:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Şifalı Bitkiler
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22
Incirçiçegi:
(Mayisçani / Müge / Convallaria majalis / Muguet) Zambakgillerden, ok biçimindeki yapraklari arasinda, ince bir sap üzerinde küçük çan biçiminde beyaz çiçekler açan bir süs bitkisidir. Boyu 20 cm kadardir. Çiçekleri beyaz ve üzüm salkimi seklindedir. Yemisleri küçük ve kirmizidir. Kokusu çok güzeldir.

Kullanildigi yerler: Hekimlikte kalp çarpintilari için kullanilir. Ev ilaçlarinda kesinlikle kullanilmaz.
Incir:
(Feigenbaum / Figuier / Fig tree / Yemis / Ficus caria / Figue) Mart-nisan aylarinda çiçek açan, 1,5-6 m yüksekliginde, süt tasiyan iki evcikli bir agaçtir. Yabanî olarak bulunursa da, daha çok yetistirilir. Yemis olarak da bilinir. Erkek bitkiler Ficus carica varyete caprificus (baba incir), disi bitkiler Ficus carica varyete domestica (yenen incir) ismini alirlar. Çiçekler, çukurlasarak armut biçimini almis ve etlenmis olan çiçek tablasinin iç çeperinde toplu bir hâlde çiçek durumlarini teskil ederler. Baba incirin çiçek durumunda çiçek tablasinin agiza yakin kisimda erkek çiçekler, daha asagi kisimlarinda ise mazi çiçegi denilen verimsiz disi çiçekler bulunmaktadir. Yenilmekte olan incirin tozlasmasi mazi böcekleri (Blastophaga grossorum) tarafindan yapilmaktadir. Böcekler yumurtalarini mazi çiçeklerinin yumurtaliklarina birakirlar. Genç böcekler çiçek tablasini terk ederken, çiçek tablasinin agiz kismina yakin bulunan olgun erkek organ basçiklarina süründüklerinden, üzerlerindeki çiçek tozlari ile gitmis olduklari disi bir bitkinin disi çiçegini dölleyebilirler. Olgunlasma esnâsinda çiçek tablasinin çeperiyle, çiçegin taç yapraklari etlenip tatlilasarak incir denen yalanci meyve hâsil ederler. Asil meyveler esmer renkli olan sert çekirdegimsi kisimlardir. Yurdumuzda incir en çok Izmir-Aydin yöresinde yetistirilmektedir. En meshur ve en lezzetli incir de Izmir inciridir. Izmir incirinin disinda seker inciri, mor incir, Sultan Selim inciri, yediveren inciri, kavak inciri ve patlican inciri gibi çesitleri de vardir. Sultan Selim ve kavak inciri Istanbul ve çevresinde yetistirilen mor renkli ve tatli bir incirdir. Incirin kurutulmusu da çok degerli olup, iyi bir besin kaynagidir. Kuru incirlerin de ince kabuklu ve çok tatli olan “sari lop” ve kalin kabuklu hafif yesilimsi “gök lop” gibi çesitleri vardir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Ege veAkdeniz bölgesi.

Kullanildigi yerler: Incir meyvelerinde seker, organik asitler, sâbit yag ve vitaminler (A,B,C) vardir. Meyveleri gerek yas olarak gerek kuru olarak yenmektedir. Kuru meyveler balgam söktürücü olarak, yumusatici olarak kullanilir. Halk arasinda sütle kaynatilan incir ses kisikligina karsi kullanilir. Incir, kalbe ferahlik verir. Kuluncu ve sindirim organi sancilarini giderir. Ayrica, yas dallari kirildiginda akan sütümsü beyaz sivi, nasir ve sigillere sürülürse tedavi eder.
Itüzümü:
(Köpeküzümü / Yandiran / Solanum nigrum / Black nightshade / Morelle noire) Patlicangillerden, ormanlarda yetisen bir bitkidir. Çiçekleri beyaz, meyveleri parlak beyazdir. Meyvesi, yapraklari ve çiçekleri kullanilir. Bir uzman tavsiyesi olmadan, ev ilaçlarinda kullanilmamasi gerekir. Bir uzman tavsiyesi olmadan, ev ilaçlarinda kullanilmamasi gerekir. Tibbi tedavide xxx kullanilan ve fazla alindigi zaman öldürücü bir zehir olan atropin maddesi içerir.

