:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Bende Kalan Şarkilarin Var....
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sana söyleyecek ne çok sözüm vardı. Seninse ne kadar az vaktin. Hiç durup dinlemedin, hep asılı kaldı sözcüklerim ikimizin arasında. Zamanla, dura dura bir duvar ördüler aramıza...


Korkularım var biliyorsun
Biliyorsun yaşamım dört duvar

Ne çok şey vardı seninle yaşamak istediğim. Seninse zamanların tükenmişti. Sadece durup bakmayı görmek sanıyordun. Beni görmeye zamanın yoktu. Sadece duymayı dinlemek sanıyordun. Çığlıklarım sana ulaşmıyordu. Aramızdaki duvara bir tuğla daha ekleniyordu sonra. Sevgim duvarlarda parçalanıyordu. Sen bunu yaşam zannediyordun, benim yaşamım zannedişlerinde tükeniyordu.


Duvarlardan taşmak istiyorsun
Çizilmemiş duvarlarıma
Kapılar dar yapılar dar
Aşk geniş ovalar arar


Durmaksızın yeni umutlar buluyordum kendime oyalanacak. Birgün diyordum. Bir gün mutlaka olacaktı. Yaşanması gerekenler yaşanacak, söylenmesi gerekenler söylenecek, görülmesi gerekenler görülecekti.

Her gün yeni bir umutla uyanıyordum güne,
O gün hiç gelmiyordu.


Çıkamam duvarlarımdan
Bir de buna yaşam diyorlar
Bir tel koptu gitarımdan
Olsun kopsun saçların var


Yokken çok olan sen, çokken yok olmayı seçiyordun durmaksızın. Sana yetişemiyordu çocuk adımlarım. Yapma diyemiyordum sana. Gör beni diyemiyordum. Sen beni görmedikçe ben tükeniyordum. Sen beni duymadıkça ben susuyordum. Duy beni diyemiyordum sana, anla beni diyemiyordum.

Sen uzaklaştıkça büyüyordu duvarlar ve küçülüyordu yüreğim. Etrafına çektiğin dikenli tellerde kalıyor, kanıyordu ellerim. Mavilerim yok oluyordu.

Her gün yeni bir umutla uyanıyordum güne,
O gün hiç gelmiyordu.

Bense hep inanıyordum bir gün olacağına. Bir gün yıkılacaktı duvarlar. Dikenli tellerin yerle bir olacaktı. Acımadan dokunabilecektim sana. Sözlerim duyulur olacaktı.

Olmadı.

Gitgide büyüdü duvarlar. Duvarlar büyüdükçe yüreğim küçüldü iyice. Ben de duyamaz oldum çığlıklarımı. "Bize kıyma" sesleri yok olup gitti senin yaşam sandığın duvarların arasında.

Kıydım bize.
En çok da sevgime.

Sen geçer sanıyordun.
Büyüyordu.

Bir gün kendimi sana anlatmaya çalışmaktan vazgeçeceğimi sanıyordun. Ben seni anlamaktan vazgeçiyordum.

Bir gün benim de senin gibi düşüneceğimi sanıyordun.

Ben gidiyordum.


Birçok şeyi aldın ama
Her bir şeyi sandın ama
Gel de al bende kalan şarkıların var


Bunları hiç görmediğin gibi, yok oluşumu da göremiyordun. İzin vermiyordu aramızdaki duvar.

Ben her şeyi aldım yaşamdan.
Sen de al.

