:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Başladığım cümlelerin bile sonu yok bugün
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sen… Gözlerinde acı, gitmek zorunda olan yolcu… Hoşça kal derken gözlerine bakınca yüreğime değen fena sızı...

Sustuk…Belli ki kalmak değildi tedavin...
Eğildim,bir öpücük kondurdum usulca sol yanağına,ateşler içindeydin. Gülümsedin ‘Sen yanımda olduktan sonra...’ dedin. İsyan sözcüklerini yuttum derinden. Zordu katlanmak, kim demiş kolay diye başkasının acısını görmek? Ağlarken gülümsemenin nasıl bir şey olduğunu öğrendim.
Bugün gittin ya öksüz kaldım ben. İçimde bir sıkıntı bir boşluk..
Yatağa gitmiyor bedenim, uykusuz gözlerime inat. Neden? Gittiği yerde kokunu duymayacak çünkü varlığım ve kalbin atmayacak ellerimin altında. Sensiz bir oda, sensiz bir şehir, senli bir dünya…
Var olmaya devam ediyor benliğim, varlığının farkındayken bilincim. Ama ya ruhum? Ya ellerim?...
Yeryüzüne sığamamak ne demekmiş öğrendim bugün ben. Öksüz kalmak neymiş öğrendi kalbim. Sen giderken ve ben öylece arkandan bakarken… Bir adım uzağımda olmana rağmen atamadığım o adımın cezasını ayaklarıma keserken gerçek suçluyu bilen ruhumun vicdan azabı ve huzursuzluğu…
Eli kolu bağlı kalmak nasıl da katiliymiş ''ben''liğin ve nasıl da kulu ''sen'' liğin… Seni severken kendini yitirmek... Sende kaybolmak ve kaybedilen benliği yine sende bulmak.. Meğer buymuş adına sevdalık dedikleri yürek ağrısı...
Gelip geçen her yüzde seni aramak ve gerçekle acıda kaybolmak. Uzakta olduğunu bilirken duyulan kokunla seni yanı başımda sanmak… Meğer buymuş adına hasret dedikleri ince hastalık sebebi.. Yaram yarimmiş benim, yarim yaram...
Yarım kalmışlık.. Başladığım cümlelerin bile sonu yok bugün. Tıpkı hasretim ve sevdam gibi… Tutarsızlığım her biri ikişer satırdan oluşmuş binlerce paragraflı bir yazı gibi.. Her paragrafta ayrı doku