Kullanildigi yerler: Romatizmal ve mafsal agrilarini keser. Aybasi düzensizligini ve rahim hastaliklarini giderir.
Izlanda Likeni:
(Izlanda yosunu / Lichen d'Islande / Lichen Islandicus) Parmeliaceae adi verilen bir çesit yosundur. Daglarda ve ormanlardaki kayalarin üzerinde bulunur. Zeytinyesili renginde, dantel gibi tirtili parçalar halindedir. Yaz aylarinda toplanip kurutulur. Müsilajli ilaç yapiminda kullanilir. Terkibinde "Lichenin" "Dekstrolikenin" ve "Cetrarin" vardir.

Kullanildigi yerler: Gögsü yumusatir, öksürügü keser. Barsak bozukluklarini giderir.
Kabakkulakotu:
(Lohusaotu / Venüsçiçegi / Aristolochia) Ikiçeneklilerden, 70-80 cm boyunda, ince sapli tirmanici bir bitkidir. Çiçekleri koyukahverengidir. Kötü bir kokusu vardir.

Kullanildigi yerler: Idrar söktürür. Aybasi (adet) kanamalarinin düzenli olmasini saglar.
Kafur:
(Kafur / Camphree / Camphora) Tabiatta birçok bitkide bulunur. Tipta kullanilan kafuru, "Cinnamomum camphorea" agacinin odunu, su buhariyla distile edilerek elde edilir. Kafuru, renksiz, seffaf, billuri yapili gevrek parçalardir. Kokusu hususi ve keskin, lezzeti sonradan serinlik veren, aci ve yakicidir. 204 santigrat derecede kaynar. Oda sicakliginda uçar. Suda çok az erir. Alkol, eter ve kloroform benzeri maddelerde daha çok erir.

Kullanildigi yerler: Kan dolasimini kuvvetlendirir. Beyni ve sinirleri uyarir. Solunum sistemini uyarir. Bronslarin ifrazatini artirir. Ispirto ile karistirilmis kafuru saçta kepek olusumunu keser. Akciger hastaliklarinda faydalidir.
Kahkahaçiçegi:
(Sahilkahkahasi / Çitsarmasigi / Gündüzsafasi / Convolvulus persicum / Liseron / Bindweed) Çitsarmasigigiller familyasindan, uçlari mavi çizgili beyaz çiçekler açan bir çesit sarmasiktir.

Kullanildigi yerler: Kabizligi giderir, hazmi kolaylastirir.
Kahve:
(Coffea / Kaffee / Café / Coffee ) Vatani Afrika olan fakat bugün tropikal bölgelerde yetistirilen küçük boylu agaç ve agaççiklar. Kisin yapraklarini dökmez, çiçekleri beyaz, meyveleri 1-2 tohumlu olup kirmizidir. Yabânî olarak yetisen kahve agaçlarinin boylari 5-7 m oldugu hâlde kültür olarak yetistirilenlerin boylari 2-3 metreyi geçmez. Kahve agaçlarinin en iyisi Arabistan’da yetisenidir. Kahve, insanlar tarafindan ilk olarak Habesistan’da 3. yüzyilda yetistirilmeye ve kullanilmaya baslanmistir. On sekizinci yüzyilda Mekke’ye hacca giden Habesistanlilar, kahveyi Arabistan’a ve bütün Müslüman âlemine tanitmislardir. Böylece Müslümanlar tarafindan bilinen ve kullanilan kahve, Osmanlilar zamâninda Avrupa’da görevli elçiler yoluyla önce Venedik, Ingiltere, Fransa’ya daha sonra da, bütün bati devletlerine tanitilmistir. Kahve, en çok Habesistan, Libya, Brezilya, Meksika, Hindistan, Arabistan ve Orta Amerika’da yetistirilir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Tabiî olarak yetismez. Kültürü yer yer yapilir.

Kullanildigi yerler: Kahve çekirdeklerinin kavrulup dögülmesinden ve sicak suyla kaynatilmasindan meydana gelen içecek “kahve” olarak bilinir. Kahvenin bilesiminde en önemli olarak kafein alkoloidi vardir. Kafeinin az miktarinin damarlari genisletmek sûretiyle uyarici etkisi vardir.Kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylastirir, böbrek damarlarini genisleterek idrari çogaltir, solunumu hizlandirir. Kani beyne çekerek, beynin faaliyetini arttirir ve narkotiklerle zehirlenmelere karsi kullanilir. Fazla miktarda alindiginda uyarici etki fazlalasir, kalbin çarpintisini arttirir, kulaklarin uguldamasina sebeb olur. Çok fazla alinirsa ölümle sonuçlanir. Kahvede az miktarda protein, yag ve sakkaroz bulunur. Kahve, ya çekirdek olarak veya çekilmis olarak (kavrulup-ögütülmüs) olarak satilir. Kavrulup ögütülmüs kahve çabuk bayatladigindan, daha çok çekirdek kahve tercih edilir.

