:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Đĵ`qŐĸħλη ĐεЯ кΐ ;
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8
Gözlerimden yaş misali düşüşünü seyrediyorum öylece
Nasıl süzüldüysen içime,aynı şekilde gidiyorsun işte...sessizce

Ne değiştirebilir şimdiden sonra bu kaderi?
Sen mi?
Güldürme beni...Her gidişinde dünyamı bir hiçe çeviren,görmezden gelen hüsranımı...ve uğruna nice ağıtlar yaktığım,nice şiirler yazdığım,adını kalbime kazıdığım...
Sen...?
N'olur güldürme beni haline...
Gelirsen diner sandığım yalnızlık durulmuyor
Meğer kendimeymiş yalnızlığım,ağır geliyor...
Yaralarım onarılmaz artık.Aşkından kurtuldum ya,illa bir iz yapışacak yakama.Çek gölgeni peşimden,inan sensiz daha mutluyum ben...
En acı anlar boğazımda düğüm işte.Ne kadar yutkunsamda,hazmedem iyorum onca kırılmışlığı.Sendeki ise;sadece vicdan rahatsızlığı...
Hiç beklemediğin anda;
vuracağım kalbinin orta yerinden ta...
Aniden gelişin gibi,
Ve gidişin gibi,
Hatta tekrar tekrar dönüşün gibi olacak herşey.
Tüm acılarımı yakıp küllerini göndereceğim sana.
İbret-i âlem olsun diye,çektiklerimi,be ni biraz olsun anla diye,bir daha dönme diye!!!
Gün oldu,devran döndü
Sen niyetlendin bu kez sevdama
Gel bakalım kapıma
Hâlâ açan bir ben var mı ardında?
Üzgünüm...Seni tekrar sevemeyecek kadar ruhsuzum artık
Bu kez de sen anla!!!
Gece, Leyla’yı ayın ondördü
Koyda, tenhada yıkanırken gördü.

“Kız, vücudun ne güzel böyle açık!
Kız, yakından göreyim sahile çık!”

Bakındı etrafına ürkek ürkek
Dedi: “Tenhada bu ses ne olsa gerek?”

“Kız, vücudun sarı güller gibi ter!
Çık sudan, kendini üryan göster!”

Aranırken ayın ölgün sesini
Soğuk ay, öptü beyaz ensesini

Sardı her uzvunu bir ince sızı
Bu öpüş gül gibi soldurdu kızı

Soldu, günden güne sessiz soldu
Dediler hep: “Kıza bir hal oldu!”

Ta, içinden geliyor hıçkırığı
Kalbinin vardı derin bir kırığı

Yattı, bir ses duyuyormuş gibi lâl
Sustu aylarca devam etti bu hâl

Sindi simasına akşamın hüznü
Böyle yatakta görenler yüzünü

Avuturlarken uzun sözlerle
O, susup baktı derin gözlerle

Evi rüzgâr gibi bir sır gezdi
Herkes endişeli bir şey sezdi

Bir sabah söyledi son sözlerini
Yumdu dünyaya elâ gözleri

Koptu evden acı bir vaveyla
Odalar inledi: “Leylâ, Leylâ !”

Geldi köy kızları, el bağladılar
Diz çöküp ağladılar, ağladılar!


Nice günler bu şeametli ölüm
Oldu herkese gizli bir düğüm

Nice günler bakarken dalgalara
Dediler : “Uğradı Leyla, nazara”.
Devriye gezerken gerçekler dışarıda
Hapsi yaşıyorum küçük dünyamda
Alabildiğince özgürlüğü yaşarken
Hüküm bile giymemişim
Oysa infaz gerçekleşmekte
Çoktan sırdaşım olmuş
Gardiyansız duvarlar

Her şeyin bedeli var
Hürriyetin de
Özgürlüğe kanat çırpan
Göklerde martı gibi süzülmenin de

Acıdan zevk almak denmez buna
Acı yaşanır sadece
Çekilmesi gerekliyse
Ve onu yaşamak düşer bana dostlar
Ferman yazılmış
Çile kaydım düşülmüşse

