:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Biz Yaralarımızdan Tanıdık Birbirimizi...
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Biz Yaralarımızdan Tanıdık Birbirimizi...

326713.jpg

Ne zaman yanılmayı pas geçmeye kalksak, pusular kuruldu bize, içimizdeki ıssız patikalarda. Ve yenilgilerle dost olmaya zorladı bizi hayat. Ve bunu kabullendik. Yaralarımız vardı ve içimize sızardı kan. Ne anılardan vazgeçebildik nede yeni başlangıçlardan. Ve ne zaman yeniden başlasak, birilerine anlatır bulacaktık kendimizi bir süre sonra, o eski başlamışlıklarımızın hikayesini.
Özgürlüğü taparcasına severken, yalnızlığın elinde oyuncak olmak tasarılarımızın arasında değildi elbette.
Sevmelerimiz anlıktı belki, ama anamızın ak sütü kadar helal, akmaya bile üşenen bir küçük ırmağın suyu kadar berraktı.
İyi bilirdi bizi cemaat, omuzlarda taşınmaya daha çok varken. Ve biz kendi zararımızı kendimizden başkasına vermeyecek kadar olgunduk.
Duvarlarla dosttuk, geceyle, her kötülüğün anası içkiyle, kendimizle, doğayla, kaderimizle dosttuk. Konuşmadanda anlaşabilmeyi, ağzımızı açmadan çığlık atmayı başarıyorduk biz.
Acımasız değil, acınası katillerdik biz seninle, hiç de gerekmediği halde yalnızlıklarımızı öldürdüğümüz için sık sık.
Sevinçlerimiz bile yaraydı aslında, içimizin derinliklerinde saklamaya kalksakda.
Ve biz yaralarımızdan tanımıştık birbirimizi.
Dokunmaya kalksak kanamaya başlayacak kadar taze, sarmaya çalışsak, bir ömür kadar uzak olan yaralarımızdan...
teşekurler ama mailini açarmsın
Yüregine saglik Canim..sahaneydi..
Tesekkürler Smile
ben Tşk Ederim SizlereSmile
Düşlerinde, çiçek açar gecenin bir yerinde,

Onları da kırağı vurur,

Zamansız.

Onlarda ağlar.

Zamanı biraz daha uzatman için

Tanrı’ya yalvarışların sonuç vermez.

Bölünürler tam yerinden,

Sana da,düşler gibi ağlamak düşer.

Kanter içinde,kaçan uykularının

Kabusa dönüştüğü o an,

Göz kapaklarında yarım kalmışlığın yorgunluğu,

Bir sonraki uykunun peşine takılırsın ağlayarak.


Ne gerçeğin,ne de düşlerin tatmin etmediğinde seni,

Seninle birlikte düşlerinde ağlar,sana bakarak
Ben,anlamsız kavgalarla..
Ben,yarınsız sevdalarla ..
Ben,anlatılan masallarla yitirdim inancımı..

Kuralsız insanların sahte cennetlerinde,yanlışı doğrudan,
karayı beyazdan,adamı adamdan,insanı insandan ayırmakla geçti gençliğim..

Ben,kan gövdeyi götürürken..
Ben,can bedenden ayrılırken..
Ben,kan damardan çekilirken,öğrendim yaşamayı..

Başarmak için inanç,inanmak için yürek,kazanmak için bilek gerekliymiş.Adımlarını sert basmalı,yumruğunu sert vurmalı,sesin gür çıkmalıymış. Taş kadar ağır,taş kadar sağır,taş kadar küçük,taş kadar büyük olunmalıymış.. Karnın açken bile kuyruğun dik,belin bükülse bile başın hep dik kalmalıymış..

Şimdi tanıdınmı beni?
ADIM..bu !
SOYADIM..bu !
Biz sevdiğimizi gün olur başımıza taç yaparız...
Biz sevdiğimizi gün olur bağrımıza taş diye basarız...