:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Şimdi dillerim lâl ve ömür boyu susuyorum...!!!
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3
Yoruldum…

yoruldum01bb9.jpg

“Bir gidişi yaz” dediler, “yazarım” dedim… gitmeleri öğrenmiştim.

Susardı, susardım, susardık, suskularca…..

Bilinir bilinmez bir şarkının içinde kaybolurduk.
Biz en çok susmayı sevdik, sevmeyi sevemediğimiz kadar.
Koptuk ve dağıldık her şeye.
Giderken durduramadık birbirimizi.
Durdurmaya elin, elim, ellerimiz yetmedi.
Eğitemedim çocuk kalmış korkularını, yanılgılarını törpüleyemedim. Sana gerçekleri gösteremediğim gibi.

Giderken durdurmalıydın beni, yapmalıydın, yapamadın.
Durdurmaya gücün, gücüm, gücümüz yetmedi.
Belki de yoktu, biz var sandık.
İnsan isterse yolları aşıyor, sen kapının eşiğini aşıp gelemedin. Geldiğim gibi gidemedim, gittiğim gibi dönemedim yüzüne.
Sen, bildiğim sen değilsin artık.
Ben, bildiğin ben, değişemem.
Değişmelere suskun dudaklarım.

Şimdi acı, yolunu şaşırmış bir deniz kaplumbağası gibidir yüreğimde. Şaşkın ama inatçı.
Şimdi sen, adı geçmişte saklı ince bir sızı.
Şimdi biz, bir şarkıdan çalınmış iki nota gibiyiz.
Eksiğiz ve yokuz.
Dilsiz ama mutluyuz.

Bir kapının eşiğinde kaldı her şey.
Beni dışarıya göndermeyecektin, içerde tutacaktın, arkamdan gidişimi seyretmeyecektin, yollara yürümeyecektim, sesimi gidişlerde yitirmeyecektim. Sesimi geceye vermeyecektin.
Şimdi, kaldır gözlerini ve geceye bak. Sesimi gör yukarıda, ortada bırakılmış tellerimi. Densiz ama dengeli satırlarımın anlamını kavra. Geceye bak, sesimi kaydırma.

Kimsenin öğretmediği bir şeyi öğretmeni dilerdim, ayrılırken ama sen herkesin öğrettiğini yineledin.şimdi aşk, inançlarını yitiren bir ayyaştır köprü altlarımda..

Biz ki geceleri paylaştık, yastığı, şarkıları.
Biz ki sözleri paylaştık, kelimeleri.
Biz ki yüreği paylaşamadık, paylaşamadım galiba.
Nedendir bilmem, eksik kaldık korkulara.
Nutku tutulan gecelerin isimsiz sabahlarında, yanlış ve yangın kaldık.
Geride kalan kırık ezgiler ve yorgun ruhların dansı.

Sokağımın serseri gülüşü, gençliğimin asi sevgisi, isyanımın suskun gezgini. Gitmeye meyilli değildim, olduğum gibiydim, dinletemedim, dinletemedin, dinletemedik belki de.

Şimdi sen, aksak bir hüzün, nerede coşacağını bilmeyen.
Şimdi ben, değişemeyen bir şehir, nasıl sevileceğini bilen.
Şimdi biz, olmayan bir şeyiz.

Bir kapının eşiğinde kaldı her şey.
Konuşmak anlamsız, susmak kalabalık, ayrılık bulaşıcı.
Sevda, kör topal yürüyen bir dilenci gibidir artık.
Seni sevdim ama gönderdin. Gönderilince dönemiyorum.
Ben bir çiçeğim asi yanım, solunca aynı elde açamıyorum.

Susuyorum, susuyorsun, susuyorlar, suskularca….
Bir gidişi yaz, dediler, yazarım dedim.
Gitmeyi öğrenmiştim, kalmayı öğretemediğim kadar.

Bir gidişi yaz, dediler, yazarım, dedim.
Gitmeyi giyinmiştim, yakıştırılmıştım veda sözlerine, merhabalara alıştırılamadığım kadar.

Bir gidişi yaz, dediler, yazarım, dedim.
Çok gitmiştim, söz gitmiştim, uzun gitmiştim, sesimi duyuramayacak kadar.

Bir gidişi yaz, dediler, yazmaya giderken kendimden geçmişim.
Arkama dönüp baktım, sende beni gördüm, el salladım.
Artık çok geç, sendeki ben için çoktan bitmişim !….
bekleyisxt7.jpg


Düşlerim var, rüzgara ters düşen...