Beni bana bırakın dostlar
Ve üzülmeyin halime
Yaşam uzun bir koşu
Belki kötü başladım
Ama getireceğim sonunu
[b]Sevdanın denizlerinde rotasız bir gemiydim.
Sana yolculuğa çıkmadan önce,
Bütün aşklarımı, acılarımı, sevinçlerimi bir kenara koyup,
Azıksız birtek yüreğimle baş koymuştum bu yola.
Yolum uzundu, karmaşıktı ve tehlikeliydi...
Tüm bunları biliyor, bile bile lades dercesine
İstiyordum bu sefere çıkmayı...
Ancak ben sana ulaşmaya çalıştıkça sen kaçıyordun.
Senin yanında olmak, sesini duymak için
Sarfettiğim bu çaba öylesine güzeldi ki...
Bir gün ışığın göründü uzaktan, işte ordaydın!
Arkamda bıraktığım bir nokta olarak kalmış
Sen önümde büyüyordun, gülen gözlerinle beni çağırıyordun...
Önce ellerini tuttum, sonra gözlerine daldım...
Senden aşk dilerken, sen gerçekleri sundun önüme...
Sevdalarımı sorguladın, rüyalarımı benden geri aldın.
Bu fırtınalı denizlerde sana duyduğum ihtiyaç,
Senin yüreğimi tokatlayan sevdan beni isyankar etti...
Düşünemiyordum artık, geri dönülmez bir yola girdiğimi biliyor,
Ancak bu yolda her pahasına yürümeye karar vermiştim.
Kırgınlıklarımızla, hasretimizin koynundaki acıyla,
Geceler boyu başbaşa kaldık, sorular sorduk kendimize...
Nereden başlarsak orada bitirdik, bir çıkış yolu bulamadık!
Ve sonunda bu denizin sonu görünmüştü...
Daha karaya ayak basmadan, fırtınalar dalgaları çağırdı kükreyerek...
Gücüm kalmamıştı, bilinmez bir yola doğru gittiğimi biliyordum!
Çaresiz kollarımla birkez daha sana ulaşmayı denedim.
Ancak sen duymuyordun, belki de duymak istemiyordun.
Ancak beni görüyordun.
Çaresizlik denizlerinde kayboldum sonra.
Sana sevgiler getirmiştim oysa.
Bu yaşamdan küçücük umutlar derlemiştim yüreğimde...
Onları büyütmüş sana armağam edecektim, olmadı işte...
Ne kadar istesem de senin o kapalı yüreğine girmeyi beceremedim.
Şiirlerim, sevdalarım ve gecelerimle başbaşa kaldım.
Bir kez daha yenildim aşka... bir kez daha yenildim çok sevmeye...
Şimdilerde gönlümün yelkenlerini toplamaktayım.
Tövbeler ettim, bu denizlere bir daha çıkmamaya...
Bir daha hiçbir yüreğe girmemeye yeminliyim!!..
Seni kendim kovdum, yüreğinden...
Bir daha girmemeye, bir daha sevmemeye söz veriyorum...
Seni sevdiğimi, kurda, kuşa söylüyorum;
Ama asla
Aşk dilemiyorum.
[/b]

Bilmiyorum ki,
Sevsem mi,sevmesem mi,
Ozlesem mi ozlemesem mi,
Karamsarliklar icindeyim,
Kah baharsin,
Kah kissin,
Seni anlayabilmem mumkun degil ki,
Ne zaman ki,
Tam sana ulasiyorum,
Birden karanliklarda kayboluyorsun,
Her gun dogumunda,
Bir tomurcuk misali,
Yeniden aciveriyorsun gonlumde,
Ha diyorum,
Doyasiya bir koklayayim,
Ama esen ruzgarlar kokunu alip caliyorlar,
Bir turlu erisemedigim,
Doyasiya sevemedigim,
Hasretiyle yanip kivrandigim,
Ozlemlerimdeki cennet bahcemdeki,
En guzel gulsun,
Ah sana bir kavussam,
Su porsumus duygularim yeniden canlaniverse,
Birlikte engin deryalari asiversek,
Bizi mutluluk limanlarina eristirseler,
Kaybolsak derinliklerindeki sevgi bahcesinde...
Sakin bana olmazlardasin deme,
Gel artik yasla basini sineme,
Eskisinden cok ozler oldum seni,
Uzme bir kerede su seven gonlumu,
Bak bizi bekliyor,
Ozlemlerimize goturecek sevgi treni...

Hiçbir zaman ne cennet ten bir gül alıp cehenneme dikebilirsin; ne cehennemden bir kor alıp cenneti yakabilirsin.....



Benim Sana SeVDaM
Deli....
sanarsınkı denizin hırcın dalgası.
Ne sığar içime, ne rahat verir gönlüme.
Hem bır lutuf, hemde basbelası...
BeNiM SaNa SeVDaM
anlatılmaz...
Sanarsınki onca yılı boşa yaşamışım.
Kelimeler,hatta yeni heceler keşfetsem anlatamam ki.
sevdama yakışmıyor mevcut sözcükler
Hem mutluluğum hem ağlayışım...

