:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Gel... Teşhis Et Beni...
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Bir camın kırılışına verdim zerreciklerimi…
Birde hayaline sarılıp ,savruldum uzak coğrafyalara…
sessizliğin ve yalnızlığın ucundayım…
ne yana gitsem,milleri uzatıyorum kendimle…
Geceden kalma sorularla, günaydınsız bir sabaha uyanıyorum ..
Demir meridyenlerle çizilmiş penceremden,
rastgele bir ışık sızıyor odama…Arsız bir sevincin izdüşümü..
Kırık hıçkırıklarla kurşunlanmış uykumu, asıp ranzama.geçiyorum aynanın karşısına..kavruk bir yüze bakıyorum
Ne çok olmuş aynalara küseli…


Soğuk ve sessiz taş parçalarının arasında ,
öğrenmediğim acılar biriktiriyorum yaşama dair…
sevinci hırpalanmış çocuk gibi,
kapı arkalarında söyleniyorum kırılganlıklarımı…
Dar bir odada dönüyorum şimdi…
sinirlerim ne kadar yoklasada ihanetin sınırlarını…
zulamda hala tebessüm tozu var…

“GÜL DESEN GÜLECEKTİM OYSA”…



Esaretin zincirleriyle bağlanmış cesaretimi sürüklüyorum, gittiğim yerlere..
zincirin şıkırtılı sesi hep aynı acıyan yerime vuruyor…
gecenin yarısında ,nakaratı sende kalmış bir ezgiyle düşüyorum yola…
damağımda son sözlerinin kavurgan tadı
ve yüreğimde derin bir burkulmayla,
mahçup uyuyan sularda akıyorum…
göğsümde çoğalan susuşlar biriktiriyorum…

Suç benim…
Birlikte içtiğimiz sigaraların dumanında boğuldum…
Artık her sigara yakışım ,sol göğsümde gıcırdayan
berbat bir öksürük nöbetine dönüşüyor…
Anladım…
Öksürmekle sökülmeyeceksin ciğerimden…
Bir sigara daha yakıyorum ,yanımda yatan ruhumu zehirleyerek…
Dudağımdan çıkardığım duman halkalarına asıyorum,
dönüş yollarımın darboğazlarını…
Boğazlanıyorum günbe gün ,yorgun düşmüş ,
sana yenilen benliğimle
Karantinaya alınmış Gülüşlerimi saklı-yorum,
kırık-dökük bir yaşamın zındanlarında…

“OYSA GÜL DESEN,GÜLECEKTİM”

Seni alıp götüren bir fırtınanın ertesiyim…içimde sağır bir zaman…
Kör bir gece ,sedef’ten gölgeler döküyor avuçlarıma…
Alaca kanatlı atlılar ,ellerinde simsiyah güllerle geliyor ,
yalnızlık merasimime..

Sen yoksun başucumda..
Sıla ‘ya giden yollarım tutuk…bekleyen yok ,dönüş günümün coşkusunu…
O halde ben neyi bekliyorum öksüz çocuk gibi…
seni getirmez ,İstanbul lodosları…

Zaten zındandayım ya !
Kilitledim kendimi sensizliğin zındanına…
Mazgallarından bakıyorum şehrin meydanına..
Meydanda bir darağacı…
Asmışlar darağacına özgürlüğümdeki “ben”i…
Tutsaklığım ölmüyor …nerdesin ?…

Cesedim kendini intihar’a vurmuş Yunus şimdi…
Gel teşhis et beni…
Bak …aşkıma şahit ol…
Alıntı:Suç benim…
Birlikte içtiğimiz sigaraların dumanında boğuldum…
Artık her sigara yakışım ,sol göğsümde gıcırdayan
berbat bir öksürük nöbetine dönüşüyor…
Anladım…
Öksürmekle sökülmeyeceksin ciğerimden…
Bir sigara daha yakıyorum ,yanımda yatan ruhumu zehirleyerek…
Dudağımdan çıkardığım duman halkalarına asıyorum,
dönüş yollarımın darboğazlarını…
Boğazlanıyorum günbe gün ,yorgun düşmüş ,
sana yenilen benliğimle
Karantinaya alınmış Gülüşlerimi saklı-yorum,
kırık-dökük bir yaşamın zındanlarında…