Her eğilip baktığımda başımın gövdemden ağır gelmesiyle yerde buluyorum kendimi...
Deyimlerden cıkmış bi cümle olabilir ama kafamın içindekiler, beynimi sömüren anlamsız yada belkide fazla anlamlı düşünceler tasımıyor artık bu bedeni...Her defasında düşmek mi bana yazılan, yada en acısı yerlerde sürünürken bile başımı kaldırabilecek gücü bulup (ki nerden bulduğumu anlamış değilim hala) düştüğüm yüksekliği görmek mi?

Gülücük perisi niye uğramıyorsun yüzüme?
Hala kaçırıyorum gözlerimi insanlardan...
Kaybolmasınlar içimdeki boşlukta diye..

Niye farklı olduğumu devamlı yüzüme vuran kelimeler seçiyorlar benimle konusurken?... Niye hissettiriyolarki bunu? Yüzümdeki tepkisiz maskenin atında devamlı ağlayan bi yüz olduğunu öğrenmek içinmi bütün bu çabalar? Ne zaman acık vericek diye ben kaçtıkca bıkmadan üstüme gelmeleri...
Neden?...

Herşey yalan sadece düşlerim gerçek...
Düşlerim var rüzgara ters düşen... Her attığım adımda onlara, biraz daha kaybediyorum içimdeki beni... Vardığıma kalacak mıyım?
Bilmiyorum.

Yalnız mıyım? onların dediklerine göre yalnız olamam... Etrafımdalar çünkü...
Ve evet bencede yanlız değilim kimsenin bilmediği 2 kişilik bi dünyam var benim..
Adım hala hayat kitabında yazıyor...
Gerçek cok şeffaf tıpkı, ağladığımda gözlerimin kıpkırmızı kesilmesi kadar...
Kahretsin, acınacak haldeyim yine, kelimelere vurmak bu olsa gerek...

Melekler, duymuyor sesimi
Karanlık işte yine her yer
Gözyaşlarım, keşkeleri yok edemiyor
Korkuyorum
İnancım kalmadı benim....
0dfc11f3ca1bs0.jpg

Aylar oldu görmeli yüzünü,beklesemde nafile varmadı hala haberin.Biliyorum çoktan sildin beyninden,belki sorsalarda gelmem aklına,gece olup girince yatağına benim gibi üşümez bedenin.Bir bilsen bıraktıgın gunden beri yaz gelmedi buralara.ne kelebeğim var ağaçlarımda ne yeşil yapraklar.Güllerimde açmaz oldu.uğur böceklerımde yok artık seni dileyeceğim...işte ben böleyim,dermanım kalmadı ellerı mutlu görmeye..sen başkasının ben başkasının olduk bı.. tanem..bılırım sana zor gelmez benı ellerle gormek..ama bana zor gelıor senden baskasını sevebılme ıhtımalleri...ben sadece seni sevmeyi sevmiştim.bir tek seni hissetmeyi.bi aşkı başka bi aşk söndürür dediler sevgilim başaramadım.söndüremedim..içimde senin için yanan ateşi küle çeviremedim.uzaklarda oldugunu biliorum şimdi.kımbılır kımın yanı başında kapattın yine gözlerini,hangı bedende kokun kaldı yada hangı dıllerde aşkımların var.hangi gönülde can oldunda bu cananı unuttun...dön demeye dilim varmıyor artık ..dönsen ne fayda baska kollarda olduktan sonra.baska kokularla baska asklarla.yalan sevıslerle dönsen ne fayda..yakın oldugunu bılsem yetmezmı sandın var oldugunu bılerek yetınmelerı bılmezmısn hıc.ben var oldugunu bıldıgım ıcın rahatım bu kadar.bak aglamıorumda eskısı gıbı sadece dua edıyorum.çalmasın sahte asklar kapını.koskoca bır yılı pısmanlıklar içerisinde geçırme dıye dualar edıorum.şiirler yazamıorum adına.cümleler kuramıyorum senle ılgılı.ben degılsın ya artık elın oldun.sahıplenemıorum...yabancısın sımdı belkıde hıc tanımadım seni..çelme taktın yüreğime sensızlıge düşürdün beni bak dinmez oldu yaram eserinle övün mutlu ol..
Suclu ayaga kalk!

adszqq01da5.jpg


Anlık Karalamalar...