Gidiyorum.
Bende kalan şarkıların var.
Yüregimde tarif edilmez bir sizi, büyük bir yangin var nicedir. Hicbir yere sigamiyorum, hicbir yerde duramiyorum. Gitmek hep gitmek var düsüncelerimde. Neresi olursa olsun gitmek… Yüregimdeki bu sizidan, icimdeki bu yangindan kurtulmak, her seyden uzaklasmak… Ihanetler, yalanlar, aldanislar ve bütün cirkinlikler icinden bir an bile olsun siyrilip gitmek… Herkesten, her seyden uzak bir yere gitmek… Hayatinda barindiramadigim sevgimle birlikte askima dar gelen bu dünyadan sessizce uzaklasip gitmek…
Yinede, donuk yüzüme dokunacak bir el, soguk bakislarimi isitacak bir cift göz, sevgisiz bedenimi sarip sarmalayacak sicak bir tenin varligini özlüyorum böyle zamanlarda. Seni özlüyorum… Gitmek düsüncesi bu kez kalip beklemek oluyor bende. Kendimi hapsettigim bu dört duvar odama, kimsesizligime gelisini beklemek oluyor… Gelmiyorsun… Beklemek, bu dört duvar odamda, beni bir önceki günden alip diger bir güne tasiyan, ne seni bana, ne beni sana getirmeyecegini bilerek gecirdigim koyu karanlik gecelerde yasadigim firtinali zamanlardan geriye kalan bir durgunluga dönüsüyor bir zaman sonra, o koyu karanlik geceler kadar koyu bir sessizlige dönüsüyor. Ürkütücü bir yalnizlikta kayboluyorum…
Bizi digerlerinden, onlarin siradanliklarindan, sikiciliklarindan, monoton hayatlarindan koparip bulutlarin üzerinde yasayan asiklarin, o çok sevenlerin arasina tasiyan neydi hiç düsündün mü? Bizi digerlerinden farkli kilip, benligimize hazzin taskin irmaklarini akitan, en doyumsuz anlari tutkunun en ulasilmaz doruklarinda yasatan neydi hic düsündün mü? Seninle birlikteyken böyle degilmiydik. Kendimize yarattigimiz dünyanin gögünde, o kimsenin ulasamayacagi sonsuz mavilikte kanatlarimizi özgürce cirpmiyormuyduk. Gün geldi iki ayri yürek, iki ayri hayat, iki ayri yarali, iki ayri sevgili olduk seninle. Ve simdi askin bizi bagislamasini, bize yeniden bir sans daha tanimasini bekliyoruz. Gelip kanatlarimiz olsun, bizi yeniden mutlulugun gögüne o sonsuz mavilige, bulutlarin üzerinde yasayan asiklarin, o cok sevenlerin arasina çikarsin diye bekliyoruz.
Ikimizde biliyoruz ki, aski sahiplenecek, koruyacak olanda biziz onu kendi ellerimizle parcalara ayiranda biziz. Askimizi parçalarken kendimize yarattigimiz dünyamizi, sonsuzluga uzanan gögümüzü parcaladigimizin farkina varamadik. Simdi nerede bir ask kirintisi görsek, içimizdeki o derin aciyi dindirsin diye, yüreklerimizdeki siziyi hafifletsin diye, yanginimizi söndürsün diye tutup gögsümüze bastiriyoruz. Sevdiklerimizin ölü bedenlerine sarilir gibi sariliyoruz ona. Bir anda canlansin, eskisi gibi yeniden yanimizda olsun, bizi sevsin, bizim sarildigimiz gibi o da bize sarilsin diye sariliyoruz ona… Dünyamizdan bir parca, gögümüzden bir parca, askimizdan bir parca… Askin icimizde kalan kirintilariyla onu kandirmaya calisiyoruz… Sözler veriyoruz, yeminler ediyoruz. Yeterki yeniden dirilsin, benligimizde hazzin taskin irmaklarini yeniden costursun, en doyumsuz anlarimizi bize geri versin, tutkunu olduklarimizi, o en doruklarda bize yeniden yasatsin istiyoruz. Cok sey istiyoruz inan bana…Cünkü biz askimizi kendi ellerimizle parçaladik. Kendi ellerimizle öldürdük onu. Kendi hoyrat ellerimizle… Bu yüzden hic kimseyi suçlama.! Bu yüzden sevdiklerimizin ölü bedenlerine sarilir gibi simdi askimizin ölü bedenine sariliyoruz. Çünkü onu kaybettik… Yakin bir arkadasi, icten bir dostu, en degerli varliklarimiz olan annelerimizi, babalarimizi, kardeslerimizi kaybeder gibi kaybettik onu. Ve simdi yeniden dirilmesini bekliyoruz…
Bu günde bekledim. Donuk yüzüme dokunacak bir el, soguk bakislarimi isitacak bir cift göz, sevgisiz bedenimi sarip sarmalayacak sicak bir tenin varligini özleyerek… Yine gelmedin…. Biliyorum gelmeyeceksin. Yüzümdeki bu yorgunluk hic gitmeyecek. Yüregimdeki bu sizi hic dinmeyecek. Bu büyük yangin hic sönmeyecek… Ve ben hayatinda barindiramadigim sevgimle birlikte askima dar gelen bu dünyadan bir gün sessizce uzaklasip gidecegim.
Beni yeniden sevecek olsan ne degisir ki. Simdi cikip gelsen de önemi yok artik.
Sana sarilamam ki! ... Seni sevemem ki! …
Cok gec kaldin cok gec!...

Beni Gögsünde Uyutur Sevmistim Dersin
ellerine saglık
sagolSmileSmile......
cicekbar.gif
HÜZÜNLENDİRMİYOR BENİ YOKLUÄžUN
Ben yarını düşünmeyi sevmem. Ne olacaksa hemen şimdi olsun isterim. Seveceksem şimdi, öpeceksem şimdi, susacaksam şimdi, güleceksem şimdi... Zaman bir kez geçer insanın eline, o anın bir drose.gifaha tekrarı yoktur. Ne yaşarsan bir kere yaşarsın. Bu yüzden sevmem beklemeyi. Bu yüzden bekleyerek geçen zamana acırım. Ama bu kez bir şey oldu, bir şey...
Şimdi yarını beklerken hiç kızmıyorum. Sen yoksun ya, bugece de sensiz geçecek ya, '' olsun'' diyorum, bizi bekleyen çok güzle günler var önümüzde... Nedir beni böylesine değiştiren şey? Nedir geleceğe dair umutlar beslememi sağlayan şey? Aşkın elbette... Başka acıklaması olabilir mi? Sen olmadan da keyif alarak yaşayabiliyorum. Bir yerine iki kadeh rakı içiyorum, biri senin için.

Sevdiğimiz şarkıları ard arda iki kez dinliyorum, biri senin için. Sabah uyanınca pencereyi açıp temiz havayı iki kere çekiyorum, biri senin için. Yokluğunda hayatı iki kişilik yaşıyorum. Yokluğunda hayata dair ne varsa yine seninle paylaşıyorum.
Özlemekse özlüyorum elbette... Hasret şarkılarını kim benden daha iokcu.gifyi söyleyebilir? Kim gökteki yıldızlara bakıp onları senin gözlerinin yerine koyabilir? Kimin yüzüne seni düşündükçe bir gülümseme yayabilir? Dedim ya değişiyorum diye, eskiden böyle koyu bir özlemin içinde oslaydım. İsyanın sığmazdı içime. Bir siyah hüznün içinde kıvranır dururdum, bitmek bilmezdi geceler. Şimdi öyle değil... Şimdi seni özlemek sevdamızın olmazsa olmaz parçasıymış gibi geliyor bana.
Son bahardayız ama ben ilk yazın sevinçini taşıyorum içimde ve biliyorum ki, hiç bitmeyecek baharı yaşayacağız birlikte. İşte bunun için hüzünlendirmiyor beni yokluğun.
M.Çoşkundeniz

cicekbar.gif
Çok güzel yazılar..
teşekkürler Hilal
Ben teşekür ederim duygu..