:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi

Orjinalini görmek için tıklayınız: çikariyorum Seni Hayatimdan
Şu anda (Arşiv) modunu görüntülemektesiniz. Orjinal Sürümü Görüntüle internal link
Sayfalar: 1 2
[b][/b]
[b]797fcd0786.png[/b]
[b][/b]
[b][/b]
[b][/b]
[b]Çıkarıyorum seni kelimelerimden, yazılarımdan, hayatımdan… Kolay olmayacak biliyorum. Ama kolay olan ne vardı ki bizim ilişkimizde. Hep kapalı kapıları zorladık seninle… Aşılamayacak engellerin üzerinden gelmeye çalıştık. Hep karanlıkta, hep koskocaman bir boşlukta koşup durduk. Birbirimizi bulmaya, birbirimizin olmaya çalıştıkça daha da uzaklaştık, daha da koptuk birbirimizden. Ben sana gelmeye çalıştıkça, elimi uzattıkça sen hep bir adım geri kaçtın. Mücadele eden ben; kaçan, korkan hep sen oldun! Sen bana arkanı döndükçe ben hep arkandan seslenen, gitme diye yalvaran oldum… Yanımda kalman için önüne duvarlar ören, engeller koyan ben şimdi anlıyorum ki yanımda olan sadece bedeninmiş, yüreğin değil! Dedim ya kolay değildi yaşadığımız şeyler; benim sana “seni seviyorum” dediğimde senin susman, konuşmaman; ben sana geldikçe senin kaçman ve benim sürekli her yerde seni aramam kolay değildi… Her insan hak ettiğini yaşarmış ya sevdiğim! Sen hak etmediğini, beni, benim aşkımı yaşadın. Verdiğim sevgi, hissettiğim aşk senin hak ettiğinden çok çok fazlaymış meğer. Kim bilir belki de bu yüzden böyle oldu. Benim aşkımmış sana asıl ağır gelen… Bu yüzden hep kaçmayı, kolayı seçtin. Karşılaştığın ilk engelde arkanı dönüp gitmeye kalktın. Bir kere de üstesinden gelebilirim bunun demedin, diyemedin. Benim payıma düştü hep engeller, karanlıklar, zorluklar… [/b]



[b]Şimdi o zorluklara bir yenisini daha ekliyorum ve bu sefer benim için hiçte kolay olmayan bir şey yapıyorum: seni hayatımdan sonsuza kadar çıkarıyorum. Çünkü anladım ki sen yüreğime ışık tutan, bana yol gösteren sandığım o büyük aşk değil, yolumu gidilmez yapan, kapkaranlık bir boşluksun. Bu yüzden vazgeçiyorum senden, aşkımdan, sevgimden belki de en önemlisi kendimden… Korkuyorum anlıyor musun? O boşlukta yapayalnız kalıp, yönümü hiç bulamamaktan korkuyorum. Günün birinde beni bırakabileceğin, gidebileceğin, sevgimin biteceği korkusu, yerini; yolumu bulamama, kendimi o boşlukta kaybetme korkusuna bıraktı. O yüzden;



GİT ŞİMDİ… Yanına sevgimden kalan sevgi parçalarını da al ve git. Çık hikâyelerimden, yazılarımdan, hayatımdan…

[/b]
80699862wi5.jpg
Agzında geveledigin kelimelerin etkisini kaybettigini farkettim, sanırım ¢ok ge¢. ßiliyorum ne kadar
hızlı ko$arsam ko$ayım beni yine yakalayacak. Ka¢ı$ım sen miydin sanki ??
Hayır hi¢ sanmıyorum.
Bu canımı ¢ok yakıyor. Bu acıyı hissetmekten vazge¢tigimde sanırım ölmü$ olacagım. Yüzümü
gizliyorum ama beni ¢ok iyi tanıyor. Maskemde gözlerim için olan iki delikten ruhumu görüyor. O ¢ok
uzaklara gittiginde, ben pe$inden sürüklenmek zorunda kalacagım.
Yanıyor gözlerim artık etraf bulanık, her$ey anafor gibi dönmeye ba$lıyor.
Ka¢ı$ım sen miydin peki ??
Belki.. Belki..
O bende eksik olan bütün özelliklere sahip, Neden diye sormadım hi¢. Ne zaman aklıma gelse acıyla
yüzümü buru$turdum. Nefret ediyorum ikincil olmaktan, sahte bir kalbe sahip olmaktan..
ßu biti$ ve ba$langı¢. Benim endi$elerim ger¢ek olmaktan ¢ok uzak.
Duymuyor musun? Belkide duymak istemiyorsun.
Çünkü ben sorun ¢ıkartırım, sen gülümser ve düzeltirsin. Benimle hep Tanrıcılık oynadın.
Benden nefret ediyorsun, gitmeme izin vermeyeceksin değil mi?

Kendine ne yaptıgını biliyorum.Anlat bana, lütfen..
Unutmaktan korktugun yüz, taktıgın maske, söyledigin yalanlar..
ondan geriye kalanlar mıydı ?
Bilmiyorum, bilmiyorum!
Son bir yalan. Sadece tek bir tane daha.