" Sensiz" bir hayat; tebeşirle karatahta'ya birşeyler yazmak kadar kolay değil.. ! "

Tamamlanmamış söz olmuşken mutluluğun dudağında tek başına acıları sırtlanmak neye yarar ki.. Ömür boyu iki yabancı olacaksa gözlerimiz birbirine neye yarar ki aynı cümlede yan yana durmak..Tüm kelimelerine ayrılık ipotek koymuşken neye yarar ki sen diye soğuk duvarlarla konuşmak....

Aşk suçüstü yakalanmıştır..Bu ayrılığın, bu delilsiz cinayetin tek failiyiz..Sen ve ben..Suçluyuz sanık sandalyesinde..Ayrılık zabıtlarına adlarımız geçmişken aynı cümlenin icinde özneyle yüklem olmak neye yarar ki...Artık suçumuz sabit, cezamız müebbet....Şimdi sen başka kollarda, ben ise karanlığın koynunda yaşamaya mecburuz. Aşkı öldürmekten yargılanıp bir ömür boyu " yalnızlığa " mahkumuz...Ne sen bana ait, ne de ben..Artık biz yakası hiç kavuşmayacak iki uçurumuz...Çünkü biz, büyük bir aşkı öldürmekten ömür boyu mahkumuz..

Suçlu ayağa kalk...!

Sen ve ben.....Ya da biz...Sanık sandalyesindeyiz...

Sen ve ben ya da hayat..Ayrılığa hüküm giymişsiz...

Şimdi susma vakti...

Ve paslanmış ve soğuk demir parmakların arasından görebildiğimiz gökyüzüne bakıp bakıp
Bu sevdayı " ayrılığa " gömmeliyiz..

Çünkü suçumuz sabit, cezamız ömür boyu müebbet....

1288633lguf6qe51zg4.jpg

Demlensin Özlem

Demlemeye bırakmalı bazen,
Bulanan manaları-zamanın ocağında
Ateşi de kısmalı…Fazlası acıtıyor aşkları

Yeminleri de sevmem tövbeleri de
Söz ağızdan net çıkmalı-sığınmaz insan
Zayıf değilse duyguları, antlara- isyanlara
Sonuna dek yüreğinin ardında olmalı
Geçer sanmak, kandırmaktır kendini
İz bırakır -an be an- durmaz özlemin kalemi
Çizer gözlerini, ellerini, dilini…
Ağlatır, kanatır, söyletir…
Yazarsın, uzanamayan kolların yerine
İçinde bir yer hep bilir-kimi kez-
Sevgiliye, kelimelerle gidilir
Can da anlar halden-canan da
Sevgi bitmez yaşanmışsa-sadece-bekletilir

Az bırak zamanın ocağına
Demlensin özlem…
Hani unutmak bir mumun ömrü kadardı.Kaç mum eridi gözlerimin önünde hayalini eritemedi hiçbiri.
Hani imkansızlıklar ellerimizde tükenirdi.Kaç imkansız tükendi avuçlarımda bir sen kalakaldın parmak uçlarımda tek imkansızım.
Hani uçurumlara merdivenler yapardık kenetleyip ellerimizi.Sensizlik mi uçurum yaşamak mı uçurum seni sensiz bir başıma.
Dokunmakla mı yaşanırdı anılar.Kıyamadıgım tenine dokunmayalı kaç asır geçti halbuki peki neden yaşamaktan usanmadı anıların.

Kelimelerin karışıyor beynimin kıvrımlarına.Sen başka tenlerde erirken ben senin kokunda tükeniyorum.Gitmek kolaydı sen gitmeyi seçerken ben hiç gidemeyen olmuştum halbuki.Kendime bile itiraf edemediğim sevgini yaşamayı seçen olmuştum.

Tek yanlışın tüm dogrularımı sildiği yerdeyim.Senle başladıgım ve bir daha hiç ayrılamadıgım yerdeyim.Sense benden sonra tükettiğin kimbilir kaçıncı sevdanda.
Eski bir fotografın yakılmış kısmıyım belki de artık.Ama o sonsuz sevgiyi sonsuz kılan parçayım.Sense puzzlemın kayıp parçası.

Hani yeniden severdi insan.Denemedim zannetme.Seni silmek için tutundum bir başkasının avuçlarına,beni yabancı ellere nasıl bıraktıgını hiç kabullenemeden.
Belki de bir aldatmacanın başrol oyuncusu olarak,kalbimin kapılarını kapatıp yüreğimi susturarak.

