:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Yokluğun çelik Duvar, Varliğin Kaçiş Bana..
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
ßir seçeneğim yoktu artık, gideceğim bir kentte...
Dramatik bir can çekişmesiydi aşklar. Yalnız kalmış iki bedenin suskunluğuydu, yüzümdeki ayrılık ... Aya benzerdi yüzüm ve hep bi yanı karanlık... Göğe çeviremiyordum yüzümü, düşerdim bakarsam , başım dönerdi...

Usul usul gecenin kucağında sallıyorum düşlerimi, ses çıkarmayın ; uyuyor şimdi... Sonsuz susmalarınız neden dillenir bu gece? Konuşmayın , bakışlarınız da yeter canımın acıtmaya... Ben, engelli düşlerimi salarım yine kucaklarınıza, siz istediğiniz gibi hırpalarsınız yine... Uzun uzun susar, bir tek söz etmem. susun artık sihirim bozuluyor iyiden iyiye... Sevda yeminim tövbe edildi mi bu gece? Nefesim sihirsiz mi artık?

Bir seçeneğim yoktu, gideceğim bir kentte...
Belime dek uzanan saçlarımı rüzgar okşuyordu. oysa yetim bir çocuk gibi ellerini bekliyordu saçlarım. Ağlasam da ayıptı, yaşlarım kurusun diye ne zılgıtlar ediyordum gözlerime... Geceleri yüreğimin dert bildiği hüzünler yuvasında çıkar, gecem hüzün bayramına dönüşürdü... Ne çok kanardım , ne çok ağlardım.

En çok bakışları geliyordu göz ebeklerime. Son bakışı daha bi acıtırdı beni... Uyku bahçelerinde çiçeklerim soluyordu. Uykuyu haram kılardım geceme, değince gözlerin gözlerime...

Bir seçeneğim yoktu, gideceğim bir kentte...
Kaybolduğum sokakta unuttum ismimi, kent bana yabancı nicedir. ne yana çevirsem yüzümü sesim kesilirdi, şikayetim olurdun şehrin soğuk yanlarına... Dilekçelerim iade-i tahütlü hüzünlerle örtülüydü...

"Yabancısıydım" dilini bilmediğim kentin, yabancıydım. Tek bir ses yoktu sesime denk düşen. Yalnızdım... yalnızlık daha çok yabancılaştırmaz mıydı beni kendime? Yabancıydım sokaklarda süzülen neon ışıklarına...

Bir seçeneğim varmış anladım, gideceğim kent sayfa sayfa dökülüyordu yüreğimden... Neden yoksun? Sana ihtiyacım var görmüyor musun? Senden eksilen yanlarımı toplasam, bir ömür alır. Saklıyorum seni kent kent, sokak sokak... Bir yerde ıskalarsam seni bir yerde isabet ettirirdim , yakın düşerdim yüreğine... Kim bilir?

Çarmıha gerilen dil, hüzün hüzün aşk saltanatında... Görmeye mecali yok gözlerimin. Yaslanamadım aşkına bir hüzün boyu, ya hüzün aşkı siler ya da aşk beni tek kalemde... Hüzün aşkı ele geçirince hüzün taze kalırdı, aşk solardı. Sen anlatırken beni, soyut kalıyordu öznem sesinde... $ikayetçi değildim , yeter ki dilin ismimi zikretsin. Çelişki yüklü sancılarım ölüyordu ardından bu keşmekeşlik, bu girdaplar beni içine çekerken boğulurdum. İsimsizliğim ta o günlerden hatıra bana, yeni değildi bu sancım.

"Git"le başlayan tüm cümlelerim sana "gel" diyebilmemin verdiği ; gururdışı edilmiş kafiyerdendi... Bir bakıma sırdı geceme. Çatlak kentler su sızdırıyorken, giden ben oluyordum bu kez... Nasıl istersen öyleydim, lezzeti sınırdışı edilmiş gülüşlerim vardı yüzümde...

Sen hangi kentte bıraksan ellerimi, ben o kentte kalıyordum yalnızlığımla bir başıma... Ne zaman gelcek olsan o an "firar"dım; gecenin gündüze hasret yanına sığınırdım... Gelemem çünkü aşığım sana , kavuşursak film biter... senden geçişim bundan... Yar beni bekleme git artık... Rüzgara emanet saçlarım; dokunma dayanamam...

