:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: akıllı temel
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3 4
Rüya Tabiri
"Kocacııığııım" demiş.. "Ruyamda ne gördüm biliyor musun, aksam eve elinde cok şık paketli bir kutuyla geliyorsun, ben paketi heyecan içinde açıyorum, ve içinden ne çıkıyo biliyo musun... BİR İNCİLİ KOLYE ..!!! Sence bunun anlamı ne olabilir ???" Adam gülümsemiş : "Bu akşam öğrenirsin sevgilim..." Ve adam akşam eve gelmiş, elinde gayet şık paketlenmiş bir kutu... Kadın gözlerine inanamamış "Kocacııığıımmmmm sen bir harikasın !!!!!!" diye paketi alelacele açmış, .Ve kutunun içinden ne çıkmış dersiniz ????? RÜYA TABİRLERİ KİTABI
Evli Gibi davranalım
Soğuk ve karlı bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir işadamı ve sekreteri arabalarını terketmek zorunda kalırlar ve uzun bir yürüyüşten sonra üşümüş ve ıslanmış durumdayken bir kulube bulurlar. Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir suru battaniye bulunmaktadır. Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve iş adamı bir centilmen olarak, yatağı sekreterine verir, "Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der. Sekreter yatağına yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker. Bir süre sonra tam uyumak üzereyken, sekreterinin sesini duyar; "Efendim, ben çok üşüyorum." Adam fermuarı açar,uyku tulumundan çıkar, bir battaniye alıp kadının üzerine örter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak üzereyken yine sekreterinin sesini duyar; "Efendim, ben hala çok üşüyorum." Adam yine fermuarı indirir, tulumdan çıkar, bir battaniye daha alıp kadının üstüne örter, uyku tulumuna girerek fermuarı çeker. Tam uykuya dalacağı sırada yine duyar; "Ben yine çoooook üşüyorum". Adam yattığı yerden; "Bir fikrim var." der, "Burası ıssız bir yer. Neler olduğunu kimse göremez, istersen evliymişiz gibi davranabiliriz." Genç kadın kıkırdar; "Tamam,bana göre hava hoş." Adam yattığı yerden avazı çıktığı kadar bağırır; "ÖYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANİYEYİ KENDİN AL!!!!!"
Kadının Poposu
Evleneli 15-20 sene geçmişti..Kadın bahçede eğilmiş fide ekerken kenardan izleyen kocası "Hanım hanım"diye seslendi."Ne kadar şişmanladığının farkındamısın ?İddiaya girerim ,popon şu bahçe ızgarasının altındaki mavi gaz tüpünden aşağı kalmıyor..."

Seslenmekle de kalmadı .İçerden mezurayı getirdi.Önce tüpü sonra karısının poposunu ölçtü.."Bak" dedi..."İkisi de nerdeyse aynı" Kadın sesini çıkarmadı . Bütün gün de somurttu oturdu.

Gece yatağa girdiklerinde adam kıkırdadı.
"Ne dersin bir sevişmeye.."
Kadın sırtını döndü kocasına,yatağın öbür ucuna yuvarlanırken ve de mırıldandı:

"Manyak mısın sen..Ufacık bir sosis için koca ızgara yakılır mı?..."
kaykay
Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar, "Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var: Karına karşı sadık oldun mu?" Adam yanıtlar; "Evet, asla bir başka kadına bakmadım." Sorgu meleği, "Şuradaki Rolls-Royce'u görüyor musun? O senindir. Cennetteyken kullanabilirsin.." Sorgu meleği ikinci adama da aynı soruyu sorar ve şu cevabı alır; "Bir kez karımı aldattım ama bunu ona itiraf ettim. Beni bağışladı ve mutlu yuvamızı kurtardık." Bunun üzerine sorgu meleği, "Şuradaki Mercedes'i görüyor musun? Cennetteyken onu kullanacaksın.." der ve üçüncü adama da sorar, "Karını hiç aldattın mı?" Adam yutkunur ve şöyle der; "itiraf edeyim ki; bulduğum her kıza asıldım ve her fırsatta onlarla yattım, birçoğu ile beraber oldum. Üzgünüm." Sorgu meleği; "Ehh" der, "Ama temelde iyi bir adamsın. Şuradaki eski vosvos'u görüyor musun? Cennette onu kullanacaksın." Bunun üzerine üç adam vedalaşır, arabalarına atlar ve kendi yollarına giderler. Birkaç hafta sonra ikinci ve üçüncü adam birlikte gezerlerken barın önünde birinci adamın Rolls-Royce'unu görürler. Bara girdiklerinde adamın perişan bir halde, etrafındaki boş şişelerin arasında salya sümük oturduğunu görürler ve şaşırırlar. "Heyy! ne oldu sana?" der ikinci adam, "Cennettesin, altında bir Rolls-Royce var, hersey mükemmel ama sen niye bu haldesin?" "Bugün karımı gördüm!" der birinci adam. Diğerleri; "Aaaa! ne kadar güzel, peki derdin nedir?" diye sorarlar. Adam içini çekerek konuşur, "Kaykay'la dolaşıyordu
Faks geliyor
Bir Türk, bir Amerikalı ve bir alman birlikte saunaya gitmişler. Bellerinde birer havlu saunada oturmuşlar ter atarlarken, bip bip bip diye ses duyulmuş. Amerikalı, sağ eliyle sol koluna dokunup,
- "Çağrı cihazım çaldı. Derimin altında elektronik devre var da..." demiş. Aradan biraz zaman geçmiş, bu sefer bir cep telefonu çalmaya başlamış. Bunun üzerine alman, sol avuç içini kulağına götürmüs ve konuşmaya başlamış. Görüşmesi bitince, Türk'e ve Amerikalıya dönüp,
- "Avucumun içinde cep telefonu devresi var da..."
demiş teknolojik olarak geri kalmayı gururuna yediremeyen Türk,
- "Bana bir dakika izin verin"
demiş ve dışarı çıkmış. Birkaç dakika sonra döndüğünde poposunun arasına sıkışmış tuvalet kağıdı sarkıyormuş. Amerikalı ve Alman'ın kendisine garip garip baktığını görünce,
- "Faks geliyor da.."
sözlü