Sana yazılmadı bu satırlar üstüne alınma.Bu satırlar yüreğimin sessiz konuşması sadece.Dillenmeden aglaması.Sesini hiç duyuramadan tekrar susması belki de.
Kaç yıl geçti oysa sen umarsızca gideli.Hani görmeden sevemezdi insan.Oysa yüzündeki tüm çizgiler ezberimde dururken kalbimden nasıl silinir suretin.

İşte yine sensizlik kokan bir gecenin demindeyim.Sen gideli güneş dogdumu sahi.Denizin yosun kokusu yayıldı mı yine.Martı çıglıkları sardı mı gökyüzünü ya da gökyüzü aynı mavi mi.Sen gideli gece buralarda.Gökyüzü hep siyah.Deniz yosun kokmuyor.Dalga sesleri bile sustu.Yagmurlar yagar bazen gözlerime.Sen gittin gideli mevsim hep kış.Buzdan bir yatak seriliyor ayaklarımın bastıgı yerlerde.

Hani ben hiç gülmekten vazgeçmezdim.Şimdi neden sahte gülücükler var yanak kıvrımlarımda.Neden ıslatıyor yagmur damlaları birer çig olup yanaklarımı.En sevdiğim mevsim bahardı şimdi anlıyorum baharım da sen.Papatyaların üzerine serilip gökyüzünün mavisini seyretmek gibi hala seni düşünmek.Gelincik tarlasına yol almak gibi hayalinde yaşamak.Galatadan İstanbul u seyretmek gibi fotografında uykulu gözlerim, yastıgıma sıgınıp sana uyumak.

Söyle savurabilirmiyim kalbimden seni ötelere.Ya da kaç uzak alır götürür seni benden.Kaç asır unutturur sevdanı.

Hani unutmak bir mumun ömrü kadardı?Kaç mum eritmeli daha?Yüreğime akıtmadan sevgini ya da kaç mum sığdırmalı hayatıma seni unutmak için?
SeNsiZLiK FaKüLTeSİ


uzakehirku2br6xp6.gif


Girmek için ne sınav gerekli, ne lise diploması, ne de ikamet belgesi. Tek bir şatı var bu fakültenin sensizliğin ertesi. Gittiği an başlıyor ve nefes aldığın sürece devam ediyor. İlk günleri çok zordur. Hani hiç ingilizce bilmiyorsundur da tüm dersler ingilizcedir ya öyle bir şey işte.Bu fakülteye girene çok rastladım da mezun olana hiç rastlamadım daha, yaşamım boyunca. Dünyanın en büyük yüz ölçümüne sahip, en büyük fakültesi. Adresi belli değil. Belki de evrenin her yeri. Derslere devam mecburiyetin yok ama mecbur kalırsın tüm dersleri görmeye. Bir kaç ders sonra seçmeli ders diye seçmeli aşkları seçersin. En zor ders ilk girdiğindedir. Üstelik de gece dersi. "İLK SENSİZ GECELER" yani. Uyuyamazsın, uyuduğunda ansızın uyanıp sabahı sabah edersin, yarın asılacağını bilen bir mahkum misali. Ve ilk öğrendiğin en uzun gecenin 21 aralık değil, 21 sensiz gece olduğudur.
Duşta,yemekte, otobüste, yolda, evde, işte, cafede, kalabalıkta yalnız kaldığında, uyurken, içerken, ibadet ederken her saniye devam eder dersler. Ve bir kez kayıt olmuşsundur, ne kaydını dondurabilirsin nede bırakıp gidebilirsin.
Kaçmayı denersin bir süre. Belki kısa bir tatile, belki hiç bilmediğin bir şehre, belkide bildiğin bir şehrin en ücra köşesinde bir yere hapsedersin kendini. Başaramazsın. Rektör de profesör
de öğrenci de sensin.
- Yoklama yaparsın bazen.
- YALNIZLIK!!!
- Burada hocam.
- Aferin, bak en azimli sen çıktın. İlk andan beri devamsızlığın hiç olmadı.
Zamanla azalır, hafifler acılar. Her gece "UNUTTUM" diye bağırırsın öfkeyle karışık."YETER" diye yankılanır sesin sessizlikte.
Bazen günlerce hiç aklına gelmez. Tam tamam mezun oldum dersin, bir şiir, bir şarkı, bir roman, bir mekan hatırlatır seni, anlarsın devam ediyor dersler, yer SENSİZLİK FAKÜLTESİ...
Düşünürsün zamanla bilinçlendikçe. İlk bir kaç ay ümidin vardır. Arayacak diye. Telefon çalar. Buyrun sensizlik fakültesi diye açmak istersin sessizce. Ama arayan hep sensizliktir. Dönecek dersin gelecek ve vereceğim bitirme tezimi mezun olacağım bir gün ve bu hayallerle ana dersleri görmeye başlarsın.
1-gurur
2-dönse bile eskisi gibi olur muyuz
3- intikam
4- neden girdim bu fakülteye
dersler uzar geceler daha da uzar. Anlamaya çalıştıkların anlamlandırmaya çalıştıkların unuttum sanıp ertelediğin gerçekler, anlamsız gerekçeler, uykusuz geceler...
Bir gece bir bakmışsın her gece derslerde bir ben, bir ben ve bir ben daha. Tartışmaların başlar, bir kızarsın bir gülersin, bir ağlarsın karşılıklı. Bilirsin yalnız olduğunu yine de daha bir koyulaşır sohbetleriniz. Ve nihayet ilk sınavın. BİR ŞİZOFREN OLARAK YAŞAMAYI NASIL ÖÄžRENEBİLİRSİN???
Öyle ya bir ben, yalnız kalabalıklarda.
Öyle bir ben sendeki beni kurtarmaya çabalamakta.
Dedim ya mezun olanı görmedim, zaten mezun olunacak bir fakültede değil. Tek bildiğim bu okulun öğrencisinin çok olduğu. Sakın bu fakülteyi merak etmeyin, bir gün olurda girerseniz çekip gitmeyi de boşuna denemeyin....
hazarrrrrnj2vx7.jpg

