldı.

Mor ve Ötesi neyi yanlış yapmış ya da değiştirmiş ki böyle bir tavır takınıyorlar? Aksine müzik kalitelerinin üstüne koyarak ilerlemişler. Bence o insanlar şöyle düşünüyor olabilirler; X grup henüz tanınmamışken ona destek olan ve dinleyen az sayıdaki insandan biriydiler. Kendilerini özel hissediyorlardı ve de aslında özeldirler. Fakat grup tanındıktan sonra bu özel insanlar sevmedikleri birilerinin de destekçisi oldukları gruptan hoşlanmasından rahatsız oluyorlar. Ve gruba tavır koyuyorlar.

Yalnızlığı çok mu seviyorsun, yoksa çok yalnız bırakıldığın için alıştın mı yalnızlığa?

Aslında yalnızlık, kuyruğumuz gibi peşimizde olan daimi bir şey. Sevip sevmediğimi bilmiyorum; ama en azından aramı iyi tutmaya çalışıyorum.


Hikaye şu; 2002 senesinde 1.500 küsur finalisti geride bırakarak, 'Sing Your Song' yarışmasında birinciliği kapan bir ikili '6. Cadde'nin adını duyduk önce. Ardından albümlerini piyasaya çıkartma aşamasında türlü dertler yaşadıklarını öğrendik ve akabinde de plak şirketleri Universal'ın kapısına kilit vurulunca onlar da ortadan kayboldu. Sonra bir gün radyolarda, müzik kanallarında bir 'Afili Yalnızlık' deliliği yaşanmaya başlandı! Pek tabii herkes kadar bizim de merakımızı uyandırdı... '6. Cadde'den tanıdığımız Emre Aydın, bu kadar depresif ve yalnızlık kokan albümünü çıkarana kadar neredeydi, 'Afili Yalnızlık' neden bu kadar çok sevildi? Aslına bakarsanız müzik piyasasına birincilik kazanarak adım atan ama sonra türlü aksiliklerle bir süreliğine geri çekilen Aydın'ın albümünün özellikle sözleri geçer not ortalamasının hayli üstünde.

2002'de 'Sing Your Song Yarışması'nda birincilik alan bir ikiliydi '6. Cadde'. 'Müzik yapıyoruz ve bunu iyi de yapıyoruz o zaman birilerinin de bundan haberdar olmasının vaktidir' düşüncesiyle mi yola çıkmıştınız?

Esasen benim ısrarımla oldu. Çocukluk yıllarımdan beri hayal ettiğim bir şeydi bu 9 Eylül Üniversitesi'nde 4-5 kişi provalara giden, arada sevdiği grupların şarkılarını çalan bir arkadaş grubuyduk. Yarışmanın ilanını görünce; kimseye sunacak olmasam da beste yapıyorum düşüncesiyle, 'elimde bunlar var gelin uğraşalım, ilk 18'e kalan grupların çıkaracağı albümde biz de yer alsak ne güzel olur' diye öneride bulundum. Onur Ela bu fikrimi ciddiye aldı, yarışmaya katıldık ve birinci olduk. Single, albüme dönüştü Bir-iki ay sonra da plak şirketi kapandı. 6. Cadde de o şekilde kalmış oldu.

6. Cadde nelerin altından kalkamadı da şimdi karşımızda solo bir albüm var?

6. Cadde'nin albümü bir süre basılamadı. Bir taraftan barlarda çalmaya devam ederken bir taraftan da İstanbul'da kaldığımız süre içinde bir şey olmadığını fark ettik. İzmir'de okula devam etmemiz gerekiyordu. Onur: 'Bu işi çok seviyorum ama amatör olarak, işin içine başka şeyler de girince bunun stresli bir olay olduğunu anladım artık yapmak istemiyorum' dedi. Bense devam etmek istiyordum. Bunun sonucunda da Emre Aydın olarak devam ettim.

Böyle bir ayrıma mı geldiniz yoksa zaten, gittiği yere kadar fikriyle mi yola çıkmıştınız?

Evet! Ben de çok zor zamanlar geçirdim, yıprandım. Sinir bozukluğunun, şanssızlığın haddi hesabı yoktu bir dönemler. Ama bu işi tutkuyla mı yoksa hobi olarak mı yapıyorsunuz, bunun ayrımını fark ediyorsunuz, ben hakikaten bu işi yapmak istiyordum.

'SABUHA'NIN ROLÜ

'Sing Your Song' türü yarışmalar yeni topluluklara proje imkanı sağlarken bir taraftan da daha tam hazır olmadan iki şarkıyla ünlü olma isteğini körükleyip süreci hızlandırıyor? Ne dersiniz?

Yarışmanın niteliğiyle ilgili aslında. Sing Your Song ilk beste yarışmasıydı. Evet, katkı sağladıkları bir gerçek ama hali hazır bir uygun durum olmasa da albüm piyasaya sürüp bir şeyler kazanalım gibi durumlar da oluşmasına sebep oluyor tabii.