Ogretmen sinifda sozlu yapiyormus.Onlerde oturan Ayse'yi kaldirmis..
OGRETMEN:Soyle bakalim kizim bir otobusde gidiyorsun hava cok sicak ne yaparsin?
AYSE:Otobusun camini acarim hocam
OGRETMENTongueeki disardan gelen hava basincini olcebilirmisin?
AYSE:Hayir hocam.
OGRETMEN:otur sifir
Ogretmenin gozune ortalarda oturan Ali ilisir bu sefer..
Soyle bakalim Ali bir otobuste gidiyorsun,hava cok sicak ne yaparsin?
ALI:Otobusu tavanini kaldiririm hocam?
OGRETMENTongueeki tavandan gelen hava basincini olcebilirmisin?
ALI:Hayir hocam.
OGRETMEN:Otur sifir.
Sirada en arkada kosede oturan sinifin yaramaz cocugu Metin vardir.
OGRETMEN:Soyle bakalim Metin bir otobuste gidiyorsun hava cok sicak ne yaparsin?
METIN:Ceketimi cikaririm hocam.
OGRETMEN:Olum hava cok sicak dedim.
METIN:Gomlegimi cikaririm hocam.
OGRETMEN:Olum kizdirma beni hava cok sicak ceketini de gomleginide cikarttin ama hala terliyorsun.
METINTongueantolonumu ve ic camasirlarimi cikaririm hocam.
OGRETMEN:Olum herseyini cikarttin ama hala terliyorsun ne yaparsin?
METIN: *otumu *iktiririm ama o camla tavani actirmam hocam.
uçakta giderken

Bir gün bi uçakta fransiz,ingiliz,alman,rus,iranli,hollandali ve türk laylaylom gidiyolarmis.
Neyse uçak rotasini takip ederek giderken ingilterenin üstünden geçiyo.Ingiliz söyle bi asagilari süzüyo ve lafa giriyor :
- Arkadaslar,burasi benim memleketim ingiltere.Bizim diyo biramiz acaip meshurdur sahane biralar üretiriz içmelere doyamazsiniz..
Neyse ingiltere bitiyor fransa nin üstünden geçiyo ve fransiz daliyo:
- Burasi da fransa bizim kizlarimiz meshurdur öpmelere kiyamazsin.
Derken almanya ya geliyo uçak alman bi iç çekiyo ..
- Hey gidi memleket diyo biz diyo bi arabalar üretiriz binmelere kiyamazsiniz..
Sonra efenim geliyo hollanda ya hollandali bakiyro sööyle bi asagiya:
- Burasi da hollanda diyo ah o güzel evler diyo bizim evlerimiz meshurdur...
Uçak geçiyor rusyaya sonra (nasil bi rotaysa artik):
- Rus bakiyo assaa bizim diyo kgb miz meshurdur dünya da sinek havalansa haberdardir...
Sonra irana dönüyo uçak iranli bakiyo söyle bi göz süzerek:
- Abiler diyo burasi da iran bizim de halimiz meshurdur diyo yumusaciktir..
geldik türkiye ye..
- Türk bakiyo abi assa düsün düsün nerden baslasamki
(o kadar çok meshur seyimiz var ki en orjinalini söölemeliyim diye)
hah buldum diye düsünüyo ve basliyor anlatmaya...
- Arkadaslar diyo burasi türkiye.Bizim diyo delikanlimiz çok meshurdur.Oyleki alir fransizin kizini,
içer ingilizin birasini ,atar almanin arabasina ,götürür hollandalinin evine ,yatirir iranlinin halisina ,
çatir çatir s.ker , kgb nin de bi s.kimden haberi olmaz.....:-))
bir tabur asker