Herşeyi sil baştan yaşayacağım bir hayat sunulsa. Bu hayatın bir silgisi olsa da tekrar baştan yaşayabilsem.Karanlık düşen çığlıklarımın içine tebessümlerin hakim olduğu bir yaşam girebilse...Bir yaprak gibi titreyen yüreğime su serpebilecek pencereler açılsa...Silsem silsem silsem...İç çektiğim günleri bir hayat silgisiyle yok edebilsem. Fırtıaları dindirebilecek bir liman oluşturabilsem iç dünyamda. Bir anda her acıyı yokedebileceğim bir sihir gibi silgim olsa. Tutanabilcek bir dal oluşturabilsem. Hiç bir yöne beni savuramayacak sımsıkı bir dal.Üzerinde tomurcuklarım olsa. Açılmamış umut tomurcuklarım olsa her biri. Sabah tanyeri ile tomurcuklarımın üzerine çiğ düşse. Düşen çiğ damlaları gözyaşlarımın yerine alsa.Bu hayatta her yediğim darbeyi o silgimle yok edebilsem ne güzel olurdu.Yalnızlığıma davetiye çıkaran sancılı ağrılarımı dindirecek bir hayat sunulsa.
Ah diye geçmişime bakıp nedenlerimle dolu hayatımı silebilsem. Yerine yeni bir hayat çizsem kendime. Dizimin üstüne çöküp bittiğimi anladığım anlarda bu karanlıktan beni kurtarabilecek ince bir çizgi oluşsa. Öyle bir çizgi oluşsa ki hep onun üzerinde yürürken
beklenmedik acılarla karşılaşmasam. Hatalarımı, pişmanlıklarımı bir anda silsem.Yerine kaybettiklerimi geri alabileceğim bir hayat verse bana sildiklerime karşılık.Böyle bir hayata saklı kutumdaki hayellerimi, bilinmeyen ağaçlarımdaki umutlarımı çıkarıp tekrar ben olarak yaşamaya başlasam. Bütün acılarımı hiç hatırlatmayacak asla ve asla hüzünlerin kol gezdiği karanlıklardan iz taşımayacak bir yaşam sunulsa.Baktığım her yerde eski beni aramadığım bir mesken verilse bana. Yok böyle bir hayat silgisi evet biliyorum yok...
Hiçbir zaman olmayacağını da biliyorum. Bize düşen acı ve hüzünle boğuşmak kalacak.
Tukenıyor artık cumlelerım.. Gıdısınden berı yazdığım onca kelıme benı terk edıyor. Tıpkı senın gıbı...

Oysa hece hece, harf harf seni anlatmak vardı... Yenı sevdalılara, yeni aşıklara...

Örnek olmalıydın sen, yol göstermeliydin. Senin gibi bırını anlatmak olmalıydı benim görevim...

