:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: ..ღ♥ღ..GiDiyoRum ZaMan géLDi..ღ♥ღ..
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3
iwannaflyawaybyangelreinx2.jpg


Gönülsüz kelimeler düşer ya bazen dudaklarımızdan işte öyle bir kelime bu da, “ gidiyorum!”

Aslında karşı gönlün en derinine kök salmış olmayı isterken, gözlerimizi indirip yere biraz toz biraz toprak arasından, belki içimizden akan isyanın hızından kuvvetlice dökülen sadece bir tek kelime : Gidiyorum.

Duyan kulaklar kabullenemesin, isyan etsin “gitme” desin diye bekleyen yüreğimizin belki vicdansız çırpınışlarıdır bu ama dil her zaman gönülden konuşmaz maalesef.

Dil; bazen gönlün her istediğinin tersine akar, tersine koşar, aksine eser …. Her şeyi geride bırakıp uzaklaşmak isteyenlerin değil de kalmak istediğini söyleyemeyen aşkların cümlesidir bazen “Ben gidiyorum”. Sevgili, “Kal” desin diye bir yakarıştır aslında veda etmekten öte.

Ancak çocuklar arsızca ağlarlar istedikleri şeylere sahip olmak, paylaşmamak ve bırakmamak için. Büyükler ise hemen yanı başlarında “ayıp, ağlama!”diye azarlamakla meşguldür bu arada. Büyük aşklar da böyledir işte, ayıp diye ağlamazlar, ağlayamazlar kapınızda. İstemediklerinden değil…Öğrendikleri arasında olmadığından bir şekilde.

Gönül, “Sen git ben kalıyorum” diyebilir mi bedene? Bazen demese bile kalıverir, beden ise giderken kansız cansız bir iki adımdan ibarettir o kadar. Ruh takılmıştır, durağın ilerisi ötesi bir sonraki yoktur, olmayacaktır. Beden ne bilebilir ve ne kadar varolabilir ki içi boşalmışken. İlla bir yerlerde kendini gömmeye uğraşıyordur hatıraların altına. Ruh ise, bedeni terk ettiği son durakta; tam olarak yüreğine saplandığı bedenin üst sol ortasında atıp duruyordur bir başına …

Arsız olmak gerek bazen, çocuk rahatlığında. Ağlamak, bağırmak, tepinmek belki. Hatta belki paçalarına yapışıp sürüklenmek…

Karşı tarafı mecbur etmek, gönülden Kal demesini beklemeye gerek duymamak olsa da aslı eylemin, sonucu belki de Kal! kelimesini duyduracaktır kulaklarımıza. . .

Veya sadece “Gidiyorum” demeden önce “ Kalayım mı?” diye sormak.

Veya, sadece “Gidiyorum” demek…
qSsLdi saqoL janeM
Sen sagol canım Smile
saolasın çilek ya süperdi...
5236575hq0.jpg
Yuregine saglik Wink
tşklerr yüreklerden mutluluk eksilmesinSmile
Gönül, “Sen git ben kalıyorum” diyebilir mi bedene? Bazen demese bile kalıverir, beden ise giderken kansız cansız bir iki adımdan ibarettir o kadar. Ruh takılmıştır, durağın ilerisi ötesi bir sonraki yoktur, olmayacaktır. Beden ne bilebilir ve ne kadar varolabilir ki içi boşalmışken. İlla bir yerlerde kendini gömmeye uğraşıyordur hatıraların altına. Ruh ise, bedeni terk ettiği son durakta; tam olarak yüreğine saplandığı bedenin üst sol ortasında atıp duruyordur bir başına …


COK GUZELDI YUREGINE SAGLIK Smile
sen sagol yıldız gözlümSmile
Kimse sesini çıkarmıyor.
herşey herkes aynı.
birşeyler eksik biliyorum.
küf kokan sokaklar
kandırmak istiyor ruhumu.
aşk'tan yana ne varsa
korkuyorum.
korkuyorum belkide
aşkın taze renklerinden.
korkuyorum belkide
"sonsuz bir aşk lekesini yüreğim de taşımaktan..."



uyandım, mutsuzdum.
biri gelip
"düşlerini ışıklarla boya" dedi.
uyudum.
gözümün önüne boyalarım geldi
tualim dans etti
ışıklarımla boyadım düşlerimi
uyandım mutluydum.



eski bir kapının kilidi
paslanmış
zorlasam biraz kırılacak
tıp kı
yeni bir aşk-a açılamayacak
kadar hassas kalbim gibi...




şarkısını söyledi.
güzeldi.
ama ağladı.
elleri titredi.
sonra baktı bana...
seviyorum dedi
ve gitti..



yine bir başlangıç gibi
telşalarına sarılan insanlar
sokaklar soğuk..
ışıklı evlerin karanlık ruhları..
kopuk, yitik anılar.
bir başlangıç.
zaman akıyor.
ve susuyor tüm yürekler.



aynalar kırıldı.
yerlere saçıldı parçalar.
ölüm geldi.
aldı kalbimin yarısını.
sonra dirildim.
bir parçam yitik.
sonra bir çığlık.
karanlık bir kuyu.
dibindeyim.
çırpınıyorum.
yaralarım artıyor.
kanıyorum.
çıplaklığım geliyor aklıma.
sarılıyorum kendime.
aynalar kırılıyor.
cam parçaları değiyor bedenime.
ve yine kanıyorum.
kesiklerime bastırıyorum.
bir çığlık , bir çığlık daha
biri geliyor.
"dayanamıyorum"diyorum.
"peki" diyor.
diğer yarımı da alıyor.
ölüyorum...

"Belkide sonsuz bir açlıktı aşk'ın adı. Ve o'nu doyurabilmek için hep kanamak gerekiyordu
Sayfalar: 1 2 3