bir kasabanın kilisesinde papaz vaaz vermektedir. Konu kasaba nufusunun azlığına gelir ve papaz halkı çocuk yapmak için
"Eşiyle cinsel ilişkide bulunan her kimse bir tabur düşman askeri öldürmüş kadar sevap kazanır" der.
Vaazdan sonra evine dönen çiftlerden birinde kadın kocasına yaklaşır ve
"Hadi kocacım bir tabur asker öldürelim" der. Kocası kabul eder ve birlikte olurlar. Aradan yarım saat geçer, kadın yeniden gelir,
"Hadi kocacım bir tabur düşman askeri daha öldürelim" der. Adam yine kabul eder ve yeniden birleşirler. Aradan bir saat geçer, kadın yeniden gelir
"Hadi kocacım bir tabur daha öldürelim" der, adam oflaya puflaya kabul eder ve yeniden birlikte olurlar. Bunun üzerinden bir saat geçer kadın yine ister adam bir nevi çaresiz yine "hadi" der, bu sırada çıkarttıkları seslerden rahatsız olan oğulları gelir odaya:
"Ya çok gürültü yapıyorsunuz uyuyamıyorum"
Babası yakınır:
"Ne yapayım oğlum, düşman askerleri ananin *mına karargah kurmuş, öldür öldür bitmiyor
üç yumurta

İki adam yolda giderken eski bir gaz lambası görürler ver tekme atarlar. Lambanın kapağı açılır ve içinden bir cin çıkar. Bu sayede serbest kalan cin adamlara bir iyilikte bulunmak ister ve herbirine üçer adet sihirli yumurta verir sonra adamlara söyle der:
- Bir isteğiniz olduğu zaman önce yumurtayı kırıp sonra dileğinizi söyleyin ve anında gerçekleşir.
Yumurtaları alan adamlar heycanla ayrı ayrı yönlere koşarak giderler.
Altı ay sonra bu adamlar yine karşılaşırlar. Biri cok zengin olmuştur,diğerinde ise hiçbir değişiklik olmamıştır. Zengin olan diğerine yumurtaları ne yaptığını sorar. Diğeride başlar anlatmaya:
- Senden ayrıldıktan sonra yumurtalardan biri elimden düştü ve kırıldı ''aha şimdi *arrağı yedik'' der demez her taraftan *arraklar gelmeye basladı, sonra ikinci yumurtayı kırdım ve bütün *araklar gitsin dedim.
Diğeri sormus: 'Peki üçüncü yumurtayı ne yaptın''
- Ne yapayım, kendi *aragımı geri cağırdım
basına gelecek

Adamın birini vergi dairesine çağırmışlar.. Yanında bütün
defterlerini ve hesaplarını da getirmesini istemişler.. Adam korku
içinde, mali danışmanına gitmiş..
Sormuş :
- Vergi dairesine giderken nasıl giyineyim?. Ne tür bir izlenim
bırakırsam,bana daha az vergi cezası keserler ?.
Mali danışman öğüt vermiş :
- En eski elbiselerini giy.. Yoksul, muhtaç bir görüntü ver ki,
sana az ceza kessinler..
Adam güvenemeyip, bir de avukatına danışmış.. Avukat, mali
müşavirin tam tersi bir öğüt vermiş :
- En yeni, en pahalı elbiseni giy.. Güvenli, kendinden emin bir
görüntü ver ki, az ceza kessinler vergiciler..
Adamı bu öğütler tatmin etmemiş.. Aklına güvendiği, filozof bir
arkadaşına aynı soruyu sormuş.. Bu akıllı arkadaş bir hikaye
anlatmış.. Şöyle demiş:
- Bir gelin, zifaf gecesi ne giymesi gerektiğini bir arkadaşına
sorar.. O da, gırtlağa kadar kapalı,
koyu renk bir gecelik giymesini tavsiye eder.. Bir başka arkadaşı
ise, dekolte, şeffaf bir gecelik giymesini söyler..
Vergi dairesine giderken ne tür bir elbise giymesi için
arkadaşından öğüt bekleyen adam, bu hikayeyi dinledikten sonra,
sorar :
- Zifaf gecesi ne giyeceğini bilemeyen gelinle, vergi dairesine
giderken neiyileceğini soran benim aramda ne gibi bir ortak yan
var ki?
Adamın akıllı arkadaşı gülerek, izah eder :
- Ne giyersen giy, başına gelecek şey aynıdır.. Smile))
Sayfalar: 1 2 3 4