Ama bak bıtıyor dedım ya artık cümlelerim. Tukenıyor kelimeler ve tüm heceler... Senin gibi onlarda beni terk ediyor birer birer....

Korkma Sevgim bitmiyor ve bitmeyecekte asla... Hoş keşke senin umrunda olsa...

Mutlu olmalısın sen... En büyük düşün bu.. Mutlu olmalısın ve mutluluğunu engelleyecek hiç bir set olmamalı önünde... İzin vermemelisin ve vermeyeceksinde...

Senin mutluluğun aydınlatacak benim dünyamı... Gülüşlerin güneşim olacak, Sıcak tebessümün Ay Işığım olacak.. Ve Gözlerin Yakamozu olacak Dünyamın..

Sonra bir gün bir yerde göreceğim seni...Elinde küçük bir elolacak...
Hep istediğin bir küçük bir çocuğun eli olacak.. Gözlerine bakıcam sadece ve ben gözlerinde Mutluluğunu görmek isteyeceğim..

Öyle mutlu olmalısın ki... Bu hayata ve bu hayatın getirdiği onca kötülüğe rağmen,gözlerinin içi mutlulukla ışıl ışıl olmalı...

Biliyorum Sen Mutlu Olacaksın... Çünkü ben sadece bunun için dua ediyorum.

Ben... Ben mi?
Beni Boşver.... Senin Mutluluğun Benim Yaşama Sebebim Olacak
Bunu Bil Bu Yeter.....
200705011738nzhkc31021rt7.jpg


Yaşamayı deniyorum sensiz....
Beklemiyorum artik seni.. Biliyorum artik, gelmeyeceksin; yine umut ciceklerim solacak, yine aglayacagim, yine hickiriklar arasinda bogulacagim.. Ama sen gelmeyeceksin. Ben hep burada kalacagim...

*Yasamayi deniyorum sensiz.....
Pismanliklar icinde. Bogazimdaki dügümlenmis hatiralarin anisiyla, seni icimde bitirircesine resimlerimizi kestim tek tek, mektuplarimizi yaktim kül olana dek...
mayi de
*Yasamayi deniyorum sensiz...
Unutmanin zor oldugunu bile bile... Beni sevmediginin farkinda, bir ömür gecirdiginin gerekcesiyle... Yüregimdeki, icimdeki isyani susturmaya calisarak...

*Yasamayi deniyorum sensiz...
Karanlik yollarda tek basima gezerek. Sabaha dek zamanla yarisip, günesi sahit tutuyorum tövbelerime. Biten her sey için yeniden baslatiyorum icimdeki mücadeleyi...

*Yasamayi deniyorum sensiz...
Bir masal misali siliyorum seni düsüncelerimden... Hayalin gölgem gibi pesimdeyken, ben geceleri yasakladim kendime. Zaman gün isiklariyla baslayip bitiyor benim icin...

*Yasamayi deniyorum sensiz...
Rüzgara saldim maziyi, alevlere verdim yüregimi.. Tipki ömrümü yoluna verdigim gibi... Ama bu sefer baska bir amac icin: sensizlik icin yapiyorum bunu...

*Yasamayi deniyorum sensiz...
Sahile carpan dalgalarin, bizim müzigimizi kulagima fisildamasina izin vermiyorum. Artik mehtapli gecelerde yakamozlari gözlemiyorum. Hicbir vapura binmiyorum; kendime engel olamayip sana gelirim diye...

*Yasamayi deniyorum sensiz...
O cok sevdigim aynaya bakmiyorum artik. Kendimi, gözlerimde gözlerini, yanagimda buseni, saclarimda ellerini görmekten korktugum icin. Dayanamayacagim yeni bir firtinaya kapilmamak icin...

*Yasamayi deniyorum sensiz...
Aklimdan her gecisinde yüregimin burkulmasina katlanarak, ismin her anildiginda duymamazliktan gelerek... Sanki seninle hic olmamisim gibi devam ediyorum...

*Yasamayi deniyorum sensiz...
Siirlerime düsman oldum, yazmiyorum artik. Bütün hislerimi, hayallerimi, düslerimi bir cöl yalnizligina mahkum ettim. Susuz birak onlari. Belki biraz akillanirim...

*Yasaniyorum sensiz...
Yüregimdeki acilarla, aldigim yaralarla, dayanmaya zamansiz gidisinle; alismaya çalisiyorum bu hayatta. Belki caresiz, belki acizim ama basim bir KARDELEN gibi dik ve ayakta olarak....
Sayfalar: 1 2 3