6. Cadde'nin diğer elemanı Onur Eren ne yapıyor şimdi?

Havaalanında çalışıyor, aile babası olma rolünde ilerliyor.

6. Cadde'nin çıkış albümünde Sabuha cover'ı vardı. Sağlam bir çıkış yapmak için şart mıydı?

Sabuha'yla çıkalım gibi bir niyetimiz yoktu. Ama bir taraftan da yarışmanın verdiği bir ödev vardı. Biz, Manga ve Kafein kalmıştık finale ve birer cover yapmamızı istediler! Şunu da inkar edemem, Emre Aydın olarak bir solo albüm yaptıysam kendi şarkımla çıkış yapabildiysem, biraz da o dönemki 6. Cadde albümünün payı var. Ve o albümde Sabuha olmasaydı, benim albümüm de olmayacaktı!

GİTMEK ÜZERİNE

Afili Yalnızlığa gelince Albümün geneline bakınca, özellikle de sözlere, 20'li yaşlar için fazla depresif olduğu söylenebilir.

İki izahı var bunun. Evet, ben biraz depresif biriyim, sıkıntısını yaşıyorum bunun. Dinleyici olarak da bir albümün belli bir ruh hali varsa, o albümü ömrümün sonuna kadar dinleyebilirim. Kendi albümümde söz ve sound olarak bütünlük olsun istedim. Yalnızlık duygusunun hakim olduğu bir dönemdi. Hem arkadaşlarımdan uzaktım hem de ilişki bitiminde gelen yalnızlık psikolojisini yaşıyordum. Tabii bir de insanın doğuştan da yalnız olduğuna dair düşüncelerim vardı hep Birkaç alt başlık belirledim 'gitmek-kalmakla' ilgili, sonuçta bütün olarak bir şey yapmaya çalıştım.

Umay Umay cover'ı var albümde. Onun da albümün genel havasına gayet uygun olduğu ortada.

Bu başlıklar ve cover'ı da buna uygun olarak seçtim ki, çok severim Umay Umay'ın 'Hareket Vakti'ni. 6. Cadde albümünde yer alan 'Git' de düzgün bir kaydı olması gerektiğini düşündüğüm bir şarkıydı. Tabii sözlere dikkat edenlerin fark edebileceği şekilde şarkılar arası gönderme durumu da söz konusu.

Şebnem Dönmez'in de katkısıyla, 'Afili Yalnızlık'ın klibinde de aynı depresif etki devam ediyor.

Yon Thomas klibe bir senaryo yolladı ve hayran kaldık. Haysiyetli bir duruşu olan hem de oyunculuğunu beğendiğimiz Şebnem Dönmez de, klipte rol alması için götürdüğümüz teklifi kabul etti.

'Kendi kendine aşık olan bir kadın' olarak tanımlanmış klibin teması. Bir taraftan da 'kendi kendine aşık olan bir kadına aşık olmuş, bir adamın' da hikayesi gibi şarkı.

Evet, bu yorumu daha önce duymamıştım, güzel bir tanımlama Güzel ama narsist bir kadının bir gününden kesitler var hikayede aslında
Albümde Manga'dan Cem Bahtiyar, Gripin'den İlker Behiç ve Vega'dan Tuğrul Akyüz'ün de katkıları var. Aynı plak şirketiyle çalışıyor olmak dışında nasıl bir bağ söz konusu?

Aslında müzisyen-plak şirketi kurumsal yakınlığından çok, alternatif bir şeyler üretmeye çalışan bir avuç insanın birbirine iyi niyetle destek olduğu bir durum söz konusu!

Sadelik basitlik anlamına gelmiyor. Albümde hem Türk kulağına yatkın sesler hem de brit-pop etkisini yakalamak mümkün Yalınlık kavramı yitiriliyor mu müzikte?

Yalınlık ustalıktır bana sorarsanız. Yalınlık derken kırpılmış küçük bir parça sunulmasından bahsetmiyorum. En iyi örnek aslında Aşık Veysel'in Uzun İnce Bir Yoldayım türküsü! Gözleri görmeyen bir adamın akorsuz bir bağlamayla, her zaman var olacak bir türkü yapmasıdır yalınlık Bizim albümde yapmaya çalıştığımız da; ne kadar özetlemeyi becerebilirsek o kadar iyi fikriyle özdeşleşiyor. Hayatın yeterince zor olduğunu düşünen biriyim, sinemada film izlerken bile zorlanmak istemeyecek kadar! Duruluk ve sadelikle, basitlik aynı şey değil. Aksine, ustalaştıkça duruluğa ulaşıyorsunuz.
Emre_Aydn_resimleri_masast_duvar_katlar_posterleri.jpg



000emre4xt2.jpg


14.jpg




saoL ßiLqiLéR için pena Smile
GüzeL ŞarkıLaRı vaR ßu adamın Tongue
bilgiler için sağol şarkıları süperr
Evet yapıyor adam muzik yapıyor gerçekten
bazı mallar gibi anırmıyor muzik yapıyor
ellerine sağLık
teşekkürLer..
PayLa$m İçN TşkLeR... ElLeRnE SağLkSmile