:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Güzel Adam'a
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link


Mavinin en güzel renk olduğuna karar verdiğimiz gece daha ilk kar düşmemişti. Geçen sene bugünlerde yağmıştı kar ve ben ilk karı senin yüzüne sürmüştüm, ne güzel güldün. Nereye neden gittiğini bilmeyen gözlerle dört bir yana koşturan bu memur şehrin insanları görebilselerdi o gülüşünü, odalarının duvarlarını İstanbul şiirleriyle donatırlar mıydı, sevgililerini memleket gibi özlerler miydi?

Bizim oralarda yağmur yağıyordur şimdi, Toroslar benim gibi sırılsıklamdır; Akdeniz yağmura yağmur Akdeniz’e doymamıştır. Bu yakamozsuz şehirde sen yanımda olsan Akdeniz’i bu kadar düşünür müydüm bilmem güzel adam. Bir tek, isyanın çoktan başladığını biliyorum. İsyan kendini anlatmayla başladı, suyun öteki tarafına geçmeden sevdalanmanın yalnızlığını yaşayan insanlar için. İsyan haberi bu güzel adam. Nerdesin?

Artık giz yok, mahzende yıllanmış duman yok. Belki de isyan haberi tarih olur, kültür olur, künyelerde de taşınabilen sevginin adı olur; Ali’nin bileğinde Ferhat, Serap’ın bileğinde Nilgün. Artık elimi senin paltonun cebine sokup avucunu aramam güzel adam, aramam. Sokaklardan birbirine sarılarak geçer ellerimiz. Erit kulaklarına akıtılan kurşunu, bugüne kadar çektiklerinden daha kötü değil bu acı, inan bana, bana İNAN. Gel artık. Kaybedecek neyin var ki ağlayan fotoğraflarından başka?…

Kenarlarının, yine hüzünlü şiirlerle süslediğin en hüzünlü fotoğrafını yapıştırmışsın aynaya. Aynada gördüğün sen değilsin ki güzel adam, hep aynı kederli yüz. Oysa, ancak çırılçıplak bir aynada yüzleşilebilir. Dudaklarım seğiriyor, biliyorum, kara gözlerini yolculuğa hazırladım, göç yolları açıldı, yoluna çıkan çocukların oyunlarına katıldın.

Seni karşılamak istedim, nasıl geldiğini görmek. Ufuk çizgisinin üstünde Simurg belirdi. Seni karşılamak istedim, adımımı attım. Bir mayına basmışım. Bacağımı kurban vermek istedim, gökten dost omuzu gibi dizeler indi mayının üstüne, adımım kurtuldu; “acı çeken yerlerimi yok etmeden acıyla baş etmeyi öğrendim.”

Sevda üstüne sevda düşer mi demiştim, ne kadar masum olduğunu sormuştum, hiç kimse duymasın bir tek sen duy istemiştim. İçimde sana ve Devrim’e dair büyütmeye başladığım karanfilin üstünde bir damla çiğ tanesi görmem beni duyduğunun işareti midir…

Sen bana yalnızlığımı bile sevdirdin güzel adam. Ben bu kadar masum muyum?







***Kaynak: Kaos GL***
Hoş ve duygusal bir paylaşım olmuş .

Yüreğinize sağlık Teşekkürler ...

Sevg ...