:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: yüreğin varmı yazdıklarımı okumaya
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
İşte yine bir cuma akşamı. Adı diğer cumalardan farklı değil aslında ama ne ben o eski cumalardayım nede bu cuma onlardan biri...

İnci tanesi kar serpintisini görünce çıkardım kendimi dışarı sahil boyu yürürken hani film şeridimi derler? Öyle geçti pek çok sahne...

Bir kemandan çıkan nağmeler eşliğinde. İlerden gördüm çınarın kollarını yaklaştıkça daha bir büyüdü hani bazen uzaktan bakıp gözünüzde büyüttüğünüz bir şeyi yaklaşıp tanıyınca büyüklüğünden eser kalmaz bu çınar tam tersi yaklaştıkça büyüdü, büyüdü....

Sahilden esen sert,soğuk fırtına dallarında kar bırakmamış bugün. Gerçi görmeyeli çok uzun zaman olmadı ama daha bir ağırlaşmış gördüm heybetli vücudunu. tam dallarının altında ki bankla nasılda özdeşleşmiş sanki o bank orda olmasa çınarda olmayacak ya tersi.

Ah! bugün geç kalmışım bankın üstünde tek el olmuş iki çift el, omuzlara yaslanmış iki baş çınarın kolları altında seyr-i endam etmekte...

Seneler öncesi geldi aklıma, o zaman mekan aynı mekan saat sanki bu sıralar ama figüranlar farklıydı. Uzaktan göz kırptım çınara dallarını hafifçe eğerek anladım der gibiydi. Çayımı yudumlarken boğazımda kısa süre bir şeyler düğümledi. Sigaradan olsa gerek zaman zaman içiyorum işte. çayla birleşince de bir başka oluyor meret.

Çınar dallarını hafif sallayarak üzerindeki karları çiftin üzerine indirmek üzereydi. Nede olsa onlar bana göre yabancıydı çınara, yada sadece biri...
Bardağı bankın üzerine bırakırken elim bir şeye dokundu, irkildim. Sonra bakınca gördüm bizim küçük çiçekçi çocukmuş. Usulca yanıma oturmuş elinde yine kırmızı gülleriyle…
Üşümüş ellerinin tekini cebine sokmuş yanaklar ve burnu kızarmış aynı şekilde. Birden hızla kalkıp çifte doğru yöneldi yeni görmüştü sanırım, sadece gülleri uzattı sessizce, ama eli havada kaldı erkek elinin tersiyle git işareti yaparken o çoktan dönmüştü geriye. Alışıktı bunlara…

Gel şeklinde işaret ettim sonra yanıma geldi bir bana birde çifte baktı dikkatle bir daha, bir daha..

Kurtarıp kendisini soru işaretlerinden elindeki kırmızı güllere bakarak koşarak uzaklaştı az sonra nefes nefese elinde bu sefer bir beyaz gülle geldi bakıştık, gözlerimi kaçırdım gözlerinden. Gidip çiftin yanına hiçbir şey demeden gülü bayanın kucağına bırakıp hızla uzaklaştı. Ne bana baktı nede başka bir yere...

Bir şeyler karaladım bir parça kağıda sonra sordum kendime yüreğin var mı yazdıklarımı okumaya? Fakat şimdi değil...

Keman çaldı ben yürüyorum.
Nereye mi ? Bilmiyorum..
Yağmur çiseliyordu akşamdan kalan hayallerime…

Hani gecen akşamdı beraberdik, üşüyorduk;


sen bana yeni aldığın gömleğini tasvirliyordun
ben ise çoktan senin maviliğinde bir ressamın yarım kalmış boşluklarını andıran bulutlarına' a takılmış uçurtmalarımı özlüyordum.

Ve benim yol çizgilerini gözlerime çizdiğim onca özlemlerim vardı ki hepsi seninle beraber özlendi...

Hani geçen akşamdı hatırlamadın mı ?

Karanlıktı ,
ben sana göz kırpan yıldızlara meydan okumuştum ,

sen bana kızmıştın hani !
Ellerin kalmıştı sürüklendiğimiz baharlardan tek sıcaklık akşama. BİRDE YÜREÄžİMİZ...

Hani geçen akşamdı, gözlerimiz kapalıydı bir aralık sen vardın yüreğime düşen...


Böyle geçti yağmurun çiseleri akşamdan kalan hayallerimle

sonra ıslandım tabi..
yüreğine sağlık
ikinizinde yüreğine sağlık Wink
harbi87 Adlı Kullanıcıdan Alıntı:yüreğine sağlık

teşekkür ederim...