:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Bunu da aşacağız!
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3 4 5
Bir Dost.......
Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın...

'Nereden çıktın bu vakitte' dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında; gözünün dilini bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı...
Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin. İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.
Kucaklamalı seni güvenli kolları, dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı...
En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...
Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.
Alkışlandığın da değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli. Övmeli alem içinde, baş başayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin.
Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi... Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş..
Gözbebekleri bulutlandığında, yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin. Ve sen ağladığında onun gözlerinden gelmeli yaş...
Yıllarca aynı ip üstünde çalışmış, cesaretle ihanet arasında gidip gelen bir salıncağın sınavında birbiriyle kaynaşmış iki trapezci gibi güvenle kenetlenmeli elleri...
'Parkurun bütün zorluklarına rağmen dostluğumuzu koruyabildik, acıları birlikte göğüsleyebildik ya; yenildik sayılmayız' diyebilmeli...
Issızlığın, yalnızlığın en koyulaştığı anda, küçücük bir kağıda yazdığımız kısa ama ümit var bir yazıyı yüreğe benzer bir taşa bağlayıp birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz:
'Bunu da aşacağız!
İmza: Bir dost!...'
Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın...

'Nereden çıktın bu vakitte' dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında; gözünün dilini bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı...

Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin. İhtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.

Kucaklamalı seni güvenli kolları, dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı...

En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...

Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.

Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli. Övmeli alem içinde, baş başayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin.

Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi... Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş..

Gözbebekleri bulutlandığında, yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin. Ve sen ağladığında onun gözlerinden gelmeli yaş...

Yıllarca aynı ip üstünde çalışmış, cesaretle ihanet arasında gidip gelen bir salıncağın sınavında birbiriyle kaynaşmış iki trapezci gibi güvenle kenetlenmeli elleri...

'Parkurun bütün zorluklarına rağmen dostluğumuzu koruyabildik, acıları birlikte göğüsleyebildik ya; yenildik sayılmayız' diyebilmeli...

Issızlığın, yalnızlığın en koyulaştığı anda, küçücük bir kağıda yazdığımız kısa ama ümit var bir yazıyı yüreğe benzer bir taşa bağlayıp birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz:
nerde böyle dostluklar şimdi. Dostluğun adı menfeaat ve çıkar olmuş.
paylaşımın için teşekkür bidely.
maalesef dostluk dedıgın gıbı menfeaat ve cıkar oldu
ben tesekkur ederım asksız
benim dostluğum bi hiç oldu...bi hiç uğruna hiç,sebepsiz gelen boşluklar daha acı vursa bundan iyiydi
İnsanlar aslında hep suçu karşısındakinde buluyor. Aslında kendimize dönüp de bakmalıyız. Kendimizi tarafsız yargıladığımızda gerçekten haklıysak o zaman karşı taraf yanlıştır. Ama insanlar hiç bir zaman kendi hatasını kabullenmez. Bu yüzden de bizim göstermediğimiz şeffaflığı, karşımızdaki de göstermez.

Dostluk da bu kadar kolay kesip atılamaz. Çünkü dostluk kolay kazanılmaz. Beraber ağlamadıkça, beraber aç kalmadıkça, beraber aşık olmadıkça, beraber ölmedikçe dost olunmaz çünkü. Bilmiyorum ben mi yanlış düşünüyorum..


Bu zamanda da var ölümsüz dostluklar. En azından benim var. Çok şey paylaştığım. Ve olanları da görüyorum. Ama şans kimin karşısına çıkarır, kime çıkarmaz, onu bilemem.
cok haklısın hatayı karsında aramak dogru deıl kendınde de arayacaksın ama suda var artık dostluk menfaat ve cıkar olmus
sen cok sanslısınkı senı anlayan bır dostun var
1 d0st ç0k z0r KazaNıLıR Ama
1 O KadaR ßasit KaybediLiR..


Yüreğine SağLık arkada$ım..
senınde okuyan gozlerıne saglık
işte böyle bir dostum var...
bu dostluğumuzu anlatmaya kalksam
ancak bu kadar anlatabilirdim...
kolay bulunmayan dostlukları kaybetmemeniz dileklerimle...
teşekkürler...
Sayfalar: 1 2 3 4 5