:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: Hüzün
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2 3 4 5
Hüzün öylesine dilsiz ki...
Ay ışığı parıltısıyla parlayan Gözlerini göremesem de, yıldızlara
bakarken aramanı isterim gözlerimi gözlerinde...
Yürek vurgunu nedir bilir misin?
İsyan etti mi yüreğin diline ve yürek ülkendeki yarayı anlatabildi mi
dudakların?
Kelimeler ihanet etti mi hiç sana onlara en çok ihtiyacın olduğunda?
Beni hep o anlarda terkettiler...
Lal olur dilin, mühürlenir yüreğin, sessizlik çok kalabalık gelir
yüreğine ve gözlerin yere eğer bakışlarını,
duymasın ister hiç kimse ızdırabını...
Hiç hayal kurdun mu gecenin karasına aldırmadan...
Gökyüzünün en uçuk mavisi kadar saf ve yapmacıksızca...
Dokundun mu bulutlara...
Yağmur tenine düşünce titredin mi, üşüdün mü sensizliğe?
Her adımın ayrılık oldu mu senin?
Kaldırımlarda dinlemek ayakkabılarının sesini...
Ellerin cebinde olmalı ve bedeninin yanında olmamalı düşüncelerin






Hayat bazen beklenilmeyen rüzgarlar estirir hayatımızda. Ya sizi ya sevdiklerinizi savurur etrafa, sanki bir daha buluşamayacaksınız gibi. Karamsarlıklar arasında savrulan gözyaşları hep saklanılmak ister.

"Mutlaka görüşecektir ayrılanlar, mutlaka aranacak ve mutlaka mektuplar yollanacaktır". Yalanlar söylenir karşılıklı, gitmeden önce mutlu olmak için. Belki de ayrılığın acısını unutturmak için.

Kalakalmıştır yola çıkan tek başına. Ne bekliyordur kendisini, sevdiklerinden ayrılmak neyin uğrunadır acaba. Kafada soru işaretleri , gerisinde sevenler , gelecekte bilinmeyene başlamıştır yolculuk.

Araya önce saatler girer, özlersiniz. Sonra günler girer, haftalar ve aylar derken artık ayrılanlar ayrılmıştır. Artık görüşseniz bile ayrısınızdır, Paylaşılanlar azalmış, görüşler değişmiş, zevkler bile farklılaşmıştır. Hayat mücadelesi artık ayırmıştır gidenle kalanı.

"O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer." diye avunur gidenler. Herkes geride boşluk bırakıp gittiğini düşünür. Ama doldurulmuştur o boşluklar. Sadece anılar kalmıştır belleklerde.
----------------------------------------------------------------
Gökkusağını perde yapmalı, güneş ışınları ile raks etsin diye,
Ve tüm renkleri kuşamalı tek tek mavinin enginliğinden,yeşilin koynuna
Sarının hüznünden beyazın duruluğuna atlamalı, paylaşmalı tüm renkleri ve yaşamalı
Herkesten habersiz..Sesizce...Sessiz ama tiz çığlıklar sarmalı bizi
Tıpkı yokluklarda atılanlar gibi, aralarındaki fark,biri kederdendi şimdiyse sevinçten...
Bir bedende iki yürek taşımayı öğrenmeli, birde yeni ufuklar yerleştirmeli gözlerimizin alacağı her yere..
Ve yeni yollarda yürümeli beraber el ele
Coşkuyla,umutla,sevgiyle



peki gitmmek mi zor, kalmak mı_???????????
Şimdi hüzün zamanı. Dokunsam ağlayacak gökyüzü. Yüzün kadar beyaz hüzün kadar kara yüzün kadar sevgi dolu, hüzün kadar ızdırap yükü. Dokunsam ağlayacak gökyüzü. Dokunsam dokunacak bana dokunmalarım. Hatırladıkça pişman olduğum zamanlar gibi zamansız bir gelecek kalbime adın.

Zamanı susturamadan ölecek bir kadran. Bir pilin ömrü yetmeyecek zamana yetişmeye. O bitecek zaman devam edecek. Ben sana yetişemeyeceğim. Sen çoktan gitmiş olacaksın. Aşk devam ediyor olacak benden sonrada. Bende ancak onu gösterebileceğim ama sonuna kadar bekleyemeyeceğim. Ömrüm kadar sevecek ömrüm kadar yalnız kalabilecek ömrüm kadar acı çekeceğim. Ömrüm kadar karanlık olacak karanlık, ömrüm kadar çekilir olacak her şey yada çekilmez. Ömrüm kadar ızdırap, ömrüm kadar acı. Ömrüm kadar ayrılık…ve şimdi yalnızlık…
Hani bir yağmur yağar ya bazen...


(Birden aklınızı uzun zamandır haber alamadığınız, ne yaptığını bilmediğiniz eski sevgiliniz gelir. )


Hani gök gürler ya arkasından...