YOKLUÄžUN ÇELİK DUVAR, YOKLUÄžUN KAÇIŞ BANA...
Ya aslında hersey senle bütünleşiyor
Uykudan yüzümde mutlu bir gülümseme ile kalkıp benimle birlikte uyanan güne senin adını veriyorsam...
Evimin bütün duvarlarında senin yüzünü görüp, bana baktığını hissediyorsam...
Ve bu beni her gün hep aynı şekilde heyecanlandırıyorsa...
Kitap okurken seni düşünmekten kendimi alamayıp aynı satırı defalarca tekrar ediyorsam...
Aşkımın coşkusunu sana yansıttığımda senin de bana aynı coşkuyla karşılık vereceğini biliyorsam...
Öylesine mutluyum ki bugün sonsuzluğunu haykırmak için çabalıyorum. Şu güçsüz kollarımın olanca gücüyle güçlü olmalıyım diyorum kendimce güçlü Neden bilirmisin? Çünkü yüreğimde yaşattığım bir dünya vardır. İçinde barındırdığım insanlarda başka başkadır.
Anladım ki insan ne kadar severse öfkesi de o kadar büyük oluyormuş .Senin şafağın daralıyor benim nefesim.
Ne zormuş ayrılık.
YAŞAMIYOR DEÄžİLİM AMA BENDE BU ŞEHRİ SEVMEZ OLDUM.
seni en güzel halin neydi diye düşünüyorum.cevap alamıyom
Yalnızları oynuyorum sen bile farkında olmadan.
Cumleler devrık cıkıyo yada bıraz dagınık bunlar dusuncelerımın dagınık oldugundandıır belkıde
Sımdı sen napıyon bu soruyu soruyom kendıme ya aslında senle yapmak ıstedıgım seyler var
Buyuk bır kavga mesela taaaa iliklerımde hıssedecem bısey ya aslında kavga ınsanı degılsın anlasılıyo ama benımkıde bır ıhtımal hanı bıkavga zor bısey degıldır ama ıste yıkımları coktur ama ıste yıkımda olsa senle bunu yapmalıyım yapmadım dememelıyım…. Belkıde senle alısverıse cıkmalıyım yada evın boyası gelmıstır rengını beraber secmelıyız olmadı evın perdelerı degısecektır ve onun rengını dusunmelıyız
Yada borcumuz olmalı ve bu ay şu sıkıntının ıcındeyız bak dııkkat edelım demelıyız yada mısafırlerımız gelmelı evımıze onları agırlamalıyız.. evde mazeme bıtmıstır bunları kagıda yazıp almalıyız
Ya bunlar cok bıseymı ya ben bunları hıc yasayamıyacakmıyım acaba yada..bılmıyorum aslında
Biliyorum sen de seviyorsun beni. Bazen hiç ses vermiyorum sana, beni çağırıyorsun, adımı sesleniyorsun, yüreğin beni arıyor. Uzaklara giderken beni de alıp götürüyorsun, Beklenmedik bir zamanda, umulmadık bir yerde ansızın karşıma çıkıyorsun.
Yine de her şeye değer bekleyişim. Bütün yollar sana çıkıyor... Bir bakıştan bin anlam çıkarmak buna denirdi işte. Yüzümüzde birbirimize ait izler arıyoruz resımlere bakarken.. İlk kez söylediğin cümleler sahibiyle bütünleşiyordu. Yine de sözler bir türlü çıkmıyor ağzımdan. Oysa boynuna sarılıp "Sen aylardır beklenen, sen yıllardır özlenensin" demek istiyordum.Kelimeler hiç bu kadar zor olmamıştı bana. Ne zaman bir şey söylemeye kalksam, her seferinde bir şey oluyor, sözcükler ağzımda donuyor. Sıcaksın, dokunmasan da yansıtıyorsun, yıllardır kimseye açmadığım topraklarımı çoktan teslim almıştın bile. Sınırlarımdan içeri girmiştin bir kere. Yüreğimin en gizli, en kuytu köşelerinde sen vardın artık. İtirazsızdım, belli ki mutluydum. Belli ki beni şaşırtan mutluluğun ta kendisiydi. Harfleri tükenmez bir kavuşmanın alfabesindeydim. Ve ben okumayı sanki yeniden öğreniyordum. Şimdi bu sevdayı bana yaşattığın için kendimi şanslı hissediyorum. "Ya sen olmasaydın" diye düşünmüyorum çünkü sen varsın.

Sana ulaşmak için attığım her adımla mutlu oluyorum. Doğa, her cinsin yaşayabilmesi için nasıl kurallar koymuşsa, benim yaşamamın da var olmamın da kuralı sensin
Sana akıyorum, çünkü yüzüne, gözlerine, ellerine baktıkça kendimi görüyorum. Sesine yüklediğin gizli anlamları çözerken hep kendimden bir şey buluyorum.
paylaşacak daha çok şeyimiz var. Bugüne kadar paylaştığımız her şey, daha sonra paylaşacaklarımızın da habercisi. Hayatın herhangi bir yerinde bir çiçeği birlikte tutup, birlikte koklamak, sonra o kokunun bize verdiği hazla sıkı sıkı sarılmak istiyorum sana Bir insanı tutkuyla, beklentisiz, delice sevmenin ne anlama geldiğini biliyorum. Birini böyle seveceksem, bu sadece sen olmalısın.
seninle yaşamak sonu hiç gelmeyecek bir şölene benziyor. Bu şölenin tadını çıkarıyorum. Böylesine keyifli, böylesine eğlenceli bir şöleni yarıda bırakıp gitmek istemiyorum.
"hayatın uslanmaz ruhusun" sen. İşte ben bu ruha aşığım aslında. Seninle yenileniyorum, seninle yüreğime çöreklenmiş ne kadar kötülük varsa arınıyorum.
Bütün coşkumla... Aşka dair ne varsa benimle birlikte onlar da akıyor sana. Benim gibi coşkun bir denizi aktığı yolu çok iyi bilen bir ırmağa çevirebilecek tek güç sendin. Orada kal. Ayrılma yolumun üzerinden. Sana ulaşamasam da bu yolda olmak bile yeterli bana.