:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Yaşam Alanlarımızı Korumak,Çocuklarımıza Yaşanılası Bir Dünya Bırakmak Bizim Elimizde
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
MARÇEP’TEN BASINA VE KAMUOYUNA!

Dünyaya doğan herkesin en başta gelen hakkı yaşama hakkıdır. Yaşama hakkı sağlanmadan diğer hakların yaşama geçmesi mümkün değildir. Yaşamın sürmesi için sağlıklı bir çevre şarttır. Bu ise temiz su, temiz toprak, temiz hava ve güvenli gıda demektir.
22 Temmuz 2007 Genel seçimleri sürecinde siyasi partilere ve halkımıza sesleniyoruz. İstiyoruz ki, siyasi partiler söylediklerimizi dikkate alsın, halkımız da söylediklerimizi önemsemeyenleri dikkate almasın.
Yaşamın Korunması Politikaları üretilmelidir;
“Sürdürülebilir kalkınma” ve “kirleten öder” yaklaşımlarıyla çevre sağlığının ve doğal dengenin korunamadığı artık görülmüştür. Dünyamız hızla kirleniyor, “kirleten öder” yerine, “kirlenmenin önlenmesi” politikaları üretilmelidir. Kirletmenin ve doğal dengeyi bozmanın bahanesi halini almış olan “Sürdürülebilir Kalkınma” yerine, “yaşamın sürdürülebilirliği” ilkeleri belirlenmelidir.
CARGILL Ülkemizden uzaklaştırılmalıdır.
ABD’li Cargill firmasının İznik Gölü havzasındaki Karapınar Mısır İşleme Tesisi, Türk yargısının verdiği kararlara karşın yaptırılmıştır. Cargill salt çevre sorunu değildir. Bu tesise izin verilmesiyle Türkiye’nin en temel tarımsal üretimi olan şeker pancarı üretimi yabancı çıkar çevrelerinin istedikleri ölçülere indirilmiş, milyonlarca kişi bu karardan olumsuz etkilenmiştir.
ULUDAÄž Rant ve kumar kavgasına kurban edilmemelidir.
Uludağ, bir bütün olarak ele alınmalı, Uludağ Milli Parkı sınırlarından hangi ad altında olursa olsun ödün verilmemelidir.
ULUABAT Gölü Havzasına Sanayi Bölgesi Yapılmamalıdır.
Bölgede yer alan tüm sanayi kuruluşlarının arıtma sistemlerini kurmaları sağlanmalı, evsel atıkların kontrolü için bölgede yeni çalışmalar üretilmeli, tarımsal kaynaklı fosfat vb. kimyasal kirliliğin kontrolü için organik ve doğal tarımsal yöntemlerin tercih edilmesini sağlayacak çalışmalara ağırlık verilmelidir.
GDO’lu ürünlerin ülkemize girişi engellenmelidir.
Ülkemizin biyogüvenlik ve gıda yasası yoktur. Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların (GDO) ülkemize getirilmesi beyana tabidir. Biyogüvenlik Yasası acilen çıkarılmalıdır. İçinde GDO bulunan ürünler mutlaka etiketlenmelidir. Doğal ve gerçek gıdayı tercih etme hakkımız korunmalıdır. GDO’lu ürünler sadece çeşitli sağlık sorunlarına yol açmamakta aynı zamanda tarımda monokültür yaratmakta, köylünün ürününe özgürce sahip olma hakkını elinden almakta, besinlerin patentlenmesi tarımı ve gıdanın kontrolünü uluslararası tekellerin insafına terk etmektedir.
Ülkemize çöp teknolojilerin girişi engellemelidir. Ülkemizde enerjinin etkin kullanımı sağlanmalıdır. Yenilenebilir enerji kaynakları tercih edilmelidir.
Ergene Havzası kirliliğe karşı korunmalıdır.
Trakya Bölgesinde programsız ve plansız gelişme göstermiş çok fazla su tüketen deri ve tekstil boya fabrikaları, yerüstü su kaynaklarını kullanmaları gerekirken, sayısız açılmış kuyularla yeraltındaki 1.sınıf içme suyunu sanayide kullanmakta olup, kirlettiği suyu da arıtıp veya hiç arıtmadan Çorlu ve Çerkezköy dereleri ile ERGENE’ye deşarj yapmaktadır. Çorlu Belediyesi doğabilecek su sıkıntısını önlemek amacıyla 78 km. uzaklıktan içme suyu getirmeye çalışmaktadır. Ergene de kirlilik olduğu canlıların yaşamadığı açık bir şekilde bilinmektedir. Meralar bu bölge için çok önemlidir. Trakya’da meralara sahip çıkılmadığı takdirde felaketler olacaktır.Su kaynaklarının sanayici tarafından kullanılması tarım topraklarında sulu ziraatin yapılmasının önünde en büyük engeldir. Trakya bölgesinde acilen en az 1000 göletin yapılması gerekmektedir. Bu göletler 30 yıl kullanabilirlik arz etmektedir. Aksi takdirde 10 yıl sonra Trakya’yı vahim günler beklemektedir.