“OYSA GÜL DESEN,GÜLECEKTİM”

çok güzel ...
y1p34IE13mU79m78n1C5Vox9o7E2Yy7GSBDG6e05...sWWCrQKieI

kimbilir kaç defa döktüm satırlara çaresizliğimi
kaç defa gözyaşlarımla ıslandı kağıtlar...
kaç defa yarım bıraktım şiirlerimi
beni bıraktığın gibi...
kaç hayale sığdırdım aşk denen bu illeti
adresi olmayan karanlık sokaklara düşmedimmi her seferinde
hapsetmedim mi kapılar ardına düşlerimi,hayallerimi benliğimi...
isimini ben vermedim mi bu karanlık sokaklara
onlara yalnızlık demedim mi
her yarım kalışımda
her bırakılışımda
ölmedim mi
ben sensiz,kimsesiz ve yalnız
ölüp ölüp dirilmedim mi ???
Sen! Bal Gözlü Güzel,
Once sevmeye alistirdin beni
Sonra kedere
Sonra yalnizliga
Sonra acilara
Daha sonra ayriliga
Ve derken;
Zorla tahammule
Sana sukran borcluyum!
Ekmezsiz,havasiz,susuz da yasattin beni cunku
Hem gunlerce,gecelerce yana-yakila...
Sadece gozlerin kadar vefasiz
Askinla!...
uzakii8.jpg
[url=http://img.blogcu.com/uploads/sessizgemi87_gitmekkamaktrintihardrbqu8.jpg][/url]
hiç beklemediğim bir anda geldin
ben beklemiyordum
rica etsem beş dakika sen bekler misin
sevdiğimi özledim
onu görüp geleceğim
müsaade eder misin?
acele işin yoksa otur şöyle bir soluklan
uzak yoldan geldin yorulmuşsundur
aciktin mi aş vereyim
efendim aç değil misin?
su vereyim bir soluklan
anlamıyorum neden istemiyorsun?
neyse sen beş dakika izin ver
İnan hemen döneceğim
hem buraya hem geldiğim yere.

bir şey sorabilir miyim?
bu kadar işi kısacık zamanda nasıl yapıyorsun?
hiç itiraz eden olmuyor mu?
elbette oluyor ama dedin
aması ne?
peki hiç kaçmaya çalışan yok mu?
var hem de çok öyle mi?
ama
aması ne?
neden anlatmıyorsun?

neyse bir beş dakika istemiştim
olmaz mı?
ama neden
bari
bari bir telefon açsaydım
bir sesini duysaydım gitmeden
haber verseydim
söylemezsem kızar
sonra beni bekler
ama gelemem
boşuna beklemesin
bari bunu söyleyeyim
kötü haber tez duyulur ancak
ancak öyle kötü bir haber değil ki bu
off ne yapayım şimdi ben
aklım durdu
beş dakika sonrada kalbim duracak.

Iyi ama bensiz ne yapar?
düşünemiyorum
yemekten kesilir
uykuları uğramaz
ayakta kabuslar görür
her baktığı yerde beni görür
beni görür her baktığı yerde

korkuyorum
gitmekten değil
ardımdan gelmesinden korkuyorum
gelmesin o kalsın
daha ne günler bekliyor onu
ben gidiyorum
dur bari not yazayım ardımdan gelmesin

bir elveda diyemedim
gidiyorum diyemedim
oysa bunu çok isterdi
gideceksen eğer bir gün
önce bana söyle derdi
söyleyemedim
duyamadım sesini
son defa seni seviyorum diyemedim
beş dakika tanımadın
açtırmadın telefon
bir not bile yazdirmadın
bari
bari birak da onun kollarında öleyim