Ka¢ı$ım sen miydin ?
Evet bendim. Sadece ben
Öylesine yuttum ki sesli harflerimi. Korkar oldum noktalar koymanın ardından yeni cümleler kurmaya... Artık yokmuşsun, artık yokmuşum, artık yokmuşuz... Gün batımları yokmuş oturduğumuz odanın sarı duvarlarına yansıyan...

Ellerin yokmuş en beklenmedik anda ellerimle kavuşan... Aşklar yokmuş artık, bir zamanlar var olduğuna inanılan...

Öylesine yuttum ki sesli harflerimi. İçimde kırılan bir ayna kaldı sadece... Geceler yokmuş artık, gündüzler de. Saatlerin kadranları kırılmış, küsmüş zamana... Kala kala bir rüya kalmış geceleri buluştuğum... Bir zamanlar bir romantiğin sarhoş eden gitar sesini dinlediğimiz yer de silinmiş gitmiş haritalardan... Ne çok şey kalmamış, ne çok hiçbir şey var olmuş yaşanıp bitmişlerden.

Öylesine yuttum ki sesli harflerimi. En çok da isminin içinde geçenleri... Bir pusula ömründe ilk kez yanlış yönü göstermiş... Gururuyla intiharı seçmiş, düşüp kırılmış yanlış yönü gösterdi diye... Güney de yokmuş artık, kuzey de. Sabahları yaşadığımız doğu silinip gitmiş, batıysa hiç olmamış ki daha önceden zaten…

Öylesine yuttum ki sesli harflerimi. Kala kala sadece ve sadece o kelimeler arasına yerleştirilen birkaç küçük nokta kalmış... Sadece üç nokta… Apostroflar yokmuş artık, virgüller de çoktan yitip gitmiş geldikleri masallar alemine... Ne bir ünleme rastlayabilirmişiz artık bu ucunu göremediğimiz sokağın ortasında, ne de kendini sorgulayıp duran tek bir soru işaretine…

Öylesine yuttum ki sesli harflerimi. Yok olmuş dakikalar, saatler, saniyeler... Ve sen biraz da... Sahi biz hiç var olduk mu dersin? Belki olduk, belki olmadık... Aslında ne kadar yanıldık, ne kadar aldandık... Biz koskoca birer yalandık... Odanda dağınıklığımı toplayan bir gölge vardı ya hani, o da yok artık... Dağınıklığım da yok, serzenişlerim, boşvermişliklerim de... Artık biz yokuz ki.

Öylesine yuttum ki sesli harflerimi. Ancak, bana aldırmadan geçip giden zaman kalabilirdi ardımdan... Devam etti takvim yaprakları ardı ardınca koparılıp atılmaya... Aylar yıllara dönüp gitti... Artık ay yok, yıldızları da kaybettim ne zamandır... Sahi gökyüzü var mıydı seni sevdiğim zamanlar? Bilmiyorum ama, banyonda her sabah baktığım aynada gördüğüm siluetin yok artık... Ya da telefonlarda duyduğum sesin... Yoklar ne zaman var oldu! Veda etmeyi mi unuttuk artık olmayanlara yoksa!

Öylesine yuttum ki sesli harflerimi. İki şehir, bir köprü vardı bir zamanlar... Eskiden izlediğimiz filmler yok artık, ilk kez gittiğimiz bale de oynanmadı bir daha hiç... Belki bir tiyatro oyununun ta kendisi bizdik... Tanrım, sen ve ben ne çok şey yitirdik... Birdik, bizdik, “en”dik, tektik… Sahi biz ne zaman bittik! Ne kadar zaman geçtiyse üzerinden, bu gece o kadar yutuyorum sesli harflerimi.

Ah**larımı yutuyorum artık... Avaz avaz susuyorum, sessiz sessiz çığlıklar atıyorum bu gece kendi kendime... Bitenlere gülüp başlamak isteyenlere ağlıyorum... Hüzünler mutlu ediyor beni, mutluluklara ağlıyorum... Her şey ters dönüyor ama ben yırtıp atıyorum bir kağıda yazdığım seni, yutuyorum bütün sesli harflerimi.
Elveda sevgili!
alıntıdır
üç Ayri Yazi ...
KeYİfle Okumanizi Dilerim Arkadaşlar..
çok güzellerdi canımcım ...
teşekkürler...
ya hepsi birbirin den güzel eline yüreğine saplıkk harika bişi olmuşş
yaşamsensin Adlı Kullanıcıdan Alıntı:çok güzellerdi canımcım ...
teşekkürler...
beğenmiş olmana sevindim canımcım...
ben tşk..ederim ...
MaSaLcI Adlı Kullanıcıdan Alıntı:ya hepsi birbirin den güzel eline yüreğine saplıkk harika bişi olmuşş
beğenmene sevindim canım ...
sağolasın
sağolasınWink
beğendim valla ya..süperdi
Sayfalar: 1 2