Nükleer santraller ülke için çözüm değildir.
Nükleer atıkların depolanması konusunda hiçbir bilgi verilmemektedir.Tekirdağ’ın Saray ilçesinde yapılması planlanan ve ihalesi yapıldığı ifade edilen Termik santralin çevredeki ıstıranca ormanlarını tamamen kömür tozu ve kül altında bırakacak ve çevreyi kirletecektir. Kaldı ki Saray ilçesi Karadeniz ve Marmara denizi arasında kalmakta olup şiddetli rüzgar almaktadır. Buna karşı yenilenebilir enerji rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi sanki gündem de yokmuş gibi davranılması çok büyük bir hatadır. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Öncelik Verilmeli, Nükleer Enerji Santraller Kurulması Düşüncesinden Vazgeçilmelidir.
Ormanlar koruma altına alınmalıdır.
Istırancadaki suların sürekli pazarlanması sonucunda Longoz Ormanları tehdit altındadır. Longoz Ormanları kurumaya başlamıştır. Longoz Ormanları için gerekli olan su İstanbul’un sadece 1,5 günlük su ihtiyacını karşılamaktadır. Acilen alınacak önlemler ile Longoz Ormanlarını koruma altına almak gerekmektedir.
Kentlerimizin içine kadar girerek öncelikle tarım ve orman alanları olmak üzere yaşama alanlarını tahrip eden taşocakları ve çimento fabrikaları hemen kapatılıp, kentsel mücavir alanlarının dışına çıkarılmalıdır.
Madenlerin işletilmesinde çevre kaygısı taşınmalıdır. Yaşam alanlarının kirlenmesini ve yok edilmesini kolaylaştıran 5177 sayılı yasa ile değiştirilen Maden Yasası ve ilgili yasalarda, madencileri değil yaşamı koruyan değişikliğe gidilmelidir.
Yurdumuzdaki Tarihi Ve Kültürel Mirasa Sahip Çıkılmalıdır.
Tehlikeli Atıklar Kontrol Edilmelidir.
Tehlikeli atık üreten kişi ve kuruluşların atıklarının bertarafı konusunda gereken güvence alınmadan, faaliyete başlama izni verilmemelidir.
Atık Sorunu Önemsenmelidir.
Atıkların bertarafı için her türlü teknoloji kullanılmalıdır. Bertaraf gerçekleşinceye kadar, çöp deponi alanları, yerleşim yerlerinden çok uzakta, doğal kaynaklara zarar vermeyecek biçimde kurulmalıdır. Çöp üretiminin azaltılması ve yerinden ayrıştırılması için gereken bilgilendirme yapılmalı, bu koşulları sağlayacak düzenleme yapılmalıdır.
Hayvan haklarına sahip çıkılmalıdır, Dünyanın yalnız insanlara ait olmadığı gerçeği artık kabul edilmelidir.
Bu Seçimlerde ;
Yukarıda sıraladıklarımızı savunan, yaşamı savunan, sosyal hukuk devletini savunan, partilerin ve adayların seçimini yapmalıyız.

“Yaşam alanlarımızı korumak, çocuklarımıza yaşanılası bir dünya bırakmak bizim elimizde”. SESİMİZİ DUYUN ARTIK!
İLETİSİM BİLGİLERİ

MARCEP(Marmara Cevre Platformu) Donem Sekreteri : Didem YİLMAZ

Tel & Fax: 0 224 244 74 74- 75

GSM: 0 532 799 71 61- 0 536 517 74 74

email: dizedeniz@yahoo.com.tr

MARCEP( Marmara Cevre Platformu) Donem Koordinatoru: Remzi ERMAN

Tel: 0 282 650 18 76

GSM: 0 532 296 50 77
email:remzierman@gmail.com