Kahvenin içimi: Kahvenin içecek olarak hazirlanmasinda her memleketin kendine göre usûlleri vardir.Memleketimizde “Türk kahvesi” veya “alaturka kahve” diye meshur olan kahve söyle hazirlanir:

Tâze olarak kavrulmus ve çekilmis kahve kullanilir.Türk kahvesinde en önemli özellik bol köpüklü olmasi ve cezvelerde pisirilmesidir. Cezveye önce kahve ve istege göre (az-orta-sekerli) seker konulur. Sonra soguk su ilâve edilir, iyice karistirilip kaynatilir, köpügü tasmadan fincanlara servisi yapilir.

Alafranga veya memleketimizde neskafe olarak bilinen kahveler ise, birtakim islemlerden geçirilir. Iri veya ince çekilmis kahve tânelerinin üzerinden kaynar su geçirilir. Sonradan içersine süt, krema gibi bâzi maddeler ilâve edilir. Suyu uçurulur. Ticârette kavanozlar içerisinde toz olarak, piyasaya sevk edilir. Içilirken de üzerine sicak su, süt, seker ilâve edilerek içilebilir. Kahve ihtiyaçtan fazla alinirsa insanda uykusuzluk, çarpinti, asiri decede sinirlilik meydana getirir.
Kakao:
(Kakaobaum / Cacaoyer / Cacao tree / Hindbademi / Theobroma cacao) Vatani tropik Amerika ve Bati Afrika olan, kavliflor bir bitki. (Çiçeklerin yasli dal ve gövdelerden çikmasi olayina kavliflor denir.) Kakao, theobroma denilen bir bitki türünün kurutulmus tohumlaridir.Kahve gibi içilmede kullanilir. 10-15 m boyunda bir agaçtir. Çiçek ve meyveler ana gövde üzerinde bulunur. Bitkinin ancak 5-6 yasindan sonra meyvelerinden istifâde edilir. Meyveler kavun seklinde, küçük bir hiyar büyüklügünde ucu sivri, tâzeyken limon sarisi-kirmizi renkte, kuruduktan sonra daha koyu olan ve açilmayan bir kapsüldür. Meyveleri çok tohumludur. Beyaz veya açik mor renkteki ve bâdem seklindeki tohumlari kakao tânelerini teskil eder. Meyveler içerisinden çikarilan kakao tohumlari ya hemen veya bir süre fermantasyona terk edildikten sonra kurutulur. Fermantasyon sonucu aci lezzet kaybolur ve aromatik bir koku meydana gelir. 50 meyveden takriben bir kg, tohum elde edilir. Tâneler kavrulur, kizilimsi kahverengi un hâline getirilir ve yagi çikarilir. Yag çiktiktan sonra katilasan kakao, yeniden ögütülerek çok ince toz hâline getirilir ki, bu toz, kakao tozunu teskil eder.

Kullanildigi yerler: Kakaonun bilesiminde teobromin, kafein, kakao sâbit yagi vardir. Bol kalorili bir besindir. Ayrica %40 karbonhidrat, % 18 protein vardir. Kafeinden dolayi kahvede oldugu gibi yatistirici ve uyarici etkisi vardir. Az miktari kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylastirir, idrar söktürür. Fazla miktari zararlidir. Kakao kahve gibi ayrica süt ilâvesi ile de içilebilir. Kakao yagi çikarilmadan, çikolata îmâlinde kullanilir. Kakao yagi seker yapiminda oldugu gibi, pomatlarda da kullanilir.
Kakule:
(Kardamom / Ingver / Cardamome / Cardamom / Elettaria cardamomum ) Bati ve Güney Hindistan, Güneydogu Asya’nin sicak bölgelerinde yetisir. 4-5 m boyunda, büyük yaprakli çok yillik bir Kakule - Büyültmek için TIKLAYINIZbitkidir. Özellikle Güney Hindistan’in bataklik ormanlarinda yabânî olarak yetisir. Kakulenin meyveleri 1-2 cm uzunlukta, sarimsi yesil ve kirli beyazimsi renktedir. Tohumlari mercimek seklinde ve büyüklügünde, kirmizimsi esmer renkte olup, keskin kokuludur. Kakule yetistigi yere göre isim alir. Seyhan kakulesi, Malabar kakulesi, Siyam kakulesi gibi

Kullanildigi yerler: Kakule tohumlari rezin, nisasta ve uçucu yaglar tasir. Hos lezzeti ve kokusundan dolayi baharat olarak kullanilir. Ayrica istah açici, mîdevî ve gaz söktürücü etkilere sâhiptir.
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22