( Arayıp, aramama arasında gidip gelirsiniz. İçinizden bir ses "ara" demektedir ve o ses giderek yükselmektedir. Telefon ellerinizdedir, numaralar aklınızda. Dayanamaz, dokunursunuz tuşlara.)


Hani şimşekler çakar ya peşinden...


( O da çok sevinmiştir sesinizi duyduğuna. "Nasılsın" diye sorarsınız ama aslında merak ettiğiniz şey "Bensiz nasılsın" dır.)


Hani ıssız yoldan geçerken...

(Duyduğunuz ses öyle tanıdıktır ki, güven verir size. Birlikte paylaştığınız anılar birer birer geçit yapmaya başlar önünüzden.)


Hani bir korku duyar ya insan...


(Sesini test etmeye çalışırsınız. En ufak bir titremeyi, en ufak bir heyecan kırıntısını kendinize yontarsınız. "Demek o da etkileniyor" dersiniz. Ya da tam tersi... Sesindeki soğukluğu algılamaktan korkarsınız. O soğukluk, size dair içinde hiçbir şey kalmadığını gösterecektir ve bununla yüzleşmek o an içinde hiç de işinize gelmeyecektir. )



Hani bir şarkı söyler içinden...


( Söylemek istediğiniz çok şey vardır. "Özledim" demek istersiniz ama bunu içinizden söylersiniz. Aynı şekilde karşılık görememeyi kaldıramacağınız için tedirginsinizdir. )



Hani eski bir resme bakarken...


(Sahi neden ayrılmıştınız? Neydi bu aşkı bitiren şey? Düşündüğünüzde de ne anlamsız gelir. Belki basit bir kavga, belki bir kıskançlık. Belki de bir ihanet. Ama hiçbir şeyin önemi yoktur artık. Oradasınızdır, onun yanında. Gözünüzün önünde hep onunla olduğunuz anlar vardır.)


Hani yılları sayar ya insan...


( Ayrıldığınız ilk anlarda ne kadar da umutsuzdunuz. Günler, geceler geçmek bilmezdi, sayardınız ama bitmezdi.)


Hani gözleri dolar ya birden...

( Gözyaşları hücuma kalkmaya hazır askerler gibi beklemektedir gözlerinizin içinde. Konuştukça ağlamamak için zor tutarsınız kendinizi. "Neden" demek istersiniz. "Neden bitti"... diyemezsiniz, dudaklarınızı ısırırsınız. İçinize akar göz yaşları çaresiz. Zayıflığınızı anlamasını istemezsiniz. )

Hani yıldızlar yanıp sönerken...

( Oydu yıldızınız bir zamanlar. Siz her yıldıza onun adını verirdiniz.) Hani bir yıldız kayar ve insan... (Ama yoktur o yıldız artık. Yıldızsız gecelerde yaşamaya mahkumsunuzdur ya da kendinize yeni bir yıldız bulmuşsunuzdur. )


Hani bir telaş duyar ya birden..

("Ne yapıyorum ben?" diye sormaya başlarsınız bir anda. Telefonu "Kendine iyi bak" sözüyle kaparsınız ve yalnız kalırsınız. Bir garip duygu çöker omuzlarınıza.. . Ve o duyguyla uyuyakalırsınız. )


Sabah uyanırsınız ve sorarsınız kendinize "Neydi bu?"... Cevabı yoktur.


Çünkü "İşte öyle bir şey"dir bu...



O an yaşadığınız ve belki de bir daha hiç yaşamayacağınız bir şey...
Rüyaları gerçekleştirmenin tek yolu uyanmaktır... Aklım donuk..
Harflerim karışık..
Hecelerim düzensiz..
Kelimelerim yoğun,anlatılmaz ama anlam/lı... Kafam karışık,yazmak istiyorum karışıklığımı.. Kaçıyor kalemim,benden ve karışıklığımdan.. Kelimelerim,harflerim dilimde..
Kalemim elimde kayboluyor..
Anlamadığım bi neden/den...
Neler oluyor bilmiyor,anlamıyorum...!
süpersinn yaaaaaaaSmile
nerden buldun bunları ...
çooooooook beğendim canımcım ..
emeğine ,yüreğine sağlık ...
hepsi birbirinden güseldi tşklerrSmileSmile
rica ederim kardeş ...okuyan gözlerine sağlık
ezoo20 Adlı Kullanıcıdan Alıntı:süpersinn yaaaaaaaSmile
nerden buldun bunları ...
çooooooook beğendim canımcım ..
emeğine ,yüreğine sağlık ...
bulurum ben Smile
kıskanma hemen tamammı ..:yikildim:
bende bulurum ...hıh Smile
ama kıskandım galibaaaaaaaSmile
ee bul bakalım ...Smile
Sayfalar: 1 2 3 4 5