BeNiM SaNa SeVDaM firari
sanarsınki kavuşsam büyü bozulacak
Aynada baktığın seni bile kıskanırım, kıyamam kızamam kendime yaparım.
Gidemem yamacından ne ileri ne geri...

BeNiM SaNa SeVDaM
Eşşiz..
Bilirsinki böylesi yaşanmadı ne evvel, ne ahiri,
Leyla,Şirin,Züleyha kimmiş?
Gelmedi böyle sevda dünyaya,
gönlümün hem esiri hem veziri...
MUTLULUKLAR
AŞK OLDUKCA VAR OLURMUŞ
AŞK BİTTİÄžİNDE İSE
MUTLULUÄžUN ADI KALIRMIŞ

Şimdi yoksun sen,
Seni düşünmek var bu gece.
Sen yoksun yalnızlığım benimle.
Sensizliği çoktan unuttum.
Ben seninle yaşadım,
Seninle var oldum

Sensizliği anlatma bana,
Bırak gözlerin anlatsın seni bana.
Dil söyler kalp kırılır derler
Gözler ağladığında ,
Bu kalp bin parça olur derler

Ne ayrılıklar yaşadık biz seninle
Kaç kez veda ettik birbirimize
Her seferinde bin kez öldük
Ben bir kez yaşadım seninle,
Seni seviyorum her diyişinde

Sil göz yaşlarını artık.
Ağlamak yok demiştim bize
Kaç kez dedim dinlemedin,
Melekler ağlamaz diye.
Bak yine söylüyorum işte
Seni seviyorum bebeğim
Göz yaşların artık benimle

Gözlerini kapa şimdi
Bir el his ettiğinde ellerinde
Boşuna arama nerdeyim diye
Seni saran sevgimdi
Şimdi açabilirsin gözlerini yine

Ne acılar çektik biz seninle
Az mı güldük
Az mı ağladık biz seninle
Sen olma şimdi beni öldüren
Sen olma mumları söndüren
Sen olma en son sözü söyleyen
Bırak bitecekse böyle bitsin
İlk başladığı gibi bitsin…..
Saatlerdir anlatıyorum sana
Sende yatıyorsun sadece gözlerin kapalı
Neden üstüne beyaz bir örtü örtmüşler
Neden her kez ağlıyor
Oysa sen nefret edersin göz yaşlarından
Sustursana ışıltılar saçsana ağlayan gözlere
Biliyorum hava oka dar soğuk ki
Gerçekten dekor aynı her şey bembeyaz
Birde sağır edici sessizlik
Ve senin buz gibi vücudun
Ver elini bana ver ki ısıtayım
Ver tutayım sımsıkı
Ama hayret taş gibi olmuşun
Bir heykelin mermer elleri gibi
Hatırlı yorumda bir piyes dinlemiştik
Bir zamanlar
Ölüyü anlatıyordu tıpkı senin gibi
Ama sen ölmedin deyilimi ?
Yaşıyorsun deyimli?
Yüzünden belli oluyor huzurlu olduğun
Dur bir sesler var bir konuşmalar var dışarıda
Ellerinde bir şey var kutu gibi
Seni kapatıyorlar
Durdursana onları bağır çırpın götürmesinler seni
Kapağını kapatıyorlar öldürecekler seni
Oysa sen yaşıyorsun yaşıyordun değimli
Geçen yılların hatırına söyle
Yaşıyorum de ölmedim de bana….
GİTME DEME YAR

Gidiyorum asi yar
Gitme deme sakın
Saat seni vurduğu zaman
Dönüşüm gidişimden
Daha çok senli olacak...!
Giderken sakın üzülme yar
Benli sevin,sevin ki
Dönüşümde benli daha çok sevinesin
Gözün arkada kalmasın yar
Çünkü,artık ben seninim
Sen de alabildiğine benim
Alabildiğine bedenimin
Şimdi gidiyorum yar
Sakın gitme deme bana...!!!
GİDİYORUM Nereye Gittiğimi Bilmeden Ve Sensiz Yüreğin Bende Bedenimdeydi Ama Bedenin.... Kimbilir. Kimbilir Belki Bende Sendeydim Benden Habersiz. Fırtınada Yolunu Şaşırmış Bir Kar Tanesi Gibi Hangi Dalın Başın Konacaktım Kimbilir. Zarasız Bir Yaratık Gibi Yada En Hırçın Bir Yaratık, Sensizliğin Beni Ne Hale Getireceğini Bilmeden Gidiyorum. Dudaklarımda Hep Senin Adın. Sanki Adının Olduğu Bir Yere Adına Gidiyordum. Bilmiyorum Bulabilirmiydim Belkide İmkansızdı Ama Mahkumluk Bir Hayat Vardı Umutsuz
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8